๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Doğruların Öyküsü => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 06 Aralık 2009, 16:54:45



Konu Başlığı: Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti
Gönderen: Zehibe üzerinde 06 Aralık 2009, 16:54:45
Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti  

Akil, kardeşi Emirül müminin Ali aleyhisselamın halifeliği zamanında misafir olarak, hazretin Kufedeki evine geldi. Ali (r.a.) büyük oğlu Hasan ibni Aliye amcasına bir elbise hediye etmesini işaret etti. İmam Hasan (r.a.) kendi malından bir gömlek ve bir cübbeyi amcası Akile hediye etti. Gece yaklaştı, hava sıcaktı Ali (r.a.) ve Akil Darül imarenin damına çıkmışlar konuşmakla meşguldüler. Akşam yemeği vakti geldi. Kendisini halifelik sarayında misafir olarak gören Akil, muhakkak renkli bir sofra beklemekteydi. Fakat beklediğinin aksine çok sade ve fakirane bir sofra getirildi. Şaşırarak yemeğin hepsi bu mu? diye sordu.

Ali (r.a.):Yoksa bu Allahın nimeti değil midir? Ben Allaha çok şükür ediyorum.

Akil: İstediğimi bir an evvel söyleyip izin almam lazım, borçluyum ve borç altında kaldım. Emir ver de biran evvel borcumu versinler. Kardeşine ne kadar yardım etmek istiyorsan et de, evime döneyim.

- Ne kadar borçlusun?

- Yüz bin dirhem.

- Oh! Yüz bin dirhem! Ne kadar çok! Üzgünüm kardeşim, borçlarını verecek kadar param yok. Fakat istersen sabret, hisselerin tediye zamanı yaklaşıyor, kendi payımı alıp, sana vereyim böylece eşitlik ve kardeşlik şartını, yerine getireyim. Eğer ailemin masrafları olmasaydı kendi payımın tümünü sana verir kendime bir şey bırakmazdım, dedi.

- Nasıl? Hisselerin tediye zamanı gelinceye kadar bekletiyorsun? Üstelik hem senin devlet hazinesi elindedir, birde bana sabret de hisselerin tediye zamanı geldiğinde, kendi payımı sana vereyim diyorsun. Sen ne kadar istersen, hazineden ve Beytül malde alabilirsin. Niçin beni hisselerin tediye zamanı gelinceye kadar bekletiyorsun? Üstelik hem senin Beytül malde bütün hakkın ne kadardır? Farz en hakkının tamamını bana versen, derdimin ne kadarına deva olur?

- Senin teklifine şaşıyorum doğrusu, devlet hazinesinin parası varmış veya yokmuş, ben ve seninle ne ilgisi var? Ben ve sen diğer Müslümanlar gibi herhangi bir kişiyiz. Doğrudur, kardeşimsin ve imkanlarım ölçüsünde, sana malımdan yardım etmem gerekir.

Fakat kendi malımdan müslümanların Beytül Malından, değil.

Konuşmaları devam etti ve Akil, türlü dillerle izin ver Beytül malden bana yeteri kadar para versinler de işimin peşinden gideyim diye ısrar ediyordu.

Oturdukları yer Kufe pazarını görüyordu.Tüccar ve pazarcıların para sandıkları, oradan görülüyordu. Akil hala ısrar ediyordu. Ali (R.a.), Akile buyurdu:

- Eğer yine ısrar ediyor ve sözümü kabul etmiyorsan, o halde sana bir teklifim var. Yaparsan eğer, borçlarının, tamamını ödeyip daha fazlasına da sahip olabilirsin.

- Akil ne iş yapayım?

- Buranın altında sandıklar vardır. Şimdi orada kimse yok. Ve pazarda da kimse kalmadı. Buradan aşağı in ve sandıkları kır. Gönlün ne isterse al.

- Sandıklar kimin malıdır?

- Bu esnafın malıdır. Nakdi değeri olan mallarını, oraya döküyorlar.

- Hayret. Bana, halkın sandıklarını kırmama ve bin zahmetle kazandıkları ve bu sandıklara döküp Allaha tevekkül ederek evlerine giden, çaresiz halkın, malını alıp, gitmemi mi teklif ediyorsun?

- O halde nasıl bana, müslümanların Beytül mal sandığını senin için açmamı teklif ediyorsun? Peki bu mal kimindir? Bunlar da bir şey düşünmeden evlerinde rahatça uyuyan halkındır. O halde başka bir teklif daha yapayım. İstersen bu teklifi kabul et.

- Başka ne teklifi?

- Hazırsan eğer kılıcını al, ben de kılıcımı alayım, Kufeye yakın eski bir şehir olan Hıre vardır. Orada toptancı tüccarlar ve zengin kimseler vardır. Gece ikimiz gideriz. Birimiz baskın yaparız. Büyük servetleri alıp getiririz.

- Kardeşim, ben hırsızlık yapmak için gelmedim ki bu sözleri söylüyorsun. Sen sadece elinde bulunan Beytül malden ve devlet hazinesinden, borçlarımı vermem için bana para vermelerine izin ver diyorum.

- Birlikte bir kişinin malını çalmamız, yüz binlerce müslüman ın malını yani, bütün müslümanların malını çalmamızdan daha iyidir. Nasıl olur bir kişinin malını çalmak hırsızlık da, bütün halkın malını çalmak hırsızlık değildir?

Sen utanmıyor musun ki hırsızlık yalnız birinin birine saldırması, zorla malını pençesinden almasıdır diyorsun, hırsızlık çeşitlerinin en kötüsü şimdi bana teklif ettiğin değil midir?


 
 


Konu Başlığı: Ynt: Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Şubat 2014, 16:48:11
Esselamu aleykum ve rahmetullah ; kendileri dahil bütün eş dost akraba çoluk çocuk hepsi için sıradan insan muamelesi ile devleti adaletle yöneten o mübarek yöneticilere selam olsun. Rabbim onlardan razı olsun bizleri de onların yolunda izlerini takip edenlerden eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti
Gönderen: Meryem Gamze üzerinde 13 Şubat 2014, 17:17:14
Doğruluk ve dürüstlük hiç şüphesiz dinimizin mihenk taşıdır. Dinimizi de Hakkı ile yaşayanlar
ancak buna uyarlar .Hz. Ali (r.a) ''Eğri olanın gölgeside eğridir.'' buyurmuştur.Rabbim bu doğru ve dürüst
insanların şefaatini bize nail eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti
Gönderen: Ceren üzerinde 18 Ocak 2018, 16:47:17
Aleykümselam.Rabbim bizleri her daim her durumda helal kazanan,hak yolda doğru ameller ile yaşayan kullardan eylesin inşallah.Binler rahmet Hz.Ali'ye olsun inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Hz.Ali´nin Kardeşi Akil´in Ziyareti
Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Ocak 2018, 02:50:10
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Mevlam bizleri herdaim hak yolunda güzel ameller işleyenlerden eylesin inşaAllah.