> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Diyanet Vakfı Meali > Hicr Sûresi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicr Sûresi  (Okunma Sayısı 1159 defa)
14 Nisan 2011, 17:35:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 14 Nisan 2011, 17:35:58 »



15-el-HİCR

Hicr sûresi, 99 (doksandokuz) âyet olup 87'si Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Hicr, bir yer adıdır. 80-84. âyetlerde Hicr'den bahsedildiği için sûreye bu ad verilmiştir.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.


1.
Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir.

2.
İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler.

İnkar edenlerin zaman zaman bu arzuyu taşımalarına rağmen yine de iman etmemiş olmalarının sebebi, onların dünya menfaatlerine düşkün olmaları, kötülük ve inkarlarıyla şartlanmış bulunmalarıdır. Ayetten, kafirlerin ahirette “Keşke dünyada iken iman etmiş olsaydık!” diye hayıflanacakları da anlaşılabilir.


3. Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalaya dursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!

4.
Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.

Gerek arazisini yere batırmak ve gerekse halkını yok etmek suretiyle veya başka afetlerle helak edilen memleketlerin hiçbiri, körükörüne, tesadüfi olarak helak edilmiş değildir. Allah tarafından tayin ve takdir edilip levh-i mahfuz’da yazılmış şaşmaz, unutulmaz ve gaflet edilmez bir yazı gereğince helak olmuşlardır. Demek ki, devlet ve milletlerin de fertler gibi takdir edilmiş belli ömürleri vardır. Fertler doğduğu, geliştiği, ihtiyarladığı nihayet öldüğü gibi, devletler de kurulur, gelişir ve nihayet Allah’ın takdir ettiği gün gelince yıkılıp tarihe karışırlar. Fertler gibi bunların da bazıları uzun ömürlü, bazıları ise kısa ömürlü olur.


5. Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez.

6. Dediler ki: "Ey kendisine Kur'an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!"

7. "Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin."

Eski Araplar şairin cinden ilham aldığına inanırlardı. Resulullah, belağat ve fesahat bakımından şiirden ve edebi nesirden daha üstün bir kitap getirdiği için ona “mecnun şair” dediler.



8. Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.

9. Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.

Bu ayet açıkça göstermektedir ki, Kur’an-ı Kerim Allah’ın koruması altındadır ve kaybolmaksızın, en ufak bir tahrife uğramaksızın kıyamete kadar aslını muhafaza edecektir.



10.
Andolsun, senden önceki milletler arasında da elçiler gönderdik.

11. Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi.

12. İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız.

13. Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.

14.
Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,

15. "Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır" derler.

16. Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik.

Burç, aslında yüksek köşk demektir. Gökyüzünde özel bir şekilde toplanmış olan birtakım yıldızlar kümesine de bu manada burç denilir. Bu kümelerin meşhurları oniki tane olmakla beraber, ayet-i kerimede “buruc” kelimesi, nekre ve çoğul olarak zikredildiğine göre, gökyüzünde daha keşfedilmemiş bir çok yıldız kümelerinin var olduğuna işaret edilmektedir.



17. Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.

18. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.

19. Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.

20. Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.

21. Her şeyin hazineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.

22. Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.

Ayette rüzgarın bir aşılayıcı olarak gönderildiği ifade edilmektedir ki, bugün ilim, yağmurun yağmasında rüzgarın büyük rol oynadığını; aynı zamanda bitkiler üzerinden eserken, onların erkek tohumlarını dişi tohumlarının üzerine kondurmak suretiyle onları aşıladığını isbat etmektedir. Bu ayette ayrıca, gökten inen suların yer katmanlarında stok edildiği ve buralardan insanlığın ihtiyacı karşılandığı ifade edilmektedir.


23. Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz.

24. Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.

25. Şüphesiz Rabbin onları (kıyamette) toplayacaktır. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir.

26. Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık.

27. Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.

28. Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım."

29. "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan ütlediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!"

30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.

31. Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.

32.
(Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi.

33.
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.

34.
Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!

35. Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!

36. (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi.

37.
Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin"

38.
"Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

39. (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!

40. Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.

41
. (Allah) şöyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."

42.
"Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."

43.
Muhakkak cehennem, onların hepsine vâdolunan yerdir.

44.
Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır.

Cehennemin yedi kapısından maksat bazı tefsirlere göre yedi tabakadır. “Cüz’ün maksum” da o kapılardan girerek yerlerini alacak olan guruplardır. Bazı rivayetlere göre bu tabakalardan ilki olan Haviye, günahkar müminler için, ikincisi Sakar, yahudiler için, dördüncüsü Cahim Sabie için, beşincisi Leza ateşperestler için, altıncısı Hutame putperestler için ve pek çok adlarla anılan yedincisi münafıklar içindir.



45.
(Allah'ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.

46.
"Oraya emniyet ve selâmetle girin" (denilir, onlara).

47. Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar.

Allah Teala, dünyada birbirinden incinmiş ve birbirine kin beslemiş olan müminlerin kalplerinden o kini çıkaracak ve müminler, kardeş olarak sohbet edeceklerdir.


48. Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.

49. (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.

50.
Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.

51. Onlara İbrahim'in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver.

52. Onun yanına girdikleri zaman, "selam" dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi.

53.
Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.

54.
(İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.

55
. Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.

56
. (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?

57. "Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?" dedi.

Hz.İbrahim onların Allah tarafından gönderilmiş melekler olduklarını anlayınca, böyle bir melek cemaatinin sadece bir müjde için gelmiş olmayacağını, daha başka mühim vazifelerinin de olabileceğini tahmin ederek bu soruyu sordu.



58. Dediler ki: "Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik."

59. "Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız."

60. "(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik."

61.
Melek olan elçiler Lût âilesine gelince,[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicr Sûresi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 21:51:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicr Sûresi rüya tabiri,Hicr Sûresi mekke canlı, Hicr Sûresi kabe canlı yayın, Hicr Sûresi Üç boyutlu kuran oku Hicr Sûresi kuran ı kerim, Hicr Sûresi peygamber kıssaları,Hicr Sûresi ilitam ders soruları, Hicr Sûresiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes