Konu Başlığı: Yasin suresi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Ocak 2011, 15:40:48 YASİN SURESİ (36)
Bismillahirrahmanirrahim 36/1. Ya, Sin. 36/2-4. Kuran'ı Hakim'e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin. 36/5-6. Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır. 36/7. And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar. 36/8. Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir, bunun için başları yukarı kalkıktır. 36/9. Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler. 36/10. Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. 36/11. Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele. 36/12. Şüphesiz ölüleri dirilten, işlediklerini ve eserlerini yazan Biziz; herşeyi, apaçık bir kitabda saymışızdır.* 36/13. İnsanlara, halkına elçiler gelen şehri mesel olarak anlat: 36/14. Onlara iki elçi göndermiştik; onu yalanladıkları için üçüncü biriyle desteklemiştik. Onlar: "Biz size gönderildik" demişlerdi. 36/15. "Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahman da bir şey indirmemiştir. Sadece yalan söylüyorsunuz" dediler. 36/16-17. Elçiler: "Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir" demişlerdi. 36/18. "Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır" dediler. 36/19. Elçiler: "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Bu uğursuzluk size öğüt verildiği için mi? Hayır; siz, aşırı giden bir milletsiniz" demişlerdi. 36/20. Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam gelmiş ve şöyle demişti: "Ey Milletim! Gönderilen elçilere uyun." 36/21. "Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar." 36/22. "Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döneceksiniz." 36/23. "O'nu bırakıp da tanrılar edinir miyim? Eğer Rahman olan Allah bana bir zarar vermek isterse, o tanrıların şefaati bana fayda vermez, beni kurtaramazlar." 36/24. "Doğrusu o takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum." 36/25. "Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin." 36/26-27. Ona "Cennete gir" denince, "Keşke milletim Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını bilseydi!" demişti. 36/28-29. Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler. 36/30. Kullara yazıklar olsun! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı. 36/31. Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi, onların bir daha kendilerine dönmediklerini görmezler mi? 36/32. Hepsi huzurumuza getirileceklerdir.* 36/33. İşte onlara bir delil: Ölü yeri diriltir ve oradan taneler çıkarırız da ondan yerler. 36/34. Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız. 36/35. Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi? 36/36. Yerin yetiştirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmediklerinden çift çift yaratan Allah münezzehtir. 36/37. Onlara bir delil de gecedir; gündüzü ondan sıyırırız da karanlıkta kalıverirler. 36/38. Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, güçlü ve bilgin olan Allah'ın kanunudur. 36/39. Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir. 36/40. Aya erişmek güneşe düşmez. Gece de gündüzü geçemez. Her biri bir yörüngede yürürler. 36/41-42. Onlara bir delil de: Soylarını dolu gemiyle taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice binekler yaratmış olmamızdır. 36/43. Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi. 36/44. Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinme olarak onları geri bıraktık. 36/45. Onlara: "Geçmişinizden ve geleceğinizden sakının, belki acınırsınız" dendiği zaman yüz çevirirler. 36/46. Zaten Rabbinin ayetlerinden herhangi biri kendilerine geldiğinde ondan hep yüz çeviregelmişlerdi. 36/47. Onlara: "Allah'ın size verdiği rızıktan sarfedin" denince inkar edenler inananlara: "Allah dileseydi doyurabileceği bir kimseyi biz mi doyuralım? Doğrusu siz apaçık bir sapıklıktasınız" derler. 36/48. "Doğru sözlü iseniz bildirin bu vaad ne zamandır?" derler. 36/49. Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler. 36/50. O zaman, artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.* 36/51. Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar. 36/52. "Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" derler. Onlara: "İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi" denir. 36/53. Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur. 36/54. Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. İşlediklerinizden başkasıyla karşılık görmezsiniz. 36/55. Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler. 36/56. Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır. 36/57. Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır. 36/58. Merhametli olan Rab katından onlara selam vardır. 36/59-61. Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi? 36/62. And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz? 36/63. İşte bu, size söz verilen cehennemdir. 36/64. Bugün, inkarcılığınıza karşılık oraya girin. 36/65. İşte o gün ağızlarını mühürleriz, Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şahidlik eder. 36/66. Dilesek, gözlerini kör ederdik de yol bulmağa çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi? 36/67. Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.* 36/68. Uzun ömürlü yaptığımızın hilkatini tersine çevirmişizdir. Akletmezler mi? 36/69. Biz ona şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kuran'dır. 36/70. Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın. 36/71. Kudretimizle kendileri için hayvanlar yarattığımızı görmezler mi? Onlara sahip olmaktadırlar. 36/72. Onları kendilerinin buyruğuna verdik; bindikleri de, etini yedikleri de vardır. 36/73. Onlarda daha nice faydalar, içecekler vardır; şükretmezler mi? 36/74. Allah'ı bırakıp da, kendilerine yardımı dokunur diye, başka tanrılar edindiler. 36/75. Oysa onlar yardım edemezler, ancak kendileri o tanrılara koruyuculuk için nöbet beklerler. 36/76. Bunların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da şüphesiz biliriz. 36/77-78. İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; "Çürümüş kemikleri kim yaratacak" diyerek, Bize misal vermeye kalkar? 36/79. De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı bilendir." 36/80. Yaş ağaçtan size ateş çıkarandır. Ondan ateş yakarsınız. 36/81. Gökleri ve yeri yaratan, kendilerinin benzerini yaratmaya kadir olmaz mı? Elbette olur; çünkü O, yaratan ve bilendir. 36/82. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir, hemen olur. 36/83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan ve sizin de kendisine döneceğiniz Allah münezzehtir.* Konu Başlığı: Ynt: Yasin suresi Gönderen: Ceren üzerinde 04 Şubat 2018, 15:47:11 Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri ona inanan,sonsuz tevekkül içinde bulanan ve her durumda emir ve yasaklarına uyup kurtuluşa ,rahmete erişen kullardan eylesin inşallah...
|