> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı  (Okunma Sayısı 474 defa)
26 Mayıs 2016, 00:34:49
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 26 Mayıs 2016, 00:34:49 »



V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen ‘Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı.

Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve dört gün sürecek konferans, “Kitlesel Göç Hareketleri ve Küresel Din Hizmetleri” başlığı altında toplandı.

Diyanet İşleri Başkanlığının 75 ülkeden temsilcisinin bulunduğu ve Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, AFAD, Kızılay, Göç İdaresi gibi çeşitli kurumlardan da temsilcilerin bulunduğu konferansın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sözlerine son zamanlarda gerçekleşen menfur saldırılar neticesinde hayatını kaybeden şehitleri anarak başladı.

Toplantının, Diyanet’in yurt dışına taşıdığı hizmetlerinde hem ortak akıl gösteren, hem de yön, istikamet çizen, önceki yıllarda yapılan hizmetlerin muhasebesini yapma imkanı sunan bir toplantı olduğuna değinen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.

Bu yıl seçilen ‘Kitlesel Göç Hareketleri ve Küresel Din Hizmetleri’ konusunun son derece önemli bir konu olduğuna vurgu yapan Başkan Görmez, konuya ilişkin değerlendirmesinin öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığının yurtdışı hizmetlerinden bahsederek bazı rakamlar verdi.

Yurtdışı din hizmetleri konferanslarında alınan kararların neticesinde dünya Müslümanlarının bir araya geldiğini belirten Başkan Görmez, “Bu toplantıların bir ürünü olarak ortaya çıkan Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi, Avrasya Şûralarımız, Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi, Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi ile Müslümanların 3’te 2’sinin yaşadığı bir dünyaya kapılarımızı açma imkanı bulduk. Bu toplantılar bizi, zihnimizde isimlerini bile bilemediğimiz pek çok ülkede Müslüman varlığından haberdar kılmıştır” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının yurtdışı hizmetleriyle, dünyada pek çok Müslümanın birbirleriyle tanıştığını, mahrum ve mazlum coğrafyalara hizmet götürüldüğünü ve azınlık durumunda olan Müslüman topluluklara ulaşıldığını kaydeden Başkan Görmez, açış konuşmasında hem Diyanet’in yurtdışı hizmetlerini hem de göç ve mülteciler konusunu şu ifadelerle açıkladı;

“Diyanet’in yurtdışı hizmetleriyle dünya Müslümanları birbirleriyle tanıştı…”

Gerçekleştirdiğimiz bu toplantılar neticesinde nice ülkelerde Müslüman azınlıkların, Müslüman toplulukların bir mushafa dahi sahip olamadıklarını öğrendik. Biz bu toplantı da Cezayir işgal edildikten sonra 4 bin mücahidin hapsedildiği New Kaledonya’daki mücahitlerin torunlarından oluşan Müslüman bir topluluk hakkında bilgi sahibi olduk. Farklı dünyalardan, İslam aleminden nice çocuklarımızın nice zorluklarla bu topraklara hicret ettiklerini, bu adalara hicret ettiklerini ve orada birer Müslüman topluluk oluşturduklarından haberdar olduk.

“Bir sene içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığını 114 ülkeden heyet ziyaret ederek Diyanet’in yapısını inceledi…”

Bir sene içerisinde 114 ülkeden heyetler kabul ettik. 114 ülkeden heyetler Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret ederek, Diyanet’in yapısı ve din hizmetleri, din eğitim modeli hakkında incelemelerde bulundu. Bütün bu heyetlerle yapılan görüşmelerde üç konu öne çıkmıştır. Birinci konu, İslam dünyasında ortaya çıkan yanlış düşüncelerin başka dünyalara da taşınması, küreselleşmesi. İslam coğrafyasında mezhep ihtilafının küreselleşerek dünyada yaşayan bütün Müslümanları kuşatması öne çıkan konuların başında geliyordu. Ortaya çıkan diğer bir konu ise, din hizmetleri, din eğitimi ve dini mabetlere olan ihtiyaçları konusu ön plana çıktı. Belki bütün bu ziyaretlerde öne çıkan üçüncü önemli husus ise, din eğitimi modeli ve diğer konularda Türkiye’ye ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na umut bağlamış olmalarıdır.  Bu umudu boşa çıkarmamak için her bir arkadaşımıza, hepimize çok büyük görevler düşmektedir.

“Türkiye Diyanet Vakfı, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci hüviyetini kazanmıştır…”

Bu dönem içerisinde Türkiye Diyanet Vakfı, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci hüviyetini kazanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak büyük katkılar sunmamız gerekiyor. Bu gözlemci statüsünden istifade ederek özellikle dünyada yaşanan bütün bu zorlukları ve sıkıntıları İslam İşbirliği Teşkilatının gündemine taşıma konusunda üzerimize düşen bütün vazifeleri yapmamız gerekiyor.

“Göç olgusu insanlık tarihi kadar eskidir…”

Göç olgusu insanlık tarihi kadar eskidir. Göç, insanlık tarihiyle başladı. Ancak bugün üzerinde duracağımız göç olgusu, iltica ve sığınmacılar meselesidir. Kur’an’ı Kerim’de ifade edilen hicret kavramıyla bugünkü göç kavramı ne kadar örtüşüyor? Teolojik konu olarak ele alınması gereken önemli meselelerden bir tanesi. Biz bu toplantıda sadece muhacirleri konuşmayacağız hicret edecek yer bulamayanları da konuşacağız. Vatan bulamayan insanları da konuşacağız. Bilhassa modern dünyanın oluşum sürecinde, modern, milli, ulus devletlerin oluşumunda kitlesel zorunlu göçlerin doğurduğu sonuçlar üzerinde bütün insanlığın durması gerekiyor. Kitlesel göç hareketlerine karşı din hizmetlerinin nasıl yapılacağına dair herhangi bir çalışma yapılmadı. Bu toplantıyı yeni çalışmaların öncüsü yapmak lazım.

“Peygamberler sünneti olarak ifade edilen hicret ile bugünün modern dünyasındaki kitlesel göçler arasındaki mukayese zor bir mukayesedir…”

Bu kitlesel göçler yapılırken bu göçlere maruz kalmış, iltica etmiş, sığınan insanlara yönelik ve onlara özgü olarak nasıl bir din hizmeti geliştirilebilir, onlara karşı bizim yapacağımız vazifelerimiz neler olmalıdır? Bunun üzerinde ayrıca durmamız gerekiyor. Bazı insanlar şüphesiz daha iyi bir hayat için göç ediyorlar, ama bazı insanlar da şiddetten, baskıdan ve zulümden kaçmak için, vatan kendisine dar kılındığı için göç ediyorlar. Bir peygamberler sünneti olarak hicret hep var olmuştur, ama Kuran’ın ifade ettiği, Peygamberler sünneti olarak ifade edilen hicret ile bugünün modern dünyasındaki bu kitlesel göçler arasındaki mukayese zor bir mukayesedir.

“Bugün biz kendi diyarımızda emanı kaybettik. İslam diyarından başka diyarlara göçler başladı ve o göçlerde nice çocuklarımızı yolda kaybediyoruz…”

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 40 milyon insan yerinden, yurdundan edildi. 11 Eylül’den sonra sığınmacılık meselesi bir tehdit olarak algılanmaya başlamıştır. Göç, irtica, sığınmacılık ülkeler tarafından bir tehdit olarak algılanmaya başlanmıştır. Bugünün kitlesel göçleri içerisinde göçmenlerin Yüzde 80’inden fazlasını Müslümanlar oluşturmaktadır. İltica pek çok travmayı beraberinde getiriyor. Travma sadece gittiği yerde değil, aslında koptuğu yerde başlıyor. Koptuğu yerde travmalar yaşadığı için insanlar göç etmek zorunda kalıyorlar. Sonra travmalar yolda devam ediyor. Bazen karalar bitiyor denizlerde kendilerine yer bulamıyorlar. Göç İdaremizin rakamlarına göre 100 bini aşkın insan denizlerden toplandı. Ne kadarı denizlerde boğuldu bilmiyoruz. Bizim tarihimizdeki hicret Dar’ül Küfür’den, Dar’ül Eman’a hicretti, ama bugün nereden nereye hicret ediliyor. Biz kendi diyarımızda emanı kaybettik. İslam diyarından başka diyarlara göçler başladı ve o göçlerde nice çocuklarımızı yolda kaybediyoruz.

“İltica ve göç meselesinde en önemli sorun, kimlik ve aidiyet meselesidir…”

İltica ve göç meselesinde en önemli sorun kimlik ve aidiyet meselesidir. Tarih bilincinin kaybolmasıdır. Toplumsal bilincin ortadan kalkmasıdır. Bütün bunların göçmenlerde oluşturduğu derin yaralar, yaralı bilinçler oluşturuyor. Bu yaralı bilinçleri tedavi etmek, bu ölümcül kimlikleri sarmak, bu ölümcül kimlikleri ölümcül olmaktan kurtarıp içinde yaşadığı toplumla barış içerisinde yaşamasını nasıl sağlayabiliriz? Kitlesel göç hareketlerine karşı küresel din hizmeti, öncelikle kaybettikleri bu kimliğin inşasına başlanarak, o yaralı bilinç sarılarak yapılabilir. Göçmenlere, iltica eden mültecilere din hizmetlerini hassaten kimlik ve aidiyet bilinçlerini, tarih bilinçlerini yeniden inşa etmeleri konusunda yardımcı olmamız gerekiyor. Bu kitlesel göç hareketlerinin yoğunlaştığı zaman dilimiyle, İslamofobia, ırkçılık ve ayrımcılık hastalıklarının Batı’yı, Avrupa’yı sardığı bir zamanın aynı döneme denk gelmiş olması sorunu çok daha içinden çıkılamaz bir hale getirmektedir.

“Bugünün göçlerinin doğurduğu sorunları ortadan kaldırmak için yeni uluslararası kuruluşlara ve evrensel sözleşmelere ihtiyaç var…”

Uluslararası kuruluşlar ve evrensel sözleşmeler bugünün dünyasına hitap etmiyor. Göçe dair uluslararası kuruluşlar ve evrensel sözleşmeler İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki göç hareketlerine yönelik gelişmeler olarak tarihe geçmiştir. Ama bugün kitlesel göçleri ve bugünün göçlerinin doğurduğu sorunları ortadan kaldırmak için yeni uluslararası kuruluşlara ihtiyaç var. Yeni evrensel sözleşmelere ihtiyaç var. 1951 mültecilerinin hukukunu ihtiva eden Cenevre Sözleşmesi’ne baktığınız zaman görürsünüz ki İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki göçmenleri tarif ediyor. Bugünkü kitlesel göçlere yönelik bir çare üretmediğini görürsünüz. 1967’de 67 tarihli bir protokol ile 1951’deki Cenevre Sözleşmesi yenilenmiş orada da aynı şekilde o günkü göçler dikkate alınmıştır.

“Dünyanın ve Avrupa Birliği’nin göçmen sorununu çözmekten çok, kendi ülkelerini göçmen dalgalarından korumaya yönelik çalışmalar üzerinde durduklarına şahit oluyoruz…”

Dünyanın ve Avrupa Birliği’nin göçmen sorununu çözmekten çok kendi ülkelerini göçmen dalgalarından korumaya yönelik çalışmalar üzerinde durduklarına hepimiz ibretle şahit oluyoruz. Bilhassa kitlesel göç hareketlerinde kadınlar, çocuklar ve yaşlılar üzerinde ayrıca durulması gerekiyor. Bütün insani yardım kuruluşlarının üzerinde yoğu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:15:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı rüya tabiri,V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı mekke canlı, V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı kabe canlı yayın, V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı Üç boyutlu kuran oku V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı kuran ı kerim, V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı peygamber kıssaları,V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladı ilitam ders soruları, V. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’ Sapanca’da başladıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes