> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Ramazan Bayramı Hutbesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ramazan Bayramı Hutbesi  (Okunma Sayısı 1477 defa)
19 Ağustos 2012, 05:08:12
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 19 Ağustos 2012, 05:08:12 »



RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ


Tarih: 17.08.2012
İLİ         :    GENEL
AY-YIL    :    AĞUSTOS-2012
TARİH    :   19/08/2012



Çehreleri Ramazan-ı şerifin nuruyla aydınlanmış mümin kardeşlerim! Selâm olsun sizlere!

Bugün bayram… Ramazan bayramı…

Bu bayrama nice günlerden, nice iftarlardan, nice sahurlardan sonra geldik.

Onca gün oruç tuttuktan sonra neşenin, sevincin, huzurun eşiğine vardık.

Susuzun hali ile hemhal olmak için susadık, bekledik. Milletçe aynı sofranın etrafında her akşam çocuklar gibi sevindik. Hep birlikte aynı bekleyişin yolcusu olduk. Topluca aynı sevinçleri paylaştık. Müslümanlar olarak aynı çaresizliklerin sırdaşı; aynı kederlerin halkası olduk. Bizi ayrı kılan farklarımızı unuttuk, kalplerimiz ile var olmayı öğrendik. Bir olduk, birlik olduk, bire bin olduk. İftarı hak ettiğimiz gibi her akşam, bugün de hak ettik bayramı elhamdülillah. Kutlu olsun bayramınız, mübarek olsun!

Aziz Müminler, Kıymetli Kardeşlerim!

Bugün Müslümanlar olarak idrak ettiğimiz bayram, tüm insanlık adına bir ümit ateşidir. Ayrı coğrafyalardan, ayrı dillerden, ayrı ırklardan, ayrı kültürlerden milyonlarca insanın şu bayram saatinde aynı sevincin etrafında halkalanması, aynı kıbleye dönmesi, merhamet kuraklığı çeken insanlığın, merhameti yeniden kuşanması için tutuşturulmuş bir rahmet meşalesidir. Ve sizler, ete kemiğe bürünmüş şefkat erleri! Az önce vücutlarınızı ALLAH’ın huzurunda kıyama kaldırdığınız gibi kalplerinizi de kıyama kaldırın bugün. Varlığınız kalkan olsun insanlığı ateşe atan bütün zalimlere. Kalpleriniz isyan etsin insanlık adına, yeryüzünün kirletilmesine. Şefkatin timsali olarak yürüyün merhamet yağmurlarının kesildiği çoraklıklara. Kardeşlerim! Vakit, kardeşliği yeniden inşa etmenin vaktidir. Merhametin ve yardım severliğin güneşi olarak doğun ümitsizliğin üstüne. Çünkü ümit sizsiniz. Çünkü siz umutsunuz.

Aziz kardeşlerim!

Müslüman olmak, insan olmanın hakkını vermektir. Müslüman olmak, Rabbinin insandan beklediğini gerçekleştirmek için gayret göstermektir. Müslüman olmak, İslam’a teslim olarak, cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, dışlayıcılığı ayıklamaktır içimizden. Müslüman olmak, kibir kirinden temizlemektir yüreklerimizi.

Ve bizler Müslümanlar olarak;

“Rabbim! Biz oruç tuttuk da dilediğince ikram edenlerden olduk. Ekmeğimizi bölüştük, huzurumuzu paylaştık. Yüreğimizin kapılarını açtık kardeşlerimize. Diğerkâm olduk , veren el olduk. Yetimi itip kakmadık. İsteyeni azarlamadık. Muhtacı horlamadık. Yolcuyu yolda bırakmadık. Yoksulların elinden tuttuk. Çünkü biz oruç tuttuk.” diyebiliyorsak şimdi bayramınız mübarek olsun!Kardeşlerim!

Diyebiliyor muyuz şimdi? “Rabbimiz! Biz oruca tutunduk da, bencillik kabuğumuzu kırdık. Yetime, öksüze körelmiş gönül gözlerimizi açtık. Fakire yoksula, aç susuza sağırlaşmış can kulaklarımızı açtık. Rabbim biz yeryüzünde acı ve açlık üretenlerin yanında olmadık.  Çünkü biz oruç tuttuk. Açlığı tattık. Sadece Müslümanlara değil âlemlere rahmet olarak gönderilen Elçi’nin tarafında yer aldık. Yeryüzünün kederleriyle üzüldük. Dil din ayrımı yapmadan, ırk renk farkına aldırmadan, “Sonra biz de aç kalırız!” kaygısına kapılmadan infak ettik, sadaka verdik, yardım ettik. Yığanlardan, istifleyenlerden olmadık. Senin Peygamberi’ni mahcup etmedik.” diyebiliyorsak bayramınız mübarek olsun!

Kardeşlerim! Diyebilir miyiz şimdi?

“Rabbimiz! Kalbimize dokundurduğun o Kutlu Söz’ün hakkını verdik. Kur’ân’ın yanında yer aldık. Çünkü biz oruç tuttuk. Yeryüzünü yangınlarla kasıp kavuranların, insanları açlığa ve susuzluğa terk edenlerin, zayıfların üzerine basarak yükselenlerin, iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanların tarafını tutmadık. Seyirci olmadık yapılanlara. Kalktık yerimizden, çaresizlerin ellerinden tuttuk. Çaresizlerin çaresizliğini resimlemek yerine, çare sunduk. Kendini beğenmişlerden, kendine yontanlardan, sırf kendi çıkarını düşünenlerden olmadık.” diyebiliyorsak bayramınız mübarek olsun!

Kardeşlerim! Dilinizi yüreğinize koyun ve şu an içinizde kıpırdayan o tarifsiz huzuru şahit gösterin ve söz verin Rabbinize. “Rabbimiz! Biz Sen’in bizden umduğunu boşa çıkarmadık, boşa çıkarmayacağız. Cimri olmadık, olmayacağız. Hep kendisine yontanlardan, çıkar hesabına düşenlerden yana durmadık, durmayacağız. Komşusu açken tok uyuyanlardan olmadık, olmayacağız. Kardeşi mahzun iken sevinenlerden; insanlığı aç, mazlumları yalnız bırakanlardan da olmadık, olmayacağız.

İşte bütün bunları diyebiliyor ve yüreğinizde hissedebiliyorsanız, işte o zaman; "Bayram o bayram ola!" muştusuna mazhar olanlardansınız. Mübarek olsun!

Kardeşlerim! Bayram sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim. Onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım.

Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Şehitlerimizi ve geçmişlerimizi unutmayalım. Yetimlerin, gariplerin, kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küslüklere  bugün son verelim. Başta Suriye ve Myanmar olmak üzere dünyanın her bir köşesinde zorda, darda ve sıkıntıda olan kardeşlerimize dua edelim.

Ve şunu asla unutmayalım! İnsanlığın ümidiyiz biz. Bayramı kendi adımıza değil insanlık adına yaşayalım. Bayramımız yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi, mutluluğumuz dünyanın dört bir yanındaki acılara teselliler sunsun. ALLAH hepinizden razı olsun!

Bayramınız mübarek olsun!

NOT:
Bayram namazını müteakip Myanmar/Arakan’daki kardeşlerimiz için yardım toplanacaktır.[/i]
 
[/color]
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 19 Ağustos 2012, 05:08:28 Gönderen: Reyyan »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ramazan Bayramı Hutbesi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 05:14:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ramazan Bayramı Hutbesi rüya tabiri,Ramazan Bayramı Hutbesi mekke canlı, Ramazan Bayramı Hutbesi kabe canlı yayın, Ramazan Bayramı Hutbesi Üç boyutlu kuran oku Ramazan Bayramı Hutbesi kuran ı kerim, Ramazan Bayramı Hutbesi peygamber kıssaları,Ramazan Bayramı Hutbesi ilitam ders soruları, Ramazan Bayramı Hutbesiönlisans arapça,
Logged
19 Ağustos 2012, 15:09:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #1 : 19 Ağustos 2012, 15:09:45 »

s.a.. ; inşaallah bu hutbeyi anlayanlardan oluruz cümleten bir çok konuya değinilmiş..Ramazan ayini diğer aylarda da yaşayabilmek duasiyla..Hayirli bayramlar.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes