> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Kutlu doğum heyecanı başladı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kutlu doğum heyecanı başladı  (Okunma Sayısı 528 defa)
11 Nisan 2016, 07:55:58
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 11 Nisan 2016, 07:55:58 »



Kutlu doğum heyecanı başladı

Diyanet İşleri Başkanlığının 20 yılı aşkın süredir kutladığı 'Kutlu Doğum Haftası' dün gece özel bir programla başladı.

Ankara Congresium’da Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla resmi açılış töreni yapılan hafta, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Kur'an tilaveti ve Salavat-ı şerifler ile başlayan özel gecenin açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kutlu Doğum Haftasının dini ve taabbudi bir hafta olmadığını ilmi ve fikri bir hafta olduğunu vurgulayarak, “Kutlu Doğum Haftası, Resulü Ekrem’in rahmet mesajını bütün insanlıkla buluşturma çabası ve gayretidir. Her sene millet, ümmet ve insanlık olarak muhtaç olduğumuz bir yönü üzerinde duruyoruz. Bu sene ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet’ üzerinde duruyoruz.  ‘İnsanlığı diriltmek için gelin birlik olalım’, ‘İnsanlığı yaşatmak için gelin birlik olalım’, ‘İnsanlığı yüceltmek için gelin birlik olalım’ çağrısıyla milletimizin huzuruna çıkmış bulunuyoruz” dedi.

Hz. Peygamber’in hayatından örnekler vererek konuşmasını sürdüren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kutlu Doğum Haftası teması olarak neden ‘Tevhit ve Vahdet’ başlığını seçtiklerini anlattı.

Kutlu Doğum Haftası boyunca yurt içinde ve yurtdışında ‘İslam medeniyetini ayakta tutan yegâne iksir tevhit, neden müminler ve muvahhitler arasında vahdete dönüşmüyor?’, ‘İman, neden eman toplumlarını, güveni inşa etmiyor?’, ‘İslam, neden selamı, barışı gerçekleştirmiyor?’ sorularının cevabı üzerinde duracaklarını belirten Başkan Görmez, bugün İslam dünyasının yaşadığı en büyük sorun olarak da Tevhidin, insanı, tarihi, varlığı, toplumu, kültürü, kainatı, medeniyeti yorumlayan bir ilke iken birilerinin eliyle sadece soyut bir inanca, başkasını tekfir eden bir ideolojiye dönüşmesi olduğunu kaydetti.

Sözlerine adı Muhammed olan gençleri selamlayarak başlayan Başkan Görmez’in açış konuşmasından öne çıkan bazı satır başları şöyle;

“Bizim milletimizin sevgi merkezli bir Peygamber tasavvuru vardır…”

Bizim milletimizin sevgi merkezli bir Peygamber tasavvuru vardır. Biz ilahilerimizle, kasidelerimizle, naatlarımızla Resulü Ekrem’e en derin sevgimizi ifade etmişiz. Milletimiz kendi çocuklarına verilen isimlerde en çok onun ismi vardır. Tören ve merasimler ona salat ve selam getirilerek başlar ve biter. Ülkemizi savunan askerlerimize ‘Mehmet’ adı verilir, ordumuza ‘Peygamber Ocağı’ denilmiştir. Peygamberimizin doğduğu gün milletimiz için, her sıkıntıdan çıkarken milletimizin yeniden doğuşunu temsil eder. Bunun içindir ki, milli mücadelenin sonucunda açılan meclis, miladi olarak Kutlu Doğum Haftasının ilk Cumasına denk getirilerek, bütün yurt sathında indirilen hatimlerle açılır. Ayrıca o yıllarda çıkarılan kanunlarla, Veladet-i Nebi ile Hakimiyeti Milliye bir olarak kabul edilerek aynı kanunla bayram olarak ilan edilmiştir. Söz konusu kanun maddesi TBMM Hükümetinin Resmi Gazetesinde yer almıştır.

“Kutlu Doğum Haftası, dini ve taabudi bir hafta değil, ilmi ve fikri bir haftadır…”

Milletimizde var olan bu sevgiyi yıllar sonra Diyanet İşleri Başkanlığı, bilgiye dönüştürmek için, anma toplantılarını anlama toplantılarına dönüştürmek için 1989 yılında Kutlu Doğum Haftasına dönüştürmüştür. Kutlu Doğum Haftası, Mevlid-i Nebi’nin alternatifi değildir. Kutlu Doğum Haftası, dini ve taabudi bir gün, gece ya da hafta değil, ilmi ve fikri bir haftadır. Resulü Ekrem’i daha önce nasıl mevlit programlarında anıyorsak, bu sefer miladi takvime göre anlama, onun rahmet mesajını bütün insanlıkla buluşturma çabası ve gayretidir. Her sene millet, ümmet ve insanlık olarak muhtaç olduğumuz bir yönü üzerinde duruyoruz. Bu sene ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet’ üzerinde duruyoruz.  ‘İnsanlığı diriltmek için gelin birlik olalım’, ‘İnsanlığı yaşatmak için gelin birlik olalım’, ‘İnsanlığı yüceltmek için gelin birlik olalım’ çağrısıyla milletimizin huzuruna çıkmış bulunuyoruz.

“İnsanlık bugün bir değersizlik ve değersizleşme girdabı içerisindedir…”

İnsanlık bugün bir değersizlik ve değersizleşme girdabı içerisindedir. Bize değer kazandıracak yegâne kaynak olan ilahi dini kendi elimizle insanlar değersizleştiriyor. Değer üretmeyen bir dindarlık anlayışı hepimizi kuşatmış vaziyette. Onun getirdiği değerlerle insanın dirilmesi ve yücelmesi gerekiyor. Neden bu sene Tevhit ve vahdet üzerinde duruyoruz. Ülkemizde, coğrafyamızda, yurtdışında millet varlığımızla beraber üç sorunun cevabını aramaya çalışacağız. İslam’ın özü, ruhu, İslam medeniyetini ayakta tutan yegâne iksir tevhit, neden müminler ve muvahhitler arasında vahdete dönüşmüyor? İman, neden eman toplumlarını, güveni inşa etmiyor? İslam, neden selamı, barışı gerçekleştirmiyor? Bu üç sorunun cevabı üzerinde durmaya çalışacağız.

“Bugün İslam dünyasını kuşatan en büyük sorun, tevhidi medeniyeti yorumlayan bir ilkeden çıkarıp, başkasını tekfir eden bir ideolojiye dönüşmesidir…”

Bugün savaşların ve şiddetin gölgesinde savaş teolojileri üreten nevzuhur dini akımların İslam’a ve Müslümanlara verdiği en büyük zarar, tevhit anlayışında sapma olmuştur. Tevhit, insanı, tarihi, varlığı, toplumu, kültürü, kainatı, medeniyeti yorumlayan bir ilke iken birilerinin eliyle sadece soyut bir inanca, başkasını tekfir eden bir ideolojiye dönüşmüştür. Bugün İslam dünyasını kuşatan en büyük sorun, tevhidi bütün kâinatı, insanlığı, tarihi, kültürü, medeniyeti yorumlayan bir ilkeden çıkarıp Müslümanın başkasını tekfir eden bir ideolojiye dönüşmesidir.

“Tevhit, kulluk ve köleliğin kul ve köle olana yapılmayacağının ilanıdır…”

Tevhit, Allah’ın her şeyin tek, mutlak ve üstün yaratıcı olmasıdır. Tevhit, mutlak birliğin, yüceliğin ve celalin büyüklüğünü haykırır ve seslendirir. Tevhit, kulluk ve köleliğin kul ve köle olana yapılmayacağının ilanıdır. Tevhit, insan ürünü din ve inançların iddialarını karşılıksız bırakır, saf ve cahil bütün hurafelere kapıyı kapatan bir anlayıştır. Tevhit, tabiat ve fizik ilimlerinin kutsal ile, metafizik alem ile ilişkisini sürdürmeyi öğreten bir İslam ilkesidir. Tevhit, bilim ve medeniyetin düşmanı olan batıl inanç ve hurafelerin panzehiridir.

“Tevhit medeniyeti, mensuplarını ve bütün insanlığı dil, ırk, renk, etnik köken olarak asla tasnif etmez…”

Tevhit medeniyeti, yerli ve yabancı diye tebasını ikiye ayırmaz. Tevhit medeniyeti, mensuplarını ve bütün insanlığı dil, ırk, renk, etnik köken olarak asla tasnif etmez. Tevhit medeniyeti, kainatı Batı-Doğu, Kuzey-Güney diye ayırmaz. Tevhit, en yüce varlık olan Halik’in vahdaniyetinde toplumu birbirine bağlar. Zamanla mekanın tevhidi, insanla kainatın tevhidi, tarihle toplumun tevhidi tevhit hakikatinin birer parçasıdır.

“Tevhit ve vahdet olmadan medeniyetin inşası mümkün olmaz…”

Tevhit ve vahdet olmadan medeniyetin inşası mümkün olmaz. Allah’ın yeryüzündeki halifesi tevhidin sayesinde amaçsız ve gayesiz yaratılmadığını, yalnız olmadığını, yaratanın ona her şeyden yakın olduğunu bildirir. Tevhit akıl sahibi olanlara insanlığını hatırlatır. Hem insanı alçaltmaz hem de asla ilahlaştırmaz. Tevhit, insanın kıymetini erdemleriyle değerlendirir, insanı tanrılaştırma yönündeki bütün düşünceleri reddeder. Tevhit, insana dünyadan kopmayı ve var olandan uzaklaşmayı önermez, ama dünyaya kul olmayı da reddeder.

Başbakan Davutoğlu…

Başbakan Davutoğlu ise gecede yaptığı konuşmada tevhidin her şeyin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, “Tevhid her şeyin başlangıcıdır. Hz. Peygamber, hayatını bir medeniyetler tarihi perspektifinden incelediğinizde inanmayanların dahi kabul etmek zorunda oldukları bir gerçek vardır, o da bir dünya görüşünden, bir inançtan bir medineye ve bir dünya düzenine geçiş, bir insanın elinde sadece Hz. Peygamber tarafından gerçekleştirilmiştir” dedi.

Hz. İbrahim'in putperestlere meydan okuyarak yürüttüğü mücadelesinde kendi şehrinin olmadığını, Hazreti Yusuf'un da başka bir sistemin içinde tevhidi haykırdığını ancak kendi kavmiyle birlikte bağımsız bir hayat anlayışını egemen kılacak imkanı bulamadığını ifade eden Davutoğlu, Hz. Musa'nın da kendi kavmiyle yola çıktığını, Kudüs'e ulaşamadan büyük sınavlar yaşadığını, Hz. Davut ve Süleyman'ın da inancı ellerinde ve gönüllerinde tutarak bir devlet inşa ettiklerini anlattı.

“Kendi idealini tarihe bir nakış gibi işlemiş tek bir insan var, o da Hz. Muhammed…”

Hz. Peygamber aşkına, tevhit aşkına hiçbir kimse bir diğerine etnik kökenini, mezhebini sormasın ve sadece 'esselamualeyküm' desin, Hz. Peygamber'in selamını birbirine iletsin. Çağrımız bu, kutlu doğumda çağrımız bu. İnsanlık tarihi boyunca bir inancı kendi idrakıyla yeniden inşa edip, kendi inkılabını kendi yüreğinde, zihninde gerçekleştirip,   sonra o inkılab ile etrafında kendisi gibi inkılabı gerçekleştirmiş bir toplulukla büyük zorlukları, zulmü görerek, birlikte tek bir cemaat oluşturmuş, sonra onlarla birlikte bir şehirden çıkıp başka bir şehre girerek kendi medinesini kurmuş, kendi pazarını kurmuş, sonra o şehirden hareketle kendi idealini tarihe bir nakış gibi işlemiş tek bir insan var, o da Hz. Peygamber. Onun insanlık tarihindeki farkı budur. Medine kuranlar inancın içinden kendileri devredip aldıkları bir inancı sürdürmüşlerdi, bazen de inancı inşa edenler medineye ulaşamamışlardı. Hazreti Peygamberin hayatında hepsi var, önce tevhid var. Eğer o tevhid ile kendi inkılabını gerçekleştirmemiş olsaydı Yesrib, şehirlerden bir şehir olmaya devam eder ama asla Medine olamazdı.

“Allah'a tevhit ile teslim olmuş olanlar, başka hiç bir şeye teslim olmaz…”

Biz bir kez Allah'a tevhid ile teslim olmuş olanlar, başka hiç bir şeye teslim olmayız. Şimdi Bugün İslam'ı DAEŞ ile aynı safta görmek isteyenler ya da bu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kutlu doğum heyecanı başladı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 14:22:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kutlu doğum heyecanı başladı rüya tabiri,Kutlu doğum heyecanı başladı mekke canlı, Kutlu doğum heyecanı başladı kabe canlı yayın, Kutlu doğum heyecanı başladı Üç boyutlu kuran oku Kutlu doğum heyecanı başladı kuran ı kerim, Kutlu doğum heyecanı başladı peygamber kıssaları,Kutlu doğum heyecanı başladı ilitam ders soruları, Kutlu doğum heyecanı başladıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes