Kahramanmaraş Müftüsü Muhammed Gevher Ebedi Yolculuğuna Uğurlandı

Kahramanmaraş Müftüsü Muhammed Gevher ebedi yolculuğuna uğurlandı

Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Kahramanmaraş Müftüsü Muhammed Gevher'in cenazesi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in kıldırdığı cenaze namazının ardından memleketi Sakarya'da toprağa verildi.

Kahramanmaraş'ta, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren 63 yaşındaki Gevher için ilk tören, görev yaptığı Kahramanmaraş’ta yapıldı. Müftü Gevher'in cenazesi daha sonra memleketi Sakarya’nın Hendek İlçesine getirildi. Hendek Merkez Camii'nde öğle namazı öncesinde konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, hayatını kaybeden Gevher için
“Ebediyete uğurladığımız hocamız, hayatını Resul-i Ekrem’in (s.a.s) makamı olan mihrapta, minberde, kitabının taliminde istihdam etti” ifadelerini kullandı.

“Kur'an'a hizmet ederek geçen bir hayattan sonra ebedi hayata gidenlerin arkasından insan üzülmez, sevinir” diyen Başkan Görmez, “Beşer olarak hüzünlüyüz. Çünkü aynı zamanda bir dostumuzu, kardeşimizi, hocamızı kaybettik. Cenab-ı Hak, geride kalan eşine, çocuklarına, ailesine sabrı cemil ihsan eylesin” dedi.

Gevher’in Reis'ül Kurra Abdurrahman Gürses hocanın talebesi olduğunu da hatırlatan Başkan Görmez “Cenab-ı Hak, talebe ile hocayı cennette buluştursun. Bugün yapılabilecek en güzel duadır” diye konuştu.

Başkan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyada bıraktığınız salih ameller bakidir…”

Ölüm hadisesinin bir yönü daha var. Hz. Ömer'e nispet edilen sözü hatırlayalım: “Ölüm kadar büyük bir vaiz olur mu? Ben size saatlerce vaaz etsem, konuşsam bir ölünün bize anlattığı, ebedi hayata uğurladığımız bir kardeşimizin lisan-ı hal ile bize söyledikleri çok daha önemlidir. Onlar lisan-ı hal ile bize iki büyük mesaj bırakarak giderler. Derler ki; Ey geride bıraktığım kardeşlerim! Vallahi yaşadığınız bu hayat fanidir. Bu dünya hayatı geçicidir. Beni şu anda uğurladığınız hayat ise bakidir. Ama baki olan bir şey daha var, o da dünyada bıraktığınız salih amellerdir, dünyada bıraktığınız güzel hizmetlerdir. Eğer dünyada güzel bir hayat yaşamışsanız imam Ebu Hanife'nin mezarına yazılmasını tavsiye ettiği meşhur bir söz vardır; “Sen dünyaya gelirken etrafındakiler seviniyorlardı evladımız oldu, çocuğumuz dünyaya geldi diye. Sen de ağlıyordun. Ama öyle bir hayat yaşa ki, sen giderken gülerek git, arkandan insanlar ağlasın.” Cenab-ı Hak gülerek gitmeyi tebessüm ederek gitmeyi hepimize nasip etsin. Hadid Suresi’nin bir ayeti bize bu dünya hayatı ile ebedi hayat arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatıyor. “Dünya hayatı dediğiniz yer beş şeyden ibarettir; oyun, eğlence, süs, övünme ve mal biriktirme, evlat çoğaltma yeridir. Biz bu ayeti şöyle tefsir ediyoruz; “Eğer bir insan ahireti yok sayarsa dünya hayatı bu beş şeyden ibarettir. Oyun, eğlence, süs, övünme ve çoğaltma. Biz müminler için dünya hayatı önemlidir. Niçin önemlidir? Çünkü ebedi hayatı biz sadece burada kazanabiliyoruz. Ahirete pişmanlıkla gidenlerin Rabbimizden en büyük istekleri; “Allah'ım bir kez daha bana dünya hayatında yaşama imkânı ver. Daha güzel ameller işleyip geleyim” diyecek.

“Cennet, tohumunu bu dünyada ektiğimiz bahçedir…”

Resul-i Ekrem (s.a.s), “Dünya ahiretin tarlasıdır” buyuruyor. Cennet, tohumunu bu dünyada ektiğimiz bahçedir. Hani Kur'an'ın bize bahsettiği muhteşem cennet bahçeleri var ya o cennet bahçelerinin orada hazır beklediğini zannetmeyin. Tohumlarını burada ekiyorsunuz, gidip orada büyüdüklerine şahit oluyorsunuz. Cehennem, ateşini bu dünyadan götürdüğümüz ocaklardır. Cehennemi anlatırken “Yakıtı insanlar ve taşlar olan” ifadesi kullanılır. Hani Behlül diye bir Allah divanesi vardır, anlatılır. Behlül, Bağdat'ın kapısından girerken uzaktan Harun Reşit görünür ve kardeşi Behlül’e “Nereden geliyorsun” der. Behlül, “Cehennemden geliyorum” der. “Ne işin vardı” cehennemde. “Birazcık ateş lazım olmuştu da azcık ateş almaya gitmiştim.” Der. “E hani nerede o ateş?” “Bulamadım efendim” der. “Yahu Behlül, cehennem olur da ateş olmaz mı?” “Ben de senin gibi merak ettim oradakilere sordum. Onlar dediler ki, ‘Burada ateş yok. Herkes ateşini dünyadan beraberinde getirir.

“Ebedi hayatı kazandığımız yer de, ebedi hayatı kaybettiğimiz yer de burasıdır…”

Ahiretten kopmuş, ahireti yok sayan bir dünya hayatı her insan için sadece büyük bir tehlikedir, ebedi hayatını kaybettiği bir yerdir. Allah muhafaza etsin. Ebedi hayatı kazandığımız yer de, ebedi hayatı kaybettiğimiz yer de burasıdır. İşte bu hakikate dikkat çekerek Yüce Rabbimiz Hadid Suresi’nde buyuruyor ki: “Biliniz ki, dünya hayatı dediğiniz yer oyundur, eğlencedir.” Oyun ve eğlence hakikati ifade etmez. Hakikat ifade eden bir oyun olur mu?

“Dünya hayatını güzel yaşamışsanız Allah'ın mağfireti vardır…”

Bütün çiftçileri, ziraat ehlini hayran bırakan bir sonbahar yağmuru düşününüz. Yağmur yağar, tabiat yeşerir sonra solmaya başlar. Tam da yavaş yavaş etrafımızda gördüğümüz bütün ağaçların yapraklarının solmaya başladığını görürüz. Sapsarı kesildiğini görürüz. Sonra yaprakları dökülür. Çerçöp kalır elimizde. Dünya hayatı böyle bir geçici yağmura benzetilir. Ahirette ise iki şey vardır; Eğer dünya hayatını güzel yaşamışsanız Allah'ın mağfireti, rızası vardır. Eğer dünya hayatının doğru yaşamamışsanız, Allah'ın şiddetli azabı vardır.

Başkan Görmez konuşmasını “Cenab-ı Hak rahmet eylesin. Cenab-ı Hak, hocası Abdurrahman Gürses Hocaefendi ile birlikte cennetiyle, cemaliyle buluştursun. Geride bıraktığı eşine, evlatlarına sabrı cemil ihsan eylesin. Bize de Kur'an ve İslam ile birlikte güzel bir hayat yaşamayı Cenab-ı Hak nasibi müyesser eylesin.” duasıyla bitirdi.

Başkan Görmez’in kıldırdığı cenaze namazına, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, AK Parti Sakarya Milletvekili Mustafa İsen ve çok sayıda müftünün yanı sıra yakınları ile vatandaşlar katıldı.

Müftü Gevher’in cenazesi dualarla defnedilirken Başkan Görmez, cenazenin defnedilmesinin ardından Gevher'in ilçe merkezindeki yakınlarının evine giderek taziyelerini iletti.