๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ => Diyanet Duyurular => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 27 Ocak 2012, 20:39:12



Konu Başlığı: İslam alimlerine ve dini kurumlara çok büyük işler düşüyor
Gönderen: Zehibe üzerinde 27 Ocak 2012, 20:39:12
İslam alimlerine ve dini kurumlara çok büyük işler düşüyor


(http://www.diyanet.gov.tr/turkish/vitrin/arkakapi/cache/hbrfilBuyukResim458.jpg)


Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Ammar el Hakîm Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i makamında ziyaret etti.

Başkan Görmez, El Hakîm ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, bugün Irak’ta kavmiyetçi ve mezhepçi bir sürece girildiğinin görüldüğünü belirterek, “aynı Allah’a, aynı Peygamber’e, aynı Kur’an’a iman eden Müslümanların bir başka Müslüman’ın camisine girerek bomba patlatmasının izahını ne biz kendimize ne de dünyaya yapabiliriz” dedi.

“Biz Müslümanlar, dünya hayatının bir imtihan olduğuna inanırız” diyen Başkan Görmez, bu imtihanın her fert ve toplum için farklılık arz ettiğini kaydetti.

“Irak’ta son yıllarda yaşananları görünce Irak’lı kardeşlerimizin imtihanlarının zor geçtiğini görüyoruz” diyen Başkan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok zor süreçlerden geçtiler. Önce bir istibdat ve zulüm döneminden geçtiler. Sonra bölgesel savaşlar dönemi geldi. İran-Irak savaşı, Kuveyt savaşı ve daha sonra da bir işgal dönemi yaşandı. Savaşların ve işgallerin ne büyük fesatlar doğurduğunu hep birlikte izledik, gördük.

Derken işgal kuvvetleri çekildi. Hepimiz büyük emellere kapıldık. Artık Irak’taki bütün siyasilerin, düşünürlerin, alimlerin ve akademisyenlerin el ele vererek Irak’ı yeniden inşa edeceğini düşündük. Biz, bunu beklerken Irak’tan üzücü haberler gelmeye başladı. Aslında bu üzücü haberlerin tohumlarının işgal döneminde atıldığını biliyoruz. Bugün Irak’ın “taifiyye ve mezhep” kavgası diyebileceğimiz yeni bir sürece girdiğini görüyoruz.

Aynı Allah’a, aynı Peygamber’e, aynı Kur’an’a iman eden bir Müslüman’ın, bir başka Müslüman’ın camisine girerek bomba patlatmasının izahını ne biz kendimize ne de dünyaya yapabiliriz”

“Barış içinde birlikte yaşama” tabirinin Müslümanlar arasında geçerli olabilecek bir kavram olmadığını vurgulayan Başkan Görmez, söz konusu tabirin Müslümanlarla gayri Müslimlerin bir arada yaşamasını ifade ettiğini kaydetti. “Nitekim biz bunu tarihimizde bütün dünyaya gösterdik” diyen Başkan Görmez, kavramın Müslümanlar arasındaki ifadesinin “vahdet” olduğunu bildirdi.

Başkan Görmez, şunları kaydetti: “Ben doğrusu bu dönemde başlayan mezhepçilik veyahut taifiyyeciliğin tarihten mevrus olduğuna inanmıyorum. Bir takım siyasi düşüncelerin, bir takım ayrımcı fikirlerin ve bir takım cehaletlerin mezhep rengine bürünerek ortaya çıkması olarak, değerlendiriyorum”

Heyetin ziyaretinin çok önemli bir günde, çok önemli bir zamanda gerçekleştiğini belirten Başkan Görmez, bu gibi hallerde özellikle İslam âlimlerine ve dini müesseselere çok büyük görevler düştüğünü kaydetti.

“Hiç kimsenin çirkin hedeflerle ortaya çıkıp İslam’ın görüntüsünü bozmaya hakkı yoktur”…

Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Ammar el Hakîm de Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Irak halkının geçmişte yaşadığı sıkıntıları tekrar dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.

Irak’ın hem siyasi açıdan, hem din ve mezhep olarak, hem de millet ve ırk olarak çok değişik ve mozaik bir ülke yapısına sahip olduğunu söyleyen el Hakîm, “bu çeşitliliğin, çeşitli renklerin çeşitli yaprakların buluştuğu bir çiçek buketi olarak bize renk kattığını düşünüyoruz” dedi.  Irak’ın geçmişte asla mezhepçilik yaşamadığını vurgulayan el Hakîm, “bugün de Iraklılar arasında muhabbet ve hoşgörünün en yüksek derecesini yaşamak istiyoruz” diye konuştu.

“Müslümanları birbirine kırdırmak isteyenler var”…

İslam’ın barış ve sevgi dini olduğunu kaydeden el Hakîm, “hiç kimsenin çirkin hedeflerle ortaya çıkıp İslam’ın görüntüsünü bozmaya hakkı yoktur” dedi.

İslam âlimlerine ve eğitim kurumlarına bu fitne ateşini söndürmeleri için çok büyük görevler düştüğünü belirten el Hakîm, “çeşitli isimler altında Müslümanları hangi mezhepten olursa olsun birbirine kırdırmak, birbirine düşürmek isteyenler var, bunlar Müslümanların enerjilerinin doğru yolda kullanılmasını istemiyorlar. Müslümanlar eğer kendi enerjilerini, güçlerini birleştirip doğru yolda kullanırsa çok çok önde olur” diye konuştu.