İngiltere’de Birlikte Yaşama Ahlakı konferansları
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri için belirlediği “Hz. Peygamber ve Birlikte Ahlakı” teması etrafında yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen etkinlikler devam ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, İngiltere’nin New Castle, Lupton ve Londra kentlerinde temaslarda bulundu. Genel Müdür Erbaş, bu kentlerde düzenlenen “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” konulu konferanslara katılarak önemli konulara temas etti.
İslam’ın birlikte yaşama ahlakının temel ilkelerini belirlediğini söyleyen Genel Müdür Erbaş, şöyle konuştu:
“Yüce Rabbimiz, Hz. Adem’i yarattı, ancak yalnızlığın, tekliğin kendine mahsus olduğu hakikati gereği ona eş olarak Hz. Havva’yı yarattı. Ailenin oluşması için çocuklar gerekiyordu ve Cenab-ı Hakk onların çocuklarının olmasını takdir etti. Böylece insanlık ailesinin ilk ve en küçük çekirdeği oluştu. Bu ailede birlikte yaşama ahlakının gerçekleşmesi için ilkeler gerekliydi. Yüce Allah Hz. Adem’i peygamber olarak görevlendirerek bu ahlakın ilkelerini kullarına öğretti. Bu ilkelerden oluşan dine “silm” (barış) kökünden gelen “İslam” ismini verdi.”
“Birlikte yaşama ahlakının ilkelerinden ilki, herkesin birbirinin elinden ve dilinden emin olmasıdır”
Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberlerin İslam’ın barış yüklü mesajını insanlığa anlattığını vurgulayan Genel Müdür Erbaş şunları söyledi:
İslam “barış, kurtuluş, teslimiyet” anlamlarına geldiği gibi Müslüman da “barış içinde ve kurtuluşa ulaşmak için Yaratıcı’nın emir ve nehiylerini dikkate alarak yaşamaya söz veren, bu konuda tereddütsüz teslimiyet gösteren insan” demektir. Kur’an’ın bütünlüğü içinde İslam ve Müslüman kelimelerine bu anlamlar yüklenebilmektedir. Müslümanın taşımakta olduğu isim kendisini birlikte yaşama ahlakına teşvik etmektedir. Zira, Hz. Peygamber’in ifadesiyle Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların/insanların emin olduğu kimsedir.”
Genel Müdür Erbaş, birlikte yaşama ahlakının ilk ilkesini “herkesin birbirinin elinden ve dilinden emin olmasıdır” olarak değerlendirerek “Tıpkı Muhammedü’l-Emin gibi. Ötekine güven veren insan. Peygamberimizin henüz peygamber olmadan önce aldığı isim. Mü’min kelimesinin bir anlamı da güven veren değil midir? İmanda güven, ibadette güven, muamelatta yani hayatın her alanında güven veren insan.”
Genel Müdür Erbaş konuşmasına şöyle devam etti:
“Sevgi medeniyetinin çocukları birlikte yaşama ahlakının ilkelerini bütün dünyada gerçekleştirmek için gayret göstermelidir”
Sevgi medeniyetinin temelleri Medine’de atılmış, gayrimüslimlerle de birlikte nasıl yaşanılabileceğinin yolları ortaya konulmuş, “Medine Sözleşmesi” ismiyle bunlar maddeleştirilmiştir. Bu sevgi medeniyetinin çocukları birlikte yaşama ahlakının ilkelerini önce ailede, sonra akrabalar ve komşular arasında, mahallede, şehirde, ülkede ve bütün dünyada gerçekleştirmek için gayret etmelidir. Bunun altyapısını da sevgi, saygı, sadakat, samimiyet, sabır ve tahammül ile oluşturmalıdır.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
