> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı  (Okunma Sayısı 1359 defa)
13 Ekim 2015, 15:12:45
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 13 Ekim 2015, 15:12:45 »



I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı.
İstanbul Conrad Otel’de Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla açılışı gerçekleştirilen zirve, ‘Kesret İçinde Vahdet: “Hikmet ve Barış’ı Birlikte Düşünmek’ başlığı altında toplandı.
Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve dört gün sürecek zirvenin açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerine başlamadan önce Ankara’da meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek katılımcıları Fatiha okumaya davet etti.   
Menfur saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarının acılarını yürekten paylaştığını ifade eden Başkan Görmez, “Başkanlığımızın tarihinde çok önem verdiğimiz bu toplantıyı milletimizin çok ama çok acı bir zamanında icra ediyoruz. Ankara’da hunharca katledilen insanlarımızın acısının yüreklerimizi yaktığı bu günlerde her birimizin buradaki varlığını onlara birer rahmet duası olarak gönderiyoruz. Ve izninizle her birinizi onlara birer Fatiha okumaya davet ediyorum” dedi.
‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım’ çağrısı yapan Başkan Görmez, “Bu vesileyle milletimizin her ferdini bu acıyı yaşayan kardeşlerimize ve onların yakınlarına sahip çıkmaya acı ve kederlerini yürekten paylaşmaya davet ediyorum. Gelin, dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım. Onların bu topraklara kin, öfke, nefret, fitne ve fesat tohumları ekmelerine asla izin vermeyelim” şeklinde konuştu.
Toplantının kardeşlik ahlakının, kardeşlik hukukunun icaplarını yerine getirme toplantısı olduğunu vurgulayan Başkan Görmez’in zirvenin açılış programında yaptığı konuşmasından önemli satır başları şöyle;
“Bu toplantımızın en önemli gayesi, marifet alış verişinde bulunmaktır…”
Bu toplantımızın en önemli gayesi, aramızdaki tearufu, muarefeyi temin etmektir. Buradaki tearüf, sadece tanışmak ve bilişmek değil, marifet alış verişinde bulunmaktır. İslam bizleri kardeş yaptı. Hiç birimizin diğerinden üstün olmadığını bize öğretti. Rengi, dili, ırkı, coğrafyası, serveti, makamı ne olursa olsun her Müslümanın Allah katında eşit olduğunu, tek üstünlük ölçüsünün de takva olduğunu bizlere öğretti. Sevgili Peygamberimiz Müslümanları bir bedenin azalarına benzetti. Herhangi bir organın çektiği acıya bütün organların iştirak edeceğini ifade etti. Komşusu açken tok yatan bir kimsenin; kendisi için istediğini başkası için de istemeyenin kamil bir mümin olamayacağını belirtti.
“Bu iletişim çağında bölgelerimiz arasındaki bu kopukluk ve iletişimsizlik hali anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir…”
Sadece sahabenin de dâhil olduğu ilk üç nesil döneminde ve Abbasiler devrinde değil, yakın zamanlara, geçen yüzyıla kadar ilişkilerimiz devam etmiştir. İslam hilafetinin temsilcisi Osmanlı Devleti, Asya-Pasifik ilişkilerine ait dikkat çekici örnekler vermiştir. Osmanlılar o devirde yakın ve sıcak ilişkiler tesis edebilmişken bu iletişim çağında bölgelerimiz arasında görülen bilhassa din müesseseleri ve din adamları arasındaki kopukluk ve iletişimsizlik hali anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Biz belki son dönemlerde Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gönderiliş ve dönüş yolundaki hazin batış hikâyesini biliriz, ancak bölgeyle ilişkiler aslında çok daha derin ve köklüdür. Bugün Tayland’da halen ortak tarih adına hutbeler okunuyorsa, Hindistan’da Türk kurtuluş savaşını desteklemek üzere Muhammed Ali konferans düzenlemişse, Deoband uleması da aynı gaye ile aynı dönemde Cemiyet-i Ulema’yı kurmuşsa, Devlet-i Âliye 16. Yüzyılda Portekizli, 19. Yüzyılda Hollandalı işgalci korsanlara karşı Açe’ye lojistik ve askeri destek sağladıysa,  “biz iletişim ve ulaşım imkânlarının fevkalade geliştiği şu dönemde niçin birbirimizden yeterince haberdar değiliz?” sualini sormak durumundayız.
“Ulus devletçilik, etnik milliyetçilik, fakirlik ve cehalet İslam’ın varlığına kasteden en büyük tehlikelerdir…”
Hollanda’nın Arnhem şehrinde bir askeri müze vardır. Bu müzede Endonezya’nın Hollanda sömürgeciliğine karşı verdiği cihadı ve kurtuluş savaşını desteklemek üzere Osmanlı Devleti’nin gönderdiği irili ufaklı toplar sergilenir ki yerel güçlerin en önemli silahları bunlardır. Geçen yüzyılda kolonyalizm, sömürgecilik ve istiklal savaşları en göze çarpan meydan okumalar olarak tarihteki yerini almışken, bu yüzyılda ulus devletçilik, etnik milliyetçilik, fakirlik ve cehalet Âlem-i İslam’ın varlığına kasteden tehlikeler olarak önümüzde durmaktadır. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Müslüman halklarıyla Asya-Pasifik bölgesi Müslümanları bu ortak sorunlar üzerine birlikte eğilmeli ve bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunmalıdır.
“Bizler bir vücudun organları ve bir binanın tuğlaları gibi dayanışma, yardımlaşma, her şeyden önce de iletişim içinde olmalıyız…”
Tüm İslam Âlemi ümmet nüfusunun üçte ikisinin bu bölgede yaşadığının farkına varmalı ve her alanda bu coğrafyada yaşayan kardeşlerimizi ümmetin acı ve tatlı her olayına ortak edici bir tutum ve davranış içine girmelidir. Bizler doğuya ve batıya ait olmayan ama doğuyu da batıyı da kuşatan mübarek bir zeytin ağacının yağından elde edilen bir ışıkla insanlığın gecesini aydınlatan evrensel bir kardeşlik şuuruna sahip olmalıyız. Bizler bir vücudun organları ve bir binanın tuğlaları gibi dayanışma, yardımlaşma, her şeyden önce de iletişim içinde olmalıyız.
“Bu toplantı, İslâm dünyasında yaşanmakta olan sorunları başka coğrafyalara taşıma toplantısı değildir…”
Bu toplantıyı bu gayelerle gerçekleştiriyoruz. Ancak bu toplantı engin bir tarihe, zengin bir kültüre sahip olan bir topluluğa herhangi bir düşünceyi, herhangi bir ideolojiyi empoze etme toplantısı değildir. Bu toplantı bugün İslâm dünyasında yaşanmakta olan sorunları başka coğrafyalara taşıma toplantısı da değildir. Bu toplantı uzunca bir fetret devrinden sonra yeniden işbirliği imkânlarını konuşma; dini, tarihi ve kültürel ilişkilerimizi yeniden kurma ve geliştirme toplantısıdır. Bu toplantı Asya-Pasifik ülkelerinin kendi aralarında ve Türkiye ile bu ülkeler arasında sahih dini bilgi ve söylem üretimi, din hizmetlerini asrın idrak ve ihtiyaçlarına uygun bir standartta yürütülmesi için tecrübe paylaşımı toplantısıdır. Bu toplantı din eğitimi, din hizmetleri, dini yayınlar alanındaki ihtiyaçlarımızı tespit toplantısıdır.
“Bu toplantı kardeşlik ahlakı ve hukukunun icaplarını yerine getirme toplantısıdır…”
Bu toplantı iyilik ve hayırda yarışma toplantısıdır. Bu toplantı tecrübelerimizi, birikimlerimizi paylaşma toplantısıdır. Bu toplantı kardeşlik ahlakının, kardeşlik hukukunun icaplarını yerine getirme toplantısıdır.
“Bir medeniyet, insanlığa takdim ettiği hikmeti kaybettiği zaman barışı da kaybediyor…”
Toplantımızın ana konusu “Kesret İçinde Vahdet: Hikmet ve Barış’ı Yeniden Düşünmek” başlığını taşıyor. Bir medeniyet insanlığa takdim ettiği hikmeti kaybettiği zaman barışı da kaybediyor. Barış olmadığı zaman hikmet de yok oluyor.
“Endülüs ve Maveraünnehir medeniyetlerinin çocukları bugün İslâm kimliklerini yeniden inşa etmeye çalışıyorlar…”
İslâm dini ve İslâm dünyası bugün tarihin en zor süreçlerinden birini geçiriyor. İslâm’ın büyük medeniyet havzalarından bazılarını tarihte kaybettik. Batının aydınlanmasına yol açan Endülüs İslâm Medeniyeti 8 asırlık hükümranlıktan sonra yok oldu. Bugün Kurtuba’dan, Gırnata’dan, Toledo’dan, el-Hamra’dan eser yok. Maveraünnehir’de, Horasan’da Müslümanların kurduğu büyük medeniyet, tarih içinde varlığını sürdüremedi. Merv, Rey, Farab, Buhara, Semerkant, Özgen, Merginan bugün birer ilim ve hikmet merkezi değil. Şimdi o büyük medeniyetin çocukları Orta Asya ülkelerinde İslâm kimliklerini yeniden inşa etmeye çalışıyorlar. Afrika İslâm medeniyeti iki yüzyıldır işgaller, sömürgeler ve fakirliğin pençesinde inim inim inliyor.
“İslâm’ın hakikatini tekeline alan, ahlak ve hukuk tanımayan kirli savaşları cihat kabul eden yanlış din anlayışları, Pasifik Asya’nın dingin Müslümanlarına bulaşmamalıdır…”
İslâm’ın ilk medeniyet havzaları Hicaz, Irak ve Şam diyarı ise son yıllarda şiddetin ve savaşların gölgesinde tahrip edildi. Bugün hala tahrip edilmeye devam ediyor. Anadolu İslâm medeniyetinin önemli bir parçası olan Balkanlar aynı şekilde yeniden ayağa kalkmayı bekliyor. Asya Pasifik Müslümanlarının, Hint Alt Kıtası, Malay ve Pasifik Dünyası Müslümanlarının, bütün bunların farkında olduğu muhakkaktır. Kardeşlerine yardımcı olmak için büyük bir çaba içinde olduğu elbette bilinmektedir. Bunu ancak ilim, hikmet ve marifeti, barış ve merhameti, adalet ve meşvereti yeniden ayağa kaldırarak başarabilir. Bizim dünyalarımızda ortaya çıkan İslâm’ın hakikatini tekeline alan, kendisi gibi inanmayanlarını tekfir eden, ahlak ve hukuk tanımayan kirli savaşları cihat olarak telakki eden yanlış din anlayışları, Pasifik Asya’nın dingin Müslümanlarına bulaşmamalıdır. Bunun için din eğitimini, âlim yetiştirme düzenini, din hizmetlerini ve dinî kaynakları tahkim etmelidir. Bugün İslam’ın evlatlarının kimi uç yorumlara dayalı din anlayışları bir yandan şiddeti, öte yandan İslam korkusunu ve karşıtlığını beslemektedir.
“Bugün ümmetin birer parçası olarak birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlamanın gayreti ve çabası içinde olmalıyız…”
Bugün hem yakın hem uzak dostlar olarak, ümmetin birer parçası olarak birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlamanın gayreti ve çabası içinde olmak durumundayız. Sevincimizi, hüznümüzü; darlığımızı, bolluğumuzu, maddi olarak bir arada olamasak da döndüğümüz aynı kıblenin hürmetine, okuduğumuz Kur...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:11:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı rüya tabiri,I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı mekke canlı, I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı kabe canlı yayın, I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı Üç boyutlu kuran oku I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı kuran ı kerim, I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı peygamber kıssaları,I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladı ilitam ders soruları, I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ İstanbul’da başladıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes