> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması  (Okunma Sayısı 1019 defa)
12 Nisan 2015, 23:54:14
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 12 Nisan 2015, 23:54:14 »



HZ. PEYGAMBER (SAS) VE BİRLİKTE YAŞAMA AHLÂKI AÇILIŞ KONUŞMASI

Bismillahirrahmanirrahim.

Bizleri engin rahmetinin bir tecellisi olarak yoktan var eden, bilişip tanışmamız için farklı dillerde ve farklı renklerde yaratan, ilim, hikmet ve marifetle inkişafı mümkün kılacak akılla, sevgi ve muhabbete mekân olacak kalple donatan Yüce Rabbimize nihayetsiz hamd ü senalar olsun!

Âdem Safiyyullahtan İbrahim Halilullaha, Musa Kelimullahtan İsa Kelimetullaha kadar bütün rahmet elçilerine ve bilhassa veladeti yeryüzünün baharı, insanlığın bayramı olan Fahr-i Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sas) Habibullaha, Sevgililer Sevgilisine sonsuz salat ve selam olsun!

Sayın Cumhurbaşkanım,

Saygıdeğer Hanımefendi,

Sayın TBMM Başkanım,

Sayın Başbakanım,

Siyasi Partilerin Değerli Genel Başkanları,

Değerli Basın Mensupları!

Sevgili Gençler,

Yüreğinde peygamber sevgisiyle salonumuzu dolduran ve ekranları başında bizleri seyreden aziz kardeşlerim,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sizleri hürmet ve muhabbetle selâmlıyorum. Allah’ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.

Bugün, bir gölgelik hükmünde olan dünya hayatımızda, imtihanlarla geçecek kısacık ömrümüz süresince hep yolumuzu aydınlatacak olan Kerim Kitab’ın “sirac-ı münir” diye adlandırdığı ışık saçan kandilin yanmaya başlayışını yeniden hissedeceğimiz bir haftanın başlangıcı…

İçimizin karanlık dehlizlerinde kaybolurken, yüreğimizde yanarak, zihnimizi aydınlatarak bizi merhamet yüklü sokaklara çıkaran bir hidayet rehberinin doğuşunu idrak edeceğimiz bir Kutlu Doğumun başlangıcı…

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, öteden beri Kutlu Doğum Haftalarında bireysel ve sosyal hayatımız açısından önem arz eden temaları aziz milletimizin gündemine taşımaya, özelde toplumumuzu, genelde ise tüm insanlığı Hz. Peygamberin (sas) çağlar üstü örnekliğiyle, rahmet yüklü mesajlarıyla buluşturmak için gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede son dört yılda sırasıyla; “Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi”, “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Hukuku”, “Hz. Peygamber ve İnsan Onuru”, “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet” temalarını ele aldık. Bu yılki Kutlu Doğum Haftası temamızı ise “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” olarak belirledik.

Aziz Konuklarımız,

Aslında bu sene bu konuyu belirlerken bütün insanlığın ortak yurdu ve evi olan dünyamızın hepimizce bilinen küresel ölçekte yaşadığı büyük acıları, büyük sıkıntıları göz önünde bulundurduk.

Biz bu konuyu tespit ederken, tarihte selam ve eman yurdu olarak bilinen İslam coğrafyasının, bugün, savaş, şiddet ve vahşetle anılmaya başlamasından yola çıktık. İnsanlığı topyekûn barışa davet eden bir dinin mensuplarının; cihanşümul bir rahmetin temsilcisi olan Hz. Peygamberin (sas) müntesiplerinin, bugün, ortaya koyduğu davranışlar ve sergilediği tavırlar sebebiyle kaybettikleri birlikte yaşama ahlakını bir daha yeniden nasıl tesis edebiliriz, düşüncesinden hareket ettik.

Bu konuyu küresel ölçekte ele almak isteyişimizin önemli bir sebebi de Batı dünyasının İslamofobik dalgalarla hızla çok kültürlülükten uzaklaşması, Batı’da yaşayan millet varlığımızın ve Müslüman kimliğinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlardır.

Aziz Kardeşlerim,

Bu konuyu belirlerken elbette her şeye rağmen bir umut adası olmaya devam eden ülkemizi, milletçe yaşadığımız sorunları, birlikte yaşama ahlakını ortaya koymada zaman zaman yaşadığımız ciddi zaafları da dikkate aldık. Bu vesileyle kin ve nefret yerine merhamet ve adaleti; düşmanlık ve husumet yerine dostluk ve kardeşliği; riyakârlık ve gösteriş yerine içtenlik ve samimiyeti ikame etmek; zedelenen insan haysiyet ve onurunu yüceltmek için birlikte yaşama ahlak ve hukukunu yeniden gözden geçirmeye bir fırsat olsun istedik.

Aziz Kardeşlerim,

Ancak ben bugün konuşmamda küresel ölçekte ulusların, dinlerin, kültürlerin, medeniyetlerin arasında birlikte yaşama ahlâkı açısından yaşadığımız krizlerden söz etmeyeceğim.

Ben bugün, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Rum, Ermeni vs. din mensupları arasındaki sorunlardan söz etmeyeceğim.

Ben bugün, İslamofobyanın nasıl bir nefret ve düşmanlığa dönüştüğünü, Batı dünyasının çok kültürlülük iddiasını nasıl kaybettiğini uzun uzun anlatmayacağım.

Ben bugün, İslâm coğrafyasında yanan ateşi, mezhep çatışmalarını, İslâm toplumlarının birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu neden kaybettiğini, bunların sebeplerini saymayacağım.

Ben, bugün Peygamberimizin (sas) Ensar ve Muhaciri nasıl kardeşler topluluğu haline getirdiğini, Yahudiler ve gayr-i Müslimlerle Medine Vesikasını imzalayarak birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu nasıl oluşturduğunu ve sonra Müslümanların tarih boyunca bunu örnek alarak nasıl çok kültürlü medeniyetler inşa ettiğini, Hz. Ömer’in, Selahaddin-i Eyyübi’nin emannamelerini, Fatih Sultan Mehmed’in ahitnamesini uzun uzadıya bahsetmeyeceğim.

Aziz Kardeşlerim,

Ben bugün, konuşmamda bu konunun bölgesel ve küresel ölçekteki boyutları yerine bütün bunların yegâne sebebi olan, bütün bunların biricik kaynağı olan bireysel ve kişisel boyutuna vurgu yapmak istiyorum.

Biz zaman zaman büyük söylemlerle sorunlarımızın küresel ve evrensel boyutları üzerinde yoğunlaşırken birey olarak nefsimizden, gönül dünyamızdan kaynaklanan sebepleri ihmal ediyoruz.

Ülkemiz ve bütün ülkelerin sorunları ile uğraşırken kendi beden ülkemizi, ruh ve gönül dünyamızı, öz vicdanımızı ihmal ediyoruz. Beden ülkesine hapsettiğimiz ruhumuzu, masiva ile doldurduğumuz kalbimizi unutuyoruz. Biz bazen dışımızdaki öteki ile ve bütün ötekilerle uğraşırken içimizdeki en büyük ötekiyi, nefsimizi, nefs-i emmâremizi unutuyoruz.

Aziz Kardeşlerim,

Aslında bütün bu küresel ve bölgesel sorunların sebebi, birey olarak her insanın kendisiyle barışık olamamasıdır. Birlikte yaşama ahlakının başlayacağı yer, her birimizin kendi nefsidir. Fıkıh ve Kelâm geleneğimiz ötekiyi fısk u fücurda, cevr u zulümde, tekfirde ve küfürde ararken, irfan geleneğimiz her birimizin ötekisinin kendi içinde yaşadığına dikkat çeker. Ki o da nefs-i emmaredir.

Haddi zatında birlikte yaşamanın en temel ilkelerinden biri affetmektir. Affetmek, bize yapılan kötülüğü unutmaktır. Affetmek, adaletin fevkinde bir erdemdir. Affetmek, asla kötülüğü onaylamak değildir. Bağışlamak, sen yaptıklarından daha değerlisin demektir. Affetmek, özgürlüktür. Affetmek, insanı, kin, öfke ve intikamın zindanından kurtaran bir özgürlüktür. Affetmek, kibrin çukurlarından tevazuun semasına yükselmektir. Üzülerek ifade edelim ki bugün affetmek hayatımızda çok az rastladığımız bir erdemdir.

Oysa affetmek Rabbimizin şanındandır. O bizi affetmezse biz ne yaparız, nereye gideriz, kime iltica ederiz? O rahmandır; çok esirgeyendir. O gaffardır; çok bağışlayandır. O mülkü, kainatı Rahman sıfatıyla idare edendir. O tevvabdır. Bütün tövbeleri kabul edendir. O nimeti sadece kendine iman edenlere vermez, isyan edenlere de verir. Bazen isyan edenlere daha fazla verir.

Oysa bizim, en azılı düşmanlarını bile affeden rauf ve rahim olan bir peygamberimiz var. O peygamber ki hep affedici oldu, affetmeyi öğretti. Affetmek onun en çok yaptığı dua oldu.

 اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى

“Allah’ım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet”

Biz müminler, Resul-i Ekrem Efendimizin (sas), Taif dönüşü kendisini taşlayanları affetmesinin ötesinde onlara dua ettiğini hep anlatıp dururuz. Ama biz bir kelimeyle benliğimize dokunanları bile affetmeyi düşünmeyiz. Biz bugün gönül kırıcı bir sözden dolayı bile birbirimizi affetmeyi bilmiyoruz.

Efendiler Efendisi (sas), Mekke’nin fethedildiği günde, kendisine her türlü zulüm ve işkenceyi reva görenleri, kendisini yerinden yurdundan, vatanından edenleri, onlarca defa varlığını ortadan kaldırmak isteyenleri, Vahşileri, İkrimeleri, Ebû Süfyanları toplamış ve onlara şöyle demişti:

“Bugün, ben sizlere kendisini kuyuya atan kardeşlerine Hz. Yusuf’un söylediğini söylüyorum.

قَالَ لَا تَثْر۪يبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَۜ يَغْفِرُ اللّٰهُ لَكُمْۘ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ

‘Size bugün hiçbir başa kakma, ayıplama yok! Allah sizi affetsin! Şüphesiz O, merhametlilerin en merhametlisidir.’ (Yûsuf, 12/92) Bugün size yüksek sesle azarlama ve kınama bile yapılmayacaktır.

Aziz Kardeşlerim,

Birlikte yaşama ahlakının küresel ölçekte yeryüzünde egemen olması için her şeyden önce yaptığımız bir hatadan, işlediğimiz bir kusurdan dolayı kardeşimize karşı özür dilemesini bilmeliyiz. Affedici olan, özür dilemesini de bilir. Özür dilemenin Allah’a karşı yapılanının adı tövbedir. Allah’a tövbe etmesini bilen kardeşinden özür dilemesini de bilir. Özür dilemek, asla hakkı düşürmek değildir. Özür dilemek insanı kötülüklerin üzerine yükseltmektir.

Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabında en azılı düşmanlıkları bile en sıcak dostluklara dönüştürmenin yolunu, yöntemini bizlere göstermiştir.

وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُۜ اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَم۪يمٌ

“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav; o zaman bir de göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet 34)

Aziz Kardeşlerim,

İstiklal Şairimiz M. Akif Ersoy, sözün tükendiği bir noktada şöyle haykırmıştır:

Ağlarım, ağlatamam / Hissederim, söyleyemem

Dili yok kalbimin / Bundan ne kadar bizarım.

Eğer bugün, kutlu doğum haftasınd...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması
« Posted on: 23 Nisan 2024, 14:31:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması rüya tabiri,HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması mekke canlı, HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması kabe canlı yayın, HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması Üç boyutlu kuran oku HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması kuran ı kerim, HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması peygamber kıssaları,HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşması ilitam ders soruları, HZ.Peygamber(sas) Ve Birlikte Yaşama Ahlakı Açılış Konuşmasıönlisans arapça,
Logged
13 Nisan 2015, 01:07:15
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 13 Nisan 2015, 01:07:15 »

Aleykümselam.Peygamber efendimiz güzel ahlakın temsilidir.Kur anın rehberidir bize.Rabbim onun yolunda giden ,onun sünnetlerine tabi yaşayan kullarından eylesin bizleri inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes