Hiçbir üniversite mabetsiz kalmamalı

"Hiçbir üniversite mabetsiz kalmamalı"

Tarih: 06.07.2012

Niğde Üniversitesi Camii, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de katıldığı törenle ibadete açıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, açılış töreninde yaptığı konuşmada Diyanet İşleri Başkanlığının 38 üniversite kampüsünde yapılan cami inşaatına destek verdiğini söyleyerek “Hiçbir üniversite asla mabetsiz olmamalı.” dedi.

Üniversite öğrencilerinin zemin katlarda ve izbe mekânlarda ibadet etmeye mahkûm olmalarının, bu milletin kültürüne, tarihine ve medeniyetine asla yakışmadığını vurgulayan Başkan Görmez, şöyle devam etti:

“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak üniversitelerin artmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ama her üniversitemizin kampüsünde mutlaka mabet olmalı. Harvard, Oxford, Cambridge gibi dünyanın bütün büyük üniversitelerinin, bütün bölümlerinin kapıları bir mabede açılır. Bu, bütün dünyada böyledir. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 38 üniversite kampüsünde destek verdiğimiz cami inşaatlarımız var. Üniversitelerimiz ve halkımızla birlikte bunları inşa ediyoruz. Tahmin ediyorum bu dördüncü camimizin açılışı. İnşallah yakın zamanda diğer üniversitelerimizin kampüsünde inşa edilen bu mabetlerimizin de açılışını gerçekleştiririz. Bunu çok önemsiyoruz. Hiçbir üniversite asla mabetsiz olmamalı. Öğrencilerimizin böyle zemin katlarda ve izbe mekânlarda ibadet etmeye mahkûm olmaları, bu milletin kültürüne, tarihine ve medeniyetine asla yakışmaz.”

“Cami mimarisi konusundaki tartışmaları önemsiyoruz”

Son günlerde medya organlarında ve kamuoyunda cami mimarisi konusunda yapılan tartışmaları da değerlendiren Başkan Görmez, bu tartışmalardan mutluluk duyduğunu söyledi. Başkan Görmez, şöyle konuştu:

“Ülkemizin münevverlerinin, yazarlarının ve düşünürlerinin cami mimarisi üzerine tefekkür etmeye, düşünmeye ve eleştiriler yöneltmeye başlaması, Diyanet İşleri Başkanı olarak beni çok mutlu ediyor. Üzülerek belirteyim biz Cumhuriyet döneminde mimarlık fakültelerimizde bile cami konusunu ele almaktan çekinmişiz. Onun için hayırsever vatandaşlarımızın gecekondu inşa edilen yerlerde “camikondu” inşa etmelerine vesile olmuşuz. Şimdi onun için Ekim ayının ilk haftasında, camiler haftasında Mimar Sinan Üniversitemizle birlikte, bütün mimarlık fakültelerimizle organize olarak “Cami Mimarisi Sempozyumu” düzenleyeceğiz. Mimarlık fakültelerinde, cami mimarisi üzerine proje yarışmaları düzenleyeceğiz. İnşallah bütün bu tartışmaları geride bırakacağız. Cami, elbette bizim medeniyetimiz. Mimar Sinan’la birlikte bütün dünyaya cami mimarisi konusunda en seçkin eserleri hediye etmiş bir milletiz. İleride daha güzellerini inşa etmeliyiz. Cumhuriyet dönemine ait çok daha güzel mimariler geliştirmeliyiz. Camilerin sadece büyüklüğü ve minaresinin uzunluğuyla iftihar etmek, bize asla yakışmaz. İşlevselliği, estetik boyutu ve mimarisi ile gençlerimize ve gelecek kuşaklarımıza hitap edecek en güzel mabetleri dünyaya takdim etmeye devam etmeliyiz.”

“Mescitler, sadece ibadet mekânları değildir”

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuşmasında camilerin sosyal fonksiyonlarına da vurgu yaptı. Başkan Görmez, şöyle konuştu:

“Mescitler, sadece ibadet mekânları değil, ibadetle birlikte yüreklerimizi, ruhlarımızı ve kalplerimizi birleştirmek için yapılan mekânlardır. Onun için adını bizim milletimiz “cami” koymuştur. Kur’an-ı Kerim’de adı mescittir. Bazen bu kavramlar birbirine karıştırılır. Cami isminin verilmiş olması, asıl ikinci büyük fonksiyonunu ifade etmek içindir. Yani, saflarımızı birleştiren, yüreklerimizi kaynaştıran, bizi zenginiyle fakiriyle, amiri memuruyla, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla genciyle bizi Allah’ın huzurunda birleştiren, cem eden mekân olduğu için cami adını vermişiz.”

“Gönül dünyamızı imar etmeden, camileri imar edemeyiz”

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, camileri inşa etmekle imar etmenin birbirinden çok farklı anlamlara geldiğini de ifade ederek, gönül dünyalarının imar etmeden yeryüzünün imar edilemeyeceğini vurguladı. Başkan Görmez, şöyle devam etti:

“Yaratıcımız bizi yeryüzünü imar edelim diye gönderdi. Yeryüzünü inşa etmek, yeryüzünde binalar dikmek ayrı bir şey, yeryüzünü imar etmek başka bir şeydir. Gönül dünyamızı imar etmeden yeryüzünü imar edemeyiz. Gönül dünyalarımızı imar etmeden biz camileri de imar edemeyiz. Ama inşa ederiz. Güzel kubbeler, uzun minareler dikebiliriz. Ama bu inşa etmektir, imar etmek değildir. Peki bu cami ne zaman imar edilir? Burada yapılacak yurtlarda kalan ve üniversitede eğitim gören gençlerimiz, üniversite öğrencilerimiz, günde beş defa burada okunan ezana icabet edip, en azından Cuma günü hep birlikte yüreklerini Allah’ın huzurunda birleştirmek üzere bir araya geldikleri zaman biz bu camiyi imar etmiş oluruz.”

Açılış törenine, Vali Alim Barut, Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Rektör Adnan Görür ve İl Müftüsü Hasan Çınar da katıldı.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın