๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ => Diyanet Duyurular => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 26 Kasım 2012, 18:21:17



Konu Başlığı: Haccın esrarını yeniçağın insanlarına yeniden anlatmalıyız
Gönderen: Zehibe üzerinde 26 Kasım 2012, 18:21:17
“Haccın esrarını yeniçağın insanlarına yeniden anlatmalıyız”

(http://www.diyanet.gov.tr/turkish/vitrin/arkakapi/cache/hbrfilBuyukResim848.jpg)


Tarih: 26.11.2012


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfının İstanbul Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Bütün Yönleriyle Hac” sempozyumuna katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Haccın menâsikini, şeâirini, esrarını yeniden yazmaya, yeni insanlara, yeniçağın insanlarına çok iyi anlatmaya ihtiyacımız var. Çünkü modernizasyonun meydana getirdiği tahribat, insanları bunlardan uzaklaştırıyor.” dedi.

Hac döneminde yaşanan gelişme ve değişimlerin hac ibadetine etkilerini değerlendiren Başkan Görmez, “Hac, aklın Rabbin huzurunda imtihanıdır” diye konuştu. Haccın menasikinin sabit olduğunu ve o menasikin izinden gidildiğini belirten Başkan Görmez, şöyle konuştu: “Ancak modernizasyonun, modernitenin ve mekânların modernleşmesinin, organizasyonlarda meydana getirdiği değişimlerin haccın mahiyetine ne kadar etki ettiği üzerinde durmamız gerekir diye düşünüyorum.”

Başkan Görmez, şöyle devam etti:

“Modern hayatın, şehirlerin, şeâir olarak adlandırdığımız mekânların modernizasyonunun ve vasıtaların değişmesinin, haccın ruhi, deruni, manevi yönleri üzerinde ne derece etkili olup olmadığının tartışılması lazım. Çevre, mekân, ulaşım, organizasyon gibi etkenler, bir anlam kaymasına yol açmıyor mu? Bunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Sözlük anlamı da dikkate alındığında hac, mahza gayedir. Eğer hac, mahya gaye ise, gayede bir sapma yok mudur? Bunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor.”

“Hac, Müslümanları bir araya getiren bir ibadet ancak bireyselleşme yükselmeye başladı…”

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, modernizasyonun bireyselleşme sonucunu da beraberinde getirdiğine işaret etti. Haccın hikmetlerinden birinin Müslümanları birleştirmek ve bir araya getirmek olduğunu söyleyen Başkan Görmez, hac ibadetinin giderek bireyselleştirildiğine dikkat çekti. Başkan Görmez, şöyle devam etti:

“Her ülke, Arafat’ta kendisine ait bir getto kuruyor. Mekke ve Medine’de de böyle. Kimse kimseye selam vermeden, kimse kimseyle dertleşmeden kendi ülkesine dönebiliyor. Eskiden de böyle miydi? Mümkün değil. Bu bireycilik ve bireysellik aynı zamanda ibadetin kendisine yansıyor. Mukaddes topraklarda Kâbe manzaralı odalar, hatta devre-mülkler satılıyor. Bunlar ibadetin ruhunu, haccın ve umrenin mahiyetini hangi yönde, nasıl etkiliyor? Sosyologlarımızın bu konular üzerinde düşünmesi gerekiyor. Haccın menasikini, şeâirin esrarını yeniden yazmaya, yeni insanlara, yeniçağın insanlarına çok iyi anlatmaya ihtiyacımız var. Çünkü modernizasyonun meydana getirdiği tahribat, insanları bunlardan uzaklaştırıyor. Bu anlayışı ortadan kaldırmak da pek mümkün görünmüyor. O zaman insanların mümkün olduğu kadar duygu boyutunu sağlamak, en azından kendi akıl ve fikrinin çeşitli gayeler ve hikmetler üzerinde yoğunlaşmasını sağlamak için çok daha ciddi çabalara ihtiyaç var. Bunu da ancak hac ve umreyi bir eğitime dönüştürerek telafi etme imkânına sahip olabiliriz. “

İki gün süren sempozyumda ayrıca emekli Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Dr. Ekrem Keleş,  Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ve Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanı sıra çeşitli İlahiyat fakültelerinden akademisyen ve araştırmacılar da tebliğler sundu.

DİB