> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar  (Okunma Sayısı 1554 defa)
15 Eylül 2013, 12:45:46
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Eylül 2013, 12:45:46 »



Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar...


Tarih: 15.09.2013

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PROF. DR. MEHMET GÖRMEZ İLE SON GÜNLERDE BİLİM VE MEDYA ÇEVRELERİNDE TARTIŞILAN YÖK’ÜN İLAHİYAT FAKÜLTELERİNİNİN İSİM VE MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN KARARI HAKKINDA SÖYLEŞİNİN TAM METNİ


1. Hocam, son günlerde Türkiye’nin sıcak gündemi içinde kendine yer bulan bilim ve medya çevrelerinin de ilgisini çeken bir konu var. Konu Diyanet İşleri Başkanlığını doğrudan ilgilendirmeyebilir. Ancak hem bir ilahiyatçı ve akademisyen olarak hem de ilahiyat fakülteleri mezunlarını en fazla istihdam eden bir kurumun başkanı olarak sizin görüşlerinizi almak istiyoruz. Bildiğiniz gibi YÖK 15 Ağustos 2013 tarihindeki oturumunda tartışmalı iki karar aldı. Birisi İlahiyat Fakültelerinin isimlerini İslâmî İlimler Fakültesi olarak değiştirmeyi önerdi. Diğeri de bu fakültelerden felsefe grubu derslerinin sayısını azaltma hatta genel felsefe derslerini tamamen kaldırma yoluna gitti. Sizce bu değişiklik ihtiyacı neden doğmuş olabilir? Amaç ne olabilir? Siz bu değişikliğe katılıyor musunuz?

- Sorunuza doğrudan cevap vermeden önce bir hususu belirtmek istiyorum. Şahsen bu ağır sorumluluğu üstlendiğim günden itibaren her fırsatta Türkiye de dâhil bütün İslâm dünyasının yüksek din eğitimi veren müesseselerini, bilim adamı, İslâm âlimi yetiştiren mekanizmalarını, program ve müfredatlarını yeniden gözden geçirme mecburiyetine işaret etmeye çalışıyorum. Ezher, Medine İslâm Üniversitesi, Pakistan Uluslararası İslâm Üniversitesi, Malezya İslâm Üniversitesi ve İran Mustafa Üniversitesi gibi bütün dünyadan öğrenci alan uluslararası eğitim kurumları, İslâm ülkelerinde hemen hemen her üniversite bünyesinde bulunan Şeriat Fakülteleri gibi fakültelerin hem geçmiş müktesebatı gelecek nesillere güncelleyerek aktarmada, hem çağın meydan okumalarına cevap vermede, hem de bugünü imar etmede, geleceği inşa etmede yetersiz kaldıklarını tespit etmek için İslâm coğrafyasında yaşanan krizlerde İslâm bilginlerinin içine düştüğü acıklı durumu görmek yeterlidir. Genel olarak yüksek din eğitimi özelde İlahiyat Fakülteleri meselesi sadece bugünü ve ülkemizi ilgilendiren bir konu değildir. Bu geleceğimizi ve bütün bir İslâm coğrafyasını ilgilendirmektedir. Zira bugün İslâm dünyası büyük bunalımlar yaşamaktadır. Bu bunalımların temeli en az 200 yıllık geçmişi olan bir yön ve istikamet kaybetme meselesidir. Bu yön ve istikamet yeniden ancak bilim, hikmet ve akılla bulunabilir. Fakültelerin isimlerini değiştirerek biz bu yön ve istikameti bulamayız. Derslerin sayısını azaltarak veya çoğaltarak biz yön ve istikameti bulamayız. Ben şahsen YÖK’ün aldığı bu karardan bir gün sonra haberdar oldum. Köklü ilahiyat fakültelerimizin büyük hocaları tepkilerini bana ilettiler. Zira YÖK’ün bu kararı Diyanet’le birlikte aldığı gibi yanlış bir duyum almışlardı. Biz Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanımız ve Din Öğretimi Genel Müdürümüzle birlikte bir heyet olarak YÖK Başkanımızı ziyaret ettik ve hem düşüncelerimizi hem de ilahiyat fakültelerinden gelen tepkileri ifade etmeye çalıştık. Ben bu kararı verenlerin iyi niyetinden şüphe etmiyorum. Onların da bir iyileştirme çabası içinde olduklarını biliyorum. Yüksek İslam Öğretim ve Eğitiminde müfredat ve isim değişikliğine her zaman tabi ki gidilebilir. Her zaman daha iyi bir müfredat arayışı içinde olarak nesillerimizi geleceğe daha iyi hazırlamak ve İslâm’ı daha iyi öğretme amacımız olmalıdır. Böylece sadece Türkiye’ye değil; ama aynı zamanda dünyadaki bütün Müslümanlara ve tüm insanlığa daha iyi katkılar sağlayabiliriz. Ancak bunu doğru bir usul ve yöntemle yapmak gerekirdi. Burada takip edilen yol, yöntem ve usul biraz yanlış ve tartışmaya açık olmuştur.

2. Bu konuda takip edilecek yol, yöntem ve usul nasıl olmalıydı? Sizce İlahiyat Fakültesi mi olmalı İslami İlimler Fakültesi mi olmalı?  Neden bu isim değişikliği gündeme gelmiştir?

- Aslolan isimler değildir; ilkeler, prensipler, hedefler ve muhtevadır. Nasıl bir medeniyet perspektifi ile dinî bilgiye baktığınız önemlidir. Ancak karşı olduğumuz isme yüklediğimiz olumsuzluk ile kabul ettiğimiz isme yüklediğimiz anlamlar önemlidir. Ve bu mutlaka bilimsel çerçevede tartışılmalıdır.

Öncelikle üniversite kapsamında yapılan bu değiştirme düşüncesinin uygulamaya geliş biçimi hem akademik açıdan hem de etik açıdan uygun görülmemiştir. Uzun yıllara dayalı bir geçmişi olan alışılmış, gelenekselleşmiş bir ismi değiştirmek bu kadar kolay olmamalı. Hangi gerekçe ile olursa olsun bugüne kadar binlerce kişinin mensubiyetinin olduğu ve hala aynı mensubiyet içerisinde bulunan bir fakülte ismini, merkezi bir karar ile, bir oldu bitti ile değiştirmeye kalkışmak etik açıdan uygun olmamıştır. Bu ayrıca üniversite ve akademinin ruhuna da aykırıdır.

YÖK’ten bir kararla, merkezi bir tavırla bütün fakültelerin adını, onlarca üniversitenin senatosunu, fakültelerin akademik kurullarını görmezlikten gelerek, ilahiyat mensubu yüzlerce akademisyeni görmezden gelerek hızlı bir kararla değiştirme gayreti gerçekten bu camiada hizmet eden herkesi üzdüğünü biliyorum.

Kaldı ki ilahiyat fakülteleri, kanunla kurulduğu için ve pek çok kanunda atıfta bulunulduğu için bilebildiğim kadarıyla bu fakültelerin isimleri YÖK kararıyla değişmez; mevzuat değişikliğine ihtiyaç vardır. Ayrıca yeni kurulan pek çok fakülteye de değişik isimler verildiğini biliyoruz.

3. Peki Hocam, İlahiyat ne demek, sizce hangisi daha doğrudur?

- Üzülerek belirtmek isterim ki, ilahiyat mensubu da olan bazı çevreler “ilahiyat” kelimesini “ilahlar” anlamında çevirmekte ve bu kelime üzerinden spekülasyon yapmaktadırlar. İlahiyat kelimesi iddia edildiği gibi “ilahlar” anlamına gelmez. Arapçada “ilahlar” anlamına gelen kelime, “âlihetun” kelimesidir. İlahiyat kelimesinin sözlük anlamı, “ilahî olanla ilgili” demektir. Terim olarak ilahiyat, İslâm dininin kavramlarını, temel esaslarını, tarihini, kültürünü ve medeniyetini derinlemesine inceleme, araştırma, anlama ve yorumlama anlamına gelen genel bir adlandırmadır. Ayrıca bu disiplinde diğer dinlerin de temel esaslarını inceleyerek, onları anlayıp yorumlayarak farklı dinlerin kavram ve temel esasları arasında objektif karşılaştırmalar yapabilmek için dini ilimlerin yanı sıra tabii ve beşeri ilimlerden de faydalanma esas alınmaktadır. Taşköprülüzâde’nin ifadesiyle “ilahiyat ilmi, ilahi bir ilimdir. Bu ilimde bütün mevcûdâttan bahsedilir. Bu ilmin konusu varlıktır. Gayesi hak olan itikadı elde etmektir. Ta ki bu vesile ile saâdet-i ebediye elde edilsin.”

Taşköprülüzâde’nin tanımında da görüldüğü üzere ilahiyat, sadece tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf gibi temel İslâm bilimleriyle sınırlı değildir. Din bilgisi, bizim ilimler tarihimizde hiçbir zaman Temel İslâm bilimleriyle sınırlandırılmamıştır. Klasik literatürümüz incelendiğinde görülecektir ki, tabiî ve beşerî ilimlerin birçok alanını ilahiyat kapsamında ele almak ilkesel bir gereklilik sayılmıştır.

Ayrıca ilahiyat kimilerinin iddia ettiği gibi nevzuhur bir kavram değildir. İbn-i Sina ve Gazzali başta olmak üzere birçok İslâm âlimi hem kavram olarak hem de ilimlerin tasnifinde bu kavramı kullanmışlardır.

4. Siz ilahiyata çok kapsamlı bir bakış getirdiniz. Peki bu geniş bilgi alanını ya da bütün saydığınız bilim dallarını kapsayan bir içeriği olmalı mıdır ilahiyatın?

- Bu üzerinde çokça durulması gereken bir konudur. Temel yanlışlık burada yapılmaktadır. Sizin İslam’a, bütün bir İslâm medeniyetine nasıl baktığınızla, onu nasıl tanımladığınızla ilgilidir ilahiyatın içeriğinin ne olması gerektiği sorusu veya sorunu… Bu son yapılan değişiklik çalışmasının temel sorunu burada yatmaktadır. Yüksek din eğitiminin içeriğini sadece cami hizmeti ve ibadet alanıyla sınırlandırmak isterseniz dinî olanı dar bir alana hasretmiş olursunuz. Halbuki İslam bu ayrımı kabul etmez. Batı’da Hıristiyanlığın Kiliseyle sınırlandırılması tecrübesini İslâm’dan beklemek mümkün değildir. İslâm bilimlerini salt tefsir, hadis, fıkıh ve kelama indirgemek büyük bir yanlışlıktır. Bu geleneksel İslâm bilgi teorileri ve bilimler tasnifiyle de bağdaşmaz.

İslâm’ın özünde din ve dünya ayrımı yapılmaz. Ahireti kazanmak için dünyayı da kazanmalısınız. Müslümanın bilinci bütün yapıp ettiklerinden dolayı hesaba çekileceğini bilmesi ile şekillenir. Bir Müslüman namaz adabına dikkat ettiği kadar, yeterince coğrafya, astronomi ve matematik bilgisine de sahip olabilmeli ki kıblesini ve namaz vaktini doğru tespit edebilsin. Bu bilgileri de doğru üretebilmek için ayrıca bilgi üretme yollarına, başka bir ifadeyle epistemolojiye ve bilgi üretme yöntemlerine dair bilgi ve teorileri de öğrenmeli ve geliştirmelidir. Buradan bakıldığında bir anda tüm beşeri bilimler İslam dini ile ilgili bilim alanı olan ilahiyatın kapsamına girer ve hepsi bu anlamıyla dini bilimdir. Esasen, namaz kılmaya dair bilgiler ile -ki biz bunları öncelikle Allah’ın kelamındaki ayetlerinden öğreniriz. Ama diğer bilgileri, duyu organlarımızla ve yine Allah’ın bize nimeti olan ve bizi diğer canlılardan ayıran akıl nimeti ile afaktaki ayetlerinden öğreniriz- bütün bir kainata bizi Allah’a götüren ayetleri olarak bakarız. Başka türlü bir bakış ise aslında son derecede parçalanmış, hatta başka bir deyişle seküler bir zihin içeriğinin sonucu olabilir. Allah’ın afak ve enfüsteki ve Kitabındaki ayetlerini birbirinden ayıramayız. Maalesef üzülerek belirtmek isterim ki İslâm’ı böyle parçalanmış bir zihin ve bilinçle tanımlayan bir Müslüman aslında derin bir sekülerleşme etkisindedir. Dini bilgi bu yüzden sadece tefsir, hadis ve fıkha indirgenemez. Yine maalesef, böyle bir zihin modernitenin Hıris...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:31:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar rüya tabiri,Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar mekke canlı, Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar kabe canlı yayın, Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar Üç boyutlu kuran oku Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar kuran ı kerim, Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar peygamber kıssaları,Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalar ilitam ders soruları, Görmez’den İlahiyat müfredatına dair önemli açıklamalarönlisans arapça,
Logged
18 Eylül 2013, 02:14:13
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« Yanıtla #1 : 18 Eylül 2013, 02:14:13 »

İnşaallah hayırlara vesile olacak hizmetler yapılır .Artık islami ilimler hakikatiyle okunur ve amel edilir.Rabbim şeytanları medreselerimizden uzak tutsun rahmani ve mümin kullarını medreselerimize başına koyup onları oralara
rehber klavuz kılsın allah razı olsun ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Eylül 2013, 21:43:02
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #2 : 20 Eylül 2013, 21:43:02 »

Amin inş abi, Rabbim hayırlı eylesin. Görmez'in sözlerine ben de büyük oranla katılıyorum..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Eylül 2013, 00:06:28
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #3 : 21 Eylül 2013, 00:06:28 »

Diyanet İşleri Başkanın dedikleri hayata geçirilirse ilahiyat adına güzel bir gelecek bizi bekliyor demektir..Umarım bu denilenler havada kalmaz gerçekleşir ki ilahiyat hak ettiği yere gelir..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes