๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ => Diyanet Duyurular => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 08 Eylül 2016, 17:50:43



Konu Başlığı: Görmez, Arafat öncesi Mekke’de kafile başkanlarıyla bir araya geldi
Gönderen: Sefil üzerinde 08 Eylül 2016, 17:50:43
Görmez, Arafat öncesi Mekke’de kafile başkanlarıyla bir araya geldi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Arafat öncesi Mekke’de kafile başkanlarıyla bir araya geldi.

Mekke’de Laba Otel’de düzenlenen ‘Arafat’a intikal ve Arafat’tan Dönüş Planlama ve Koordinasyon Toplantısı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerine “Bugün burada, vahyin indiği mekanda, Mekke'de, Hz. İbrahim’in, Hz İsmail'in mekanında, Hz. Peygamberin izinde, Hira Nur’un yanı başında bizleri buluşturan, yüce bir gaye etrafında birleştiren Allah'a hamdolsun” sözleriyle başladı.

Kutsal topraklarda hacılara rehberlik etmenin Allah’ın bir nimeti olduğunu kaydeden Başkan Görmez, şöyle konuştu;

“Hacılara rehberlik etmek Allah’ın bizlere bir nimetidir…”

Bizler ne kadar şükretsek azdır. Allah bize Kitabı'nı, dinini öğrenmeyi lütfetti, öğrenmekle kalmadık öğretmek görevini de verdi. Bugün buralara Rahman’ın misafirleri olarak geldik. Bunun yanında Allah bizlere misafirlerine hizmet etme lütfunu da bahşetti. Bu Allah’ın bir nimetidir.

“Vazifelerimizi ihlas ve samimiyetle yapmalıyız…”

Her sene hac için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bunun bilgi boyutu vardır ancak her şey sadece bilgi ile olmaz. İhlas, samimiyet, bilginin mahiyeti, usulü, metodolojisi son derece önemlidir. Gayretlerimizi çok daha fazla artırmamız gerekiyor. Gayretlerimiz noktasında kendimizi bir kez daha hesaba çekmek zorundayız. Her sene bir önceki seneye göre daha iyi olmak için çalışmalıyız. Eksiklerimizi tamamlayıp varsa kalan eksiklerimizi görebilmeliyiz.

“Hac bir eğitimdir…”

Haccı bir eğitime dönüştürmeliyiz. Hacılarımızı annesin doğmuş birer hacı gibi ülkesine yollamak gerekiyor. İhmal etmeden hizmetin en güzeliyle onlara hizmet etmek gerekiyor. Arafat’ta öncelikle kendimizi daha sonra hacılarımızı irşad ederek oradan faydalanmış bir şekilde inmelerini sağlamak bizim görevimiz olmalıdır. Arafat’tan inişte hastalarımız, yaşlılarımızı incitmeden bu görevlerimizi yerine getirmemiz gerekiyor. Tüm ekiplerimizin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyorum. Allah haccımızı mebrur eylesin.

“Hüznü ve sevinci birlikte yaşıyoruz…”

Bir hac ibadeti yaşıyoruz. Müslümanlar olarak sevinçliyiz ve umutluyuz. Sevinçliyiz çünkü vahyin nazil olduğu mekanlardayız. Vahyin kalbindeyiz. Mekke’deyiz. Bir tarafta Hira var. İlk vahyin geldiği yer. Bir tarafta Kabe var. Peygamberimizin arkadaşları ile mücadele verdiği yerdeyiz. Kurban Bayramı geliyor sevinçliyiz. Kurban yakınlaşma bayramıdır. Rabbimiz ile kendimiz ile olan mesafeleri kaldırmak için olan bir bayram yaşayacağız. Hep birlikte marifete ulaşmak için Arafat’a çıkacağız. Aynı zamanda hüzünlüyüz, içimiz buruk. Sevinçlerimiz gölgeli. Çünkü Hz. İbrahim Peygamber tarafından kurulan ve Peygamberimiz tarafından kıyamet sabahına kadar süreklilik kazanan İslamiyet bir hazan mevsimi yaşıyor. Hüzünlüyüz çünkü İslam beldelerinde viraneler var, harabeler var. Hüzünlüyüz iman beldeleri eman beldeleri olmaktan çıktı. Hüzünlüyüz İslam beldelerinde selam yok oldu. İslam beldeleri virane olduğu için üzgünüz. Bayramları buruk geçiriyoruz. Çünkü can almaya devam ediyoruz. Kan dökmeye devam ediyoruz. İslam beldelerinde kan dökülüyor.

“Haccın aynasından İslam coğrafyasına baktığımızda çelişkiler görüyoruz…”

İslam’ın üç büyük düşmanı olan cehalet, tefrika ve sefalet Müslümanları bırakmıyor. Müslümanların yaşadığı bütün çelişkileri görüyoruz. Haccın aynasından dünyayı ve insanlığı okumakta mümkün. Ama haccın aynasından Müslümanlara baktığımız zaman bütün çelişkileri, bütün yönleri ile acı bir şekilde müşahede ediyoruz. Hac bize hiçbir canlıya dokunmamayı öğretiyor. Börtü böceğe, sivrisinek ve karıncaya dokunmamayı öğretiyor. Bildiğiniz gibi ihramlı iken hiçbir canlı varlığa zarar veremiyorsunuz. Hac ibadeti bize bu terbiyeyi veriyor. Ancak biz insanın canına kast etmeye devam ediyoruz. Kabe bize giydiğimiz kıyafet ile bütün vasıfları etiketleri bırakmayı sağlıyor. Hac ibadetinin bize öğrettiği husus eşitliktir. İhram eşit olmayı öğretiyor. Irk, statü farklarına şahit oluyoruz. Hac bize aynı kıblede aynı istikamette buluşmayı öğretiyor. Haccın aynasından İslam dünyasına baktığımızda hale mezhepçilik, meşrebcilik üzerinden ihtilafların, savaşların varlığına şahit oluyoruz. Bundan dolayı üzgünüz.

Planlama ve koordinasyon toplantısına Başkan Görmez’in yanı sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasna Kamil Yılmaz, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Dursun Aygün, Din İşleri Yüksek Kurulu eski Başkanı Dr. Hüseyin Kayapınar ve Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Organizasyonu yetkilileri, ekip başkanları ve kafile başkanları katıldı.