> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu  (Okunma Sayısı 709 defa)
06 Ekim 2015, 20:20:47
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 06 Ekim 2015, 20:20:47 »



Diyanet İşleri Başkanı Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.

Editör Masasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu yıl hac mevsiminde yaşanan elim kazalardan Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı Mina Raporuna, Türkiye’deki terör olaylarından İslam dünyasında yaşanan gelişmelere, Mescid-i Aksa’da meydana gelen saldırılardan İstanbul’da kurulması planlanan Uluslararası İslam Üniversitesine, Ortadoğu’daki olaylardan Suriye meselesine kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ve dünyanın yoğun gündemine ilişkin soruları cevaplayan Başkan Görmez, öncelikli olarak çok sayıda Müslümanın hayatını kaybettiği bu yılki hac organizasyonuna yönelik değerlendirmelerini aktardı.

Hac ibadetinin mana ve önemine vurgu yapan Başkan Görmez, “Hac ibadeti Müslümanlar için Hazreti İbrahim'den bu yana çok önemli ve çok büyük bir ibadettir. Hac ibadeti aslında çok muhteşem bir birlik şölenidir. Hac ibadeti İslam toplumlarının aynasıdır” dedi.

Modern zamanlarda çok şeyin değişmesi gibi hac ibadetinin de pek çok boyutunun değişmeye başladığını ifade eden Başkan Görmez’in açıklamalarından önemli satır başları şöyle;

“İslam dünyasından hac ibadeti için yıllık talep 25 milyon…”

Yapılan bir araştırmaya göre, İslam dünyasından hac ibadeti için yıllık talep 25 milyondur. Öbür taraftan mekanın sınırlı oluşu, aynı zamanda aynı mekanlarda olmanın dinen zorunluluğu, bu ibadeti bir açıdan kolaylaştırdı. Ama bir taraftan da birtakım zorluklar meydana geldi. Suudi Arabistan, 1970'li yıllardan itibaren Mekke ve Medine'yi birer şantiyeye dönüştürerek bu talebe karşılık vermeye çalışıyor. Bunun planlaması kolay değil. Yani dağları eriterek, dağların yerine dağlar misali gökdelenler dikerek bu talebe karşılık vermeye çalıştı ama bunun ne derece doğru olduğu bu stratejinin ne kadar doğru olduğu konuşulmalıdır. Hazreti Muhammed'in insanlığa mesajlarını ilk ilan ettiği dağ olan Ebu Kubeys Dağı yok oldu. Aynı şekilde Ecyad Kalesi ve Ecyad Dağı bugün bulunmuyor. Osmanlı dönemi boyunca muhkem bir kale olarak Kabe'nin güvenliğini sağlamak için ecdadımızın ikamet ettiği bir mekandı. Hz. Ömer'in ismiyle şöhret bulan Ömer Dağı hala eritiliyor. Bütün bu dağlar eritiliyor. Ama bu dağların yerine dağlar misali gökdelenler inşa ediliyor. Bu, pek çok zorluğu da beraberinde getirdi.

“Bu sene bizim için çok hüzünlü bir hac oldu…”

Daha önce bir tünel faciası ile şeytan taşlamada izdiham yaşanmıştı. Sonra, 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde şeytan taşlama mekanları 3-4 katına çıkarılarak çok büyük bir genişletme çalışması yapıldı. Bu sene de bizim için çok hüzünlü bir hac oldu. Yani benim şahsen hayatımda çok zorlandığım bir hac oldu. Önce bir vinç kazası ve burada 100'ü aşkın kardeşimizin hayatını kaybetmiş olması. Cenab-ı Hak onları inşallah Harem şehidi, Kabe şehidi olarak huzuruna kabul eder diye onlar hakkında niyazımızı iletiyoruz. Biz Müslümanlar açısından düşündüğümüzde üzücü olmuştur. Doğrusu Suudi Arabistan bu kazanın sebeplerini izah ederken son derece rasyonel bir yönteme başvurarak, daha önce olduğu gibi 'Bu Allah'ın kazası ve kaderidir, yapılacak bir şey yoktur' demedi. Çok önemli adımlar attı. Uluslararası Uzmanlar Kurulu oluşturdu. Sebeplerini çok güzel araştırdı ve daha sonra verilmesi gereken bütün cezaları verdi. Söz konusu inşaat firmasına her türlü yasağı getirdi. Vefat edenlerin özellikle tazminatlarını ödemek için önemli adımlar attı. Söz konusu insanların aileleriyle görüştü, onların gönüllerini aldı. Bu, bizi son derece sevindirdi. Bizim bunda katkımız da oldu bizzat Hac Bakanlığı ile görüşerek.

“Mina'daki sayı maalesef 759 değil, daha fazladır…”

Daha sonra Mina'daki sayı maalesef 759 değil, daha fazladır. 1000'i aşkın kardeşimizin o hem de geniş bir yol güzergahında şeytan taşlamaya giderken vefat etmiş olmasının ben bütün açıklamalarımda da ifade ettiğim gibi makul bir izahı yoktur. Bunun üzerinden çokça durulması ve çalışılması gerekmektedir. Bir sivrisineğe dahi dokunmanın caiz olmadığı bir ibadeti ifa ederken Müslümanların bini aşkın kardeşini ezerek öldürmüş olmasının hem bugünün genç kuşaklarına hem başka dünyalara doğrusu izah edilebilir herhangi bir tarafı olmadığını düşünüyorum. İran'ın "Mina'da 4 bin 700 kişi vefat etti" iddiası abartılı. Ancak sadece İranlı vefat eden hacıların sayısı ilan edildiğinde sadece 48 idi, şimdi 400'ü aşkın. Başka hiçbir ülke hacılarını kendi ülkesine istemedi. Herkes orada defnetti. Ama İran kendisi bizzat hacılarını uçakta kendi ülkesine taşımak istediği için o sayı öyle ortaya çıktı.

“Diyanet İşleri Başkanlığının ‘Mina Raporu’ tamamlandı…”

Mina'daki izdihamın ardından Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından komisyon oluşturuldu. Olayın yaşandığı yerde bir komisyon marifetiyle bir heyet oluşturarak, görgü tanıklarını bizzat dinledik. Bir rapor hazırladık ve bitirmek üzereyiz. Onu hem Suudi Arabistan makamlarına vereceğiz hem de kendimiz Hac Bakanlığı ile paylaşacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac organizasyonunda şeklinde, eğitimde ve ibadetin ruhsatı konusunda devrim sayılabilecek değişiklikler yaptık.

“Diyanet’in Mina’da geceleme şartını ortadan kaldırması bugünden bakıldığında devrim niteliğinde bir karardı…”

Genel olarak hacılarımızın yaş ortalaması yüksek. Bunun için hacılarımızı tek başına bırakmayıp, gruplar halinde organizasyonlar gerçekleştiriyoruz. Bu pek çok kolaylığı beraberinde getiriyor. Hacılarımızın zor durumda kalmamasını sağlıyor. Bu organizasyon şeklimiz, dünyaya örnek gösterdiğimiz bir şekil oldu. Malezya, Endonezya bizi örnek aldı. Suudi Arabistan bunu gördüğü için kendisine giden her ülkeye ricada bulunuyor. Diyor ki 'Lütfen Diyanet İşleri Başkanlığının bu ibadeti nasıl yaptırdığını öğrenin ve siz de öyle yapın' diyor. Bu organizasyon şekli, bu şekilde bütün dünyada yayıldı. Din İşleri Yüksek Kurulunun özellikle ibadetin ruhsatlarından istifade etmek için bundan yıllar önce Mina'da geceleme şartını ortadan kaldırmış olması, bugünden bakıldığında çok önemli bir devrim denilebilecek bir karardı. Müzdelife'de geceleme şartını ortadan kaldırmış olması, gündüz zeval vaktinde şeytanı taşlama şartını kaldırmış olması, bütün dünya milletlerinden önce bizim alimlerimizin bu kararı vermiş olmasının bugün ne kadar isabetli bir karar olduğunu görüyoruz.

“Hz. Peygamber birden fazla hac yapmış olsaydı biz şimdi haccı daha kolay yapıyor olacaktık…”

Haccın bir olmazsa olmazları, Rükünleri, bir de ruhsatları var. Çünkü Peygamber efendimiz bu ibadeti hayatında bir kez yaptı. Ben inanıyorum ki üç kez yapsaydı şimdi biz daha kolay yapıyor olacaktık. Ama bir kez yaptığı içinde nerede ikamet ettiyse, nerede konakladıysa, nerede gecelediyse, nerede nasıl hareket ettiyse, herkes öyle hareket etmek istiyor. Fakat bizim alimlerimiz dediler ki, 'Burada bir zorluk var. Eskiden buraya 100 bin, 200 bin kişi geliyordu ama şimdi milyonlar geliyor. Bu milyonların aynı anda Mekke'yi terk edip, Mina'da gecelemesi mümkün değil.' Nitekim birkaç sene Hacılarımız gece sabaha kadar arabalarında beklemek zorunda kaldılar. Mina'ya ulaşamadılar. Tüm bu hacılar, Müzdelife'ye 'biz sabahı bekleyeceğiz' diye karar verirlerse Arafat'takiler gelemez. Yani bize tahsis edilen mekan dar bir mekan, o zaman Arafat'ta vakfeye duran ve Müzdelife'ye gelmeyi bekleyen kardeşlerimizin asıl ibadetlerini önlemiş oluruz.

“Hac ibadeti bireysel ve toplumsal hayatımızı inşa eden bir ibadettir…”

Hac ibadetinin amacı ve konusu üzerinde de duruyoruz. Sadece günah çıkarmaya gittiğiniz bir ibadet olmaktan haşa çıkarıp bunu bizim bireysel hayatımızı, toplumsal hayatımızı inşa eden, bize ruh veren, gerçekten o deruni dünyamıza yolculuk yapma imkanı sunan, bir ibadet olması içinde ayrıca eğitimlerimizin de şeklini değiştirmekle uğraşıyoruz ama bunu henüz tam olarak başarabilmiş değiliz.

“Bizim yeniden bir Merhamet Seferberliği başlatmamız gerekiyor…”

Merhametin azaldığı bir yüzyılda bulunuyoruz. Aydınlanma, sömürgeler, işgaller ve savaşlar merhametsizliği de beraberinde getirdi. Batı dünyasında meydana gelen, bütün insanlığı kuşatan bu merhametsizlik bizi de kuşattı. Tarihe bakıldığında dinler daima merhametin yegane kaynağı olmuştur. İslam dünyasının adeta 'fay hatlarıyla' oynandı. Sömürgeler, işgaller, dikta rejimlerin gölgesinde merhametsiz nesiller yetişti. Bu merhametsizlik bizi de kuşattı. Biz merhametsiz ideolojileri dinden çıkarmaya başladık. Yani bizatihi Kur'an okumalarımızdan biz tarihte Yahudilerin ve Hristiyanların yaptığı gibi merhametsiz ideolojiler üretmeye başladık. Bir börtü böceğe, bir vahşi hayvana bile şefkati, merhameti öngören bir peygamberin ümmeti birbirlerini katletmeye başladı. Birbirlerini katletmeyi 'cihat' zannetmeye başladı. Bizim yeniden İslam dünyasında merhamet seferberliği başlatmamız gerekiyor. Çünkü Batı’nın da başka dünyaların da buna ihtiyacı var. Bunu çokça işlememiz lazım. 'Merhamet eğitimi' diye bir kavram var. Bunu eğitim süreçlerimize sokmamız lazım. Aksi takdirde insanlar sadece DAEŞ'in, IŞİD'in, El Kaide'nin dünyaya takdim ettiği şiddet üzerinden İslamiyet’i okumaya başladı. Bunun için merhamet üzerinde durmaya ihtiyaç var.

“Hacca gelenlerin yüzde 70'inin üzerine hac farz değil…"

Bu sene hastaneleri ziyaret ettiğimde orada çok sayıda ileri derecede kanser hastalarının, alzaymır hastalarının olduğunu gördüm. Acizane benim tespitim; İslam dünyasında hac kendisine farz olmadığı halde hac ibadetini yapanların sayısı, hac farz olduğu halde yapmayanların sayısından daha fazladır. Yani hacca gelenlerin yüzde 70'inin üzerine hac farz değil. Çünkü mali bir ibadettir aynı zamanda...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:36:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu rüya tabiri,Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu mekke canlı, Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu kabe canlı yayın, Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu Üç boyutlu kuran oku Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu kuran ı kerim, Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu peygamber kıssaları,Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu oldu ilitam ders soruları, Görmez, AA Editör Masası’nın konuğu olduönlisans arapça,
Logged
06 Ekim 2015, 22:35:30
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 06 Ekim 2015, 22:35:30 »

Esselamu  aleyküm.Rabbim hacda vefat eden tüm Müslüman kardeşlerimize rahmet eylesin.Cennet ehli olan,peygamber efendimize komşu olan kullardan olsunlar.Bizleri de hakkıyla hac yapacak kullardan eylesin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes