> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Görmez'den Şanlıurfa hutbesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Görmez'den Şanlıurfa hutbesi  (Okunma Sayısı 733 defa)
12 Mart 2016, 17:43:25
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 12 Mart 2016, 17:43:25 »



Görmez'den Şanlıurfa hutbesi

 سْمِ اللَّـهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ : وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ . وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا ذُو حَظٍّ عَظِيمٍ
Fussilet 34-35
 
وقال النبي صلى الله عليه وسلم: إِنَّ رَبَّكُمْ وَاحِدٌ، وَإِنَّ أَبَاكُمْ وَاحِدٌ كُلُّكُمْ منْ آدم وآدمُ منْ تُرابٍ لا فَضْلَ لِعَرَبِيٍّ عَلَى أَعْجَمِيٍّ، وَلا لِعَجَمِيٍّ عَلَى عَرَبِيٍّ إلا بالتقوى.
 
Peygamberlerin atası Hazreti İbrahim’in makamının yanı başında bir icabet saatinde, bir Cuma vaktinde bizleri buluşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun. Yolumuzu gösteren bütün Peygamberlere, Hz. Adem’den Hz. İbrahim’e, Hz. Musa’dan Hz. İsa’ya ve Hatem-ul Enbiya Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun.
 
Aziz kardeşlerim,
 
Hep birlikte İslam medeniyetinin en büyük merkezi olan Mescid-i Nebevi’ye gidelim. Mescid-i Nebevi’de Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi Vessellemin her biri yıldız mesafesinde yetiştirdiği sahabenin hayatından küçük bir sahneyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Mescid-i Nebevi’de bir öğle namazı öncesinde sahabeden bir grup, bir halka grup oturmuşlardı, aralarında sohbet ediyorlardı. İçlerinden birisinin Hz. Selman ile bir problemi vardı. Selman-i Farisi Mescid-i Nebevi’nin kapısından girdiğinde, Selman ile arasında sorun yaşayan sahabeden o insan Selman işitecek şekilde konuyu değiştirdi, etrafındaki arkadaşlarına “وما حسبك وما نسبك ” soyun- sopun nedir, sülalen nereye dayanıyor, hangi kabiledensin diye sormaya başladı. Soruya cevap olarak her birisi kendi soyunu-sopunu anlattı. Birisi dedi ki, “أنا من مضرّ إبن فلان إبن فلان ” ben Mudar kabilesindenim, falan oğlu falanım. Bir başkası, ben Evs kabilesindenim, benim babam Medinelilerin en şereflilerinden falan olur, dedem şudur, dedemin babası şudur diye kendi soyunu-sopunu anlatmaya başladı.  Bir başka sahabe, “ أنا من تميمن إبن فلان إبن فلان ” ben de Temim kabilesindenim, falanın oğlu falanım. Bir başkası ben Hazrec kabilesindenim. Bir başkası da “أنا من قريش أشرف الناس” ben de Kureyş kabilesindenim, insanların en şereflilerinin soyundanım dedi.
 
Sohbet bitince, sohbeti yöneten zat Hz. Selman’a döndü, ya Selman, “وما حسبك وما نسبك” senin soyun-sopun nereye dayanıyor, sen nerelisin, sen hangi kabiledensin diye sordu. Selman, kıyamet sabahına kadar yeryüzündeki bütün Müslümanlara örnek olabilecek bir cevap verdi, dedi ki, “أنا سلمان إبن الإسلام ” ben de İslam oğlu Selman’ım. Ve sonra gözleri dolarak şöyle hitap etti: “كنت ضالا فهداني الله بمحمد” ben dalalette sapıtmış bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa ile hidayete erdirdi. “ كنت فقيرا فأغناني الله بمحمد ” ben fakir, yoksul bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa ile zenginleştirdi. “كنت مملوكا فاعتقني الله بمحمد” ben basit bir köle idim, Cenabı Hakk beni Muhammed Mustafa ile özgürlüğüme kavuşturdu. “ أنا سلمنان إبن الإسلام” benim soyumu-sopumu öğrenmek mi istiyorsunuz? Ben de İslam oğlu Selman’ım dedi. Hz. Ömer uzaktan bu sözleri duydu, ayağa kalktı, topluluğunun yanına geldi. Onlara dedi ki, benim de soyumu-sopumu öğrenmek istiyor musunuz? Ben de “أنا عمر ابن الإسلام أخو سلمنان إبن الإسلام ” ben de İslam oğlu Ömer, İslam oğlu Selman’ın kardeşiyim dedi.
 
Aziz kardeşlerim,
 
Bu topraklarda bizler İslam ile müşerref olmadan önce bizim de atalarımız, dedelerimiz vardı, farklı kabilelerimiz, soylarımız, ırklarımız, dillerimiz, kültürlerimiz vardı, ama onlar da hep dalalette idiler, Muhammed Mustafa ile hidayeti buldular. Onlar da fakir idiler, İslam ile şerefyab olduktan sonra Cenabı Hakk her türlü medeniyet nimetlerini onlara bahşetti. Onlar da özgürlüklerini kaybetmişlerdi, insanlık nedir bilmiyorlardı, medeniyetten yoksun idiler, imandan, kitaptan yoksun idiler, Rablerini bilmiyorlardı, ama İslam ile şerefyab olduktan sonra elhamdülillah hepsi özgürlüğüne kavuştu, hepsi dünyaya İslam’ın rahmet mesajını taşımaya başladı ve İslam hepimizi kardeş kıldı, aramızdaki soy, sop, ırk, dil, renk farkını ortadan kaldırdı. Resulü Ekrem Veda Hutbesinde 100 bin kişiye şöyle hitap etmişti: “أيها الناس إن ربكم واحد” ey insanlar, bilin ki Rabbiniz birdir. “إن أباكم واحد” Babanız birdir, “كلكم من آدم وآدم من تراب” hepiniz Adem’densiniz, Adem de topraktandır. “لا فضل لعربي على أعجمي” Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. “ولا لأعجمي علي عربي” Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur. “لا لأبيض على أسود” beyazın siyaha üstünlüğü yok, “لا لأسود على أبيض” siyahın beyaza üstünlüğü yok. “إلا بالتقوى” üstün olmak istiyorsanız hepiniz “كونوا عباد الله إخوانا” Allah’ın kardeş kulları olunuz buyurmuştu.
 
Aziz kardeşlerim,
 
Hutbemin başında okuduğum ayeti kerimede, Yüce Rabbimiz bize yeryüzünde en azılı düşmanlıkları en sıcak dostluklara nasıl dönüştüreceğimizi öğretiyor. Buyuruyor ki, “ولا تستوي الحسنة ولا السيئة” iyilikle kötülük bir değildir. “ادفع بالتي هي أحسن” öyleyse kötülüğü en güzel iyilikle ortadan kaldırınız, o takdirde aranızda düşmanlık olan insanlarla sıcacık dost olursunuz. Ama biliniz ki, “وما يلقاها الا الذين صبروا” ancak sabredenler bu mertebeye ulaşabilir. “ومايلقاها الا ذو حظ عظيم” ancak Allah katında nasibi yüksek olanlar bu mertebeye ulaşabilir.
 
Kardeşlerim, iyilik bizim var oluş gayemizdir. Bizim yaratılışımızın hikmeti iyiliktir. Biz hayatın manasını ancak iyilikte buluruz. Yüce Rabbimiz bizleri yarattı ki hep birlikte iyilerden teşekkül eden toplumlar inşa edelim, kötülükleri yok edelim, bir’e kavuşalım, ihsana kavuşalım, marufla buluşalım, marufu egemen kılalım. İyiliği yeryüzünde egemen kılmak için Rabbimiz bizleri yarattı, dünyayı mamur etmemizi, her türlü kötülükten korumamızı bizlere emretti. Ancak ne var ki, insanoğlu önce kalbini kötülüğe teslim etti, sonra ruhunu, vücudunu, bedenini, sonra şehirlerini, sonra ülkelerini ve sonra bütün dünyayı. Peki, bütün dünyayı kötülükten nasıl kurtarabiliriz? Rabbimiz bize bunu öğretiyor. Bütün dünyayı kötülükten korumanın, kurtarmanın yolu iyilik yapmaktır. Kötülük kötülükle izale edilmez, kötülük ancak iyilikle ortadan kaldırılır. Şerri ortadan kaldırmak mı istiyorsunuz? Onun yanı başında bir hayır işleyeceksiniz. Fesadı önlemek mi istiyorsunuz? Onun yanı başında salih bir amel işleyeceksiniz, ıslah edeceksiniz, yeryüzünü fesattan aynı zamanda kurtarmış olacaksınız. Batılı yeryüzünden silmek mi istiyorsunuz? O zaman Hakk’a yapışacaksınız. “وقل جاء الحق وزهق الباطل إن الباطل كان زهوقا” Hakk’ı gördüğü zaman batıl sönmeye mahkumdur.
 
Kardeşlerim, kötülük kötülükle izale edilmez, fesat fesatla ortadan kaldırılmaz, şiddet şiddetle ortadan kaldırılmaz, şer başka bir şerle izale edilmez. Öyleyse hep birlikte gelin, hep birlikte iyiliği egemen kılalım. Nedir iyilik? İyilik kardeşimize selam vermektir, iyilik kardeşimize tebessüm etmektir. İyilik kardeşimize barış taşımaktır. İyilik mümin kardeşlerimize sevinç taşımaktır. “أفضل الصدقة إدخال السرور على المؤمنين” En güzel sadaka müminlere sürur taşımaktır, sevinç taşımaktır. İyilik en güzel, en büyük iyilik muhacire ensar olmaktır. Ne mutlu sizlere, Urfa’da yaşayan bütün kardeşlerimizi tebrik ediyorum, çünkü Suriye’den kendilerine sığınan bütün muhacire ensar oldunuz, ensar oldular. Allah ensar oluşunuzu mübarek eylesin “حب الأنصار من الإيمان” ensar sevgisi imandandır, muhacire ensar olmak imanın en güzel alametlerindendir.
 
Hutbemi Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi Vessellemin bir hadisi şerifiyle bitiriyorum. Buyuruyor ki Allah Resulü, “لا تكونوا إمعة” sıradan insan olmayınız. “وما الامعة يا رسول الله” insan ne zaman sıradan insan olur ya Resul Allah, ne demektir bu? Şöyle buyurdu Allah Resulü: “لا تقولوا إن أحسن الناس أحسنّا، وإن أساء الناس أسئنا” kim bana iyilik yaparsa ben de ona iyilik yaparım, kim bana kötülük yaparsa ben de ona kötülük yaparım demeyiniz. “ولكن قولوا إن أحسن الناس أحسنّا، وإن أساء الناس أحسنّا ” lakin deyiniz ki, kim bana iyilik yaparsa ben ona iyilik yaparım, kim bana kötülük yaparsa ben ona iyilik yaparım, bana gelmeyene ben giderim, benimle konuşmayanla ben konuşurum, bana vermeyene ben veririm. Böyle derseniz sıradan insan olmaktan çıkar, gerçek imanın tadına ermiş birer mümin olursunuz.
 
Cenabı Hakk müminler kardeşleri olarak, mümin kardeşler topluluğu olarak önce kendi şahsımızı, kendi beldemizi, kendi ülkemizde iyiliği egemen kılmayı bizlere nasip eylesin. Sonra avuç avuç iyiliği alarak kapı kapı gezmeyi, kapıdan kapıya, evden eve iyilik taşımayı, bir’i ve ihsanı taşımayı, iyilikte yardımlaşmayı bizlere nasip eylesin. Sonra ülkemizde biriktirdiğimiz iyiliği coğrafyamıza taşıyarak bütün Müslüman kardeşlerimize barış taşımayı, barışı egemen kılmayı, silmi egemen kılmayı, iman ile emanı, selam ile İslam’ı, tevhit ile vahdeti birleştirmeyi bizlere nasip ve müessir eylesin.
 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Görmez'den Şanlıurfa hutbesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 06:55:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Görmez'den Şanlıurfa hutbesi rüya tabiri,Görmez'den Şanlıurfa hutbesi mekke canlı, Görmez'den Şanlıurfa hutbesi kabe canlı yayın, Görmez'den Şanlıurfa hutbesi Üç boyutlu kuran oku Görmez'den Şanlıurfa hutbesi kuran ı kerim, Görmez'den Şanlıurfa hutbesi peygamber kıssaları,Görmez'den Şanlıurfa hutbesi ilitam ders soruları, Görmez'den Şanlıurfa hutbesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes