Diyanet İşleri Başkanı Görmez Kazakistan’da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ibadete açılacak Ahmet Yesevî Cami açılış törenine katılmak üzere Kazakistan’nın başkenti Astana’da bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığı’nı ziyaret etti, Nur Astana Medresesi’nde eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi.
İlk olarak Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığı’nı ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, burada Genel Sekreter Gılımbek Majiev ve Astana Baş İmamı Nauruzbay Ötpenov ile görüştü.
“Dost, kardeş, ata yurdumuz olan Kazakistan’da bulunmaktan büyük bir mutluluk ve bahtiyarlık duyduğumu ifade etmek isterim.” diyerek sözlerine başlayan Başkan Görmez, “İnşallah Cuma günü, yani yarın, her iki ülkenin arasında var olan dostluğu ve kardeşliği ebediyete kadar sürdürecek olan çok güzel bir caminin, mabedin açılışını birlikte yapacağız. Çünkü Pir-i Türkistan olarak bildiğimiz Hoca Ahmet Yesevi sadece sizin değil; bizim de, hepimizin de büyüğüdür. Onun Anadolu’ya gönderdiği alimler, alperenler, tasavvuf büyükleri aynı zamanda Anadolu’nun Müslümanlaşmasını sağlamışlardır. Hatta Rumeli, yani Balkanlar olarak bildiğimiz ülkelerdeki Müslümanlar da Müslümanlıklarını Hoca Ahmet Yesevi’nin talebelerine borçludur. Onun için Hoca Ahmet Yesevi Türbesinin yanı başında bir mabedin, bir caminin birlikte inşa edilmiş olması son derece önemlidir.” diye konuştu.
“Bir ülkenin maddi kalkınması ne kadar önemliyse, manevi kalkınması da o kadar önemlidir”
Türkiye ile Kazakistan arasında çok güzel ve bütün dünyaya örnek olabilecek ilişkilerin mevcut olduğunu söyleyen Başkan Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Kazakistan Dini İdaresiyle ilişkilere hep çok önem vermişizdir. Kazakistan, Orta Asya’nın her geçen gün yıldızı daha da parlayan güzel bir ülkesidir. Sayın Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in son derece dirayetli ve hikmetli yönetiminde hem istikrarı, hem ekonomik gücünü ortaya koymuş bir ülke. Ancak tarih bize sadece maddi zenginlikle ülkelerin ayakta kalamayacaklarını göstermiştir. Bir ülkenin maddi kalkınması ne kadar önemliyse, manevi kalkınması da o kadar önemlidir. Onun için dini idareye, dini idare başkanlığına ve buradaki alimlere, din adamlarına çok büyük görev düşüyor.” dedi. Başkan Görmez, sözlerine şöyle devam etti:
“Hoca Ahmet Yesevi’nin temellerini attığı o tasavvuf tecrübesini çok iyi muhafaza etmek gerekir”
Bir defa din hizmeti güçlü olacak. Din hizmetini yürüten bütün imamlar alim olacak. İkincisi din eğitimi, yani nesillerin, çocukların, gençlerin aldıkları din eğitimi güçlü olacak. Sadece camilerde değil okullarda da herkesin İslam dinini en iyi şekilde öğrenmesi lazım. Üçüncüsü de bu toprakların tarihinde var olan o İslam anlayışını muhafaza etmek. Her türlü aşırılıktan, ifrattan, tefritten uzak durmak. Ehli sünnet ve’l cemaat mefkuresini ve Hoca Ahmet Yesevi’nin temellerini attığı o tasavvuf tecrübesini çok iyi muhafaza etmek gerekir. Bunlar da ancak yine ilimle mümkün olur. Hikmetle muhafaza edilir. Bilim, hikmet, marifet; bu üç kavram önemli. Yani bu topraklardaki insanlar hem alim olmuşlar, hem arif olmuşlar, hem hakim olmuşlar. Bir memleketin sadece zenginlikle, servetle değil aynı zamanda erdemle, faziletle, ahlakla yüceleceğini göstermişlerdir. Onun için hepimize çok büyük görevler düşüyor.
Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığı’nın ardından Nur Astana Camisini ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, burada Nur Astana Medresesi’nde eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi.
Öğrencilere hitaben “Böyle güzel bir mabedin içinde ilim talebeleriyle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.” diyerek başladığı konuşmasında Başkan Görmez, şunları söyledi:
“Maveraünnehir’de çok büyük bir İslam Medeniyeti kurulmuştur”
Bizim ilim tarihini bir nehir ikiye ayırmıştır. Biz nehrin beri tarafını Maveraünnehir olarak tarif etmişiz. Mekke’den Medine’den çıkan ilim bu nehri geçtikten sonra usule dönüşmüş, felsefeye dönüşmüş, tasavvufa dönüşmüştür. Maveraünnehir’de çok büyük bir İslam Medeniyeti kurulmuştur. Bu coğrafyadan Buhariler, Müslimler, İbn-i Sinalar, Farabiler, İmam Serahsiler, Tirmiziler, Hoca Ahmet Yeseviler büyük hadisçilerimizin tamamı, büyük fakihlerimizin tamamı, büyük usulcülerimizin tamamı, büyük filozoflarımızın tamamı Maveraünnehir’den çıkmıştır. Sizler o ilim geleneğini, o medeniyeti yeniden ayağa kaldırıyorsunuz. Her biriniz İmam Ebu Hanife, İmam Maturudi, İmam Buhari gibi büyük alimlerin yolunda olacaksınız. Bu topraklarda siz bu ilmi yeniden inkişaf ettirirseniz cehalet ortadan kalkacaktır. Bu topraklara yanlış fikir ve düşünceler hiçbir zaman sirayet etmeyecektir.
“Maveraünnehir’in farklı olmasının sebebi ilim, hikmet ve marifeti birbirinden ayırmamasıdır”
Bizim bilgi tarihimizde 3 tane önemli kavram var. İlim, Hikmet, Marifet. Kalbin semasına doğan ilk ışık hikmet yıldızıdır. Sonra İlim Ayı’dır. Sonra Marifet Güneşidir. Hikmet yıldızının ışığında siz eşyanın hakikatini müşahede edersiniz. İlim ayının ışığında mana alemi müşahede edilir. Marifet güneşinin ışığında da Rabbimiz müşahede edilir. İşte Maveraünnehir’in farklı olmasının sebebi ilim, hikmet ve marifeti birbirinden ayırmamasıdır. Akıl ile kalp arasında doğru köprü kurmasıdır. İnşallah sizin ilminiz bütün Orta Asya’yı aydınlatacaktır.
İslam dünyası tarihinin en zor süreçlerinden geçiyor. Onun için benim sizlerden istirhamım sürekli ilminizi artırarak yolunuza devam edin. Her biriniz çok büyük alim olacaksınız. İnsanlar sizin o ışığınızdan istifade edecek. Allah hepinizi alim ve ilimleriyle amil, ihlas sahibi insanlar kılsın.
Başkan Görmez’in Kazakistan ziyaretine Din Hizmetleri Müşaviri İbrahim Yılmaz eşlik ediyor.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
