๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ => Diyanet Duyurular => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 06 Kasım 2015, 22:37:36



Konu Başlığı: Din eğitimi, sıradan bir konu değil, bir milletin bekasıyla ilgili bir konudur
Gönderen: Sefil üzerinde 06 Kasım 2015, 22:37:36
Din eğitimi, sıradan bir konu değil, bir milletin bekasıyla ilgili bir konudur

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ‘8. Diyanet İşleri Reisi İbrahim Bedrettin Elmalı Sempozyumu’ için gittiği Antalya’da, bölgede görev yapan İmam Hatip Liseleri meslek dersleri öğretmenleri ve Antalya’daki okullarda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleriyle bir araya geldi.
Erdem Beyazıt Kültür Merkezinde gerçekleşen buluşmada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Diyanet teşkilatı, İmam Hatip liseleri, İlahiyat fakülteleri ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin, din eğitimi ve din öğretimi konusunda sık sık bir araya gelmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, değişen zamanda gençlerin diline ulaşabilecek iletişim metotlarının geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bir milleti millet yapan, o millete tarih sahnesinde süreklilik kazandıran unsurların başında ‘din’ geldiğini ifade eden Başkan Görmez’in öğretmenlere yönelik yaptığı konuşmadan bazı başlıklar şöyle;
“Bazı öğretmenler sadece bilgi verir, bazıları ise samimiyetini ve ihlasını katarak nesil yetiştirir…”
Tarihimize baktığımızda bazı kitapların yaldızlı cümlelerle yazılıp o asra hapsolduğunu görürüz. Bazı kitapların ise yalın bir dille yazılıp çağlara hitap ettiğini görürüz. Öğretmenler de öyledir. Bazı hocalar sadece bilgi vermezler. Sadece bilgi veren hocalar da hoca değildir zaten. Kendi duruşunu, samimiyetini, gönlünü vermişse asıl hoca odur. Öğrenciye sadece bilgi yüklemek anlamsız, beyhude bir iştir. Bazı öğretmenler dersini anlatır ancak orada kalır, teneffüse çıkınca bir şey kalmaz. Bazı öğretmenler ise dersle birlikte ihlasını, samimiyetini aktarır. O zaman çağlara hitap eden nesiller yetiştirir.
“Kimliğin en derinlerinde yatan değerler manzumesi dinden neşet eder…”
Din eğitimi, din öğretimi bir milleti millet kılan, tarih sahnesinde sürekli kılan çok önemli bir konudur. Milli Eğitim Bakanlığının müfredatında kalan bir konu değildir. Milleti millet yapan unsurlar vardır. Dil, kültür, coğrafya, vatan mefkuresi bir milleti millet kılan ona hüviyet kazandıran unsurlardır. Tarih gösteriyor ki milletleri millet yapan asıl koruyucu dindir. Kimliğin en derinlerinde yatan değerler manzumesi dinden neşet eder. Din, milletin değerler manzumesinde en derinde durur. Onu yok ederseniz o milletin tarih sahnesinde süreklilik kazanması mümkün değildir.
“Din eğitimi, sıradan bir konu değil, bir milletin bekasıyla ilgili bir konudur…”
Dini kimlik yok olunca aslında insanlık yok oluyor. Öyle sıradan bir konu değil, bir milletin bekasıyla ilgili bir konudur. O yüzden siz öğretmenlerimiz iyi ki varsınız. Sizin olmadığınız bir Türkiye kendi kimliğini kaybeder. O yüzden din eğitimi son derece önemlidir. Milletin bekasını ilgilendiren önemli bir konudur. Sadece din öğretimi konusunda metot ve usül konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyor. Hangi dini öğreteceğiz? Bu da çok önemlidir. Öyle ki bu konu İslam dünyasında bir güvenlik sorunu haline geldi. İletişim çağında enformatik bir cehalet ortaya çıktı. Bilgi yüklemek suretiyle cehaleti artıran bir durumla karşı karşıyayız. Bunun için her öğretmenimizin ilimle uğraşması gerekiyor. Sürekli öğrenciliğimizin devam etmesi gerekiyor. Çocuklarımıza nasıl ulaşacağız? Hangi metotlarla onlarla iletişim kurabiliriz? Mesafeleri nasıl ortadan kaldırabiliriz? Bunların üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Bugün İslam dünyasında yaşadığımız en büyük sorun usulsüzlük sorunudur.
“Tefsir ne kadar İslami bilgiyse, Kimya da o kadar İslâmi bir bilgidir…”
Bilgiyi dini ve gayrı dini şeklinde ayıramayız. Bu ayrım en büyük hatadır. Tefsir ne kadar İslami bilgiyse, Kimya da o kadar İslâmi bir bilgidir. Kainatın ayetleriyle Kitabın ayetlerini ayırdığımız gün seküler sisteme boyun eğmiş oluruz. Bunlar birbirinden ayrılmaz. Kainat Müslümandır. Yerde ve gökte olan her şey Allah'a teslim olmuştur. Biz üç kitabı birbirinden ayırmayız. Bunlar, insan, Kur'an ve kainat kitaplarıdır. Hikmetsiz hüküm bilgisi ise diğer bir yanlıştır. Hikmetsiz hüküm bilgisi vererek çocuklara, gençlere faydalı olamayız. Öğreteceğimiz hükümleri hikmetleriyle birlikte öğretmeliyiz.