Değerler Eğitimi’ne katılan gençlerle buluştu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Türkiye’ye gelen gençlerle buluştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının organize ettiği ‘Değerler Eğitimi Programı’ kapsamında, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Türkiye’ye gelen gençlerle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, gençlerle buluşmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığına hoş geldiniz. Sizleri burada görmekten çok mutlu oldum. Ne iyi ettiniz de geldiniz” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda, Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Danimarka ve İsviçre’den gelen yaklaşık 150 öğrenciyle sıcak bir sohbet gerçekleştiren Başkan Görmez, farklı kültürlerin bir arada olduğu dünyada yaşamanın hem bir zenginlik hem de üstesinden gelinmesi gereken zor bir hayat olduğunu kaydetti.
Gençlere dünyada yaşamanın gayesinin ‘iyi bir insan olmak’ olduğunu öğütleyen Başkan Görmez, şunları söyledi;
“Kendi kültürünüzü ve içinde yaşadığınız toplumu iyi tanıdığınız zaman hem Avrupa’ya hem de ülkenize faydalı olursunuz…”
Farklı kimliklerin bir arada yaşadığı dünyalarda doğdunuz. Sağınıza baktığınızda başka kültür, solunuza baktığınızda başka kültürle karşılaşıyorsunuz. Bu sizin için hem büyük bir zenginliktir hem de zor bir hayattır. Siz bunu başardığınız zaman, bu çok kültürlü hayatın içinde kendi varlığınızı, kimliğinizi, ait olduğunuz medeniyeti, kültürü ve içinde yaşadığınız toplumu da tanıyarak kendini yetiştirdiğiniz zaman hem Avrupa için hem de kendi ülkeniz için faydalı olursunuz. Bu program bu yüzden çok önemlidir.
“İnsan kendisi gibi yaşarsa kimliğini korur, başkası gibi yasarsa kimliğini kaybeder…”
İnsanlar dünyaya bir kez gelir. O bir kez geldiğimizde de her birimiz ayrı bir hayat yaşarız. Bu hayatta bizi tanımlayan bir takım değerler vardır. Kimliğimizi oluşturan değerler vardır. Bizim birinci kimliğimiz insan olmaktır. Allah insanı şerefli yaratmıştır. Bu dünyaya gelme gayemiz iyi bir insan, iyi bir kul olmaktır. İnsan erdemlerle donatılmış büyük bir varlıktır. İkinci kimliğimiz Müslüman olmaktır. Müslüman olmak bizlere iyi bir insan olmayı, iyi bir kul ve ümmet olmayı, insanlarla ve tabiatla iyi ilişkiler kurmayı öğretir. Üçüncü kimliğimiz ise tarihimize, medeniyetimize olan aidiyetimiz. Bu topraklarda asırlarca erdemle, faziletle yüklü bir tarih ve kültür yaşanmıştır. Bizim de bu tarihe olan aidiyetimiz var. Hepsini birlikte değerlendirdiğimizde buna kimlik adını veriyoruz. İnsan kendisi gibi yaşarsa kimliğini korur, başkası gibi yasarsa kimliğini kaybeder. Var olabilmenin yolu kimliği korumaktır.
“Ahlaklı olmak, iyi bir insan olmak demektir…”
Üç kitabı iyi okuyacaksınız, küçük kitap olan insanı, orta kitap olan dünya ve kâinatı, büyük kitap olan Kuran’ı Kerim’i iyi okuyup iyi anlamanız gerekiyor. Bilgimizi daima yüksek tutacağız. Ailemize karşı, arkadaşlarımıza karşı, çevremize karşı, tabiata karşı, varlığa karşı daima iyi davranacağız. İyi ilişkiler kurup merhameti ve sevgiyi önceleyeceğiz. O zaman bizi biz yapan kültürümüze ve kimliğimize sahip çıkmış oluruz. Ahlaklı olmak iyi insan olmaktır. Yalan söylemeyeceğiz, yeryüzünde sevgiyi yayacağız.
2014 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘Değerler Eğitimi Programı’ kapsamında Avrupa’da yaşayan gurbetçi çocukların tatil dönemlerinde Türkiye’ye gelerek, değerler eğitimi almalarını sağlıyor. Şuana kadar yaklaşık bin öğrencinin geldiği programda bu dönemde 150 öğrenci Türkiye’ye gelerek programa katıldı.
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşı çocukların dini, ahlaki ve milli kimliklerinin muhafaza edilmesi, tarihlerini ve medeniyetlerini öğrenmelerinin sağlanmasının amaçlandığı değerler eğitimi programının içeriğinde, Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin gezilmesi, spor faaliyetleri ve sosyal etkinlikler de bulunuyor.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
