Sayfayı Yazdır - Çocukların camide olması rahmettir

“Çocukların camiyle, mihrapla, minberle, kürsüyle buluşması, safların arasında koşturması bile bu ülke için, bu millet için birer rahmettir...”

(http://www.diyanet.gov.tr/turkish/vitrin/arkakapi/cache/hbrfilBuyukResim1222.jpg)

Diyanet İşleri Başkanlığı yaz Kur’an kurslarının başlaması vesilesiyle açılış programı düzenledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün düzenlediği programa katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşundan bu yana yaptığı sayısız hizmetlerin olduğunu ifade ederek, “Diyanet İşleri Başkanlığının cami içinde ve cami dışında 100’ü aşkın ülkede yürüttüğü hizmetler var. Bunların hepsini topladığımızda milletin geleceğine yapılan yatırım diyebileceğimiz en önemli hizmet bu yaz kurslarıdır. Çocuklarımızın gelecek kimliğini inşa etmesine katkıda bulunacak yaz kursları son derece önem arz etmektedir” dedi.

“Yaz tatilleri geldiği zaman herkesin farklı bir planı, programı olur, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizim çok daha farklı bir planımız, programımız olur. Yaz tatillerimizin en az iki ayını milletimizin çocuklarına yüce Kur’an’ı öğretmek için vesile ediniyoruz” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez şöyle konuştu;

“Yaz mevsiminde yaptığımız bu kurs hizmetlerinin en önemli veçhesi çocuklarımızı camilerle buluşturmaktır. En çok önem vermemiz gereken husus, cami çocuk buluşması olmalıdır. ‘Camiler çocuk açacak’, ‘Camiler çiçek açacak’ sloganımızla camilerin cennet bahçesine dönüşmesi çocuklarımızın da çiçek olarak cennet bahçesindeki varlığını milletimiz adına önemsiyoruz.

Ayrıca iki yıldır belki bundan sonraki birkaç yıl daha, yaz kurslarımız tamda Kur’an’ın indiği Ramazan ayına denk geliyor. Ramazan ayı bu kurslarımızın aşkından, heyecanından bir şey eksiltmemeli. Çocuk, cami, Ramazan ve Kur’an buluşmasının hepimiz için, milletimiz için çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.”

“Çocukların camiyle, mihrapla, minberle, kürsüyle buluşması, safların arasında koşturması bile bu ülke için bu millet için birer rahmettir...”

Bu yaz kurslarında hiçbir şey yapmasak, sadece çocuklarımızın camiyle buluşması, çocuklarımızın minbere, mihraba tırmanması, kürsüye çıkması, safların arasında koşuşturması dahi bu ülke için, bu millet için birer rahmettir. Hepimizin bu bilinçte olduğunu biliyorum.

Elbette biz kurslarımızda öncelikle Kur’an’ı öğretiyoruz. Çünkü Kur’an bizim hayat kitabımız. Yeryüzünde her mümin çocuğun Kur’an’la tanışması gerekiyor. Evlerimizde çocuklarımızın Kur’an okuması için bu son derece önemli. Sadece lafsıyla değil en azından Kur’an’ın muhtevasından çocukların ruhuna hitap edecek güzellikleri, bu yaz kursları döneminde çocuklarımızın ruhuna mutlaka yansıtılması gerekiyor. Kur’an’la birlikte temel dini bilgilerin verilmesi son derece önem arz ediyor.

“Asgari bir din kültürü olmayan çocukların, kendi tarihinden, kültüründen haberdar olması, kendi türkülerini, şarkılarını dahi anlaması mümkün değildir…”

Örgün sistem içerisinde din öğretimi veriliyor ancak şahit oluyoruz ki, üniversiteli yıllardan sonra bile gençlerimiz camide, minberle mihrabı, ayetle hadisi karıştırabiliyor. Bu ülkede yaşayan her insanın, her vatandaşın bu ülkenin tarihini, kültürünü, şarkılarını, türkülerini dahi anlayabilmesi için dini literatürden haberdar olması gerekiyor. Asgari bir din kültürü olmazsa bu ülkenin çocukları kendi tarihinden, kültüründen haberdar olması, kendi türkülerini, şarkılarını anlaması mümkün değil. Din öğretiminin varlığı ülkemiz için şanstır. Ancak yaygın din eğitimi olarak çocuklarımızın, gençlerimizin, büyüklerimizin tek istifadesi, camilerde, kuran kurslarında verilen bu Kur’an hizmetidir.

Kelimeler ve kavramlardan ibaret din öğretimi manevi hayatın inşasına faydalı olamaz. Öğrendiğimiz dini bilgilerin, çocuklarımızın, gençlerimizin, kızlarımızın, kadınlarımızın manevi hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmasını istiyorsak bu kurslara hepimizin büyük önem vermesi gerekiyor. Biz burada sadece Kur’an’ın nazmını öğretmiyoruz. Sureleri, duaları, temel dini bilgileri, namazı, orucu, haccı, temel ibadetleri öğretiyoruz. En önemlisi sevgili Peygamberimizin hayatını öğretiyoruz. Bunların her biri rahmet vesilesidir, büyük bir güzelliktir. Kendimizi bu güzelliklerden mahrum etmememiz gerekiyor.

“Gözünüzün nuru çocuklarınızın dünyada ve ahirette mesut olmasını istiyorsanız onlara Rablerini anlatın…”

Benim annelerden, babalardan, camilerde görev yapan hocalarımızdan ve cami cemaatimizden bir istirhamım var. Dünya hayatında sizin için en değerli olan çocuklarınızın hem dünyada hem de ahirette mesut ve bahtiyar bir hayat yaşamasını istiyorsanız onlara Rablerini anlatın. Çocukluk ve gençliklerini Rablerini, Peygamberlerini öğrenmeden bitirirlerse önce ebeveyn olarak aileler çeker sonra millet ve tüm insanlık çeker onlardan. Ebedi hayatlarını da mahvetmiş oluruz. Mutlaka çocuklarımızın camiyle, Kur’an’la, Peygamberle, namazla, oruçla tanışmalarını sağlamalıyız. Camide Kur’an atmosferinde çocukların neşeyle, arkadaşlarıyla koşturarak, oyunlar oynayarak Kur’an’ı, dinlerini öğrenmesi onlar için büyük keyiftir. Onları bu güzellikten mahrum edemeyiz.

“Çocuklarımızı en kıymetli misafirlerimiz olarak ağırlayalım…”

Hocalarımızdan isteğim ise bu çocuklarımızı en kıymetli misafirlerimiz olarak ağırlayalım. Sevgiyi, şefkati, merhameti onlardan esirgemeyelim. Onları Allah’ın nadide çiçekleri, birer misafirleri olarak kabul edelim.

Açılış programına Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in yanı sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş ve çok sayıda görevli katıldı.

๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ => Diyanet Duyurular => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 26 Haziran 2013, 01:05:02