> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir  (Okunma Sayısı 559 defa)
11 Aralık 2016, 16:27:09
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 11 Aralık 2016, 16:27:09 »



Görmez: Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler hem bu dünyada hem de ilahi adalette her türlü cezayı göreceklerdir

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Pakistan’ın Lahor kentinde düzenlenen Uluslararası Siret Konferansı’nda yaptığı konuşmada İstanbul’daki terör saldırısında şehit olanlar için başsağlığı dileğinde bulunarak, "Bir mevlit kandili arifesinde bu insanlık dışı cinayeti işleyenler er geç hem bu dünyada hem de ilahi adalette her türlü cezayı göreceklerdir. Şehit olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimiz büyük bir millettir. Bütün bu badireleri en kısa zamanda atlatacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türk halkı dünyadaki bütün mazlumların umudu olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Pakistan Din İşleri ve Uyum Bakanlığınca düzenlen Uluslararası Siret Konferansında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Bizleri engin rahmetinin bir tecellisi olarak yoktan var eden, tanışmamız için farklı dillerde ve farklı renklerde yaratan, ilim, hikmet ve marifetle inkişafı mümkün kılacak akılla, sevgi ve muhabbete mekân olacak kalple donatan Yüce Rabbimize nihayetsiz hamd ü senalar olsun!” diyerek sözlerine başladı.
Tarihte barış ve güven yurdu olarak bilinen İslam coğrafyasının bugün, savaş, şiddet ve vahşetle anılmakta olduğunu belirten Başkan Görmez, Müslümanların kaybettiği birlikte yaşama ahlakının yeniden nasıl tesis edilebileceğinin düşünülmesi gerektiğini dile getirdi.
Başkan Görmez, küresel ve bölgesel sorunların sebebinin, birey olarak insanların kendisiyle barışık olamamasından kaynaklandığını belirtti.
Sonraki nesillere iyi bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmanın en önemli sorumluluklardan biri olduğunu vurgulayan Başkan Görmez, "Bu bilinçle, gelin hep birlikte ve gücümüz yettiğince kötülükleri bertaraf edebilmek, her türlü ayırımcılığın önüne geçebilmek ve beraberce huzur içinde yaşayabilmek için saygı, hoşgörü, merhamet ve adalet başta olmak üzere tüm ahlaki erdemleri hayatımıza hakim kılalım. Gündemi barış ve sevgi olan selim akıl ve kalp sahiplerinden olmaya çabalayalım." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” başta olmak üzere konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Dünya durdukça insanlık, Hz. Peygamberin rahmet pınarından kana kana içecektir…”
Bugün 11 Rebiülevvel ve 11 Aralık! Güneş ile ayın bir ahenk içinde seyretmesini hatırlatan güzel bir tecelli olarak Hicri takvim ile Miladi takvimin birlikteliğini yaşıyoruz. Resûl-i Ekrem efendimiz Hicri takvim hesabı ile bundan takriben 1490 yıl önce dünyamızı aydınlatmıştı. O âlemlere rahmet olduğu için öğretilerindeki rahmet parıltıları geçmişte olduğu gibi bugün de her yanı aydınlatmaya devam ediyor, davetindeki berraklık her türlü çabaya rağmen arı ve duruluğunu koruyor. Dünya durdukça insanlık onun rahmet pınarından kana kana içecektir. Bugün yaşadığımız sıkıntılı günler, tahammülü zor acılar, iç dünyamızı esir almaya çalışan kasvet gün gelecek dağılıp gidecektir.
“Kendimize düşeni en iyi bir şekilde yapmaya çalıştıkça gam ve kedere, yılgınlık ve ümitsizliğe bizim dünyamızda yer olamaz…
Bundan 1400 yıl önce Hint dünyası ile ilgili olarak “Zaman gelecek bu münbit coğrafya İslâm'ın gür sesi olacak, Muhammed Mustafa aşkı için en güzel şiirler ve en etkili eserler burada kaleme alınacak, onun sözlerinin en güzel şerhleri burada yapılacak” deselerdi acaba kaç tane inanan çıkardı? Ama bu coğrafya Resûlullah (s.a.) aşkını şiire döken Mir Muhammed Takî, Mü’min, Mirza Esedullah Gâlib, Emir Mînâyî, Hâlî, Muhammed İkbâl, Gulam Server gibi şairler gördü, herkesi hayran bırakan siret kitapları yazan Muhammed Sıddîk Lahorî’yi, İnâyet Ahmed Kâkûrî’yi, Şiblî Nu’mânî’yi, Muhammed Süleyman Mansurpûrî’yi, Seyyid Süleyman Nedvî’yi ve Pir Kerem Şah Ezherî’yi gördü. O halde Müslümanların bir adının da “rahmetten ümidini kesmeyenler” olduğunu haykırırcasına ümit içinde olalım. Bizler kendimize düşeni en iyi bir şekilde yapmaya çalıştıkça gam ve kedere, yılgınlık ve ümitsizliğe bizim dünyamızda yer olamaz.
“Biz Müslümanların bir ve beraber olmadan, problemlerimizi elbirliği ile çözmeden başka alternatifimiz yoktur…”
Tarihte selam ve emân yurdu olarak bilinen İslâm coğrafyası bugün, savaş, şiddet ve vahşetle anılmaktadır. İnsanlığı topyekûn barışa davet eden bir dinin mensuplarının; cihanşümul bir rahmetin temsilcisi olan Hz. Peygamber’in (s.a.) müntesiplerinin, bugün ortaya koyduğu davranışlar ve sergilediği tavırlar sebebiyle kaybettikleri birlikte yaşama ahlakını bir daha yeniden nasıl tesis edebileceğimizi düşünmek durumundayız. Bu konuyu küresel ölçekte ele almak istiyoruz, zira Batı dünyasının İslamofobik dalgalarla hızla çok kültürlülükten uzaklaşması, Batı’da yaşayan Müslüman kimliğinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunların başında gelmektedir.
Birlikte yaşama dediğimizde maksadımız kin ve nefret yerine merhamet ve adaleti; düşmanlık ve husûmet yerine dostluk ve kardeşliği; riyakârlık ve gösteriş yerine içtenlik ve samimiyeti ikame etmek; zedelenen insan haysiyet ve onurunu yüceltmek, birlikte yaşama ahlak ve hukukunu yeniden gözden geçirmek olmalıdır. Biz Müslümanların bir ve beraber olmadan, problemlerimizi elbirliği ile çözmeden başka alternatifimiz yoktur. Müştereklerimiz farklılıklarımızdan kat kat fazladır.
“Bizler, ülkemizin ve bütün ülkelerin sorunları ile uğraşırken kendi beden ülkemizi, ruh ve gönül dünyamızı, öz vicdanımızı ihmal ediyoruz…”
Ancak ben bugün konuşmamda küresel ölçekte ulusların, dinlerin, kültürlerin, medeniyetlerin arasında birlikte yaşama ahlâkı açısından yaşadığımız krizlerden söz etmeyeceğim. Ben bugün, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Hindu, Budist vs. din mensupları arasındaki sorunlardan söz etmeyeceğim. Ben bugün, İslamofobyanın nasıl bir nefret ve düşmanlığa dönüştüğünü, Batı dünyasının çok kültürlülük iddiasını nasıl kaybettiğini uzun uzun anlatmayacağım. Ben bugün, İslâm coğrafyasında yanan ateşi, mezhep çatışmalarını, İslâm toplumlarının birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu neden kaybettiğini, bunların sebeplerini saymayacağım.
Ben bugün, Peygamberimizin (s.a.) Ensar ve Muhaciri nasıl kardeşler topluluğu haline getirdiğini, Yahudiler ve gayr-i Müslimlerle Medine Vesikasını imzalayarak birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu nasıl oluşturduğunu ve sonra Müslümanların tarih boyunca bunu örnek alarak nasıl çok kültürlü medeniyetler inşa ettiğini, Hz. Ömer’in, Selahaddin-i Eyyübi’nin emannamelerini, Fatih Sultan Mehmed’in ahitnamesini uzun uzadıya anlatmayacağım.
Ben bugün, konuşmamda bu konunun bölgesel ve küresel ölçekteki boyutları yerine bütün bunların yegâne sebebi olan, bütün bunların biricik kaynağı olan bireysel ve kişisel boyutuna vurgu yapmak istiyorum.
Biz zaman zaman büyük söylemlerle sorunlarımızın küresel ve evrensel boyutları üzerinde yoğunlaşırken birey olarak nefsimizden, gönül dünyamızdan kaynaklanan sebepleri ihmal ediyoruz.
Ülkemizin ve bütün ülkelerin sorunları ile uğraşırken kendi beden ülkemizi, ruh ve gönül dünyamızı, öz vicdanımızı ihmal ediyoruz. Beden ülkesine hapsettiğimiz ruhumuzu, masiva ile doldurduğumuz kalbimizi unutuyoruz. Biz bazen dışımızdaki öteki ile ve bütün ötekilerle uğraşırken içimizdeki en büyük ötekiyi, nefsimizi, nefs-i emmâremizi unutuyoruz.
“Bütün bu küresel ve bölgesel sorunların sebebi, birey olarak her insanın kendisiyle barışık olamamasıdır…”
Aslında bütün bu küresel ve bölgesel sorunların sebebi, birey olarak her insanın kendisiyle barışık olamamasıdır. Birlikte yaşama ahlakının başlayacağı yer her birimizin kendi nefsidir. Fıkıh ve Kelâm geleneğimiz ötekiyi fısk u fücurda, cevr u zulümde, tekfirde ve küfürde ararken, irfan geleneğimiz her birimizin ötekisinin kendi içinde yaşadığına dikkat çeker. Ki o da nefs-i emmaredir.
Haddi zatında birlikte yaşamanın en temel ilkelerinden biri affetmektir. Affetmek, bize yapılan kötülüğü unutmaktır. Affetmek, adaletin fevkinde bir erdemdir. Affetmek, asla kötülüğü onaylamak değildir. Bağışlamak, sen yaptıklarından daha değerlisin demektir.
“Allah’a tövbe etmesini bilen, kardeşinden özür dilemesini de bilir…”
Birlikte yaşama ahlakının küresel ölçekte yeryüzünde egemen olması için her şeyden önce yaptığımız bir hatadan, işlediğimiz bir kusurdan dolayı kardeşimize karşı özür dilemesini bilmeliyiz. Affedici olan, özür dilemesini de bilir. Özür dilemenin Allah’a karşı yapılanının adı tövbedir. Allah’a tövbe etmesini bilen, kardeşinden özür dilemesini de bilir. Özür dilemek, asla hakkı düşürmek değildir. Özür dilemek insanı kötülüklerin üzerine yükseltmektir.
 “Yüreklerde sevgi, muhabbet, şefkat üretmek, kocaman fabrikalar kurup silah üretmekten daha mı masraflı ve zahmetli?”
Eğer bugün, uzun mesafeler katederek geldiğim ve aranızda bulunduğum Resûl-i Ekrem’in (s.a.) bu Mevlid gününde, velâdet ikliminde kalbimin dili olsaydı; eğer bugün nefesim yetip de sesimi tüm yeryüzüne duyurabilseydim bütün kardeşlerime şöyle seslenmek isterdim:
Ey insanlar!
Hepimiz yeryüzünde büyük insanlık ailesinin birer ferdi değil miyiz? Hepimiz Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın kızları ve oğulları değil miyiz? Hepimiz bir Allah’ın kulları değil miyiz? O halde nedir birbirimizden alıp veremediğimiz?
Birlikte huzur ve güven içinde yaşayabilmek için ihtiyacımız olan erdem ve faziletler fıtratımıza nakşedilmiş iken bunları fiiliyata geçirmek, söylem ve eylemlerimize yansıtabilmek ve ikincisi olmayan bu dünyayı daha güzel, yaşanabilir bir dünya yapabilmek bu kadar zor mu gerçekten?
Saygıyı, hoşgörüyü, merhameti, adaleti, affetmeyi, dürüstlüğü, paylaşmayı, sabrı hayatımıza hâkim kılmak, ilişkilerimizin mihveri yapmak gökdelenler inşa etmekten, devletler, şirketler kurup yönetmekten, bilişim teknolojileriyle hayal ötesi buluşlara imza atmaktan, u...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:09:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir rüya tabiri,Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir mekke canlı, Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir kabe canlı yayın, Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir Üç boyutlu kuran oku Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir kuran ı kerim, Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir peygamber kıssaları,Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdir ilitam ders soruları, Bu insanlık dışı cinayeti işleyenler her türlü cezayı göreceklerdirönlisans arapça,
Logged
11 Aralık 2016, 17:04:45
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 11 Aralık 2016, 17:04:45 »

Esselamu aleykum.Rabbim zulum eden ve ulkemizi bu teror olaylari ile bolmek isteyen ve kardeşlerimizi sehid dusuren kafileride kahhar ismi ile kahir etsin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes