Biz mazlumun dilini, ırkını, rengini sormayız

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Iraklı Türkmenlerle bir araya geldi.

Ülkelerindeki savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan Iraklı Türkmen aileleriyle Diyanet İşleri Başkanlığında öğle yemeğinde bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Sizin şahsınızda Suriye'den, Irak'tan zor durumda kalarak ülkemize gelen bütün kardeşlerimizi selamlıyorum. Allah bütün zorluklarınızı en kısa zamanda ortadan kaldırsın. Sizleri evlerinizde ziyaret edip, dertlerinize hemdert olmak, acılarınızı paylaşmak, sizin sorunlarınızla ilgilenmek Allah'ın hepimize yüklediği vazifedir” dedi.

Bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu belirten Başkan Görmez, Bayırbucak’tan gelen imdat seslerini işittiklerini kaydederek şunları söyledi;

“Bayırbucak Türkmenlerinin imdat seslerini işitiyoruz…”

Bu dünya bir imtihan dünyası. Biliyorum, pek çok zorluklarınız var. İmtihanlarınız zor. Sizler Telafer’den, Kerkük'ten, Musul'dan kendi vatanlarınızı, topraklarınızı bırakarak geldiniz ama burası da sizin vatanınız, sizin topraklarınız burada beraber yaşadığınız bütün insanlar sizin kardeşleriniz. Geride bıraktığınız nice kardeşleriniz pek çok bölgede aç açık muhtelif yerlerde yaşıyorlar. İnşallah yakında onları da ziyaret edip dertleriyle ilgileneceğiz. Türkmen kardeşlerimizin de imtihanı büyük. Şu sıralar Suriye’de adeta katliamlarla karşı karşıya kalan, bombalar altında kalan Bayırbucak Türkmenlerinin imdat seslerini işitiyoruz hep birlikte.

“Biz mazlumun dilini, ırkını, rengini sormayız…”

Biz mazlumun dinini sormayız. Mazlumun dilini, ırkını, rengini sormayız. Mazlum mazlumdur.
Bölgeye etnik temelli bakmak mümkün değil, doğruda olmaz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir insan zulme uğradığı zaman dili, ırkı, rengi ne olursa olsun biz Müslümanların ona sahip çıkması gerekir. Allah bir an önce gönül coğrafyamızda kanın ve gözyaşının durmasını nasip etsin. Allah bütün zalimleri kendi katında halleylesin. Allah sizlere de kendi topraklarınıza en güzel bir şekilde dönmeyi nasip eder inşallah.

“Bu topraklara hicret edip, bu topraklarda çocukları cahil kalmış hiçbir aile kalmasın…”

Sorunlarınızı biliyorum. Çocuklarınızın eğitimi meselesi en önemli meseledir. Öncelikle bütün sivil toplum örgütlerini, kamu kurumlarını ülkemizde misafir ettiğimiz bu kardeşlerimizin çocuklarının eğitimiyle ilgilenmeye davet ediyorum. Aksi halde ileriki yıllar daha zor olur. Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve pek çok sivil toplum kuruluşu sizin dertlerinizle ilgilenmeye çalışıyor ben hepsine çok teşekkür ediyorum. Bu topraklara hicret edip, bu topraklarda çocukları cahil kalmış hiçbir aile kalmasın. Mutlaka bütün çocuklarımız eğitim görmelidir. Hep birlikte bununla ilgilenmeliyiz. Bir takım sorunlarınız var, bu sorunlarla da ilgileneceğiz inşallah. En kısa zamanda sorunlarınızın son bulmasını diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun.

“Yeryüzündeki mazlumlara rahmet etmek bütün Müslümanların görevidir…”

Sizin şahsınızda Irak’ta, Suriye’de, gönül coğrafyamızda zor durumda kalan bütün kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun. Bir an önce maruz kaldıkları bu kötülüklerden Allah korusun. Sizin şahsınızda Telafer’de, Kerkük’te, Musul’da, Suriye’de, Bayırbucak’ta zor durumda olan bütün Türkmen kardeşlerimize ve diğer bütün kardeşlerimize Allah yardım eli uzatmayı, onları kötülüklerden korumayı bizlere nasip etsin. Biz mazlumların diline, rengine bakmayız. Yeryüzündeki bütün mazlumlara rahmet etmek bütün Müslümanların görevidir.