> Forum > ๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑ > Diyanet İşleri Başkanlığı > Diyanet Duyurular > 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı  (Okunma Sayısı 442 defa)
22 Şubat 2017, 21:52:55
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 22 Şubat 2017, 21:52:55 »



2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı

Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen "2.İlçe Müftüleri Kongresi” Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katılımlarıyla başladı.
Afyonkarahisar’da 4 gün sürecek kongrenin açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Bize ilim ve hikmeti lütfeden, yedi kıtada İslam’a hizmet eden aziz milletimize ve insanlığa hizmet etmeyi şeref olarak bahşeden Yüce Rabbimize hamd-u senalar olsun. İnsanlığın yolunu aydınlatan bütün Peygamberlere, “Biz Peygamberler, dinar ve dirhem miras bırakmayız. İlim ve hikmeti miras bırakırız” buyuran sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya (s.a.s) salat ve selam olsun” diyerek sözlerine başladı.
10 gün sonra Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşunun 93. yılını idrak edeceklerini ifade eden Başkan Görmez, “Bu vesileyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşundan bugüne kadar, bu toprakları vatan kıldığımız günden bu yana, milletimizin manevi, dini, ilmi hayatına hizmet etmiş, bugüne kadar çalışmış ve ebediyete irtihal etmiş bütün hocalarımıza Yüce Rabbimden rahmet diliyorum. Berhayat olanlara sıhhat, afiyet içerisinde daha nice hizmetler nasip etmesini Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum” duasında bulundu.
“Diyanet İşleri Teşkilatının dayandığı gelenek, İslam medeniyetinin ortak aklı ve ortak vicdanıdır” diyen Başkan Görmez, “Diyanet o ortak aklı ve ortak vicdanı gittiği her yere taşımıştır” diye konuştu. Son günlerde Diyanet ve DİTİB üzerinden yapılan saldırıların aslında İslam medeniyetinin ortak aklına yönelik olduğunu, İslamofobik nefretin hedefinde ise İslam medeniyetinin, medeniyetler üreten ortak aklı ve vicdanı olduğunu vurguladı.
Başkan Görmez, Diyanet İşleri Teşkilatının bugünkü mevzuat ve yapısıyla insanlığın büyük yükünü omuzlamasının mümkün olmadığını ifade ederek “Bugün Diyanet İşleri Teşkilatının, 21.yüzyılda bütün bu dünyanın yükünü omuzlamak için yeni bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in, Afyonkarahisar'da gerçekleştirilen 2. İlçe Müftüleri Kongresi'nde yaptığı konuşma şöyle:
“Muhasebelerimizi yaparken, dünyamızı, insanlığımızı ve kâinatın içinden geçtiği süreçleri değerlendirmek durumundayız…”
İnsan olarak, omzumuza aldığımız emanetler var. Fakat aynı zamanda birer âlim olarak, milletimizin manevi hayatını ayakta tutmakla görevli birer din gönüllüsü olarak üzerimize aldığımız büyük emanetler var. Biz, görevlerimizi ifa ederken, sadece şehrimizi düşünemeyiz. Çünkü bizim Rabbimiz, bütün âlemlerin Rabbidir. Çünkü bizim dinimiz, sadece Arap’a, Türk’e, sadece belli bir bölgeye gönderilen bir din değildir. Bütün insanlığa gönderilen bir dindir. Çünkü bizim Peygamberimiz, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberdir. Onun için biz hem kişisel muhasebelerimizi yaparken hem kurumsal muhasebelerimizi yaparken, dünyamızı, insanlığımızı ve kâinatın içinden geçtiği süreçleri değerlendirmek durumunda olduğumuz gibi, aynı zamanda Yüce İslam dininin içinden geçtiği süreçleri, Müslümanların, Müslüman coğrafyanın, mazlum Müslümanların içinden geçtiği süreçleri ve tabi ki ülkemizin içinden geçtiği bütün süreçleri değerlendirmek durumundayız.
“Bizler mihrapta, minberde görev yaparken dünyada yaşanan ifsadın farkında olmalıyız. Bu ifsadı nasıl önleyebileceğimizi düşünmeliyiz…”
Bugün kâinat kitabının ezeli tercümesi olarak, bize hayat veren kitabımıza baktığımız zaman, bütün dünyanın, bütün kâinatın, küresel bir kötülük ile karşı karşıya olduğunu görür ve anlarız. Yüce kitap, yeryüzünün bozguncular tarafından bozulmasından söz eder. Yüce Rabbimiz, “İnsanoğlunun yapıp ettiklerinden dolayı karada ve denizde, fesat ve bozgunculuk yaygınlaştı. Küremizi sardı” buyuruyor. Dolayısıyla bizler aynı zamanda hizmetlerimizi planlarken, mihrapta, minberde, kürsüde görev yaparken bunun farkında olmalıyız. Bütün bu ifsadı nasıl önleyebiliriz? Bugün, açlık, sefalet, adaletsizlik, hukuk ihlalleri, insan haysiyetini ayakları altına alan ticaretler, terör, şiddet, katliam, vekalet savaşları… Bütün bunlar arzı ifsat ediyor. Kainatı bir ifsatla karşı karşıya getiriyor.
“Fesada karşı salah, ifsada karşı ıslah, müfside karşı muslih, mefsedete karşı maslahat her alimin ve din gönüllüsünün en önde gelen vazifesidir…”
Varlığımıza hayat veren kavramlarımız var. İlim, hikmet, marifet, adalet… Bunlar bütün dünyada zayıflamaya devam ediyor. Bütün insanlığa ve bütün dünyaya karşı görevlerimiz ve sorumluluklarımız var. Her âlime, her davetçiye, her tebliğciye, irşat hizmeti yapan her mürşide düşen görevlerden bir tanesi ıslahtır. Fesada karşı salah, ifsada karşı ıslah, müfside karşı muslih, mefsedete karşı maslahat her âlimin her din gönüllüsünün en önde gelen vazifesidir. Yüce Rabbimiz Hazreti Şuayip’in lisanıyla bütün peygamberlerin vazifesinin, görevinin ıslah olduğunu ifade eder. “Gücüm yettiğince bana düşen tek görev, benim yeryüzündeki tek gayem ıslah etmektir” derken, yeryüzünü her türlü kötülükten korumanın, bütün peygamberlerin asli görevi olduğunu, peygamberlerin mirasçısı olarak ilan edilen âlimlerin de en büyük görevinin yeryüzünü ıslah etmek, yeryüzünü her türlü fesattan, her türlü kötülükten korumak olduğunu açıkça ifade buyurmuştur.
“En büyük fesat, dinin istismar edilerek mefsedete alet edilmesidir…”
Yüce dinimiz İslam’ın içinden geçtiği süreçleri, her birimiz vazifelerimizi ifa ederken göz önünde bulundurmak zorundayız. En büyük fesat, fesadın ve mefsedetin ıslah adı altında yapılmasıdır. En büyük fesat, dinin istismar edilerek mefsedete alet edilmesidir. Tarih boyunca en büyük mefsedetler, en büyük ifsat hareketleri ıslah adı altında yapılmıştır. Onun için bu konuda dikkatli olmalıyız.
“Bugün en büyük tehlike, İslam’ın her türlü mefsedet için istismar edilmesidir...”
Bugün bir din, kültür ve medeniyet olarak İslam’ın var olması ve yok olması arasında Müslümanlar bir mücadeleye mecbur bırakılmıştır. Elbette İslam, Rabbimizin himayesindedir. O, insanın elinde değildir. Rabbimiz kıyamet sabahına kadar İslam’ın baki kalacağını vadetmiştir. Ancak içinden geçtiği süreçlere baktığımızda hepimiz şunun farkında olmalıyız, İslam bir beka sorunuyla karşı karşıya bırakılmıştır. Bugün en büyük tehlike, İslam’ın kendisinin her türlü mefsedet için istismar edilmesidir.
“Canı, malı, dini, aklı, nesli korumak, İslam’ın en temel gayelerindendir…”
Bütün İslam kaynaklarımızda zarurat-ı hamse denilen 5 temel ilkemiz vardır. Canı korumak, malı korumak, dini korumak, aklı korumak, nesli korumak, İslam’ın en temel gayelerindendir. Bugün sadece canımız tehlikede değil, aynı zamanda Müslüman coğrafyada din güvenliği tehdit altındadır. Sadece akıl, nesil, mal güvenliği değil, aynı zamanda din emniyetinin, din güvenliğinin tehdit altında olduğunun farkında olmalıyız.
“Bugün yüce dinimiz İslam, rahmetiyle, adaletiyle, tevhid akidesiyle, özgürlük anlayışıyla ne yazık ki insanlığın gündeminde değildir…”
Son yıllarda yaşadığımız bütün büyük acılarda hem ülkemizde, hem coğrafyamızda, hem de bütün dünyada İslam, insanlığın birinci gündem maddesini işgal etmeye devam ediyor. Ama üzülerek belirteyim; yüce dinimiz İslam, bütün kâinata getirdiği rahmetiyle gündemde değil. Yüce dinimiz İslam, her türlü ayrımcılığı ve ırkçılığı reddeden adaletiyle insanlığın gündeminde değildir. Yüce dinimiz İslam, her davranışa zarafet katan yüksek ahlakıyla, insanlığa getirdiği ahlaki hamideyle insanlığın gündeminde değildir. Börtü böceğe bile şefkat ile muameleyi emreden ilkeleriyle insanlığın gündeminde değildir.  Yüce dinimiz insan rububiyeti ve ubudiyeti en sade şekliyle insanlığa takdim eden tevhit akidesiyle insanlığın gündeminde değildir. Kula kul olmayı reddeden özgürlük anlayışıyla insanlığın gündeminde değildir.
“15 Temmuzlar olur ve yine en kötü mefsedet hareketleri, kaynağını İslam’dan aldığını zannederek İslam’a da en büyük darbeyi vurmuş olurlar…”
Üzülerek belirteyim ki,  iki asırdır fakirlik, cehalet, sefalet konuşulur, bir şekilde İslam’la ilintilendirilir. Savaş, şiddet, nefret, terör konuşulur, bir şekilde kaynak İslam olarak gösterilir. Kadına karşı şiddet konuşulur bir şekilde suçlu İslam ve Müslümanlar ilan edilir. Çocuk istismarı tartışılır kaynak İslam’da aranır. Kısıtlanan özgürlükler tartışılır yine İslam’la ilişkilendirilir. Mezhep savaşları, meşrep ihtilafları ortaya çıkar, yine insanlığın yapıp ettiklerinin kurbanı İslam olur. Darbe olur, 15 Temmuzlar olur ve yine bir şekilde en kötü mefsedet hareketleri kaynağını İslam’dan aldığını zannederek İslam’a da en büyük darbeyi vurmuş olurlar.
“Yeryüzünde bütün mazlumlar için umut haline gelmiş bir ülke ve bir millet vardır. O da bizim ülkemiz ve bizim milletimizdir…”
Muhasebemizi yaparken göz önünde bulundurmamız gereken önemli hususlardan bir tanesi de, İslam dünyasının, İslam coğrafyasının içinden geçtiği süreçlerdir. İslam medeniyetinin ve yeryüzündeki bütün mazlum Müslümanların içinden geçtiği süreçlerdir. Yüce Rabbimiz, “Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz” buyuruyor. Ama maruf ve münkeri birbirine karıştırdığımız için hayırlı ümmet olma özelliğimizi kaybediyoruz. Adalet vasfımızı kaybettiğimiz için insanlığa örnek olmayı kaybediyoruz. Bu ahval ve şerait içinde yeryüzündeki bütün mazlum Müslümanlar için, şiddete maruz kalmış, vatansız kalmış bütün masum insanlar için, yeryüzünde umut haline gelmiş, mazlum coğrafyada umut haline gelmiş bir ülke, bir millet var; o da bizim ülkemiz, bizim milletimizdir. Milletimiz bu zor süreçte insanlığın vicdan yükünü omuzuna almış, muhacire ensar olmuştur. Onun için hep birlikte coğrafyayı kuşatan habis ideolojilerin bu topraklara asla bulaşmaması için yoğun bir seferberlik içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
“Diyanet, ezan, Kur'an, bayram, cuma gibi şeâir-...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 16:21:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı rüya tabiri,2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı mekke canlı, 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı kabe canlı yayın, 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı Üç boyutlu kuran oku 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı kuran ı kerim, 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı peygamber kıssaları,2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladı ilitam ders soruları, 2. İlçe Müftüleri Kongresi Afyonkarahisar’da başladıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes