> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Ölmüş bir ölü arama !
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölmüş bir ölü arama !  (Okunma Sayısı 1705 defa)
20 Ekim 2010, 12:04:18
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Ekim 2010, 12:04:18 »



860. Bedenimden başka, bedenimden daha fazla ölmüş bir ölü arama!

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îüin 

(c. IV, 1829)

• Dün gece aşka; "Ey benim yakinim, ey benim dostum, ey benim sevgilim!" dedim. "Bir an bile yanımdan ayrılma; beni hiç yalnız bırakma!..

• Sen, benim iki gözümün nurusun; gözümden uzak durma! Gönlümün ateşisin, alevisin; kıvılcımlarını eksiltme, başımdan yağdır!

• Sen, benim sevgilimsin, arkadaşımsın; benim güzelimsin, benim latif güzelimsin! Sen, benim bağım bahçemsin!

• Bedenim, senin yüzünden yıkılmış, harap olmuş; gözüm, senin bulutun olmuş! Şu kararsız, zavallı gönlüm, senin güneşine bir zerre olmuş; onun ışığında titreyip duruyor!

• Bakalım; hadiselere gebe olan şu gece bana ne doğuracak, karşıma nasıl bir hadise çıkaracak? Söyle bakalım; mahmurluğu olmayan şu mestliğim, beni nereye çekip götürecek?

• Bakalım; Cenab-ı Hakk'a bu şükredişim, şu medh u senam, övüşüm acaba ne iş başaracak? Bakalım; şu feryadım, şu ağlayıp sızlayışım ne gibi bir tesir yapacak?"

• Dedi ki: "Ne mutlu sana ki, bizim gamımızla belin büküldü! Ey dünyada beni sevme işini kendine iş edinen! Senin işin, çok güzel bir iş!

• Benim için mest olmuşsun; benim yüzümden hor ve hakîr görülüyorsun! Ey benim aşk şarabıma gönlünü vermiş aşığım; kim yükümü çekerse, benim elimden meyve yer!

• Yürü! îş de senin, eğlence de senin; işret meclisini yeni baştan kur, düzene koy! Çünkü beni bekleyiş, beni özleyiş, sonunda insana bakış gücü verir, görüş gücü verir!"

• Dedim ki: "Ölüyü nasıl dirilttiğini bana gösterir misin? Ölü olan şu dirilt de, ibret olsun diye, bana göster!

• Bedenimden başka, bedenimden daha fazla ölmüş bir ölü arama! Sen, şu ölüyü   hu(=o)nun nuru ile dirilt! Dirilt de, sevgiliye canını bağışlayan şu bedenim baştan başa can olsun!"

• Dedi ki: "Benim bu ölü diriltme gücümü defalarca görüp ibret almadın mı? Hala benim gücüme, kudretime inanmıyor musun?"

• Dedim ki: "Ey benim sahibim, efendim, padişahım! Gönül, senin yaratma gücünü çok gördü ama, senin lütfuna, senin şaşılacak işlerine gönül bir türlü doymuyor!"

• Derken, birden bire aşk geldi; beni tuttu, bir köşeye çekti. Bana bir afsun okudu. İşte bir av olarak gönlümün tuzağı, onun bana okuduğu bu afsundur!

• Gönül, böyle oldu ama, onun afsunu ile cana ne oldu, ne hale geldi; onu sorma, bundan hiç bahs etme; "Ne oldu?" deme! Manasız, boş sözler söylemeye kalkışma! Bu hususta fazla ileri gidersen, sen benim mahremim, sırdaşım  değilsin!

861. Sensiz diri olan can, can sayılmaz!

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îlün 

(c. IV, 1833)


* Ey can neşesi, ey gönül huzuru özür dilemeye geldim! Ne olur, canımın günahını görmemezlikten gel; onu bağışla!..

* Aklın da, gönlün de kilidini, ancak senin kadere razı olman, şikayet etmemen açar! Canın, seni dilemekten, seninle övünmekten başka bir isteği yoktur!

* Benim gönül bahçem de, tarlam da senin ayrılığına dayanamadığı için yandı, kül oldu! Ey canın ilkbahar rüzgarı! Lutuflarda bulun, es; nefesinle onları dirilt, yeşert!

• Sen meşrık (doğu) olunca, gönlün önü de, arkası da aydınlanır! Sen dilberliğe başlayınca, her nefeste canlar sana feda olsun!

• Senin ışıkların gönül penceresinden içeri girip gönlü aydınlatınca, o aydınlık, akla göz verir, görüş verir de, bu halden can, her an ibret alır!

• Sevgilinin yolu ayrılık gamına düşünce zorlaşır! Allah yolunda cana dost olan, yine Allah'tır!

• Gayb aleminin güzellerinin güllere benzeyen yüzleri güzellere görününce, çimenlik olmaksızın, canın kucağı kırmızı güllerle dolar!

• "0, benim mağara arkadaşımdır!" diye söylendim. "Şüphesiz, sen benim dostumsun! Kalk; vakit geçirmeden can mağarasına gel, içeri gir!"

• Gönül; "Benim hakkım!" dedi de, imtihan yurduna geldi. 0 anda darağacının dibi, "can"a sonsuz bir devlet oldu!

• Sen olmadan yeşeren bağın cezasını kış verir! Zaten sensiz diri olan can, can sayılmaz!

 

862. Bu deri, gam ateşinin tesiri ile, deriden yapılmış sofra gibi buruşuk bir hale gelir!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün 

(c. IV, 1881)

• Hakk'ın merhameti, keremi her zavallı, fakir adamın evine, can kaynağından kazmasız küreksiz bir ümid arkı açar!

• Gönül! Yüzünü cana doğru çevirdi de; "Ey aşık, ey dertlere dalmış sevdalı!" dedi. "Evinde oturup durma; sevgilinin penceresinin önüne gel, ağla, yalvar! Ağlamayan çocuğa süt verilmez!"

• Ey sevdalı hoca, ey kar derdine düşmüş tacir! Ovalara doğru yönel, neşe bahçesine git; gamlıların gamına bakma!..

• Bu gönül, deriye benzer; gam ise ateş gibidir! Gam ateşinin tesiri ile, deriden yapılmış sofra gibi bir hale gelir.

* Gönül gözün gam yüzünden toprakla dolarsa, nerden Tebriz'i bulacaksın nasıl Hz. Şemseddin'e ulaşacaksın?

• Daha fazla sabredemiyorum; artık sırrını açığa vuracağım! Çektiğim derdi, ne göğün sırtı çekebilir, ne de yeryüzünün sırtı!..

• Benim gönlüm gamlarla dolu; senin gönlünse, kayıtsız, gama karşı duygusuz! Senin yüzün, Çin güzellerinin yüzü gibi çok güzel; benim yüzümse, kırışıklarla dolu!

• Şu dünya ateşler içinde; neredeyse yanıp gidecek! Bilmem, benim gönlüm ne zamana kadar yanıp gidecek? Görelim, ne vakte kadar bu böyle sürecek?

• Dayanamıyorum; bin yıllık sırrı açığa vuracağım! îster gözünü kapa, ister aç, durumu seyret!

• Gökyüzünde dolaşıp duran ay, benim coşkunluğumu gördü de yolundan şeri döndü, benim yanıma geldi. "Kimseye söylemem!" dedi. "Ben, seni seviyorum, senin dostunum; hep seninle düşüp kalkmadayım!"

• Onu görünce gözlerim kamaştı; bir an yüzüne hayranlıkla baktım. "Ey güzel dilberim!" dedim. "Ey sudan yaratılmış ateşli güzel!

• Ey benim güzelim! Onun cana canlar katan yüzü tıpkı bu yüz! Allah hakkı için söylüyorum; gönüller kapan çalgıcım bu mu? îşte bu!..

• Sevgilim! Senin aşkının yoluna döşenmişim; basıp geçmen için yerlere serilmişim! Yanıyorum; ne olur ateşime su serp! Ey dünyadaki gizli ay, ey Tebrizli Şemseddin!..

 

 
864. Sanki beden can tekkesi, düşünceler de sofulardır!

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îlün 

(c. IV, 1834)

• Ey benim bayram hilalim; bayrama bir görün de, bayram nedir, göster! Ey benim görünmeyen ay yüzlüm; bir görün de, göklerde dolaşan ayın kulağını çek! Kendini ona göster de; "Ay, böyle olur!" de!

• Ey benim varlığım, ey benim yokluğum; ey benim öfkem, razılığım; ey benim gerçekliğim, gösterişim; ey benim kilidim, anahtarım!

• Sen, benim aslımsın, mayamsın; benim mescidim, benim kilisemsin; benim cehennemim, benim cennetim, benim gencim, benim ihtiyarımsın!..

" Arif şairlerden birisi;

"Allahım! Bazan kiliseye gidip itikafa giriyorum, bazan mescide gidiyoruın. Yani ben, ev ev Sen'i arıyorum!" demiştir.

• Sen bize cevr edersen, vefa olur, dert verirsen deva olur! Sana layık dilber nerede bulunur; ey benim can gözüm, ey benim görüşüm!

• Ezelde daha canlar meydanda yokken lütfun, cana can verdi! Herkesin dileği, isteği candır ama, benim isteğim de, dileğim de Sen'sin!..

• Ey benim güzelim! Senin yüzün benim bayram ayımdır; saçın kadir gecemdir! Senin ırmağına girince bütün kirlerimden temizlenir, tertemiz bir insan olurum!

• Sanki beden can tekkesi, düşünceler de sofulardır! Hepsi halka olmuş zikrediyorlar! Benim gönlüm de, onların ortasında Bayezid-i Bestamî kesilmiş!

• Söylemeyeyim, susayım, herkese yüzümü ekşiteyim de, bana sen söyleyesin, karşımda sen olasın; ben, ancak senden faydalanayım!

 

865. Bağa, bahçeye, bahara söyle; güzellikleriyle övünmesinler! Benim baharım gelince onlara güzelliği ben göstereceğim!

Müfteilün,Mefailün,Müfteilün,Mefailün

(c.IV.1828 )

• Sevgilim, deve imişim gibi, yine benim yularımı tutmuş çekiyor! Onun işi, sevdiğini çekip götürmek; benim işim de, yük taşımaktır!

• Beni, katarın öncüsü yapmış; o sarhoş develerin hepsini de benim katarıma katmış! Benim de yularımı tutmuş, çekip götürüyor!

• Ben, onun sarhoş devesiyim; onun yediği dikenine gönlümü vermişim, tapmadayım! 0, bazan benim yularımı çeker götürür, bazan da üstüme biner!

• Sarhoş deve coşar köpürür, ne varsa kırar döker! Fakat hiç bir deve, benim duyduğum zevki duyamaz!

• Gerçekten de coşup köpürünce onun avucuna elimi korum; avucum avucuna değince kanım kaynar, tepemden dumanım tüter!

• İşi küçükler gibi görürüm; yükü büyükler gibi çekerim! Yük çekmeye başlayınca, sen, işimdeki güzelliği seyret!

• Nergis gözleri benim kanımı içip mahmurluktan kurtulunca, onun sabrı karan, benim sabrımı kararımı alır göstürür!

• Onun yüzünün hayali, benim gözümün önüne kıble; altına benzeyen sözleri de kulağıma küpe olmuştur!

• Bağa, bahçeye, bahara söyle; güzell...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölmüş bir ölü arama !
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:18:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölmüş bir ölü arama ! rüya tabiri,Ölmüş bir ölü arama ! mekke canlı, Ölmüş bir ölü arama ! kabe canlı yayın, Ölmüş bir ölü arama ! Üç boyutlu kuran oku Ölmüş bir ölü arama ! kuran ı kerim, Ölmüş bir ölü arama ! peygamber kıssaları,Ölmüş bir ölü arama ! ilitam ders soruları, Ölmüş bir ölü arama !önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes