> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Can kirlenmiş bedenden kurtuldu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Can kirlenmiş bedenden kurtuldu  (Okunma Sayısı 1076 defa)
23 Ekim 2010, 12:42:41
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 23 Ekim 2010, 12:42:41 »



430. Can, pisliklere bulanmış, kirlenmiş bedenden kurtuldu.

Mef'ulü, Mefa'îliin, Mef'ulü, Mefa'îlün
(c., 612)


• Oruç ayı geçti, bayram geldi, bayram geldi. Ayrılık gecesi geçti, sevgilj geldi, göründü.

• Gerçekten sabah oldu. Senin Azra'n Vamık oldu; yani sevdiğin, maşukan sana aşık oldu. Şeyhin mürid oldu; iradesini sana verdi, sana bağladı.

• Savaş oldu, zafer geldi. Zehir ortadan kalktı, şeker geldi. Taş yok oldu, cevher geldi. Kapılarda kilitler artık bir işe yaramaz oldu; çünkü anahtarlar geldi. Yani, bütün zorluklar ortadan kalktı, işler kolaylaştı.

• Güneşin ışıkları temiz şeylere de^üşer, pis şeylere de! Güneş, ışığı ile gülü de okşar, dikeni de. Böyle olmakla beraber can, şıı pisliklere bulanmış, kirlenrniş bedenden kurtuldu, temizlik alemine gitti.

• Gönül senin sevgi kadehindeki lezzete, manevî zevke kapıldı da, tuzağına düştü. Can da bu hali görünce, o da koşup geldi, senin tuzağına düşmek, senin esirin olmak istedi.

• Yanlış adım attığımızdan ötürü, yapmamız gereken nice tövbeler vardır ki, senin attığın aşk taşı onları kırdı geçirdi. Nice zahid, nice ibadet eden kişi hırkasını yırttı, senin kapına geldi.

• Bağ bahçe, halden anlamayan insafsız, aşka yabancı kış yüzünden tam üç ay ağzını yumdu, bir şeycikler söylemedi. Sonunda, gayb aleminden gelen bahar kokulan yetişti, onu çiçeklerle, güllerle süsledi, onu konuşturdu.



431. Canların aynı gaye için bir yere toplanmaları,
kendilerinde bulunanı birlikte aramaları.

Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün, Müfte'ilün
 (c. 11. 545)

• Sensiz düşünemiyorum, sensiz yapamıyorum; başkası ile de yaşamama imkan yok! Aşka dair ne söylesem, içi yanmayanlar, aşık olmayanlar anlamıyorlar!

• Her seher vakti döktüğüm gözyaşlan, hasta gönlümden bana bir haber getirmese de, etrafımda bulunanlardan hiç kimsenin benim gönlümden haberi yok!

• Bedenimde hiç bir kıl yoktur ki, senin gamından ağlamasın, inciler 'saçmasın, ab-ı hayat akıtmasın!..

• Ey gamı canımın rahatı olan sevgili! Bu feryad, bu figanın sebebi ne? Herkesi başına mı toplamak istiyorsun? Çünkü, ben ağlamasam, feryad etmesem halk benim etrafımda toplanmaz!

• Halkın toplanması, bir araya gelmesi ne demektir? Gölge varlıkların öte-sinde bulunan canların aynı gaye için bir yere toplanması; insanların kendilerinden kendilerine sefer etmesidir, kendilerinde bulunanı birlikte bulmalandır! Kuş yumurtada kaldıkça kanatları işe yaramaz; yumurtadan çıkınca, yalnızlıktan kurtulunca uçmaya başlar!

• Benim hayatımın gecesinde şu güneş gibi yirmi tane güneş doğsa da, karanlık gecemi aydınlatmaya çalışsa, sen gelmedikçe seher olmaz!

• Böyle bir balçığa, yani bedene gönül tohumunu ektik ama, sevgi baharın gelmedikçe orada bir şey bitmez!

 

432. Ey hacca gidenler! Sevgili, sizin duvar duvara komşunuzdur!

Mefulü, Fa'ilat, Mefa'îlü, Fa'ilat
(c. II, 648 )

• Ey hacca gidenler! Neredesiniz, neredesiniz? Sevgiliniz buradadır; geliniz, geliniz!

• Sevgiliniz, sizin komşunuz; hem de duvarı duvarınıza bitişik komşunuz! Hal böyle iken siz, çöllerde sersem sersem dolaşıyorsunuz! Hangi hevaya

• Eğer sevgilinin manevî olan suretini, yüzünü görseydiniz, ev sahibi de siz! olurdunuz, ev de siz olurdunuz, Kabe de siz olurdunuz!

• On keredir o yoldan o eve gittiniz; bir kere de şu evden şu dama çıkınız!

• Evet, çöller aşarak gittiğiniz o ev çok latiftir, hoşdur, mübarektir! 0 evin vasıflarını anlattınız, güzelliklerinden bahsettiniz ama, o evin sahibinden söz etmediniz, bir haber vermediniz!

• Eğer o gül bahçesini gördünüzse, hani bir gül demeti? Eğer Allah denizine daldınızsa, hani bir can incisi?

• Böyle olmakla beraber, çektiğiniz sıkıntılar, eziyetler dilerim ki size bir hazine olsun! Fakat ne yazık ki kendiniz, kendi varlığınız kendi hazinenize perde olmuştur!

 

433. Gizli peygamberler geldiler; onları içeri alınız, dışarıda bırakmayınız!

Mefa'îlü, Mefa'îlii, Mefa'îlü, Mefa'îlü
(c. 11, 637)


• Atlarınızı sürünüz; sürünüz ki, hakikat yollarında geri kalmayasınız! Bilinız. biliniz ki, açıkça görünüşün ta kendisisiniz; olduğunuz gibi görünüyorsunuz.

• Koşunuz, koşunuz; siz, hantal süvari değilsiniz, çabuk süvarisiniz! Halkı olarak nazlanın, nazlanın; çünkü siz, dünya güzellerisiniz!

• Allah'ın, üzüm suyundan yapılmayan öyle gizli bir şarabı vardır ki, dünya ve sizler, ondan bir katresiniz!

• Ananızın rahminden bir defa doğduğunuz gibi, ikinci defa da, dünyadan, ukbadan ve kendinizden geçip kendinizden de doğuverin!

• Sabahları aydınlatan nür, şimdi; "Bu manevî sofraya buyurun!" diye seslendi. Eğer sizde tembellik ve ağırlık varsa, onun şarabı sizi rahatlatır, ruhunuzu ağırlıktan kurtarır!

• Gizli peygamberler geldiler; onları içeri alınız, dışarda bırakmayınız! Onlara yazıktır, yazık!

• Onları içeri alınız dedim ama, onlar bu eve sığmazlar! Çünkü onlar, baştan başa hakikat madenidirler, mekansızdırlar; siz ise mekana bağlısımz!

• Dikkat edin de onlar, başlarını alıp gitmesinler! Çünkü onlar, baştan başa candırlar; sizlerse bedava ekmeğe konmuşsunuzdur!

• Eğer siz insansanız, çalışın; çalışın da, bu beden baştan başa can olsun! Bu beden ekmekten gelmedi mi? Yani bu beden, anamızın babamızın yedikleri ekmekten rahimlerde meydana gelmedi mi?

• Susunuz, susunuz; susarak içiniz! Örtününüz, örtününüz; siz gizli hazinesi-niz!

• 0, yüzünü sizden gizlemiştir. Kendini göstermiyor ama, eserleri ile kendi varlığını apaçık göstermektedir. Yüzü ile gizlenmiştir ama, eserleri ile kendini açığa vurmuştur. Görünensiniz, görünmeyensiniz; siz, can cevherisiniz!

• Siz, akıl gibisiniz; hem binlercesiniz hem birsiniz! Siz, güneş gibisiniz; dağınık ışıklarınızla her eve koşuyorsunuz!

• Bu aşk denizine öyle bir cevher sığmaz! Korkmayınız, korkmayımz; yakanızı yırtmayınız!

• Ahmaklaşıp şaşkın kalmamanız içindir ki, gönlümüz bu açıklamalardan vazgeçti, ağzını kapadı!

 

434. Bütün insanlar, ölüm hapishanesinde ölümü beklemektedirler!

Mef'ülü, Mefa'îlii. Mefa'îlü,
(c. II, 652)

 • Kul, tedbirde bulunur fakat, takdiri bilemez; Allah'ın takdiri gelince, tedbir işe yaramaz!

• Kul, düşünür fakat, görebileceği meydandadır; hileler düşünür ama, takdiri değiştirecek güçte değildir! »

• înat etme, dünyalık isteğine kapılma; aşk memleketi, aşk padişahlığı iste!  Aşk, seni ölüm meleğinden kurtarır! -

• Bir defa olsun kendi nefsanî isteklerini bırak da, aklın isteğine uy! Çünkü nefsin isteği, seni, ümitsizliğe götürür!

• Sen, padişaha av ol; avcılığı bırak! Çünkü, avladığın avı ecel doğanı senden geri alır!

• Bugün, padişahtan daha vefalı kimse yok; sen, ona doğru git! 0, seni yanın-dan hiç ayırmaz!

• Şunu iyi bil ki, bütün insanlar, ölüm hapishanesindedirler! Hapis olan kimse, seni zindandan kurtaramaz!

• Sen biliyor musun; rıza kapısından girerek razılık köyüne ulaştığın zaman orada duyduğun köpek sesleri de ne oluyor? 0 sesler, korkak ve ruhen aşağı olan insanları ürkütür!

• Haşa, bu köpek havlamaları, Hakk yolunun aşığı olan cesur kişinin yüreğini bile hoplatmaz!

 

435. Sen'in hayalin, nakşın gönlümüze yerleştiğinden beri
 bizim için her yer cennet oldu.

Mef'ülü, Mefa'îlü, Mefa'îlü, Fe'ulün
(c. II, 644)

• Sen'in nakşın, hayalin gönlümüze yerleştiğinden beri, nereye oturursak oturalım, Sen'inle beraber olduğumuz için, orası cennet olur!

• Yüceler, gökler, baştan başa bağ bahçe olur; aşağılar, yeryüzünün her tarafı definelerle, hazinelerle dolar! Sen nasıl güçlü ve kudretli bir varlıksın ki, alem Sen'in yüzünden bu hale geldi?

• O'nu gördüğümüz günden beri ömrümüz arttı! O'nu arayan, O'nu isteyen her diken, iman gül bahçesi oldu!

• Her koruk, güneşin tesiri ile üzüm oldu, şekerlerle doldu! Kara taş bile O'nun yüzünden la'l oldu!

• Ortalığa bir gönül karanlığı çökmüştü; şimdi gönül penceresi haline geldi.

 

 
436. Aşık olan nefis, bir daha nefs-i emmare olamaz!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'alü, Mefa'îlün
(c. II, 610)

• Sen, benden bir ekmek parçası al! Çünkü, can parçalanamaz, bölünemez! Aşkımıza düşüp avare olan, asla avare sayılmaz!

• Ben birisinin hırkası olursam, o, asla çıplak kalmaz; ben birisinin çaresi olunca, o, çaresiz kalmaz!

• Ben birisine mevki olursam, o, nasıl olur da azl edilebilir? Cevher olan karataş, bir daha taş olamaz!

...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Can kirlenmiş bedenden kurtuldu
« Posted on: 29 Nisan 2024, 05:33:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Can kirlenmiş bedenden kurtuldu rüya tabiri,Can kirlenmiş bedenden kurtuldu mekke canlı, Can kirlenmiş bedenden kurtuldu kabe canlı yayın, Can kirlenmiş bedenden kurtuldu Üç boyutlu kuran oku Can kirlenmiş bedenden kurtuldu kuran ı kerim, Can kirlenmiş bedenden kurtuldu peygamber kıssaları,Can kirlenmiş bedenden kurtuldu ilitam ders soruları, Can kirlenmiş bedenden kurtulduönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes