> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Kokulu bahar rüzgarı gelir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kokulu bahar rüzgarı gelir  (Okunma Sayısı 2283 defa)
25 Ekim 2010, 15:21:07
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Ekim 2010, 15:21:07 »



61. Kokulu bahar rüzgan gelir, benim yüzümü, gözümü, saçlarmı okşar.

Mefa'îlün, Fe'ilatiin, Mefa'îlün, Fa'ilün
(c.I, 219)


• Sevgilim gelse de kapıdan içeri girse, beni kucaklasa, bağrına bassa Allah için ne hoş olur, ne de hoş! ,

• Onun, sarhoş nergis gibi olan, iki gözünden çok mahmurum. Şarap sunsalar da bu mahmurluğumu giderseler, Allah için ne hoş olur, ne de hoş!

• Belalara, felaketlere uğramış, çok ıstırap çekmiş, çok gözyaşı dökmüş olan can, Allah'a hulüs ile, iştiyak ile; "Senden başka kimsem yok" Allah için ne hoş olur, ne de hoş!

• Buluşma gecesi gelince, gecem gündüz olur. Artık, geceyi, gündüzü saymaz olurum. Allah için ne hoş olur, ne de hoş!

• Gül yüzlü sevgilimin vuslatı ile gül gibi açılır, saçılırım. Kokulu bahar rüzgarı koşa koşa gelir, benim yüzümü, gözümü, saçlarımı okşar. Allah için ne hoş olur nede hoş.

•Harap ve mest olarak kendimden geçsem de, ne eksem, ne biçsem her şeyden vazgeçsem, Allah için ne hoş olur, ne de hoş.!


62. Sen ayrılık nedir görmedin, Allah sana ayrılığı göstermesin.

Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'ilün
 (c.I, 222)

•Gıdelım denizin kenarında bir ev tutalım. Çünkü deniz cömert huyludur.insanlara yüz yıllardan beri inciler dağıtır durur.

•Birisi ile sohbet etmek canı onun rengine boyar. Yani insan konuştuğu, arkadaş edindiği kişinin huyunu benimser. Yıldızlar, gökyüzü ile konuşup görüştükleri için güzelleştiler; nürlu, güzel bir yüze sahip oldular.

•Bedende canla düşüp kalktığı. konuşup görüştüğü için güzel yüzlü, hoş huylu deyilmi? zavalı beden, candan ayrı düşünce ne hale gelir; konuşamaz yiyemez içemez olur fena halde kokmaya başlar

• El de bedende bulundukça hünerlidir. Bedenden ayrılınca bir et parçası yele duşer, hiçbir şey yapamaz olur.,

• Ey el, hünerlerin nerede? Sen çeşitli hünerli işler yapan, yazan, çizen, tutan kaldıran el değil misin? El senin soruna cevap verir de der ki: "Hayır, bu zaman ayrılık zamanı, ayrılık zamanında ben bir hiçim, ama, buluşma zamanında her şeyim."

• Sen, ayrılık nedir, görmedin. Allah sana ayrılığı göstermesin. Bu bir duadı ama, bundan daha iyi dua da olamaz.

( Hz. Mevlana bir Mesnevî beytinde şöyle buyurur: 

Kıvılcım gibi çakıp yakan, yakıp yandıran aynlığı kıyamete kadar anlatsam, onun dehşet ve şiddetinin ancak yüz binde birini anlatabilirim." (Mesnevî, c. III, 3695) Ayrılık acısını Hz. Mevlana kadar kim görmüştür? Mesnevî ayrılıklardan şikayetle başlamadı mı? Dîvan-ı Kebîr'in bir başka yerinde Hz. Mevlana ayrılıktan bahsederken buyurur ki:

"Dünyada ayrılıktan daha acı bir şey yoktur, bana ne yaparsan yap, razıyım, şikayet etmem fakat beni ayrılığa düşürme." (Dîvan-ı Kebîr: No: 2020). Bir türküde de; "Ölüm Allah'ın emri ayrılık olmasaydı!" denilmiştir.

 • Küllî nefisten cüz'î nefsimiz ayrıldı. "înin" emriyle ötelerden, yücelerde yeryüzüne indirildi, sürüldü.

"Cenab-ı Hakk, Hz. Adem ile Havva validemize cennetten çıkıp yeryüzüne inmeleri münasebeti ile "İnin" diye hitap etmişti. (Bakara Suresi, 2/36) 

• Cennetten kovulan insan, bedenden kopan kesik bir ele döndü. îşinden gücünden oldu. Küçük bir et parçası gibi kediye lokma haline geldi. Bu, insan için ne felakettir? Ne aşağıdır? Cenneti kaybetmek ne büyük talihsizliktir

• Hz. Adem cennette iken öyle güçlüydü ki, onun elinde bütün aslanların pençeleri kırılmıştı. Dünyaya sürülünce, bedenden kopmuş bir el haline geldi, Kaza ve kader onu kedilerin pençelerine düşürdü. Şimdi, kediler o et parçasını o tarafa bu tarafa çekip duruyorlar.

• Fakat Allah darda kalanlara, belalara uğrayanlara acıyanların en çok acıyanıdır. Bu sebepledir ki, ayrılık belasına uğramış, bedenden kopmuş elin bir damarı oynuyorsa, o, tekrar kavuşma ve buluşma ümidiyle oynar. Çünkü, netice binlerce kesik el, tekrar kavuşma ve buluşma saadetine ermişlerdir.

Daima müsamahayı, hoşgörürlüğü savunan Hz. Mevlana ümitsizliği de hoş görmez Kur'an'ın; "Ancak kafirler ümitsiz olur." (Yusuf Süresi, 12/87) görüşüne uyarak en buhranlı zamanda bir kurtuluş yolu arar. Dikkat edilirse bu beyitlerde Mevlana, cennetten, şeytanın yüzünden, dünyaya indirilen, sürülen Hz. Adem'in kurtulacağına, cenneti tekrar bulacağı işaret etmektedir. Hz. Mevlana'nın bu görüşü kendinden dört asır sonra gelen ingiliz şairi Milton'da (1608-1674) da görülmektedir. Milton Kaybedilmiş Cennet adlı eserinde,şeytanın yüzünden dünyaya sürülen Adem'in acıklı, perîşan halinden bahseder. Dört sene sonrayazdığı yeniden bulunan Cennet adlı eserinde ise, Adem'in kaybettiği Cennetin Hz. İsanın yardımı ileyeniden kazanılmasının mümkün olacağını müjdelemektedir. İslam mutasavvıfları da "Ölmeden evvel ölünüz." sırına mazhar olan ve tam Muhammedî yola düşenHz.Muhammedin güzel ahlakını benimseyen, talihli kulların, daha dünyada iken kaybettikleri cenneti bulacaklarını haber vermektedir. Faruk Nafiz merhum da "Hamd ü sena adlı şiirinde bu konuya temas eder;

"En güzel vuslatı tattırmak için cennette
  Bize gündüz, gece zehir ettiği hicrana şükür der.

• Birbirnden ayrı düşmüş parçaları hoş bir şekilde birleştirmek, o padişahlar padışahı için zor değildir. Bu nasıl olur deme, bu işe şaşma! Çünkü, baksana,parça parça dumanlar onun eli ile birleşmiş, gökyüzü haline gelmiştir.


 

63. Bu dünyada gördüğün bahardan başka gizli bir bahar daha var!

Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'ilün
 (c.1,211)
• Bahar geldi, menekşe kalktı, süsenin yanına vardı. La'l rengi elbiseler giyen gül sevdalandı da kaftanını yırttı.

• Yine yeşiller giyinen güzellerimiz, ötelerden, o görünmez alemden sarhoş ve neşeli bir halde salına salına çıkageldiler.

•Sünbül, yasemine; "Merhaba, seni saygı ile selamlarım!" dedi. Yasemin de;Ey nazık dost, ben de seni candan selamlarım!" cevabını verdi.

• Gonca başlarını örten kadınlar gibi yüzünü gizlemişti. Ama rüzgar dayanamadı; "Güzel yüzünü gizleme!" diyerek onun baş örtüsünü çekti, aldı.

• Ekşi suratlı kış geçti, gitti. 0 zevki, neşeyi kaçıran soğuklar öldürüldü. çevik ayaklı yasemin! Senin ömrün uzun olsun! 

• Çapkın nergis sahralara daldı da çimenlere göz kırptı. Çimenler onun gönlünden geçeni anladılar da; "Ferman senindir, ne istersen yap!" dediler.

• Karanfil de söğüt ağacına; "Sana ümit bağladım." dedi. Söğüt de; "Ben pınar eviyim, benimle yalnız kalmak istiyorsan, buyur içeri!" diye onu içerive davet etti.

• Elma, turunça; "Neden canın sıkılıyor?" dedi. 0 da; "Rengim ve güzelliğim yüzünden kem gözden korkuyordum. Kendimi göstermek istemiyorum." diye cevap verdi.

• Üveyk kuşu; "Kü, kü, o sevgili nerede, nerede, onu arıyorum?" diyerek bahçeye geldi. Güzel sesli aşık bülbül de; "Görmüyor musun; aradığın burada!" diye gülü gösterdi.

• Ey dost, şu dünyada gördüğün çiçekli, güzel kokulu bahardan başka gizli bir bahar daha var. 0 bahar dilberi ay yüzlüdür; bu gördüğün bahardan daha güzeldir, daha hoştur. 0, temiz insanlann gönüllerinde gizlenmiştir.


 

64. Zindanda Yüsuf gibi bir arkadaş bulan kişi zindandan çıkmak ister mi?

Fe'ilat, Fa'ilatün, Fe'ilat, Fa'ilatün
(c.1, 164)


• Bedenim, beni ötelerden, ruh aleminden alıp kendi zindanına çekince, Hakk kapısına yakın olanlardan ayrıldım, yapayalnız, garip olarak kaldım.

• Beden zindanında ay yüzlü birisi bana yakınlık gösterdi. Benimle dost oldu fakat o, güzelliği ile beni büyüledi. Aklıma, fikrime binlerce sevda saldı.

• Herkes hapisten, beladan kurtuluş yolunu arar, ben aramam. Neden dışarıya çıkayım? Benim dışarıda ne işim var? Sevgilinin hayali burada, ben zindanda sevgili ile beraberim.

• Zindan köşesinden başka yerde, onunla yalnız kalamam. Balın gönlu ateşten başka bir şeyle, mumdan ayrılamaz, saf bir hale gelemez.

. Dostu Yüsuf gibi güzel olan kişi, zindandan kaçar mı? Zindanda durup dururken Allah'ın lütfu ile bağ, bahçe sahibi olan bir de Yüsuf bulan kişi hiç zindandan çıkmak ister mi?

 

65. Ahirete yolculuk=Hayat Yolu.

Mef'ulü, I, Fa'ilat, Mefa'îlü, Pa'ilat
(c.I, 201)

• Gece, geçti gitti. Biz maceramızı, başımızdan geçenleri tamamıyla anlatamadık, yarıda kaldı. Fakat onları tamamlamak zorundayız.

• Allah'a yemin ederim ki, Hz. Adem'den şu bulunduğumuz zamana kadar, bu uzun hayat yolu kısalmamıştır. Kıyamete kadar da kısalmayacaktır.

• Fakat bıze bazen tamamlandı tamamlanacak gibi görünür. Yaya olarak bir yola düşmüş giderken karşılaştığın bir Türk'e; "Ben filan yere gidiyorum. orası uzak mı?" diye sorsan "îşte burada!" diye parmağı ile işaret eder.

• Madem yaşıyoruz hak yolunda yürümak çalışmak, uğraşmak zorundayız. durmak olmaz durmak ölümdür Durum böyle iken seni "gel çadıra girmisafir ol" diye yol almaktan alıkoyarlar aslında sana iyilik yapmıyorlar 

Namık Kemal merhum, bir beytinde;

"Ikdam-ı tahammül gerek erbab-ı hayata,
Mevte yaraşır var ise...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kokulu bahar rüzgarı gelir
« Posted on: 17 Nisan 2024, 02:26:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kokulu bahar rüzgarı gelir rüya tabiri,Kokulu bahar rüzgarı gelir mekke canlı, Kokulu bahar rüzgarı gelir kabe canlı yayın, Kokulu bahar rüzgarı gelir Üç boyutlu kuran oku Kokulu bahar rüzgarı gelir kuran ı kerim, Kokulu bahar rüzgarı gelir peygamber kıssaları,Kokulu bahar rüzgarı gelir ilitam ders soruları, Kokulu bahar rüzgarı gelirönlisans arapça,
Logged
22 Şubat 2014, 12:08:44
Rabia nur kaplan 8.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 461



« Yanıtla #1 : 22 Şubat 2014, 12:08:44 »

Rüzgar getirdi gül kokunu
Uzak illerden selamınla birlikte.
Ciğerlerime çektim derin derin
Özlemin dile geldi ansızın
Bir hoş oldum,
Yokluğunda yoksul olduğumu düşündüm o an.
Gönül zenginliğimin sensiz para etmediğini
Şimdi anladım.

Her bir nefeste,her bir zerrede,
Sen, damarlarımda dolaşan kanda,
Her bir atomun
Hasret yüklü nötron ve protonlarında
Bendeki canda yaşıyorsun.

Her gece gördüğüm rüyalarımda
Karabasanlar basıyor beni
Akyuvarlarım, sensizliğin derin acısı içinde
Benliğimle savaş veriyor.
Sen ne kadar su misali saf ve temizsen
Ben de o kadar kirlenmiş bir adamım.

Ana olduğun aklıma yeni geldi sanki
Anam geldi gözümün önüne.
Kadınların kutsal olduğunu düşündüm.
Seni kimselerle paylaşmak istemeğimden olsa gerek,
Sana bakan her bir gözü kör edesim geliyor.

Sana yalnız ben bakmalıyım,
Ben dokunmalıyım.
Sırrımı bilmeni istemediğimden olsa gerek,
Seni senden bile kıskanasım geliyor.
Ruhum can çekişiyor,
Yüreğim acıyor.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes