> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Her zerre kendinden geçmiş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Her zerre kendinden geçmiş  (Okunma Sayısı 835 defa)
18 Ekim 2010, 19:45:53
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 18 Ekim 2010, 19:45:53 »



1351. Her zerre kendinden geçmiş de, Mansur gibi; "Ben Hakk'ım!" demede!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mefulü, Mefa'îlün

 (c. V, 2599)

• Ey pazarında yüzlerce derviş hırkası bir'zünnara satılan dost! Sen'in yüzünden, seni bulmak ümidi ile alemde her yüz, bir duvara dönmüş, bir tarafa yönelmiştir! 127

  127 Zünnar; Hristiyan papazlarının bellerine bağladıkları bir çeşit kuşak. Hz. Mevlana, bu beyitte, ahlakan düşük olan dervişleri, ibadeti gösteriş için yapan ham sofuları kınamaktadır. Aynı zamanda, dünyada bütün insanların çeşitli dinlerde, çeşitli şekillerde, çeşitli mabedlerde Allah'a yöneldiklerini, kendi dilleri ile O'na yalvardıklarını anlatmak istiyor. Bundan sonra gelecek beyitlerde de, kesretteki vahdete, yani çokluktaki tekliğe işaretler vardır. Mevlana, bu inancı, istiare yolu ile çeşitli benzetmelerle açıklamaktadır.

• Sen'in güneşinin nuru ile nurlanan her zerre, kendinden geçmiş de; "Ene'l-Hakk" (=Ben Hakk'ım!) diyor; her köşede birisi, Mansur gibi, darağacına asılmış!

• Şaşılacak şey şu ki: Herkes bir küpten başka çeşit şarap içrnede, başka bir neşe ile sarhoş olmada! Yine şaşılacak şey şu ki: Bir tek gülden, herkesin ayağına ayrı ayrı dikenler batmadadır!

• Her dal; "Ben bir başka türlü mest oldum, kendimden geçtim!" diyor! Her akıl; "Ben bir başka türlü hayran oldum, şaşırdım kaldım!" diye sesleniyor!

• Gül, yarattığı eserler arkasında kendini gizlemiş olan üstün varlığa, o güzeller güzeline duyduğu iştiyaktan, özlemden ötürü, yakasını yırtmış; aşk, onun sevgisi ile kendinden geçmiş, sarığını, külahını başından atmış!

• İnsanların bir kısmı, akıllarını beğenmişler ve akıl sarhoşu olmuşlardır; bir kısmı da, akılları başlarında yokmuş gibi akıllarını bırakmışlar, sarhoş olmuşlardır! Fakat, akıllılardan ve akılsızlardan ayrı bir kısım insan da var! 128

  128 Akıl ile mest olanlar (akl-ı me'aş), dünyaya ait işlerde kullanılan akıl. Dünyada görülen uygarlık, insanı rahata kavuşturan yeni keşifler, icatlar hep akl-ı me'aşın eseridir. Ortaya koyduğu eserler yüzünden insan, aklını beğenir, onunla, adeta mest olur. Bir de, insanda "akl-ı me'ad" vardır ki, bu akıl ile insan, dünya işlerini düşünmez de, nereden geldiğini, nereye gideceğini düşünür. Bu yüzden, kendisini ibadete ve insanî vazifelere verir. "Akl-ı me'ad" sahibi de, bazan yaptığı ibadetleri beğenir de, kendini başkalarından üstün görür, kendi aklına hayran olur. Bu da, bir çeşit mestlik verir. Bu iki aklı da, yani dünyayı da, ahireti de hiçe sayan ve kendisini sadece ve sadece Allah'a veren ariflerde vardır.

• Bazılarımız Tur Dağı'na benziyoruz; Hz. Musa'nın kadehinden aşk şarabı içmişiz de, kendimizden geçmişiz! Bu yüzden, nefis Firavunu'nun zahmetinden de kurtulmuşuz; ağyarın, Hakk'a ve bize yabancı olan huysuz insanların gamından gussasından azad olmuşuz!

 

• Şarap gibi, meyhane küpünün içinde coşuyoruz, köpürüyoruz; her ne kadar küpün ağzı anlayış ve seziş balçığı ile kapalı ise de, biz, içten içe yine kaynaşıp duruyoruz!

• Hatta, şarabın coşup kaynamasından, küpün ağzına sıvanan samanlı balçık bile sarhoş olmuş, oynamaya koyulmuş! Allah'a yemin ederim ki, dünyada bundan daha hoş bir hal, hoş bir şey yoktur!

 

1352. 0 sonsuza kadar kalacak olan sevgiliye gönül verseydin, her bağdan kurtulurdun!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün 

(c. VI, 2612)

• Kimin mahallesinde dönüp dolaşıyorsun; ne istiyorsun? 0 çadırda mahbus bulunan dilber yüzünden, galiba, benim gibi senin de ayakların bağlandı da, başka bir yere gidemiyorsun, hep burada dolaşıyorsun!

• Yazıklar olsun sana; sen, fani bir sevgiliye değil de, sonsuza kadar kalacak, ihtiyarlamayacak, çirkinleşmeyecek o eşsiz sevgiliye bağlansaydın, her bağdan kurtulurdun; ne kimseye hizmet etmek isterdin, ne padişahlığı, ne sultanlığı arzu ederdin!

• Dünya sevgisine kendini kaptırmış, hiç öteleri düşünmez olmuş dünya sarhoşlarının hizmetleri gibi, senin hizmetlerin de bir masal oldu! Sen, kalburla su taşıyorsun; adeta, balık gibi su içinde boş yere secde ediyorsun!

• 0 sarhoş olup yıkıldı da, secde ettiği yer su oldu! 0, sevaptan da vazgeçti, yoldan, yolsuzluktan da kurtuldu; yapayalnız, tek başına kaldı!

 

1353. Sana öğüt vermek isterim ama, anlayışsız kişilerin yüzünden dilimde kilit var!

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'îlün 

(c. VI,2866)
• Usanır da, bu sevdalı aşıktan kaçarsan, bir zaman sonra pişman olursun; yüzünü, yine o sevdalıya çevirir, ellerini çırpa çırpa döner, yine onun yanına gelirsin!

• Seni çekip duran şu hayalden vazgeç; ondan vazgeçmezsen, sonra çok pişman olursun!

• Ona yüzünü döndür de; "Efendi!" de! "Beni nereye çekiyorsun?" Gökyüzü bile bu güzellikte bir ay görmemiştir!

• Dünya, kokmuş, çirkinleşmiş bir ihtiyar kadın gibidir; yepyeni, göz alıcı bir çarşafa bürünmüştür! Dıştan cilveler, nazlar, edalar göstererek insanın gönlünü kapar ama, içi, iç yüzü çok fenadır, çok kötüdür, çok iğrençtir!

• Görünüşe aldanıp da felakete doğru gitme; ters düşüncelere kapılma; manasız heveslere düşme! Bu haller, seni aldatmasın! Nice köşkler, nice kasırlar aykırı düşünceler, ters hevesler yüzünden yıkıldı, harab oldu; şimdi harabelerinde baykuşlar ötüyor!

• Sana yol göstermek, öğüt vermek isterim ama, anlayışsız kişiler yüzünden dilim kilitlendi! Artık ben, susarak, sana gizlice, dilsiz dudaksız öğüt veriyorum!

• Bütün bu korku, bu iki yüzlülük, bu iki gönüllülük de ne oluyor? Sen, tek olan, eşi bulunmayan, merhametli Rabb'in koruması altında değil misin;   O'nun devletine kul olmadın mı?

 

1354. Ben, kendi varlığımdan geçtim, kayboldum;  sen onu bulabilirsen, benim selamımı söyle!

Müfte'ilün, Fa'îlün, Müfte'ilün,

 (c. VI, 3018)

• Ey güzelliği yüzünden aynaya sık sık bakan sevgili; aynaya böyle sık sık bakmayasın diye, istiyorum ki, aynan yansın yakılsın da, artık işe yaramaz olsun!129

  129 Lale Devri şairlerinden Nedim merhum bir beytinde şöyle der:

                                   "Niçin sık sık bakarsın böyle mir'at-ı mücellaya 

                                    Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kafir"

( Sevgilim! Neden aynaya sık sık bakıyorsun? Sen de kendi güzelliğine hayran mı oldun?)

• Benim canım, aşk denizinden ateş gibi bir su içti! Bu yüzden, benim can kadehimde su bile ateşe döndü, ateş oldu!

• Onun nergis gibi güzel bakışları ile ayna gülbahçesi haline gelince, can ve gönül ona hased ettiler de, yakıcı ateş kesildiler!

• Ben, varlığımdan geçtim, kayboldum; sen, eğer onu bulabilirsen, benim selamımı söyle de, ona de ki: "Nasılsın, hoş musun; eski halinden daha da hoş musun?"

• Eğer sen, benden kaçıp kaybolan beni bulabilirsen, ben'e de ki: "Ben peri gibi avare oldum, gizlendim!" ,

• Dostum! Ben sarhoş değilim; aklım da başımdan gitmedi! Onun o sihirli bakışı, benim canımı büyüledi, beni de büyücü yaptı!

• Senin aklın başında ise, ona bir bak da anla ki, sevgilim o iş yanlış değildir, doğrudur!

 

1355. Sen, zaten benim gönlümsün!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün 

(c. VI, 2618 )

 

• Sevgili; lütfet, o güzel gözlerinle bize bir bak! Çünkü sen, bakışların ve görüşlerin canısın; sana nasıl; "Gönlümü aldın!" diyebilirim ki; sen, zaten gönlümün ta kendisisin, sen benim gönlümsün!

• Sen, gönlümüzü ayaklar altına aldığın zaman canlar neşelenir, ayak vurarak oynamaya başlarlar! Gönlümü kırdığın, yaraladığın zaman gönül, adeta ballar yer, şekerler çiğner!

• Kollarını iki tarafa salarak oynamaya başlayınca beden, sana canını verir Böylece sen, cilvelerle, naz ve eda ile oynarken ölmüş kişi bile tuhaf bir hal  alır, adeta dirilir!

• Senden gelen cevr u cefa böyle hoş ve tatlı olduğu için vefa ekinine kıtlık düşmüştür de, insanlarda vefa bulunmaz olmuştur! Ey gönül; ne duruyorsun ?  Onun cefasına karşı canınla oyna, onun cefasına canını ver!

• Bugün öyle mestim, öyle mestim ki, tamamıyla kendimden geçmişim! Dostum; benim elimden tut; sen neredeysen, beni de oraya çek!

• Sana lazım olan şeyleri, gökler hemen doğurup sana sunar! Senin mana incilerin hiç azalır mı? Zaten sen, inciler denizinin dibindesin!

• Ey benim canım, sevgilim; her gözbebeği, senin sayende adam oldu! Ey görüşün özü, anlayışın temeli; sen olmayınca gözün ne değeri vardır?

• Ey can; onun mesti olmak şerefıne nail olduğun için neşelen, el çırp! Bu varlık, ne hoş bir varlıktır; sen, aynı zamanda birlik aleminin, vahdet aleminin içindesin; ne de hoşsun!

• Ey ruh; neden korkuyorsun? Sen, maddî bir varlık değilsin ki toprak olup gidesin ve sen, beden değilsin ki, seni mezara defnetsinler! Sen, nefis de değilsin! Beden, korku kaynağıdır, korku madenidir; halbuki sen, zevksin, neşesin!

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Her zerre kendinden geçmiş
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:22:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Her zerre kendinden geçmiş rüya tabiri,Her zerre kendinden geçmiş mekke canlı, Her zerre kendinden geçmiş kabe canlı yayın, Her zerre kendinden geçmiş Üç boyutlu kuran oku Her zerre kendinden geçmiş kuran ı kerim, Her zerre kendinden geçmiş peygamber kıssaları,Her zerre kendinden geçmiş ilitam ders soruları, Her zerre kendinden geçmişönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes