> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Güneşi görünce sevgilini hatırla !
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güneşi görünce sevgilini hatırla !  (Okunma Sayısı 1438 defa)
20 Ekim 2010, 11:51:51
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Ekim 2010, 11:51:51 »



891. Güneşi gördüğün zaman, sevgilinin yüzünü hatırla!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, 

(c. IV, 1944)

• Güneşi gördüğün zaman, sevgilinin yüzünü hatırla; bulutları görünce de O'nun özlemi ile döktüğüm gözyaşlarını düşün!

• Benim gibi küçülmüş, erimiş yeni ayı görünce, canın hakkı için olsun, benim zayıf ve perişan halimi hatırla!

• Gökyüzüne bak; başı dönmüş göğü seyret de, bu başsız ayaksız dönüp duran aşığın halini düşün!

• Gecenin zenci ordusunun dünyayı işgal ederek onu karanlıklar içinde bıraktığını görünce, kafir ayrılık gecesinin ele geçirdiği esirleri hatırla!

• Gökyüzünde ateşler içinde yanan Nesr-i Tair yıldızını görünce, kolu kanadı yanmış gönül kuşunun yanışını hatırla!

 

892. İman ile küfr ses sese vermiş, bir perdeden, aşk perdesinden şarkı söylüyorlar!

Mef'ulü, Mefa'ilün, Fe'ulün

 (c. IV, 1922)

• Ey can! Biz mi daha neşeliyiz, sen mi daha neşelisin; biz mi safız, tortulardan arınmışız, yoksa midenin gönlü mü?

• Hepimiz kendi aşkımıza düşmüşüz; kendimizi seviyoruz, başkasını sevemiyoruz! Bu yüzden, gönülden de olmuşuz; gönülsüz kalmışız! Hepimiz kendi yüzümüze, kendi güzelliğimize dalmışız, hayran olup gitmişiz

"Mehmed Akif merhum bir beytinde; "Hepimiz kendimizin aşıkıyız / Sade ilanı çekilmez bu acaib aşkın" diye buyurur."

 • Biz mi daha mest olmuşuz, içinde şarap bulunan kadeh mi; biz mi daha temiziz, gönül mü, can mı?

• Bir bize bakın, bir de aşkın yüzüne bakın; hangimiz daha beğenilecek, şaşılacak haldeyiz; hangimiz daha bilgiliyiz?

• İman, aşktır; onu görmediğimiz için biz, küfürdeyiz! Sen, şimdi küfre de bak, imana da!

"Kafîr"in lügat manası, "hakikati göremeyen, hakikatin üstünü örten kişi"dir. Bu yüzden, tohumu toprağın içinde gizlediği için çiftçiye kafir derler. Mevlana'ya göre, aşkı anlamayan, inkar eden kişi de küfürdedir; yani kafirdir."

• İman ile küfür ses sese vermiş, bir perdeden, aşk perdesinden şarkı söylüyorlar!

"Hz. Mevlana Dîvan-ı Kebîr'm bir başka yerinde de şöyle buyurur:

"Sır gözü ile, gönül gözü ile mümine de bak, kafîre de; bunların herbirinde, kendi inançlarına göre; 'Ya Rabbi!' sesinden, 'Ya Hayy!' feryadından başka bir şey yoktur!" (Dîvün-ı Kebîr, c. V, nr. 2578) Yunus Emre hazretleri de; "Aşk mezhebi dindir demedi mi?

• Anlayan, bilen bile bu sözü anlamazken; bilgisiz, anlayışsız olan bu sözü nasıl anlayacak?

 

893. Sen arada olmayarak yaptığın iş, iyi bil ki, Hakk'ın işidir!

Mef'ulü, Mefa'ilün, Fe'ulün 

(c. IV, 1925)

• Canın, aklın, imanın düşmanı olan o güzel, yine oynayarak geldi!

• Yüzbinlerce gönül yağmalayan, yüzbinlerce dükkan yıkan...

• Yüzbinlerce fitne koparan, yüzbinlerce hayranını hayran eden sevgili geldi'

• Aşkın hem dadısı, hem de afeti; canın hem dostu, hem de düşmanı olan o dilber yine geldi!

• Geldi de; "Köyün haracını getir!" dedi! "Bu köyün haraç verecek hali yok  bu köy, yıkık bir köy!" dedim!

• Dedim ki: "Senin tufanın, şehirleri bile kırdı geçirdi; koca bir tufana karşı yıkık bir köy ne yapabilir?"

• Dedi ki: "Yıkık yer, definenin gömülü  bulunduğu yerdir!" Ey müslümanlar; orası, bizim yıkık yerimizdir!

• 0 yıkık yeri bana ver de, sen, dışarı çık! Beni kınama; yersiz ve manasız konuşma!

* Orası, senin yüzünden öyle yıkılmış; sen oradan çıkıp gidence, padişahın adaleti ile orası mamur olur, onarılır!

* Hile yapma; "Gittim!" diyerek kapının arkasında gizlenme! 

* Kendini ölü gibi gösterme ki, insan ruhu ile dirilesin!..

* Dedi ki: "Benlikten kurtulduğun, kendin aradan çıkarak söylediğin söz, kur'an'ın esrarıdır!

• Sen arada olmayarak yaptığın iş, iyi bil ki, Hakk'ın yaptığı iştir!

* Gazelin geride kalan kısmını gizlice söyleyeceğim! Çünkü bu söz;  hamların, anlayışı kıt kişilerin yanında söylenecek söz değildir!

 

894. Aşıklar, ney gibi feryad etmedeler;  aşk da, sanki ney çalan kişi!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. IV, 1936)

• Aşıklar, ney gibi feryad etmededir; aşk ise, sanki ney çalan kişi olmuş! Bakalım bu aşk, benim neyim ile neler söyleyecek?

• Ney meydanda, ney çalan gizli; neyim, onun dudaklarının şarabından mest olmuş!

• Ney çalan, bazan neyimi okşamada, bazan da onu ısırmadadır! Ah, şu güzel sesli ney - kıran(ney-zen)dan!

• Gökyüzü, bir hırka gibi sema' ediyor; fakat, hırkanın içindeki sofu görünmüyor! Ey müslümanlar! Bedensiz bir hırkanın oynadığını kim görmüştür?

• Hırka, beden ile oynar; beden de, canla oynar! Canın boynunu da, sevgilinin aşkı bir iple bağlamıştır!

• Ey mahmur gönül; "Şarabın bana hiç tesir etmedi, beni sarhoş etmedi!" diyorsun! însan, onun keskin şarabını içer de, kendinde kalabilir mi?

 

895. Çabuk gitmek, gül bahçesindeki gülün adetidir!

Mef'ulü, Mefa'ilün, Fe'ulün 

(c.IV, 1920)

• Ey yürüyüşü canın yürüyüşüne benzeyen sevgili; geç geldin, çabuk gitme!

• Geç gelip çabuk gitmek, gül bahçesindeki gülün adetidir!

• Bana; "Nasılsın?" diye sordun; nasıl olacağım? Kızgın kumun üstüne düşen balığın hali nasıl olur?

• Ey padişahım! Bir şehrin padişahı insafsız ve adaletsiz olursa, o şehir ne hale gelir? ben, o haldeyim!

• Ben, sensiz değilim! Fakat, sende bir gizli senlik var ya, ben senden onu istiyorum!

 

896. Ben, dünyada, gönlü sevgi ile dolu bir düşmanı hiç görmedim!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c.IV, 1935)

• Görünüşte yabancı gibi duran, dıştan beni sevmiyormuş gibi duran dilber,  içinden beni sever! 0, bana karşı duyduğu sevgiyi gönlünde gizler; dili acı söylese de, onun ağzı şekerlerle doludur!

• Gönülden bir dost, görünüşte yabancı olan, gönlü sevgi ile dolu böyle bir düşmanı ben, dünyada görmedim!

• Aşkından bahs edersem, sevgili bana kızar; kızarsa kızsın! Ben, vefasız aşık olmam; ondan asla yüz çevirmem!

• Dilberin huysuzluğu, acılığı, şarabın acılığına benzer! İnsanın mizacı ile uyuşur, insanı neşelendirir ama, ağıza acı gelir!

• Onun karşısında ölmek, aşığa, şekerden tatlı gelir! Bunu, ölen bilir; sen, bu sözü dirilere söyleme!

• Aşkın huzurunda bu gazeli okuduğum gün, ne mutlu gündür; o gün, onun önünde yere kapanıp hemen can vermek isterim!

• Aşk, can kuşuna; "Kafese girmek ister misin?" diye sorar! Kuş da; "Kafesten bahs etme; onu kır gitsin! Ben, yalnız seni isterim!" der!

 

897. Yüzünden başka ne görürsem, gözümün nuru azalıyor!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c.IV, 1946)

• Keşke benim canım, senden başkasını tanımasaydı; uyanık olan, manalar bilen canım, senden başka hiç bir şey bilmeseydi!

• Ne kimseyi reddetseydim, ne tereddüde düşseydim, ne de tereddütsüz "evet" deseydim; tehlikesiz, tuzaksız, çersiz çöpsüz kendi denizime dalıp gitseydim!

• Yüzünden başka ne görürsem, gözümün nuru azalıyor! Ey benim kirpiklerimin perdesi; kimseye yol vermeyin, yabancı bir hayali içeri sokmayın!

• Aşkın güzelliklerinden, canım inceldi, pek nazik bir hal aldı! Ondan başka her şeyden bıktım; ben, can da istemiyorum, gönül de istemiyorum! Nerede  benimki, nerede o?

• Bir an bile olsa, benden yüzünü çevirme! Çevirme de, senin derdinden ateşlerle dolu gönlümün dumanı, gökyüzünü yakıp yandırmasın, ne var ne  yoksa birbirine katmasın!

• Sustuğum zamanlar, senin gül bahçenden reyhanlar toplarım; feryada başlayınca, ah edince de, alem reyhanımın kokusu ile dolar!

• Sana karşı ben kim oluyorum? Adını koyduğun değersiz bir kölen! Fakat, sen benim neyimsin? Sen, benim sultanımsın, padişahımsın!

• Ey feryadımdan da, efganımdan da canıma daha yakın olan sevgili; feryadım da senden geliyor! Belki de, benim feryadım sensin!

 

898. Bu koku ile, baştan başa bütün dünya, zerre zerre mest oldu!

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, 

(c. IV, 1950)

• Bu hoş koku kimin kokusudur? Bu koku; güzelliği ile dünyayı süsleyen, güzelleştiren, cana canlar katan sevgilinin kokusudur! Bu koku, her şeyi dirilten ilkbaharın, o aşk bahçesinin, o gül fidanının kokusudur!

"Peygamber Efendimiz, güzel kokuyu çok severdi. Bir hadîslerinde; "Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi: Kadın, güzel koku, gö...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güneşi görünce sevgilini hatırla !
« Posted on: 26 Nisan 2024, 21:23:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güneşi görünce sevgilini hatırla ! rüya tabiri,Güneşi görünce sevgilini hatırla ! mekke canlı, Güneşi görünce sevgilini hatırla ! kabe canlı yayın, Güneşi görünce sevgilini hatırla ! Üç boyutlu kuran oku Güneşi görünce sevgilini hatırla ! kuran ı kerim, Güneşi görünce sevgilini hatırla ! peygamber kıssaları,Güneşi görünce sevgilini hatırla ! ilitam ders soruları, Güneşi görünce sevgilini hatırla !önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes