> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Gönlün huzur yurdu O'dur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gönlün huzur yurdu O'dur  (Okunma Sayısı 1360 defa)
19 Ekim 2010, 19:51:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Ekim 2010, 19:51:24 »



1041. Peygamberleri perde gibi önüne çekmiş de; o perdenin arkasından haberler verir, sözler söyler.

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Fe'ulün 

(c. V, 2181)

• Gönlün de, canın da neşe yeri, huzur yurdu O'dur. Sonsuzluk koyundaki şarabın da kıvamı O'dur.

• Bütün dünyanın dili, damağı kupkuru. Herkes susuz, herkese, her şeye su veren, herkesin gıdasını temin eden O'dur.

• Gıdalar bile ondan gıda arar. Gıdalara gıda veren O'dur. Bu gıda bile buluttan suyunu onun müsaadesi ile alır.

• Biz insanlar yüzlerce azara, yüzlerce gazaba layığız. Layık olduğumuz cezanın yularını çekip kısan, acıyan, lütfeden, hak ettiğimiz cezayı bize vermeyen O'dur.

• O'nun hilminin, yumuşak davranışının yüzünden dünya küstahlaşıyor. Kul, padişahlık iddiasına kalkışıyor.

• Aşkından mahmur olanlara, her an görünmez şaraplar sunulmaktadır.

• Aşkı ile mahmur olmayanların da kulaklarını çeker, kulağın çekilmesi ne büyük bir devlettir ve devamlı bir ikbaldir.

• Peygamberleri perde gibi önüne çekmiş de, o perdenin arkasından haberler verir, sözler söyler.

• Kullar selam etmeden önce onlara selam eden O'dur. 28

  28- En'am Süresi, 6/54. Syete işaret var.

• Sabahlar da O'nundur, akşamlar da O'nundur. Ne olur, bir gece olsun, onun aşkı ile dirilsen, uyumasan.

• Ey dost! Hamlık eder, gaflete kapılır, uyursan, 0 seni ham bırakmaz.

• Küçüklüğünden, zavallılığından ötürü bu ana kadar çok yerlerde uyudun kaldın. Buna rağmen 0 seni aşağılardan yukarılara doğru çekti durdu.

• Sen toprağa, bitkiye, erlik suyuna kaçardın. 0 seni varlık oltasına düşürdü Sana hayat verdi.

• Nice yollardan, merhalelerden çekti, seni misafirliğe getirdi. Seni intikam almak için getirmedi.

• Derde düşünce O'ndan olduğunu anlarsın. 0 bir avuç toprağa varlık, benlik verdi.

• Bir güneş, ışıkları ile bütün dünyayı kaplamıştır. Hangisi diyen, O'nu hissetmeyen kişi ne kadar kördür.

• İnsan bunalınca O'ndan başkasını çağırmaz. Ama dertten kurtulunca yine çerçöpe takılır.

• Hırsız olduğu, O'ndan çok şeyler çaldığı için insana işkence gerekir, 0 yumuşaklıkla, güzellik ile yola gelmez.

• Sus! Farsça'yı bırak da Arapça söyle: "Göçmeyi onlar istemedi, benim ömrüm istedi." 29

  29- Bu beytin ikinci mısraı Arapça'dır. Arap şairlerinden "Mütenebbî"nindir.

 

1042. Ne yüzle senden başkasından söz açayım?

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Fe'ulün 

(c. V, 2183)

 

• Senin huzurunda tutayım da canın adını anayım. Doğru olur mu? Senin karşında tutayım da gül bahçesinin sözünü edeyim, ne yüzle?

• Sen burada hazır ve nazırken, güzellerin güzelliklerinden söz açayım, doğru olur mu? Sözlerimden utanmaz mıyım?

• Nişanı, izi belirmeyen padişah, dünyayı güzel eserlerle süsledi. Ben o güzellikler içinde şekilden, izden bahsedeyim, doğru mu?

• Mekansızlık nuru  bütün kainatı kapladı. Ben tutayım da yerden, yurttan söz edeyim, yakışır mı?

• Sonsuz sırlara aşina, eşsiz bir padişahın huzurunda gönlümden eğri büğrü sözler söyleyeyim, fikirler yürüteyim, ne yüzle?

• Güneşin nuru içinde dünya, yıldızlar gibi görünmez oldu. Ben tutayım da bir hiç olan, görünmez olan şu dünya malını, şu dünyada olup bitenleri söyleyip durayım, bu sözler yersiz olmaz mı?

• Sevgiliye doğru uçup giden canı, her cansıza yaşıyor gibi görünen ölmüş kişilere anlatayırn, doğru olur mu?

• Canın bile mahrem olmadığı bir sözü dille, ağızla söylemeye kalkışayım, ne yüzle, bu olur mu?

• Allah'ım, sen yüzlerce canın, yüzlerce cihanın padişahlar padişahısın. Ben tutayım, candan laf edeyim, cihandan söz açayım, yersiz sözlerimden ötürü beni affet!

 

1043. Gönül, sevgilinin yurdu oldu.

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün 

(c. V, 2163)

• Ey benim canım! Ey benim ay yüzlü sevgilim! Senden gelen bela bana candan da tatlıdır. Bu yüzden ben, tatlı canı bıraktım. Varsın senin için yansın, yakılsın.

• Can, seni görünce kendinden utanır. Gönlüm şaşırır, ayağı balçığa saplanır. Benim gönülle alakam kalmadı. Çünkü o, gönülde yaşamaktadır. Gönül onun yeri yurdu oldu.

• Sen bir güneşsin, gönül ise bir kuyuya düşmüştür. Arada sırada ışığını kuyuya düşür. Çünkü gönül, cana canlar katan aşkınla eriyip gitmededir.

• Ben kendimde olunca bakırım. Seninle olunca altın kesilirim. Kendimde olunca taşım, seninle olunca inci haline gelirim. Senin kaftanını giymek ümidi ile aşka düşmüşüm, kemer bağlamışım.

• Ey ay yüzlüm! Dökülsem de sana muhtacım, bitsem de sana muhtacım. Senin kehribarının aşkı ile saman çöpü gibi uçar giderim.

• Ey güzel yurdum Tebriz! Şemseddin yüzünden hayhuya düştüm. Ben senin buluşma Kabe'ne "Lebbeyk" diye diye geliyorum.

 

1044. Sen burada iken, güzellerin güzelliklerinden bahsetmekten utanırım.

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Fe'ulün 

(c. V, 2182)

• Senın karşında "Can'ın  adını söylemek, gül bahçesinden bahsetmek saygısızlık olur.

• Sen burada iken güzellerin güzelliklerini anlatmaktan utanırım.

• Yalnız ilkbahar değil, yüzlerce bahar senden, senin güzelliğinden utanmışken ben nasıl olur da sonbahar mevsiminin hikayesini söylerim?

• Sen, yüzlerce canın, yüzlerce cihanın padişahlar padişahısın. Böyle olduğu halde ben nasıl olur da candan, cihandan bahsedebilirim?

• Senin tatlı konuşmaların canın bile ağzına sağmazken, ben nasıl olur da dilimle seni övebilirim?

• Senin ay yüzün ortaya çıkınca, dünya utancından kaybolup gider. Benim böyle bir ay'ı gizli söylememe imkan var mı?

• Bütün alem senin güzelliğinin yüzünden la'l olmuş. Ben senin önünde ne yüzle la'l ma'deninden bahsedebilirim?

• Senin yüzünden gönüller yakîn, yani tam inanç nuru ile dolmuşken, nasıl olur da ben bu inancı şüphe ile karıştırırım?

• Güzelliğinin nuru, güneş gibi yeryüzünü aydınlattı. Bu hal karşısında benim ay'dan ve yıldızlardan bahsetmem doğru olur mu?

• Tebrizli Şems'in lütfu, ihsanı haddi aşmışken, ben nasıl olur da ondan şikayet ederim, feryad ederim, buna imkan var mı?

 

1045. Ey bülbül; ey binlerce aşk masalı okuyan aşık! Bize baharın güzelliğinden bahset!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Fe'ulün 

(c. V, 2191)

• Ey ilkbaharın parlaklığı! Bir şeyler söyle; ey lale bahçesinin neşesi, söyle! 

* Ey bülbül! Ey binlerce aşk masalı okuyan aşık! Baharın güzelliklerinden, vasıflarından bir şeyler söyle!

• Ardıcın ve çınarın üstüne kon da, uzun boylu selvinin salına salına yürüyüşünü, gülün yüzünün güzelliğini anlat!

• Sonbahar geçti gitti. Gül, güzel yüzünü gösterdi. Selvinin üstüne kon da  çekinmeden gülü methet!

• Sana "Üzümün canı nasıldır?" diye sorarlarsa yaprağına bakmadan söyle!

• Özrünün kabul edilmesini istiyorsan, sen bize güzel yüzlü çiçeklerden bahset!

• Mest olmuş aşıkları kararsız kılmak istiyorsan, onlara mahmur nergisin gözlerini methet!

• Biz bugün şarap içmek istiyoruz. Haydi ey güzel, sen bize saki ol, güpe gündüz şarkılar söyle!

• Sarhoşluk geldi; bıkma, usanma gitti. Artık yüz kere söyle, bin kere söyle!

• Ey Hakk arifi sevaba girmek, Hakk'ın rahmetini kazanmak istiyorsan; bi şeyler söyle! Bize Hakk'tan, hakîkatten, aşktan bahset!

• Ey arif! Seni bekliyoruz. Çabuk gel, bizi bekletme! Ateşine yakma, hemen söyle!

 

1046. Dertlerle, ağrılarla dolu olan bu toprak, baştan başka manevî bir baş elde eder.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ulün

(c. V, 2213)

• Mest olarak salına salına ona doğru giden can, ne mutlu bir candır. 0, beden eşeğinden kurtulmuş, sevgiliye yalnız can olarak gitmektedir.

• 0, iki na'lini de ayağından çıkarır, böylece dünyadan da, kendinden de vazgeçer. Hz. Musa gibi sıdk, doğruluk ayağını sevgilinin kapısına basar.

• Cercis gibi onun aşkı ile yüz kere şehit olur, yahut îshak gibi onun hançeri ile kesilir. 30

  30 Bir peygamber olan Cercis yetmiş kere şehit edildi. Her öldürülüşte Allah onu diriltti. İsmail'in (a.s.) değil de İbrahim(a.s.)'ın oğlu îshak'ı Allah'a kurban etmek istediğini yazanlar da var. 

• Dertlerle, ağrılarla dolu olan bu toprak, baştan başka bir baş elde eder. Mağfiret; kendi miğferini onun başına kor.31

  31 Hz. Mevlana, başka bir gazelinde şöyle buyurmuştu:

  "Fakat sizin iki başınız vardır. Biri dünyaya ait toprak baş, öbürü göğe ait tertemiz, ruhanî baş." (Dîvan-ı Kebîr c. I, 463)

• Anası, babası, yakınları onu toprağa gömdükleri zaman, o bir balık halini alır. Anası, babası da deniz olur.

• Aşk, kıyısı, dibi ol...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gönlün huzur yurdu O'dur
« Posted on: 24 Nisan 2024, 01:14:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gönlün huzur yurdu O'dur rüya tabiri,Gönlün huzur yurdu O'dur mekke canlı, Gönlün huzur yurdu O'dur kabe canlı yayın, Gönlün huzur yurdu O'dur Üç boyutlu kuran oku Gönlün huzur yurdu O'dur kuran ı kerim, Gönlün huzur yurdu O'dur peygamber kıssaları,Gönlün huzur yurdu O'dur ilitam ders soruları, Gönlün huzur yurdu O'durönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes