> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Gam ve neşe
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gam ve neşe  (Okunma Sayısı 1884 defa)
22 Ekim 2010, 18:07:16
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 22 Ekim 2010, 18:07:16 »



501. Gam ve neşe

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, 

(c. II, 1078 )

•Ne mutlu sana, bu dünyada gönlüne ötelerden haberler geliyor. Ne mutlu sana ki içinde manevî zevkler, tatlı duygular duyuyorsun.

•Gam neşenin gölgesidir. Gam neşeyi kovalar. Onun arkasından koşar durur. Aklını başına al da kahkahalarla gülmeyi, fazla neşeli olmayı bırak! çünkü neşe ile gam birbirinden hiç aynlmazlar.

"Fazla güldüğünüz zaman gözyaşlarının dökülmesinin sebebi, gam ile neşenin daima beraber olduklarını anlatmak içindir. Peygamber kahkaha atmazdı, ama daima tebessüm ederdi.
Bir İranlı şair:

"Bu dünyada bizim neşemiz nedir? Neye benzer? Kasap dükkanında kuzunun oynamasına!"

•Gam neşenin arkasında koştuğu gibi, gece de gündüzün peşinde koşar. Gündüzü görünce bil ki karanlık geceden kurtulmaya imkan yoktur.

• Sen gamın peşinde koştukça, neşe de senin peşinde koşar, fakat sen neşenin arkasında koşarsan yol kavşağında gam önüne çıkar, yolunu keser.

• İnsanda anlayış da kalmasın vehim de! Güzel de yok olsun, çirkin de! Kuru da kalmasın yaş da! İşte bu yüzden bizi çekip sömüren "zaman timsahını" d üşün, ona göre davran!

 

502. Hayalinin sevdasına kapıldık da hayale döndük.
Sevgilim ya seninle buluşursak ne hale geliriz?

Fa'ulün, Fa'ilatün, Fa'ulün, Fa'ilatün 

(c. 11, 1034)

• Sevgilim yapma, sevgilim etme! Ey pek kurnaz ay yüzlüm gitme! Ne olur bir kerecik olsun görünce insanın içi açılan uğurlu yüzünü örtme!

• Sen Allah'ın bir deryasısın. Bütün halk, bütün yarattıkların balıklar gibi o deryanın içindeler. Onları kendinden mahrum edersen, onları karaya atarsan hepsi birden ölür giderler.

• Senin aşkından deli olmuş gönüle; "Yarın görüşürüz!" diye vaadde bulunma! Senin yarın deyişinden ötürü çıkan feryadlar gökleri aştı.

• Senin elinde olunca kendimizden geçeriz de başımızı ayağımızdan ayırdedemeyiz. Senin mestin olunca da, baş da düşer, sarık da!

• Senin lutufların, ihsanların peşindir, şikayet edilemez, ama ağyarın, sevgimizi çekemeyenlerin gönüllerini hoş etmek için şikayet etmiş gibi görünürüz.

• Aşk bana; "Ey hoca ne istiyorsun?" diye sordu. Ona; "Mahmurun başı meyhanenin kapısından başka nereyi ister?" dedim.

• Ey aşk benim bütün ayıplarımı, kusurlarımı gördüğün halde yine beni satın aldın. Bu ne kusurlu, ayıplı meta, bu ne kusur görmeyen lütuf sahibi bir alıcı?

• Padişahların hepsi de altın bağışlarlar. Halbuki sen öyle bir padişahlar padişahısın ki, "can" bağışlarsın. Senelerce önce ölmüş, çürümüş ölü bile senin yüzünden dirilir, mezardan baş çıkarır.

• Sevgilinin aşkı gönlümde ne elem bırakır, ne de keder! Kıskansa da can yolumu kesse, ben candan bile bıkarım.

• Sevgilinin bulutundan yağmur yağınca kumlarda bile yaseminler biter. Güneşi parlayınca her yer güllük gülistanlık kesilir.

• Sevgilim biz senin hayalinin sevdasına kapıldık da hayale döndük. Ya seninle buluşursak ne hale geliriz, kim bilir ne oluruz?

• Hepimiz de meyhanede şişeleri kırdık, ayaklarımız paralandı, tabanlarımız kesildi, bütün arkadaşlar mest, hepimiz mestiz. Sen düz yoldan başka bir yola sapma!

 

503. Arif kişi dünya nimetlerine doymuştur da,
gökyüzü nimetine gönül vermiştir.

Mef'ulü, Mefa'îlü, Mefa'îlü, Fe'ulün 

(c. II, 1035)

• Ey altın sevdasına kapılan! Ey dünya nimetlerine aşık olarak ağlayıp inleyen zavallı! Ölüm gelmeyecek, kapıyı çalmayacak mı sanıyorsun?

• Düşün ki sen sayı ile verilen nefeslerini bitirmek üzeresin. Eşin ise bir başka koca düşüncesinde...

• Aklını başına al da ecel gelip kapıyı çalmadan önce, Hakk'ın emirlerine uy! Dînî ve insanî vazifelerini yerine getir!

• Adam olmaktan maksat, bakış ve görüş sahibi olmaktır. Ey anlayışa, görüşe, bakışa durmadan yağıp duran ilahî rahmet!

• Ey nuru güneşe de, aya da bol bol vuran eşsiz varlık! Sen bizim gözümüze, görüşümüze güneşte de, ayda da bulunmayan başka bir nur ver!

• Arif kişinin hatırı dünya nimetlerine doymuştur da başka bir nimete, gökyüzü nimetine gönül vermiştir. 0 başka bir şeye aşık olmuştur.

*Arif kişi şunu anlamıştır ki, sen olmadıktan sonra, dünyanın suyunu içse, onun susuzluğu gitmez.

*Sen dünyaya aşık olmuşsun, onun nimetlerine kapılmışsın. Bu yüzden de bütün gece uyumaktasın, ağlayıp inliyorsun. Hiç olmazsa seher vakti uyan da Allah'ı zikret!

• Geceleyin de, seher vakti de uyuyup kalmayanlar, günün birinde ansızın o hakîkat hazinesine kavuşmuşlardır.

• Hz. Musa bütün geceleri nur aradı da sonunda ağacın tepesinde hiç görülmemiş acayip bir nur gördü.

• Hz. Yakup canla, gönülle gecenin karanlık saçlarını yurt edindi de sonunda oğlunun yanağını, saçını öptü.

• Fakat maksat Hakk idi. Oğul bahane idi. Hiç bir peygamberin canı bir insana aşık olmaz.

• 0 Hz. Halil'in soyundandır. Batıla meyletmez. Fanî olan, batmaya mahkum olan şey onun gözüne diken kesilir.

• Ey can putu halini alan sevgili, güzel varlık! Sen bir resimden, bir kerpiçten ibaretsin. Senin Hakk'ı inkar etmen taştan yontulmuş puta tapanların yolundan başka nedir?

• Ey güzel gözleri nergisi çirkin bulan dilber! Bir an için olsun bana kulak ver, sana bir şey söyleyeceğim.

• Ey gözü; "Bana neden oldu, keşke olmasaydı!" gibi düşüncelere, kaygılara kapılmış kişi! Ey dost! Sen şu ana bak, geleceği bırak! Senin dostun sana peşin verilendir.

• Ben dudaklarımı kapadım. Sana söyleceğimi göz yolu ile söylüyorum. Sarhoşluğu fanî olan, gelip giden herşey, başa yüktür, yük!

• Hayır, hayır! Söyleyemeyeceğim. 0 görüş kuşudur, acayip bir kuştur. 0 hayırlara konmaz.

 

504. Hakk'ın sevdiği kuluna hitabı:  "Ben senin yanındayım, beni uzakta sanma!"

Mef'ulü, Fa'ilatü, Mefa'îlü, Fa'ilat 

(c. II, 1053)

• Senin yanındayım, beni uzak görme! Benim yanımdasın, benden ayrılma!

• Mimardan, yani kendini yaratandan uzak düşen kişinin işi yolunda, uygun olur mu?

• Benim gözümle neşelenen göz parlar, keskinleşir, öteleri, gaybı görür. Duyduğu manevî zevkden ötürü mahmurlaşır.

• İçinde benim rüzgarımın estiği, sevgimin dolaştığı gönülde, manevî güller açar, nurlarla dolu gül bahçesi olur.

• Bensiz sana bir parmak bal verseler, o bir parmak baldır ama yüzlerce arısı vardır.

• Bensiz seni bir işe, bir yere amir tayin etseler, binlerce memurdan beter hale gelirsin. Bir emir kulu olursun.

• Halk, insanlar karınca gibidirler. Biz ise Süleyman'ız. Sus, sırlı ol, gizlen.

 

505. Seninle beraber bulunmayınca, ben cenneti bile istemem.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat 

(c. II, 1062)

• Senin yüzünü görmedikten sonra, yüzlerce dünya güzeli görmüşüm ne önemi var? Senin sözün olmadıktan, senden bahsedilmedikten sonra yaşayışın sırrının sırrını duysam ne işime yarar?

*Seni ne Hz. Adem rüyasında gördü, ne de onun neslinden gelenler, onun «sovu sopu! Ben senin güzelliğini kimlere sorayım? Bütün insanlara teker teker sorsam bile bir anlatan çıkmaz.

• Ey güzelliklerden bile gizli olan aziz varlık! Seninle beraber bulunmadıktan sonra, ben cennette sonsuza kadar hürilerle dost olmuşum. Devlet bana yar olmuş, ben bunlardan hiç bir şey anlamam. Ben senden başka hiç bir şey istemem.

Yunus Emre Hz.leri de

"Cennet cennet dedikleri
Bir kaç köşkle bir kaç hüri
İsteyene ver onları,
Bana seni gerek seni!"  diye niyazda bulunmadı mı?

• Ben her an senin şekerler gibi tatlı öfkeni görmedikten, ballar gibi hoş nazını çekmedikten sonra, ben mana padişahlarına bile nazlanmışım, onlar bile nazımı çekiyorlar, bunun ne faydası var?

• Ayrılık bulutu senin ay gibi parlak olan yüzünü örttükten sonra o bulut yağmur yerine gökten başıma inciler, mücevherler yağdırsa, bunda benim ne karım olur?

• Sarhoşlara mum da, sevgili de senin nurlu yüzündür. Senin yüzünü görmedikten sonra her taraf yüz binlerce şarap küpü ile dolmuş olsa ne çıkar?

• Sen yok iken Hızır senin yüzünü görürse, bana yazıklar olsun! Fakat yüzünü görmezse o her an ab-ı hayat içse ne faydası var?

• Çirkin binlerce kocadan arta kalan büyücü kadın gibi olan şu dünya, sana taht bağışlamış, baht bağışlamış, bütün alemin hazinelerini sana vermiş,"ne çıkar? Bunların hepsi yok olup gitmeyecekler mi?

• Ezelde sıddıkların, gerçek velilerin canları senin yoluna dökülmüş, saçılmış, senin yüzünü görmedikten sonra ayrılığınla iki dünyada da en mazlum olan biri varsa, o da benim. Öyle farz et ki, zalim senin mazlumundan feryad ediyor. Varsın etsin ne çıkar?

• Ey Tebrizli Şems! Ben senin köpeklerinden bahsetmesem de, dünyadaki arslanları methetsem ayıp olmaz mı?

 

506...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gam ve neşe
« Posted on: 20 Nisan 2024, 08:36:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gam ve neşe rüya tabiri,Gam ve neşe mekke canlı, Gam ve neşe kabe canlı yayın, Gam ve neşe Üç boyutlu kuran oku Gam ve neşe kuran ı kerim, Gam ve neşe peygamber kıssaları,Gam ve neşe ilitam ders soruları, Gam ve neşeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes