> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Daralan gönül gerçek gönül değildir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Daralan gönül gerçek gönül değildir  (Okunma Sayısı 1630 defa)
25 Ekim 2010, 13:34:35
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Ekim 2010, 13:34:35 »



151. Daralan gönül gerçek gönül değildir.

Mef'Olü, MefS'ilün, Fe'ulün
(c.1, 365)

• Şunu iyi bil ki zaman sevdanın bir şeklinden, nakşından ibarettir. Bizim şeklimiz zamandan dışardadır. Zamana uyup kalmaz; hep değişir. Biz ihtiyarlarız ama, zaman ihtiyarlamaz, hep aynıdır.

• Dünya bir ırmak gibidir. Derenin içinde akar gider. Biz bu ırmağın dışındayız. Zaman ırmaktaki su gibi akar gider. Irmağa düşen bizim gölgelerimizdir.

• Burada pek zor, pek ince; anlaşılması müşkil bir nükte var! 0 burada değil ama yine de burada! 0 yok gibi olan bir varlık!

• Ey gönül! Canın yüzünden başka hiç bir yüze gülme! Zaten o olmayınca bütün gülüşler ağlayıştır, inleyiştir.

• Dünya meselelerine dalıp daralan gönül gerçek gönül değildir! Çünkü gönül pek geniştir. Onun ucu bucağı yoktur!

• Aslında gönül gam yemez, gönlün gıdası gam değildir. Gönül bir dudu kuşudur. 0 görülmemiş acayip şekerler yer durur.

 

152.Gül bahçesinde geçen aşk sırnnı bir gül bilir, bir de ağlayan bülbül!

Mef'ülü, Mefa'iliin, Fe'Olün
 (c.1, 367)

• Gönül dün gece geldi de, canın kulağına dedi ki: "Ey adını söyleyemeyeceğim, eşsiz varlık!

• Ey adını açıkça söyleyeni parçalayan, gizlice söyleyeni yakıp yandıran güzel!

• Ey can! Bilinemeyeni, tarif edilemeyeni anlatmaya kalkışan ne özür getirebilir? Ne bahane bulabilir?"

• Gül bahçesinde geçen sırrı, gizli şeyi bir gül bilir bir de hazin hazin ağlayan, feryat eden bülbül bilir.

• Sadece bülbüllerin seslerine dalıp o seslerin güzelliğinden bahseden kişi seste kalır. Seslerin ötesine geçerek aşk sırrını sezemez, anlayamaz.

• Ey o akıl almaz, eşsiz varlığı anlamaya çalışan, sezmeğe uğraşan! Ey göklere aşık olan kişi! Merdivenden bahsedip duran arifle dost ol, onunla iyi geçin!

• Herkes evden bahseder durur. Fakat; "0 evde bulunan güzel nerede? 0 nasıl bulunabilir?" diyen yok.

• Bir yaz günü sıcakta bir ağacın gölgesine sığınan herkes gölgeden, gölgeyi duşüren ağaçtan bahseder ama, o gölgeyi düşürten güneşten, güneşin nürundan kimse bahsetmez.

• Bütün bu zorlukları bilmekle beraber, dilin ona dair, onun hakkında söylediği birkaç sözle bütün kulaklar da mest oldu, akıllar da...

• Zavallı dil bir iki kırıntı buldu da ona daldı. Asıl kaynağı, madeni bıraktı.

• Halbuki aşığın canı o kırıntılardan utandı da, pazarı da bıraktı, dükkanı da bıraktı gitti...

• Aşk kulağıma eğildi de: "Yeter artık, susayım dedi. Çünkü o bana böyle söyledi, böyle ilham etti.

 

153. Tamamıyla kendinden geç, kendinden kurtul!

Pe'ilatün, Fe'ilatün, (c.I,

• Sen gitmek istiyorsun ama, Allah'a yemin ederim ki ben seni kolay kolay bırakmam. Çünkü senin gibi güzel bir varlığın gidişi benim için felaket olur, kıyamet kopmuş gibi olur.

• Aşk ordusu geldi. Küfür ülkesini ele geçirdi. Ey kalender dost! Sen şimdi rnelamet davulunun, yani kafirliği kınama davulunun sesine kulak ver!

• Dünyaya ait birçok isteklerle dolu olan gönlünü, canını aşk askerlerinin önüne at, onlar öldürsünler de sen gönülden de candan da kurtul! Bedenini ie kendin kaftan gibi yırt! Artık herşeyden kurtul! Onların ne eserinden, ne haberinden, ne de belirtilerinden bahsetme! Tamamıyla kendinden kurtul, tendinden geç!

• Ben şimdi kendimden geçtim, kendimdem kurtuldum ve düşüncenin de yolunu kestim. Ben mestim ama ey sakî sen bana yine o mansur şarabından ver de beni büsbütün mest et, beni büsbütün benlikten, varlıktan kurtar!

• Haydi sıçra, kalk; ayağını varlığının başına bas, kendini ayak altına al! Haydi aşk kanatları ile uç, uç da nankörlükten de, şükürden de, her türlü kayıtlardan da kurtul!

• Ey aşk! Kendini herkesten üstün gören Nefis Firavunu'na Müsa gibi seslen;

"Ey Firavun! Önüme gel, ben senin sarayının kapısını da ele geçirdim, damını da!" de ve onun başını kes!

• Başını kesmeden önce ona de ki: "Ben gayb aleminden aşk ordusunu çekerek geldim. Düş önüme ey başı dik zalim! Sen artık padişahhktan düştün!"

• Sırf aşktan başka neye meylettimse tadından, güzelliğinden pişmanlıktan başka birşey elde edemedim. Duyduğum zevkler pişmanlık açlığına değmedi.

 Namık Kemal merhum da vaktiyle:

"Kimi vicdana dokundu, kimi cism ü cana,
Zevk namıyla ne yaptımsa pişman oldum"  diye yazmıştır.

• Birşey kaybetmeden madem ki aşk havuzunun başına geldin, geri dönme! Bu havuzun içinde ab-ı hayat var. Kıyısı da tam oturulacak, eğlenilecek yer.

• Bu aşk havuzunun içine düşünce, bütün varlığını ona ver! Kendini tamamıyla ona bırak, yüzgeçlik taslayarak ellerini ayaklarını çırparak oradan çıkmağa uğraşma!

• Kendini tamamıyla ona ver, ona bırak da sus! Sen topluluğun imamı değil-sin! Burada aşktan başka hiç bir kimse imam olamaz!

 

154. Sen perde arkasında oturmuş görünmeyene iman edilir mi diyorsun.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'ilün
(c.I, 406)

• Daha ne kadar zaman; "Çarem ne; dermanım ne?" deyip duracaksın? Sana kim çare aratıyor? Sen onu ara!

• Daha ne zamana kadar; "Gamdan can veriyorum!" diye sızlanıp duracaksın? Can nedir? Bunu bilmek, neden gam yediğini bilmek istemiyor musun?

• Eğer sen aşık oldunsa aşkın sana delil olarak yeter! Yok aşık olmadıysan artık ne diye delil istersin?

• Bu kadarcık da aklın yok mu ki; bakıp göresin? Padişah yoksa bu gök cubbe otağı ne diye kurulmuş?

• Şu gök duvağın, şu gök kubbesinin ötesinde çok güzel, çok güçlü bir yaratıcı yoksa, şu parıl parıl parlayan sayısız yıldızlar kendi kendilerine mi parlamaya başladılar?

• Ermişlerin gözlerindeki ateş gizlilik perdelerini yaktı, yandırdı. Sen ise îerde arkasında oturmuş, görünmeyen bir şeye iman edilir mi demedesin.

155. 0 güzel yüzde ilahî nüru görmeyen şeytandan da aşağıdır.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c.1, 407)


• Nurlarla dolu olan o güzel gözler sevgilinin bakışı ile mest olmuş. Gözyüzü bile o gözler yüzünden tir tir titremededir.

• Bilhassa Hakk'ın huzurunda el bağlayıp namaza durduğu zaman, kendisine ihsan edilen nür, meleklerin de, insanların da kıblesi olmuştur.

• 0 güzel varlığın yüzünde ilahî nörun göz kamaştırıcı bir şekilde parladığı anda, onun ayaklarına başını koymayan, benlik yüzünden ona secde etmeyen kişinin özü gerçekten de şeytandır!

• 0 anda o güzel yüzde ilahî bir nür görmeyen kişi, cansız bir beden gibidir. Şeytandan da aşağıdır.

• Onun nürlu yüzü, erlerin kıblesidir. Eğer sen de er isen onun heybetli yüzüne karşı gönlünü yerlere ser!

• Elini sinenden çek! Ne diye şaşkın şaşkın bakıp dumyorsun? 0 anda sevinerek oııa canını ver! Zaten isteyen de odur.

• Aklını başına al da neyin var neyin yoksa hepsini suya at! 0 aşk suyundakı ateşle onları temizle! Çünkü onun yüzünün ateşi, ab-ı hayatın bile secde ettiği yerdir.

 

156. Bu zamanda insan çalanlar, altın çalanlardan daha fazla!

Fe'ilatiin, Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'ilün
 (c.I, 409)


• Insanlık yolunun önü de ardı da kanla ıslanmış. Dikkat et de kayma! Bu zamanda insan çalanlar altın çalanlardan daha fazla!

"Toplum hayatında çeşitli sahalarda başarıya ulaşmış tek tük iyi insan, kamil insan varsa da insanlık düşmanları onları da çeşitli bahanelerle harcıyorlar, yok ediyorlar. Günümüzde üstün insan o kadar çok azaldı ki, Diyojen gibi güpegündüz fener yakıp insan aramak gerekiyor."

• Hırsızlar akıldan da, haberden de çalıyorlar diye anlatırlarsa da, kendinden haberi olmayandan ne çalınabilir ki?

• Bu kötü duruma rağmen ey Hakk yolcusu! Sen kendini bir şeyi de yok, düşmanı da yok sanma! Dünya altın peşinde koşuyor. Ama sen kendin altın madenisin ama kendinden haberin yok!

• Peygamber efendimiz; "însanlar madenlerdir!" diye buyurmuştur. Yani insanlar birbirinden farklı birer maden gibidirler. Kimisi demir, kimisi gümüş, altın, akîk, elmas gibidirler.

• Ey insanoğlu! Hazine bulursun ama ömür bulamazsın. Sen uğraş da kendini bul, kendindeki gizli hazineyi araştır! Çünkü bu hazine sana da kalmaz. Senin elinden de geçer gider.

• Kendini bul, bul ama dikkatli ol! Kendini çaldırma! Fakat ne yapabilirsin ki, bu Hakk yolunda çok açıkgöz, çok becerikli bir hırsız pusu kurmuş, seni bekliyor.

• Zavallı ne olacağını düşünmeden çırpın dur! Dünya malı için daha fazla can çekiş, daha fazla altın biriktir! Zenginlikle gönlünü hoş tut! Fakat şunu iyi bil ki bütün altınların, gümüşlerin, malın, mülkün cehennem yılanıdır.

  • Ne olur bir geceyi olsun Allah için yemeden, içmeden geçir! Nefsine uydun yüzlerce geceyi yiyerek içerek uyuyarak geçirdin.

• Dünya malı için başına gelen dertlerden, elem...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Daralan gönül gerçek gönül değildir
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 06:13:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Daralan gönül gerçek gönül değildir rüya tabiri,Daralan gönül gerçek gönül değildir mekke canlı, Daralan gönül gerçek gönül değildir kabe canlı yayın, Daralan gönül gerçek gönül değildir Üç boyutlu kuran oku Daralan gönül gerçek gönül değildir kuran ı kerim, Daralan gönül gerçek gönül değildir peygamber kıssaları,Daralan gönül gerçek gönül değildir ilitam ders soruları, Daralan gönül gerçek gönül değildirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes