> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Can kuşum aşka doğru uç
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Can kuşum aşka doğru uç  (Okunma Sayısı 1580 defa)
23 Ekim 2010, 13:37:31
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 23 Ekim 2010, 13:37:31 »



330. Can kuşum, aşka doğru uçmazsa kanadı kırılsın.

Fa'ilatün, Fa'ilatün,
(c. II, 827)

• Aşıklara, dokuz gök de kul köle olsun! Aşıkların devleti, mutluluğu ebedî olarak yaşasın!

• Aşıkların bağları, bahçeleri hazan görmesin! Daima yemyeşil, ter ü taze kalsın! Aşıkların güneşi batmasın, her zaman parlasın dursun!

• Ebedî aşk sakîsi, kıyamete kadar elinde kadehi bize gelsin!

• Gönül bülbülü, ebedî olarak mest olsun, can tütîsi daima şekerler yesin! 

• Can kuşum, aşka doğru uçmazsa kanadı kopsun, kırılsın!

• Aşk, beni ağlarken gördü de güldü. Dilerim bütün dünya, bu gülüşler yüzünden gülüşlerle dolsun, dünyada ağlayan kimse kalmasın! Bütün insanlar, iyi kötü herkes gülsün, neşelensin!

331. Arifler; sende bulunmayan sevgiyi yakalar,
 sana getirirler, sen de aşık olursun.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c. II, 804)

• Ey güzel; senin yüzünün hatlarından, benlerinden bir ferman, bir buyruk getirseler, benim şu yaralı ve hasta gönlüm canlanır.

• Aşıklar, senin güzel hayalini rüyalarında görseler, ağlayan gözlerinden nice seller meydana gelir, akar.

• 0 ne mutlu gündür, ne hoş vakittir ki, sakîler elinden tutup seni bize misafir olarak getirirler.

• Seni gören süfîler, kamere benzeyen kaşlarını mihrap sanarak secde ederler. Ariflerse; sende bulunmayan sevgiyi yakalar, sana getirirler. Sen de aşık olursun.

• Senin şüh gözlerin insanı şaşırtan cilvelere başlayınca, kafirler de müslüman olur, iblis de..

• Puta tapanlar senin güneş gibi parlak yüzünü görseler, boyunun endamının güzelliğine iman ederler.

• Ötelere, yüceler alemine senden az bir koku gitse, kutsal canlar, şu dönen gök kubbenin üstünde oynamaya buşlarlar.

• Senin çenenin çukurundan ab-ı hayat getirdikleri zaman, can da, gönül de, her ikisi de senin şekerler kamışlığına feda olsunlar.

 

332. Herkesi, her güzeli denedim, senden daha hoşa gider kimse bulamadım.

Fe'ilatü, Fe'ilatün,
(c. II,770) 

• Herkesi, her güzeli denedim, senden daha hoşa giden kimse bulamadım. Denize daldım, senin gibi bir inci elde edemedim.

• Şarap küplerinin ağızlarını açtım. Binlerce şarap küpünden tattım. Senin şarabın gibi ağza, dudağa hoş gelen, insanın başını döndüren, insanı kendinden geçiren bir şarap bulamadım.

• Şaşılacak şeydir ki, gönlümde güller, yaseminler biterken; senin gibi latîf bir yasemin göğüslü kucağıma gelmedi.

• Senin peşinde koşma dileğimi, bir iki gün terk ettim. 0 zaman anladım ki, dünyada senden başka ulaşamadığım, elde edemediğim hiç bir dilek yoktur.

• Sen öyle büyük, öyle eşsiz bir padişahsın ki, iki üç gün sana kul köle oldum da, öyle şereflendim ki, dünyada hiçbir padişah kalmadı ki, bana kul köle olmasın.

• Aklım bana dedi ki: "Kalk, misafir gelmedi diye ayağı kırılmış gibi ne oturuyorsun? Kalk gökyüzü misafirlerine doğru uç git!"

• Bedenimden gönül güvercinim çıktı, senin evinin damına doğru uçtu. Ben, arkasından "Gönül güvercinim gitti, gelmez!" diye bülbül gibi feryada başladım.

• Sonra gönül güvercinimi yakalamak için doğanlar gibi peşinden uçtum. Öyle havalandım, öyle yükseklere vardım ki, benimle beraber ne devlet kuşu, ne de zümrüd-i anka oralara gelebildi.

• Ey perişan beden, ey pişman olmuş gönül! Her ikiniz de gidin, ikinizden de kurtulmadıkça, bana başka bir gönül gelmedi. 

 

333. Mezarımın yanından geçersen, ölmüş beden dirilmez de ne yapar?

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilat
 (c. II, 835)


• Daima gülüp duran gül, gülmez de ne yapar? Güzel kokular yayan misk kokan yaprağını, yaprak gibi açmaz da ne yapar?

• Gülmekte olan nar, çatlayarak ağzını açtıktan sonra derisine sığmaz da ne yapar?

• Karanlık gecelerde göklerde parıl parıl parlayan "ay", güzelliğinden nazdan başka ne gösterir, nesini beğendirir, ne edebilir? ,

• Güneş parlamasa, nürlannı her tarafa saçmasa, şu sonsuz, görülmemiş gökkubbede ne yapabilir? 

• Zavallı gölge, güneşin nürunu görünce secdeye kapanmaz da ne yapar?

• Aşık, Sevgilisinin gömleğinin güzel kokusunu duyunca, kendi gömleğini yırtmaz da ne yapar?

• Sevgilim; bana acır da benim mezarımın yanından geçersen, ölmüş beden dirilmez de ne yapar?

 

334. Akıl, senin mahallenin başından geçince tatlı canından olur.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c. II, 803)

• Dünyada candan hoş, candan tatlı ne vardır? Öyle olduğu halde akıl, senin mahallenin başına gelince, tatlı canından vazgeçer.

• Sevgilim, senin güzelliğin gökyüzü kalesine saldırırsa, gökyüzünde oturanlardan; "Aman aman!.." sesleri duyulur.

• Ey ilkbaharın bile kıskandığı güzel, sen bir seher vakti, dünya bahçelerinden geç de artık gül bahçelerinden, çayır çimenlerden sonbahar kalksın gitsin ve bir daha geri gelmesin.

• Göklerin sırtı, şu ağır yük yüzünden, bükülmüştür. Ey latif ve hafif rühlu dilber! Senin yiizünden ağır yükler hafıfler, duyulmaz olur, geçer gider.

• Ben, senin okun gibiyim. Bana kol kanat lütfet! Yay kurulup ok atılınca, ne de hoş uçar gider.

 

335. Şu kainatta bulunan her şey, her zerre bile o şarapla mest olmuştur.

Mefulü, Fa'ilatü, Mefa'îlü,
(c. II, 865)

• Sevgilim şarap getir! Günler durmadan geçip gidiyor. Gamın acılığı ancak o kadehin verdiği lezzetle gidiyor.

• 0 öyle bir kadeh ki, akıl da rüh da onun arkadaşları, onunla düşüp kalkıyorlar. 0 gönül gözü kör olan nefsin sunduğu şarapla kurulan tuzak değildir.

• Sen insanı ateş gibi yakıp yandıran aşk şarabı ile dolu bir kadehle kapıdan içeri girince, vesvese veren gam şeytanları duman gibi bacaya doğru kaçıyorlar.

• Başına yıkamak için kil sürdünse; yıkama, bırak öylece koş, başın killi olduğu halde koş! Zamanın kıymetini bil, çünkü zaman gelip geçiyor.

• 0 şarabı ver de, aklı alanı, ayıklığı gidereni coştur! Ham sözler söyleyen kişiyi de pişir, olgunlaştır!

• Sen o şaraptan güneşe, aya, gökyüzüne verdiğin için onların her biri o şarabın neşesiyle emrine uymuşlar, kendilerinden geçmişler, dönüp duruyorlar.

• Allah'a yemin ederim ki, yalnız insanlar değil, şu kainatta bulunan her şey, her zerre bile o şarapla mest olmuş, kendinden geçmiş. Ama o şaraba kanmamış, yine de şarap sunmanı özlemede.

• 0 şarabın hararetiyle sabrını, kararını, tevbesini kaybeden bu cana, yine o şarapla bir huzur, bir rahatlık lütfet!

• Sarhoşlar, o şarabın kokusunu alınca, bir anne yetim kalmış çocuğuna nasıl merhametli davranırsa, öyle merhametli olurlar.

• Bugün toprak, o şaraptan kana kana bir yudum içti de güneş gibi kerem kadehini doldurdu. îyi kötü herkese, her varlığa sunmada, herkese lütuflarda, ihsanlarda bulunmadadır.

• Hakk yolunda yürüyen kişi, o şaraptan içip mest olmamışsa bütün topal insanlardan bile geride kalır. Fakat o, mana şarabından içerek kendinden geçmişse, bir adımda Kabe'ye varır.

• Sus artık, ham adamın yanında şaraptan bahsedip durma! Şarabın adını bile ağzına alma! Çünkü onun hatırına hemen insanı rezil eden üzüm şarabı gelir.

 

336. Güzel gözlerin gücü!

Mefulü, Fa-ilatü, Mefa'îlü, Fa'ilat
(c. II, 867)

• Bu kadar tatlılık, bu kadar güzellik, bu kadar mestlik; ezel ressamı senin büyüleyici mest gözlerine bu kadar tatlılık, bu kadar güzellik, bu kadar hoş renkler, bu kadar nürlu bakışlar lütfetmiş.

• Şaşılacak şey şu ki: Senin güzel gözlerin, her an binlerce göz yaratıyor, çünkü Allah, onlara kendi yaratma gücünden güç vermiş, kudretinden kudret vermiş.

• Yarattığın o gözlerin hepsi de gözlerine dalmış, şaşırıp kalmış, hepsi de senin güzel gözlerine binlerce rahmet olsun demede.

• Gözlerin, padişahlık tahtına geçmiş oturmuş. Gözlerini gören can "Aman, aman merhamet!" diye feryada başlamış.

• Mavi gökyüzüne; "Sen dünyada hiç böyle giüel göz gördünmü?" diye sordum. And içti, yemin etti de; "Hiç mi hiç böyle göz gördüğümü hatırlayamıyorum." dedi.

 

337. Sen, ikilik kadehini kır, bir ülkede iki padişah olunca fesad çıkar.

Müfte-ilün, Fa'ilat, Müfte'ilün,
• Rnhlar aynı duygularda, aynı görüşlerde birleşince, benim canımla senin canın bir oldu. Bizde bulunan şu iki can, ikisi de bir oldu, bir can oldu.

• Tek sayı, bir adedi neden çoğaldı? Kötü huy yüzünden çoğaldı. Bizi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Can kuşum aşka doğru uç
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:27:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Can kuşum aşka doğru uç rüya tabiri,Can kuşum aşka doğru uç mekke canlı, Can kuşum aşka doğru uç kabe canlı yayın, Can kuşum aşka doğru uç Üç boyutlu kuran oku Can kuşum aşka doğru uç kuran ı kerim, Can kuşum aşka doğru uç peygamber kıssaları,Can kuşum aşka doğru uç ilitam ders soruları, Can kuşum aşka doğru uçönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes