> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Bu alem beşiğe benzer
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bu alem beşiğe benzer  (Okunma Sayısı 1150 defa)
19 Ekim 2010, 16:16:02
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Ekim 2010, 16:16:02 »



1145. Sen henüz bir çocuk gibisin, bu alem de beşiğe benzer.

Mefulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün 

(c. V. 2306)

• Ey çaresiz aşık! Beri gel, görüş sahibi ol, her şeyin aslını gör! Her şeye bakıp duran, fakat aslını göremeyen kişilerden, bakan körlerden olma!

• Ey yalnız ona aşık olan kişi! Bu huyu yıldızlardan al! Bak güneş doğup parlayınca, yıldızlar yok olur, görünmezler. Sen de, yalnız Allah'a gönül verdiğin için, Allah'tan başka her şey senin gözünde görünmez olmalıdır.

• Güçlü kuvvetli olanlar, neden senin elini bağladılar, bilir misin? Çünkü, sen henüz bir çocuk gibisin, bu alem de bir beşiğe benzer.

• Ey yalnız dünya nimetlerine gönül veren, ey mıh gibi yeryüzüne çakılıp kalan, ötelerden, gönül şehrinden avare olan, uzak düşen zavallı! Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerim'de söz incileri dizerken "Yeryüzünü biz bir beşik olarak halk ettik."56 diye buyurdu.

   56 Nebe Süresi, 78/6. ayete işaret var.

• Ey terbiyeli, edepli, yumuşak huylu kul! Sen çocuk gibi bedenin esiri olmuşsun. Esirlikten, zavallılıktan kendini kurtar! Sen artık çocuk değilsin, akıl dişlerin çıktı. Onları göster de, mana dünyasının yemeğini yemeğe hazırlan!

• Padişah çocuk kaldıkça ona bakan dadı çocuğa hayatı zehir eder, zindan eder. Zaten ana sütü emdikçe, çocuk padişah olamaz, şarap içemez.

• Testi taştan korkar, fakat kaya, taş su kaynağı olunca, o taşa her an testiler dolmak için gelirler.

• 0 zaman testi der ki: "Taş bundan sonra beni kırarsa, neşelenirim, mutlu olurum. Çünkü o taştan akan beni doldurdu, doyurdu. Bana yüzlerce can verdi.

• Onun yolunda ölsem ne çıkar? 0 beni diriltti, yine de diriltir. Hatta beni kırıp param parça etse diye ona para, pul veririm."

1146. Ben kendimde değilim, sen de kendinde değilsin, bizi kim eve götürecek?

Mefulü, Mefa'îlün, Mefulü, Mefa'îlün 

(c. V. 2309)

• Ben de kendimde değilim, sen de kendinde değilsin, şimdi bizi kim eve götürecek? Sana, kaç defa, iki üç kadeh az iç diye söyledim.

• Şehirde de aklı başında kimseleri göremiyorum. Herkes öbüründen beter, deli divane, öbüründen beter taşkın ve coşkun.

• Sevgili aşk meyhanesine gel de can lezzetini seyret, sevgilinin sohbeti olmadıktan sonra, cana bir hoşluk, bir zevk yoktur.

• Her tarafta elinde şarap testisi, mest olmuş bir kişi var. Güzelliği ile herkesi mest edip coşturan sakî de eline büyük bir kadeh almış dolaşıyor.

• Sen kendini meyhaneye vakfetmişsin. Gelirin de, giderin de şaraptır. Bu vakıftan ayık olanlara, aklı başında olanlara sakın bir habbe bile verme!

• Evden dışarı çıktım. Bir sarhoşa rastladım. 0 öyle güzeldi ki, her bakışında yüzlerce gül bahçesi, yüzlerce köşk gizli idi.

• Ona; "Nerelisin?" dedim. Benimle alay eder gibi; "Benim yarımım Türkistanlı, yarımım Ferganalıyım.

• Yarımım sudan topraktan, yarımım candan gönülden, yarımım deniz, yarımım baştan başa inci." dedi.

• "Bana, arkadaş ol, ben senin yabancın değilim. Senin akrabanım." dedim. Bana dedi ki: "Ben akrabamla yabancıyı, tanıdıkla tanımadığımı ayırdedemiyorum."

• Ben aşığım, sarığım da yok. Meyhanecinin yurdundanım. Her şeyi gören gözlerle dolu bir gönlüm var. Şimdi durumu açıklayayım mı? Susayım mı?

• Böyle bir güzelin mesti olan, nihayet bir ağaçtan, bir direkten de aşağı olmaz. Hannane direğinden bir feryad kopmamış mı idi?

 

1147. Ey beden elbisesi giymiş ruh! Sana selamlar olsun!

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ülü, Mefa'îlün 

(c.V. 2310)

• Ey bizden olan, her zaman bizimle beraber bulunan! Bizden sana Allah'ın selamı olsun! Selamette, huzur içinde kal, mutlu ol! Ey bizden olmayan, aramızda bulunmayan! Sana da Allah'ın selamı olsun, selamette huzur içinde kal, sen de mutlu ol!

• Ey beğenilen nur, ey gözlere sürme olan azîz varlık! Sen her görünen şeylerden daha güzelsin. Sana, bizden Allah'ın selamı olsun! Selamet ve huzur içinde kal, mutlu ol!

• Ey beden elbisesi giymiş ruh! Ey mü'mine de kafire de Allah'ın rahmeti olan azîz varlık. Sana bizden Allah'ın selamı olsun, selamet ve huzur içinde kal, mutlu ol!

• Sen, dolunay doğdun derken, damdan aşağı indin. Ey ayın bile güzelliğine, parlaklığına kul, köle olduğu azîz varlık! Bizden sana, Allah'ın selamı olsun, selamet ve huzur içinde kal, mutlu ol!

• Ey herkesten, her şeyden fazla beliren, her yerde bulunmayan, her halimizi gören, gözeten! Ey incilerle dolu deniz! Bizden sana Allah'ın selamı olsun, selamet ve huzur içinde kal, mutlu ol!

• Ey noksansız güzel! Ruhu neşe içinde oynatıp duran, ey mest olup şu başı döndüren güzel! Bizden sana, Allah'ın selamı olsun, ve huzur içinde kal, mutlu ol!

• Şarap, senin yüzünden coşmada, kamıştaki şeker, senin yüzünden meydana çıkmada, fakat sen, ikisinden de güzelsin. Bizden sana Allah'ın selamı olsun, selamet ve huzur içinde kal, mutlu ol!

 

1148. Altınımız olsa da, olmasa da gamlıyız, gamdan kendimizi kurtaramıyoruz.

Mefülü, Mefa'îlün, Mefülü, Mefa'îlün 

(c. V. 2301)

• Ben sarhoşum, senin de gönlün hoş; bu durum karşısında gam, perişan oldu. Onun ne gönlü kaldı, ne de başı! Bu daha iyi! Sevgiliye gönül ver, onun elinden şarap iç, bu hepsinden daha iyi!

• Dünya, sanki baştanbaşa bir deniz. Beden de sedef gibi. Can ise sedef içindeki inci gibi. Zaten bunların içinde de en iyisi inci!

• Beden, suret çarşafa, örtüye benziyor. Can bu örtüye bürünmüş. Ama, onun sureti, şekli yok. Onun bunların hiç birisine benzememesi daha iyi.

• Sen, beden perdesini görüyorsun, ama gönle ait bir bilgin yok. Onun şekli, sureti hakkında bir şey duymadın. Halbuki gönlün vurduğu o mızrap yok mu; o daha başka bir perdedendir, daha da güzeldir.

• Senin yüzün, altın gibi sapsarı, gamdan sapsarı olmuş şu yüzüne de ki:  "Altınımız olsa da, olmasa da gamlıyız. Gamdan kendimizi kurtaramıyoruz. Fakat gamlı olduğumuz halde, altınımız da olsa elbette iyidir."

 

1149. 0 baharların canlarıdır.

Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün

 (c. V. 2308 )

• Ya Rabbi; o ay yüzlü güzel nasıl bir güzel? Ya Rabbi; o ay yüzlü güze nasıl bir güzel? Onun yüzünün ateşi ile harman da yandı, otağ da yandı.

• Hz. Yusuf'un çenesinde bir kuyu (=çene çukuru) vardır. Fakat o kuyu öyle acayib bir kuyudur ki, yüzlerce Yusuf-ı Kenan, o güzel kuyunun dibindedir.

• Yusuf ne yapsın? 0 kuyudan kendini korusun ki, o kuyu yoldan geçenleri görmüş de onları kapıp içine almıştır. (Yani, kuyuya düşenler, kuyunun yoldan geçenlerden kapıp aldıklarıdır.)

• Görüş ile, bakış ile bile gidenleri çekip alan birisine karşı bir saman çöpü ne yapabilir?

• Aman o bakışlardan canlarınızı sakının, onlar mest olmuşlar, uyumuşlardır, ama herkesin halini bilirler.

• 0, o kadar can bağışlar, o kadar can bağışlar ki, fanilerin evlerine, barklarına hem matem diüşer, hem ah.

• 0 baharların canlarıdır. Ağaçların canlarıdır. Canlar ondan gebe kalırlar. Hem onlara soy verir, hem de boy verir.

 

1150. Ruhlar, mezarlarda beden elbiselerinden soyunarak mana alemine gitmedeler.

Mefnlü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün 

(c. V. 2311)

• Balıkların çokluğundan ötürü, deniz gizlenmiş, görünmez gelmiş. Bedenler de çoğalınca, cana perde olmuş.

• Mana denizinden ayrı düşen şeker, zehir halini almış, zehirse o denizin sevdasına kapılınca ab-ı hayat olmuş.

• Ey su kuşuna benzeyen canlı; sen o denizin sevdasına kapılmışsın da aşıkane çok güzel sözler söylüyorsun.

• Dün o denizden öyle bir güzel baş gösterdi ki, onun bakışı çok sert bir yaydan atılan ok gibi tesirli idi.

• Gönül, o bakışı görünce dudaklarını kımıldatmadan gizlice "Eyvah" demiş, "Ben bundan canımı nasıl kurtarabilirim?" Gönlün canına yemin ederim ki, sonunda o iş öyle olmuş. Gönül, o bakıştan kendini kurtaramamış, bağrı yaralı bir aşık olmuş.

• Ah, ruhanî hamam, nasıl da perileri davet etmede. Bu dünyada yıkanmak için soyunanlar, o aleme dalıyor. Aslında şu mezarlık da elbiselerin çıkarıldığı bir camekan gibidir. Ruhlar, mezarlarında beden elbiselerinden soyunarak mana alemine gitmedeler. 57

57 Eskilerin inancına göre peri kızları, ya hamamlarda, ya kırlarda çeşme başlarında, yahut harabelerde yaşarlarmış. Fuzulî merhumun oğlu olduğu rivayet edilen Fazlı adındaki bir şairimizin bir müstezatında:

                              "Her dem perinin menzili virane gerektir

Ya çeşmeler üstü

                             Gönlüm gibi virane, gözüm gibi bulağa

   Gel ey peri peyker!"

(Her zaman perinin yeri viranelerdedir, yahut çeşme başlarındadır. Ey peri kızı gibi güzel olan sevgili, harabe istiyor...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bu alem beşiğe benzer
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:19:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bu alem beşiğe benzer rüya tabiri,Bu alem beşiğe benzer mekke canlı, Bu alem beşiğe benzer kabe canlı yayın, Bu alem beşiğe benzer Üç boyutlu kuran oku Bu alem beşiğe benzer kuran ı kerim, Bu alem beşiğe benzer peygamber kıssaları,Bu alem beşiğe benzer ilitam ders soruları, Bu alem beşiğe benzerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes