> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Ayrılık hissine kapılma !
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ayrılık hissine kapılma !  (Okunma Sayısı 945 defa)
20 Ekim 2010, 10:27:07
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Ekim 2010, 10:27:07 »



1031. Başın hakkı için olsun, ayrılık fikrine kapılma!

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilat

(c. IV,2024)




• Ey güzel! Sana mat olanı, sen mat etme; ona lütuf ve riayetten başka bir şey yapma!

• Bazı kusurlarda bulundu, terbiyesizlik etti ise, onları, lütfunla bağışla; cezasını vermeye kalkışma!..

• Acımak vaktidir; ona acı, kin tutma! Kulunu belalara uğratıp da, yok etme!

• Başının hakkı için olsun, ayrılık fikrine kapılma; buluşmaktan, kavuşmaktan başka bir şey düşünme!..

• Topraktan yaratılmış olan kulunun toprağını yerlere saçma; ona, göklerden başka bir yeri durak olarak verme!

• Önceden, onu, kendinden başkasına çekme; sonunda da, ona, kutluluktan başka bir şey verme!

• Neye alıştı ise, lütfunla, onu, alıştığı şeye ulaştır! Onu, kendi başına bırakma;  onu, manen beslemekten, yetiştirmekten bıkma, usanma!

• Ben, senin meyhanende bulunanlara kulum, köleyim; bizi, meyhaneden soğutma, meyhaneye sırt çevirtme!

• Biz kim oluyoruz ki, "Yapma, etme!" diyelim! Fakat, mademki dedik, bizim suçumuza bakma!

 

1032. Yalnız ben değil, herşey, onun aşk ateşi ile yanmaktadır!

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilat 

(c. IV, 2025)

• Ey hakkı, hakikati inkar ederek bize bakan kişi! Ben, sana karşı başkaları gibi iki gönüllü değilim; ben, inandığımı yaşıyorum!

• Ey bütün tatlılıkların kaynağı! Neden bize acı sözler söylemeyi düşünüyorsun; bu sana yakışır mı?

• Aşkınla yanmış yakılmış gönlüme su serp! Çünkü sen, acı çekenlerin, içi yananların yardımcı güzelisin!

• Yay gibi gam oklarını başıma yağdırma; kalkanı olmayana niçin oklar atarsın?

• Sevgilim! Senden güle şikayetlerde bulundum, vefasızlığından bahsettim! Gül, bana dedi ki: "Ben de, senin sevgilin yüzünden yakamı yırtmakta,   elbisemi parçalamaktayım!"

• Nergis; "Onu benden sor!" dedi. "Ben, bakış ve görüş sahibi olanların kulu kölesiyim!

• Yalnız ben değil, baştan başa bütün çayırlar, çimenler, bağlar bahçeler benim gibi, onun aşk ateşi ile yanmaktadırlar!

• Ayla güneş bile, onun yüzünün aşkı ile mest olmuşlar da, bu yüzden şu gökkubbede dönüp durmadalar!

• Deniz, onun aşk ateşi ile coşup köpürmüş; gökyüzünün de, bu ağır yükten beli bükülmüştür!

• Dağ, ona hizmet ederek, onun beli kemerli kullarından sayılsın diye, beline kemer  kuşanmıştır!"

• Kulağıma; "Bize, şu şekle sığmayanlardan bir haber ver!" diyen canların sesleri geliyor!

• Fakat, bu hali kime söyliyeyim? Bu sesleri kime duyurayım? Cihanda mahrem nerede? Hiç birşeyden haberi olmayanlara neyi haber vereyim?

• Denizin yüzü, çerçöp yeridir; içi ise, incilerle doludur!

• Benim içim dışım ise, çerçöple sıvanmış bir avuç balçık; ama, Hakk'ın lütna mazhar olarak şu denizde yol bulmuş, ona doğru geçip gitmede!..

•Şu başsız ayaksız gazelimize bak! Ayağımızdan tutmuş. bizi, sana doğru çekmede; başa kadar götürmededir!

1033. Sen, hakikatlerin canısın!

Mef'ülü, Fa'ilatü, Mefa'îlü, Fa'ilat

 (c. IV,2049)

• Ey şu bedenin içindeki canı zaman zaman suretten surete, şekilden şekile koyan ve ey bu nükteleri düşünüşümden bile yakın olan Rabbim! 26

26 Şu mealdeki Kaf Suresi 50/16. Ayete işaret var: "Biz, sana, şahdamarından daha yakınız!"

• Geçmiş zamanla gelecek zamanı düşünerek neden üzüleyim? Zamanın tadı tuzu da Sen'sin, kıblesi de Sen'sin!

• Sen, hakikatlerin canısın; aynı zamanda, gönüller alan hayaller de Sen'sin! Anlatılamayan, şu ağıza sığmayan, yüce, büyük vasıflar, sıfatlar da Sen'sin!

 

1034. Biz gök sofrası ile orucumuzu açarız.

Mefulü, Mefa'îlü, Mefa'îlü, Fe'ulün

(c. III, 1892)

• Her akşam sofra kurmak nasıl adetse, bizim de ey sevgili; senin güzel hayalinle orucumuzu açmamız adetimiz olmuştur.

• Senin hayalinle, seni düşünerek oruç bozanlara lütfedersin. Yüzlerce ihsanlarda bulunursun. Bu Hz. îsa'nın yukarılardan gök sofrası indirmesi gibi olur.

• Gönlün gıdası senin aşk matbahından olunca, yer sofrasından el çekerek uzakta durmak gerektir.

• Gıda olarak o gönül ateşinden bize hep ab-ı hayatlar sunulur. Biz gönül ateşinin üzerinde hoş kokulu ladin yağı gibi sevinerek yanar, etrafa güzel kokular yayarız.

• Topraktan doğmak, tekrar toprağın içine girip çürümek hayvan işidir. Bu iş, gönlün ve canın işi değildir.

                                                                   

1035. Aşkın gönülde açtığı yaralar gönle şifadır.

Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îlün 

(c.V.2119)

• Sevgilim bugün de dünkü gibi gülerek gelirse, gökler baştanbaşa secdeye varır, yerlere kapanır.

• Ey aklı başında, mest olmamış kişi! Beni öldürmek için acele etme! Zaten beni öldürdüğün yere yaklaştık, bir an için yumuşak davran, ayrılığı kim önce icat etti bir sor!

• "Ey gülen gönül!" dedim. "Neden böyle sert davranıyorsun? Yüreğin demirci örsü gibi. Şu dinmeyen gözyaşlarımı seyret! Gözyaşı tufanımın etrafında dön dolaş!

• Senden af dilemedeyim, özürler getirmedeyim. Ey benim efendim; gam her yanımı sardı. Bu durumda vefalı olmaya layık olan sensin, bana şeytanı güldürme, onu sevindirme!"

• Bana diyor ki: "Niçin üzüleyim, niçin avare bir gönle sahip olayım? Ben ne hastayım, ne de gamlıyım, bana gam, keder kolayca yaklaşamaz."

• Ey beni öldüren! Beni diriltmek, yeniden hayata kavuşturmak için yanıma gel. Zaten her tarafımı sen sarmışsın, sen kaplamışsın. Üstünlük, lütfetmekle olur. Bana yardım et!

• Yapma sevgilim, yapma! Bu sana yakışmaz. Sen hem güzelsin, hem bilgilisin. Bizden lütfunu, keremini esirgeme! Ey padişahım, esirgeme!

• Sabırsızlıktan başka benim ne suçum var? Bu huyumdan ötürü benden yüz çevirme, suçumu bağışla, bana cömertlik göster. Günahımı görmemezlikten gel, üstünü ört!

• Sevgilimin ilgisizliği ile beraber, kalbi acır da bizi affetmek isterse buna şaşılır. Rabb'im, onun bize olan sevgisini artır, olmayacak şeyi olur hale getir!

• Ey kardeşler; biz, size geldik, size geldik. Buluşmamızla bize hayat veren şarabınızdan, bize şarap sunun! Cömertliğinizle bizi sevindirin.

• Bir şefaatçi çıksa da; "0 zavallı ölüyor." dese, senin gönlün bu sözü duymaz. İşte bu hal dermansız bir derttir.

• Mest bir halde ateşlere atıldım. Ateşi yurt edindim. Ateşe alıştım. Ateşle arkadaş oldum. Benden başka yakıcı ateşle arkadaş olan var mıdır?

• 0 benim yanıp yakıldığımı görünce; "Bu hal ya bir gösteriştir, yahut da şimşek kıvılcımıdır." der. Göz yaşlarımı seyredince; "Bu ya göz yaşıdır, yahut da yağmurdur." der.

• Dostum! Benim hem gönülsüz, hem akılsız olarak göçeceğim zaman geldi Bana acı, benden yüz çevirme! Beni helak etme! Hatırlamayarak, unutarak beni mahvetme!

• Sevgili bana der ki: "Bizim derdimiz, şekerden de, helvadan da tatlıdır Sende ya sevda illeti var, yahut da sara hastalığı var. Yoksa şekerden hoşlanmayan, feryad eden bulunur mu?"

• Güzelliği ile herkesin aklını başından alan, aldatan güzel bana der ki "Aşkın belası tatlıdır. Şekere benzer. Sevda dikeni nergis gibidir, niçin yalancıktan ağlıyorsun?

• Benim rahmetimden hazineler, defineler sahibi oldun. Benim dikenlerime katlandığın için gül bahçesi haline geldin. Neden ağlarsın? Ben kurnazlar padişahıyım. Göz yaşlarınla beni aldatamazsın."

• Aşkın gönülde açtığı yaralar, gönle şifadır. Aşkın kederleri cana safadır. Aşkın soğukları üşütmez, ısıtır. Aşkın ateşleri, gönülde reyhanlar açar, güller bitirir.

• Yoksa, sen ham kişileri, gerçek aşık olmayanları, bizim yolumuzdan çıkarmak mı istiyorsun da, onlara karşı böyle ters bir yol tutmuşsun, ağlayıp duruyorsun?

• Zengin oldunsa hasislik etme, aşkla sadaka ver, yüceliklerde bulun Rızktan, yiyecek şeylerden hasislik, ne kötü hasisliktir. Bağışlarda bulunmak ne güzel cömertliktir.

• Ey aşık! İşret meclisinde bulunduğun zaman, hasislik etme! Çünkü sevgili de huysuzluğa kalkışır. 0 da sana güzelliğinden hasislik eder.

• Ey sakî; sundukça sun! Şarabı başa kakarak verme! Kadehlerimizi döndür! Bizı mest et; zevk ve neşe ancak mest olmakla elde edilir.

• Güzel kokulu, halis mana şarabını sen içtiğin gibi, şarabı isteyen dostlara da  ver. Hırsı, kötü huyları bırak! Bu meclisten başka yerde şarap içme!

• Şarabı, küçük kaselerle sunma, taslarla sun! Ey sanı yüce kişi! Bize taslarla (testilerle yardımda bulun!

'*Ey benim canım' meyhaneden getirdiğin o küçük kadehi bırak, testiyi kadeh yerini  kullan! Çünkü, biz vakitsiz geldik, geç kaldık. Bize, çok çok şarap sun !

• Rabbimiz lütfetti, bizi ağırladı. Büyük taslarla içmek ne de hoş! Büyük tas da pek güzel! Gam ve keder tıpkı kurt gibidir, çok kötü bir şeydir.

• Gamın boynunu kesen, o güzel kadehi getir, yüzlerce padişah o şarap kadehinin ay...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ayrılık hissine kapılma !
« Posted on: 19 Nisan 2024, 07:15:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ayrılık hissine kapılma ! rüya tabiri,Ayrılık hissine kapılma ! mekke canlı, Ayrılık hissine kapılma ! kabe canlı yayın, Ayrılık hissine kapılma ! Üç boyutlu kuran oku Ayrılık hissine kapılma ! kuran ı kerim, Ayrılık hissine kapılma ! peygamber kıssaları,Ayrılık hissine kapılma ! ilitam ders soruları, Ayrılık hissine kapılma !önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes