> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Aşık olan ölür müymüş ?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aşık olan ölür müymüş ?  (Okunma Sayısı 1117 defa)
21 Ekim 2010, 15:10:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 21 Ekim 2010, 15:10:34 »



731. Aşık olan ölür müymüş, buna imkan var mı?

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün 

(c. IV,1639)

• Senin gibi eşsiz bir padişahın huzurunda öleceğim gün, ne mutlu bir gündür. Senin şeker madeninin kapısında ölmek, tatlı candan ayrılmak ne hoş bir gündür.

• Senin gül bahçenin selvisi gölgesinde ölürsem, toprağımdan yüzbinlerce gül biter.

• Senin ayak ucunda sevine sevine el çırparak ölürsem, yaşayışa harîs olan nice kişi şaşkınlıklarından ellerini ısırırlar.

• Kadehime ölüm şerbetini sen dökersen kadehi öperim, sevine sevine ölüm şerbetini içerim de neşeden mest olmuş bir halde salına salına ölüme doğru gider, can veririm.

"Bu beyit, ölüme mahkum edilen Sokrates'in baldıran zehiri içerek neşe içinde can verişini hatırlattı. Sokrates'in talebesi olan Eflatun'un anlattığına göre; Sokrates baldıran zehirini hiç bir teessür göstermeden içerken talebeleri ağlamaya başlamışlar. Sokrates onlara; "Ben size ruhun ölmeyeceğini söylememiş miydim? Neden ağlıyorsunuz, ben ölmeyeceğim, bedenim ölecek." demişti.

• Can tatlı olduğu için beşer olarak ölüm haberinden sonbahar yaprakları gibi sararıp solarım, ama bahara benzeyen güller gibi gülüp duran o güzel dudaklarının yüzünden, ölümden şikayet etmeden, güle güle can veririm.

• Senin nefesinle kaç defa öldüm, yine dirilirim. Senin yüzünden bir kere değil, bin kere ölsem korkmam. Ben yine ilk öldüğüm gibi, yine o çeşit ölürüm.

"Fuzülî merhum bir beytinde:

"Bin can olaydı kaş ben dil-i şikestede
Ta her biri ile bir kez olaydım feda demişti.

 • Anasının kucağında ölen çocuk gibi Rahman'ın rahmet kucağında, acıyış, bağışlayış kucağında ölürüm.

• Bu ne biçim söz? Aşık olan ölür müymüş? Ab-ı hayat kaynağında ölmeme imkan var mı?

"Yunus hazretlerinin;

"Aşık öldü diye sala verirler Ölen hayvan-durur aşıklar ölmez." diye beyti de var.

• Ey Tebrizli Şems! Seninle diri olmayanlar var ya, işte ben onların yanında ölürüm de senin yanında dirilirim.

 

732. Biz az bir zaman için bu yıkık yerde misafiriz, ama aslında aşk definesiyiz.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün 

(c. IV, 1645)

• Eğer sen mest isen bizim yanımıza gel! Çünkü biz de mestiz. îlahi aşk ile kendimizden geçmişiz. Şunu bil ki eğer biz mest olmasak, kimsenin işvesi ile, kimsenin durumu ile ilgilenmeyiz.

• Dertli gönüllere derman olan Yusuflar çok, fakat onlar mest oldukları için, gönüllere derman oluşlarından kendilerinin haberleri bile yoktur.

• Eğer onlar gönüllere derman olduklarını bilseler, kendilerine değer vermezler, çünkü bize karşı derman bile başını tutar da; "Biz derman değiliz." der.

• Biz yıkılmış kalmışız, meyhane de bizim yüzümüzden karışmış, alt üst olmuş. Biz az bir zaman için misafir olarak bu yıkık yerdeyiz, ama aslında aşk definesiyiz. Fakat kendimizden haberimiz yok.

• Mest olmuş bir kişi için gam, düşünce, tedbir ne işe yarar? Mest olan kişi baş köşeye mi oturmuş, kapının yanına mı çömelmiş; fark eder mi?

• Ancak kapıcı baş köşenin ne olduğunu bilir. Bizim değil baş köşeden, canımızdan bile haberimiz yok! îşte biz böyle olduğumuz için sevgiliye kavuşmuşuzdur.

• İçimiz ney gibi bom boş, saki üflüyor da söylüyoruz. Yoksa biz söz söylemek istemeyiz.

• Ne hoştur o bedeni gümüş renkli güzel ki, kim olduğunu bilmez. Onun kendinden bile haberi yoktur. 0 bizim derdimizi, yükümüzü çeker, bizse hep  onu incitir dururuz.

• Sevgilimiz kendinin kim olduğunu bilir ama, bilmemezlikten gelir, bilmez görünür. Kendini değersiz sayar. "Biz pek değersiz bir varlığız, biz pek ucuza  satılmış bir köyüz." der.

 

733. Senin güzel hayalini, yol arkadaşı olarak yanımıza aldık.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilün 

(c. IV,1632)

• Biz yola düştük gittik ama, senin güzelliğinin paha biçilmez hatırasını da yanımıza aldık, götürdük. Seninle buluşmanın, sana kavuşmanın tatlı zevkini, yol azığı olarak bağrımıza bastık, yola onlarla düştük.

• Sana da bana da bir buluşma hatırası olsun diye, ayrılıktan ötürü kan ağlayan yaralı gönlü senin evinde bıraktık. Ve senin güzel hayalini yol arkadaşı olarak yanımıza aldık, yola öyle düştük.

• Yol arkadaşı olarak yanımıza aldığımız hayaline yalnız biz değil, ay bile kuldur, köledir. Yeni doğmuş aya benzeyen eğri kaşlarının hayali de bizimle  beraberdi. bile kul olduğu o tatlı gülüşünün hayalini de tatlı, uysal ve güzel  olan bütün huylarının şekerliğinden aldık götürdük.

• Biz neşe ile, sevinç ile güvercin gibi uçar gidersek, güvercinin yuvasına geri  dönüp geldiği gibi, biz de döner yine sana geliriz. Çünkü, biz o kanatları, senin kanatlarından elde ettik.

• Fer'ler, cüz'ler nereden uçarsa uçsun, yine döner aslına gelirler. Bizse varımız, yoğumuz nemiz varsa hepsini senin büyüklüğünden, lütfundan, ihsanından elde etmiştik.

• Ey Tebrizli Şems! Selamımızı seher rüzgarından duy! îster seher rüzgarı olsun, ister güney rüzgarı olsun, onların hepsini de biz senin rüzgarından elde ettik.

 

734. 0 elimi tutmuş, ben ise kör gibi onun elini arayıp durmadayım.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'ilün 

(c. IV,1628 )

• Senin güzel yüzünü gördüğümden beri halka gözlerimi kapadım. Herkesi, her şeyi görmez oldum. Güzelliğinin lütufları ile, bağışları ile mest oldum, kendimden geçtim, can verdim.

• Onun reyini, tedbirini görünce, kendi eğri büğrü tedbirimi fırlattım attım, onun "ney"i oldum, onun dudağında feryada başladım.

• 0 elimi tutmuş, ben ise kör gibi onun elini arayıp durmadayım. Ben onun  elindeyim, işin farkında değilim de yabancılardan, ondan haberi olmayanlardan onu soruyorum.

• Sadedil idim, saftım, yahut mest idim, yahut da deliydim. Gönlümde bir şeyler yoktu. Korka korka kendi altınlarımdan kendim çalar dururdum.

• Gönül bahçesinin etrafındaki duvarın yıkık yerinden hırsızlar gibi kendi bahçeme girdim, kendi gül bahçemden yaseminler devşirdim.

• Ayın nuru da, yıldızların nuru da Tebrizli Şems'tir. Ben onun ayrılık gamından ağlar, inlersem, bayram ayına dönerim.

 

735. Biz dağlardan aşağılara doğru akan sel gibiyiz,sen ise denizsin, biz koşarak sana geliyoruz.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatiün, Fe'ilün 

(c. IV,1633)

• Kapıyı kapa, biz bu topluluğun aşığıyız! Kapıyı kapa da, tatlı dilli sevgili ile biraz konuşup sevişelim!

• Biz bu mecliste oldukça, şarap ve meze bize gerekmez. Yeşillikte selvi ile gül eksik olur mu?

• Meşalemiz sen olunca, biz gökyüzünün nur kaynağı halini alırız, seçkin sakîmiz sen olduğun için, biz de sana layık zamanın seçkin erleriyiz.

• Sen aklın da aklısın, gönlün de gönlüsün. Sen yüzlerce cansın, artık biz de senin sayende şu gölge varlığa, şu bedene sırtımızı dönmeliyiz.

• Mademki gökyüzü damına bizim için çadır kurdular. Eşeklerin yayıldığı şu yeryüzü çayırlığından niçin çadırımızı sökmeyelim?

• Biz dağlardan aşağılara doğru akan sel gibiyiz. Sen ise denizsin. Biz uzun zamandan beri senden uzak düştüğümüzden ötürü başımızı ayak yapmışız. Koşa koşa yüzümüzü yerlere süre süre denize, asıl vatanımıza gidiyoruz.

• Sana doğru koşarken bu yolda sel gibi naralar atmadayız. Yüz üstü akmadayız, denize yol bulamamış, çukur yerlerde kalmış, kendi çevresinde dönen kokmuş su gibi kendimizi bağlamamışız.

 

736. Eğer aklın aklı başında ise eline hançeri al, onun ciğerini deş!

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, 

(c.IV, 1629)

 

• Acaba gönül dün gece ne içti ki, ben bugün mahmurum? Yahut kimin tuzlasını gördü ki, ben böyle acılıklar içindeyim, perişan haldeyim.

• Bugün öyle bir haldeyim ki neyi döker kırarsam mazurum. Bugün ne söyler, ne edersem suçsuz sayılırım.

• Benim her nefeste dudaklarımdan, ağzımdan can kokusu geliyor. Bu hal de canın; "Candan uzağım." diye şikayet etmemesi içindir.

• Dudaklarını dudaklarıma korsan mest olursun. Bu işi bir dene! 0 zaman anlarsın ki ben üzüm şarabından da aşağı değilim.

• Sakî, beni boğazıma kadar suya daldır, çünkü düşünce arıya benzer, bense çırçıplağım.

• Eğer akıl kendindeyse, eğer aklın aklı başındaysa; eline hançeri al, onun cigerini deş! Eğer gönlüm aşkla yaralanmadıysa, onu da param parça et!

• Şarap geldi, beni boş yere rüzgara vermek, havalandırmak arzusunda. Sakîde, mamur bedenimi yıkmaya, yere sermeye uğraşıyor.

• Ben gece gündüz, hadiselerle, dünya işleri ile dopdoluyum. Benim iç yüzümü görebilsen, bir kadeh sanırsın. Bir taraftan da dostlar beni öyle hırpalamışlar, öyle zayıflatmışlardır ki, sıçrayıp ayağa kalksam, belimde kemer olmadığı halde, belimi sıkılmış görürsün de, bu defa da bana karınca dersin.

• Kadeh hasta olmuş; "Beni tedavi et, iyileştir!" diye şarap küpünün yanına gelmiş. Küp ise; "Ben senden daha hastayım!" diye başını tutmuş inlemiş.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aşık olan ölür müymüş ?
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:53:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aşık olan ölür müymüş ? rüya tabiri,Aşık olan ölür müymüş ? mekke canlı, Aşık olan ölür müymüş ? kabe canlı yayın, Aşık olan ölür müymüş ? Üç boyutlu kuran oku Aşık olan ölür müymüş ? kuran ı kerim, Aşık olan ölür müymüş ? peygamber kıssaları,Aşık olan ölür müymüş ? ilitam ders soruları, Aşık olan ölür müymüş ?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes