> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Allahım sen lütuflar kaynağısın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allahım sen lütuflar kaynağısın  (Okunma Sayısı 1071 defa)
19 Ekim 2010, 06:20:11
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Ekim 2010, 06:20:11 »



1240. Allah'ım sen iyilikler, ihsanlar, lütuflar kaynağısın.

Fe'ilatü, Fa'ilatün, Fe'ilatü, Fa'ilatün  

(c. VI,2853)


• Sen kendini sevmeyi sormuyorsun? Sen çok güzelsin. Sen çok gönül alıcı sın, sen yüzünü göstersen iki dünya birbirine girer.

• Sen şarap gibisin, biz de testiyiz. Seninle doluyuz. Sen suya benzersin, bizde arkız, sen bizim içimizde akmadasın. Senin ne yerin var, ne yurdun, her yerde bizimle berabersin.

• Gönül sana doğru nasıl heyecanla, telaşla koşsun? Bakışı, görüşü nasıl ara sın, bulsun? Söz ne cesaretle ağzımdan çıksın da sana "Nerdesin?" diye sorsun?

• Sen gönlün kulağına ne söyledin ki gülmeğe başladı? Şeker kamışının ağzına ne verdin ki şekerler çiğnemeye başladı?

• Şaraba nasıl bir coşkunluk verdin? Bala ne çeşit bir tat bağışladın, akla nasıl  bir güç verdin de yeni yeni keşiflerde, icatlarda bulundu; hakîkati anlamak için derin düşüncelere daldı?

• Senin yüzünden, yeryüzü; ormanlarla, göllerle, derelerle, çayırlarla, çimenlerle, çiçeklerle süslenmiş, yeryüzünde yaşayanların gönülleri halden hale girmiş, hoş olmayanlar bile senin yüzünden hoş olmuş. Sen ne kadar da hoş sun ve hoşluğu artırıp durursun?

• Neşe seninle neşelendi. İnsanları şaşırtan şeyler senin yüzünden şaşılacak şey oldular. Lütuf, ihsan, cömertlik, iyilik duygusu senin sayende gönle geldi. Sen kerem sahibisin, durmadan bağışlarda bulunursun.

• Yorgun, hasta, yaralı gönlü sen arar sorarsın, hadiselerin üzüntüsünden onu sen kurtarırsın. Ona dertli bir söz söylersin, ama o söz ona deva olur.

• Bulut, göklerde senin yüzünden ağlamakta, şimşek senin yüzünden ışıklarla  gülmede, daha saymakla bitmez binlerce çeşit işler senin lütfun ile olup durmada. Sen ihsanlar, iyilikler kaynağı, vefa madenisin.

1241. Sen merhametsiz, insafsız ayrılığın boynunu vur, sen zamanın adalet kılıcısın.

Fe'ilatü, Fa'ilatün, Fe'ilatü, Fa'ilatün

 (c. VI, 2852)

• Gönül iyiden iyiye anladı ki, sen canın canının canısın. Yardım kapısını aç! Sen pek güçlüsün! Her şey senin elindedir. Dünyalar senin üzerinde duruyor, sen yüzlerce dünyanın direğisin.

• Ayrılık; merhametsiz, insafsız, emir dinlemiyor, serkeş aşıklarının kanlarına kısas olarak onun boynunu vur. Çünkü sen zamanın adalet kılıcısın.

• Can bahçesinde ne çalgılar çalınmada, ne semalar olmada, testilerden, kaplardan neler dolup boşalmada, kulağa def sesleri, ud sesleri, şarkı sesleri gelmede.

• Şu gül bahçesi aşk destanları okuyan bülbüllerin sesleri ile dolu, sarhoşların hay huylarından kadehle şarabı birbirinden ayırdedemiyorsunuz.

• Bütün dalların çiçeklerle dolu. Mana padişahları, velîler ellerine kadehleri almışlar, hepsi de gökyüzü şarabıyla kendilerinden geçmişler.

• Sen benim can selamımı o mana padişahlarına ulaştır. Ulaştır ama kimseyi aklı başında bulamazsın ki, canın selamını onlara söyleyesin.

• Sivrisinek bile o gökyüzü şarabını içmiş de kendini kaybetmiş, Nemrud'un burnuna girerek onun varlığını yok etmiş.

• Bir sivrisineğe bu gücü veren şarap, fil'e verilirse, fil sarhoş olursa neler yapar? Ben ne bileyim? Mekansızlık aleminin şarabının neler yaptığı anlatılamaz ki...

• İşte bu can şarabını içtiği içindir ki Ashab-ı Kehfin köpeği köpeklikten çıkmış, arslan kesilmişti de Hakk sarhoşları mağarasının etrafında bekçilikten başka bir şey yapmıyor.

• Bir köpek bile bu hale gelirse, kudurmuş arslan ona vefalı olursa, o şarap yüzünden insan neler elde etmez, artık sen düşün!

                  

242. Ateş seni görse ateşliği bırakır, erir, tatlı su olur.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün  

(c.VI,2823 )




• Maddî yönden sen fakirsin, fakirsin, fakir oğlu fakirsin ama, manevî yönden, taşıdığın ilahî emanet sebebiyle büyüksün, büyüksün, büyük oğlu büyüksün.

• Ey şekle bürünmüş, beden elbisesini giymiş can! Sen kat kat talihsin. devletsin. Aslında sen ne topraktansın, ne suretsin, ne göktensin; sen ezelden, göklerin bile ötesinden gelmişsin.

• Sen o gizli ezel şehrindensin, varlığımızı da o gizli şehre çeker, götürürsün. Sen ne şey'e aldanırsın, ne de birinin özrünü kabul edersin.

• Sen baştanbaşa ab-ı hayatsın, baştanbaşa şekersin, şeker kamışısın. Herkese şükürsün, kurtuluşsun, ne mahmursun ne de mahmurluk verirsin.

• Degersiz, küçük bir kurda, bir böceğe ipekler, atlaslar dokutursun, sana hiç bir kimse ziyan vermez. Şükredersin, şükürlerde bulunursun.

• Yokluğa baktım da dertlerden, elemlerden kurtulmuş, senin aşk kanadınla uçan zerreler gördüm.

• Ateş seni görse, ateşliğini bırakır, erir, tatlı su olur. İnkar eden seni görse, İnkarından kurtulur, mümin, inanan bir kişi olur.

  

1243. Senin güzelliğin beni büyüledi, canıma kasdetti.

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatün

(c. VI,2823)

• Ey yüce meclis sen nerdensin? Senin yerin neresidir? Bir an daralmış gönüldesin, bir an damın üstündesin.

• Ey benim canım, ey benim cihanım sen gökyüzünün de, yeryüzünün de direğisin. Yüce kişiler de seni istemede, aşağılık kişiler de...

• 0 parıl parıl parlayan nedir? Yoksa güzel yüzün mü perde arkasından parlıyor? Ay da güneş de onun emrine boyun eğmişler, O'na kul köle olmuşlar. O'nun hizmetine girmişler, gökyüzünde dönüp duruyorlar. 93

  93 Mevlana bir Mesnevî beytinde şöyle buyurur:

"Yüzünü, yüzündeki beni, kaşlarını, akik gibi dudaklarını seyredince, sanki Cenab-ı Hakk ince bir tül pedesinden tecellî etmiş gibi idi." (Mesnevî, c. V, 963).

• Aşığın gözü senin güzelliğinin gül bahçesini görünce artık o kalkar da ömrü az olan, çabucak solan güllerin bahçesine gelir mi? Fanî olan dünya bahçelerine ancak gafıl kişiler, ham kişiler gelir.

• Ey efendim! Sen nerelisin? Neredensin? Senin güzelliğin beni büyüledi, canıma kasdetti.

• Güzellikte benzeri olmayan bir ay doğdu. Bizleri nurlara gark etti. Artık O'nu sevmek bize farz oldu. Aşk etrafımızda yükseldi. Bizi ışığının içine aldı. Aşk uykumuzu kovdu, bizden uzaklaştırdı.

• Meyveleri pek tatlı olan bir aşk ağacı var. Ölümsüzlük ağacı bile ona feda olsun. Gönül umduğunu onda buldu ey aziz dostlarım. Bu ağacın meyvelerinden yeyin yeyin!

1244. Mısırlı kadınlar, Hz. Yusuf'un güzelliğini gördüler de ellerini kestiler, ya senin güzelliğini görselerdi?

Fe'ilatün, Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'iiatün  

(c. VI, 2820) .

• Ben senin şehrine geldim, sen benden kaçtın, bir köşeye gizlendi Şehrinden çıkıp gittim, veda için beni görmeye bile tenezzül edip gelmedin.

• Sen bana ister lütuflarda bulun, ister kin besle! Her ne yaparsan yap; sen benim canımsın, hayatımsın. Hayatımın bütün huzuru, mutluluğu sendendir Çünkü ben ancak seninle yaşarım; bayramımın süsü, neşesi bile sensin. Sensiz bayramı ben ne yapayım?

• Senin gizli oluşun, gözlere görünmeyişin kendini kıskandığın içindir.

Yoksa apaçık güneş gibi meydandasın. Sen her şeyden, her zerreden görün durursun.

• İmansızın gönlü senin yüzünden dağınık, perişan, huzursuz. Sana inananı seni gönlünde bulanın, hissedenin başı da aşk şarabıyla mest olmuş. Ne şaşılacak şeydir ki, sen hem herkesin aklını fıkrini aldın, hem de onların akılını, fikirlerini başlarına getirdin. Onları doğru yola düşürdün.

• Bütün güller kışa rehin, bütün başlar da şaraba rehin. Sen ise hem gülle ölümün elinden alıp kurtardın, hem de başlarını şaraba rehin olmaktan halı ettin.

• Mısırlı bazı kadınlar, Hz. Yusufun güzelliğine hayran oldular. Kendileri kaybettiler de ellerini kestiler. Ya senin güzelliğini görselerdi? Sen yüzlerce Yusufun ellerini değil, akıllarını, fikirlerini kestirirdin.

• Bir pisliğin kokusundan insan uzaklara kaçar. Halbuki sen herkesin iğrendiği bir pis damladan, bir pis şeyden, bir kan pıhtısından bir insan yarattın.

• Sonra tutarsın yarattığın insanı toprağa lokma olarak verirsin. Onun çürüyen bedeninden tertemiz bitkiler, hoş kokulu çiçekler bitirirsin. Ona can verirsin, nebatî ruh bağışlarsın, pisi, pis kalmaktan kurtarırsın  94

  94 Kur'an-ı Kerîm'in haber verdiğine göre herşey canlıdır. Her şey Allah'ı tesbîh etmektedir "İnsanda insanî ruh, hayvanda hayvanî ruh, bitkide nebatî ruh, cansız sandığımız şeyler de cemadî ruh vardır." Atomlar ilmî olarak Kur'an'ın bu haberini doğrulamışlardır.

• Ey gönül! Bir de tutar göklere doğru yükselirsin, hayvanların yaylasında yayıldığın yer yaylasından göklerde Allah yaylasına ulaşırsın, orada yer alırsın.

 

1245. Güzel kanatlı kuşa bak, hatip gibi minbere çıkmış hoş ötüşlerle Allah'ı övüyor.

Fe'ilatü, Fa'ilatün, Fe'ilatü, Fa'ilatün  

(c. VI, 2854)

• Can leyleği geldi. Nerdesini...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 20 Ekim 2015, 10:26:41 Gönderen: ✿ Rüveyha ✿ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allahım sen lütuflar kaynağısın
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:14:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allahım sen lütuflar kaynağısın rüya tabiri,Allahım sen lütuflar kaynağısın mekke canlı, Allahım sen lütuflar kaynağısın kabe canlı yayın, Allahım sen lütuflar kaynağısın Üç boyutlu kuran oku Allahım sen lütuflar kaynağısın kuran ı kerim, Allahım sen lütuflar kaynağısın peygamber kıssaları,Allahım sen lütuflar kaynağısın ilitam ders soruları, Allahım sen lütuflar kaynağısınönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes