Konu Başlığı: Tarın Tasavvuru Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 23 Ekim 2010, 11:21:10 2. 3- Tarın Tasavvuru Bütün gnostik dinlerde olduğu gibi Manihaizm'de de bir gnostik dualizm fikri mevcuttur. Bu dualizm, birbirine zıt iki asli prensip ve bu prensiplerin birleriyle olan ilişkilerine dair üç zaman tasavvuruna dayalıdır. İki asli prensip, ışık ve karanlık ya da iyilik ve kötülüktür. Nitelik olarak birbirinden tamamen farklı karakterlere sahip olan bu prensiplerin her ikisi de başlangıçsız ve sonsuzdur. Işık dünyasına hakim olan yüce ışık (nur) Tanrısı "Yüceliğin Babası', 'Işık Aleminin Krair veya kısaca “Tanrı” diye adlandırılır. Bazı metinlerde ondan, İran geleneğine uygun tarzda Zarvan ismiyle de bahsedilir. Mani bu yüce varlığı şöyle tanımlar: “O hayat sahibidir ve sonsuza değin yaşayan, her şeyden önce var olan ve her şeyden sonra da var olacak olandır. Her şey onun varlığına bağlıdır ve onun gücüyle yaşayacaktır.” Yüce Tanrı, uluhiyet, nur, güç ve bilgiden oluşan 4 kudrete sahiptir. Kendisinin başka ışık alemleri de (12 aeon, ışık alemi) vardır. Hava, rüzgar, ışık, su ve ateşten oluşan beş unsurdan müteşekkil olan ışık alemi, ayrıca beş ilahi niteliğe de sahiptir. Bunlar akıl, düşünce, idrak, bilgi ve temkinden(?) ibaret olup aslında yüce varlığın niteliklerinin bir açılımından ibarettir. Ayrıca bu alem sevgi, İman, sadakat, iyilik ve hikmet niteliklerine de sahiptir. Yüce Tanrı ile birlikte tüm ışık alemi bir “Hayat ağacı” olarak da tasvir edilir. Öte yandan karanlık alemi de ışık alemine benzer, ancak onun tam aksine bir yapılanma gösterir. Bu alemin de başında bir yüce varlık olan karanlık kralı ya da tanrısı bulunur. Karanlık tanrısı, bazen yılan başlı, ejderha vücutlu, kuş kanatlı, balık kuyruklu ve yabani hayvan ayaklı bir canavar olarak da tanımlanır. Onun etrafında sayısız kötü varlık ve 5 zulmet alemi bulunur. Bunlar duman, ateş, rüzgar, su ve karanlıktır. Aynı zamanda karanlık tanrısının birer niteliği olan bu alemlerin her birinde kötü varlıklar ikamet eder ve bir kötü yönetici (arkon) bulunur. Işık aleminin aksine tamamıyla olumsuz niteliklerle donatılmış durumdaki karanlık alemini baştan sona "ölüm zehiri" olan bir duman kaplamıştır. Ayrıca bu alemde maddeyi sembolize eden ve'sayisız dallarından savaş, şiddet, kin ve her türlü kötülük fışkİran bir “Ölüm ağacı” mevcuttur. Bu iki asli alemden ışık alemi, mekan olarak kuzeyi, doğuyu ve batıyı kaplarken, karanlık alemi güneyi kaplar. Bunlar arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir zıtlık ve çekişme söz konusudur. Bu iki alemin birbirleriyle olan münasebetleri açısından zaman, Mani tarafından üç kısımda ele alınır. Bunlar ışık ve karanlık arasındaki çekişmede bir bakıma pasif mücadelenin söz konusu olduğu geçmiş ve gelecek zamanlarla, aktif bir mücadelenin yaşandığı şimdiki zamandır. Geçmiş zaman, ışık ve karanlık alemlerinin birbirlerinden kesin olarak ayrılmış oldukları devirdir. Bir başka ifadeyle, her iki alemin birbirinin sınırlarına tecavüz etmeksizin kendi mekanlarında bulundukları, birbirlerine karşı pasif bir mücadele yürüttükleri asli durumu içeren bir zamandır. İçinde bulunduğumuz zamanı da kapsayan şimdiki zaman ise, birbirine zıt bu iki prensibin, yani ışık ile karanlığın yer yer birbirine karıştığı ve aralarındaki mücadelenin aktif olarak sürdüğü devirdir. Üçüncü zaman olan gelecek zaman ise, bu aktif mücadele sonunda her iki tarafın tekrar kendi sınırlarına çekilmeleri suretiyle geçmişteki asli konumun tekrar sağlanacağı devirdir. |