> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Din ve Mezheb Eserleri > Dinler Tarihi  > Tarihi Buluntular Ve Yorumları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tarihi Buluntular Ve Yorumları  (Okunma Sayısı 1847 defa)
19 Ekim 2010, 01:21:36
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 19 Ekim 2010, 01:21:36 »



2- Tarihi Buluntular Ve Yorumları


Tarihin yazısız devirlerinde yaşayan toplumların inançları hakkındaki sualler çok eski devirlerden kalma arkeolojik buluntularla, bu buluntuları günümüz ilkel toplumlarının inanç ve âdetleriyle karşılaştırılması ve yorumlanmasıyla cevaplandırılmaya çalışılır.

Çeşitli bölgelerde üzeri taşlarla örtülü tarih öncesi devirlerden kalma iskeletleri   kemikleri bulunmuştur. Bunlardan bazılarının çömelık, mSbnvonal şekilde gömülmüş oldukları ve bugünkü ilkel kavimlerdekt ölü, 1 şekillerine benzediği görülür. Van Tilki Tepe mezarlarında olduğu W bazen bu iskeletlerin bulunduğu çukurlar kırmızı renklidir, cesetlerin girine kırmızı bir sıvı veya kırmız, bakır dioksit serpilmiştir. Cesedin fümesinden sonra kemiklerin üzerinde bu kırmızı maddelerin kalmasının özel bir şekilde gömüldüğünün açık delilleridir. Mezolitik ve Neolitik ve yeni Taş) devirlerinden kalma kafataslarının batı yönüne dönük olduğu görülür. Daha sonraki devirlerde de görüldüğü gibi, sanki vücut kendinden ayrılan ruhuna, güneşin battığı yerde bulunduğu tasavvur edilen ölüler âleminin yolunu gösteriyor gibidir. Yine Taş Devrinde görülen ve Tunç devrinde yaygın hale gelen ölülerin yakılması âdeti, cesede bağlı olmayan bir ruhun bulunduğuna ve ölümden sonra yaşad.ğına dâir bir inançla ilgili olmalıdır. Tunç devrinde rastlanan cesetlerin  üzerlerinin taşla bastırılması, çömelik cesetlerin sıkıca bağlanmaları, küpleri  içine katılmaları veya bazı uzuvlarının kırılmaları, koparılmaları gibi âdetler, ölülerden korkulduğunun açık delilleridir. Bu türlü gelenekleri, günümüzde bazı ilkel kabilelerde de görmekteyiz. Ölülerden, hastalık veya tabiat üstü kuvvetlerle ilişkileri olduğu tasavvurlanyla da  kaçılmış,korkulmuş olabileceği ihtimali üzerinde de durulabilir. Fakat elimizde yeterli kanıtlar yoktur. Cesetlerin sakatlanması, bağlanması vs. gibi işlemler ölülerden korkulduğunun, kötülüklerinden emin olma girişimlerinde bulunulduğunun açık görüntüleri olmalıdır.

Bazı ilkel kabilelerde de görüldüğü gitti, cesetlerin kırmızıya boyanması, ölülerin dostluğunu kazanma, insan üstü güçlerinden yararlanma gayretlerine yönelik olabilir. Kırmızı boya, kanın yerine geçiyor olmalıdır. O zamanlar kan, içinde özel bir kuvveti içeren bir sıvı sayılmalı ve bu hayatsal gücün ölülere yardımda bulunabileceğine inamlmalıdır. Taş Devri'ndeki bazı gelenekler, ölülerin tasavvur edilen özel gücünden faydalanılmağa Çalışıldığını da göstermektedir. Örneğin kırmızıya boyanmış alt çene kemiğinin muhafaza edilmesi vs, gibi. Hatta, gücünün taşıyıcıya geçmesi için tarih öncesi devirlerin insanı, onu beraberinde taşımış da olabilir. Onu, kendisine güç kazandıracak bir muska (amulet) olarak görmüş olabilir.

ndisine güç kazandıracak bir muska (amulet) olar yoksa düşüncesi iskelet sahibine hakaret etmek değildir.

Ölünün gömülmesinde, cenaze ile beraber ölünün hayatında taşıdığı bazı aletler ve ziynet eşyaları da gömülmüştür. Bunlar, sahiplerine uğur getiren, musibetlerden koruyan, gizli kuvvetlerle yüklü muskalar olmalıdır. İlk zamanlar sadece süs eşyaları olarak kullanılırlarken, sonradan kendilerine tabiat üstü kuvvetler isnat edilmiş olmalıdır. Taş Devri mezarlarında hayvan dişlerine ve kıymetli taşlara rastlanmıştır. Altın ise, Neolitik (Yeni Taş) Devirde ortaya çıkmaya başlar. Tunç Devri'nde, kutsal sayılan mineral, bitki ve hayvan nesneleri tunç kaplarda veya deri torbalar içinde ölülerin yanına konmaktadır. Ölü, hayatta iken bunları taşımış, kullanmış olmalıdır. Taş ve Tunç devirlerinde ölünün yanına günlük hayatta işe yarar hiç bir kıymeti olmayan küçük taş veya tunç baltaların, heykelciklerin vs.nin konduğu da görülür. Muhtemelen bunlar, muska cinsinden, büyülü güçlerine inanılan eşyalar olmalıdırlar.

Mezarların önlerindeki toprakların kullanılmış olması ise, daha sonraları ölülerin çeşitli şekillerde kutsaîlaştırılmış ve kendilerine hürmet edilmiş veya mezar başında dinsel âyinler yapılmış olabileceği ihtimallerini ortaya koymaktadır.

Taş Devri sonlarından kalma bazı mağaralarda av sahnelerini gösteren kabartmalara rastlanmıştır. Bunlar süsten daha çok, avlamayı düşündükleri hayvanlara karşı yapılmış birer büyü olmalıdırlar. Yine, Güneş'e ve Ay'a benzer kabartmaların bulunması, Güneş'e ve Ay'a hürmetin, tazimin olabileceği kanaatini uyandırmaktadır. Bronz Devri'nâ&n itibaren sık sık Güneş'i temsil den şekillerin bulunması ona karşı daha önce de bir tazimin olabileceği kanaatini kuvvetlendirmektedir. Fakat tarih öncesi insanın, insan suretindeki ulûhiyetlere inanıp inanmadığı konusunda kesin bilgimiz pek yoktur. Gerçi bazı mezarlardan küçük insan figürleri çıkarılmıştır, ama bunların tanrılar olarak tazim edildiklerini ispat etmek güçtür, ölünün kendisi de resmedilmiş olabilir. Ancak bulunan figürlerin çoğunun kadın oluşu, göğüs ve karın kısımlarının olağan üstü bir şekilde, abartılarak belirtilmiş olması, bunların yüksek varlıklar olarak düşünülebileceği ihtimalini kuvvetlendirmektedir. İdol ismi de verilen bu figürlerin, basit heykelciklerin, her hangi bir felâket veya hastalıktan kurtulmak maksadıyla büyü veya adak olarak kullanılmış olmaları da muhtemeldir. Burdur Hacılar Nahiyesi ve Konya Çatal Höyük kazılarında ortaya çıkan kadın figürleri Geç Paleolitik ve Neolitik Devirlerde “Büyük Ana” yatandığını gösteren nesnel örneklerdir. Tokat Horoz Tepede bulunan Tunç devrine ait çocuğunu emziren bir ana heykelciği, Kalkolitik Çağda idollerle temsil edilen Büyük Ana (Ana Tanrıça) kültünün devamını gösterdiği gibi; Çorum Alaca Höyük ve Tokat Horoz Tepe boğa ve geyik heykelcikleri de, bazı kutsal hayvanlara inanıldığını, onlara tazim edildiğini göstermektedir Ancak biz, tarih öncesi insanların tanrılarını nasıl tasavvur ettiklerini, bilgi yetersizlikleri sebebiyle kesin olarak bilemiyoruz . Mezarlara konan eşyalar, muhtemelen “Yeraltı Tanrılarına” sunulan çeşitli hediyeler de olabilirler. Mezarlarda bulunan sığır, köpek, keçi ve koyun kemikleri mezar başında kesilen ölüye kurban geleneğinin varlığına işaret olabilir.

Tarih öncesi devirde ölümden sonraki hayata, Ulu Tanrı'ya ve yüksek varlıklara inancın olduğu muhakkaktır. Ancak mücerret inanç ve düşünceleri günümüze ulaştıracak yazı vs. gibi vasıtalar henüz icat edilmediği için kesin yorumlar yapmak güçtür. Olmadığını iddia etmek haksızlık olur. Çok tanrıcılık kalıntıları şeklinde belgeler bırakan bu çağlarda Ulu Tanrı ve vahdaniyet inancını tebliğ eden peygamberlerin de gelmesi muhtemeldir. Kutsal kitapların rivayetleri örneklerle doludur. Hz. Adem ve İdris bunun ilk örnekleridir. Hz. İdris'in Tevrat'daki ismi Henoh'dur. [34] Kuran;

“O çok doğru bir peygamberdi, onu yüce bir yere yükseltmiştik” [35] buyurarak övgüyle anar. Ne zaman ve nerede yaşadığı hakkında tarihi bir belge bulmak mümkün değildir. Ancak torununun Hz. Nuh olduğu yolundaki Tevrat haberleri dikkate alınırsa, Kuzey Arabistan'da İrem bölgesinde (Lût Gölünün güney batısında) 4. bin yıl sanlarında, yaşamış olması muhtemeldir. [36]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tarihi Buluntular Ve Yorumları
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:10:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tarihi Buluntular Ve Yorumları rüya tabiri,Tarihi Buluntular Ve Yorumları mekke canlı, Tarihi Buluntular Ve Yorumları kabe canlı yayın, Tarihi Buluntular Ve Yorumları Üç boyutlu kuran oku Tarihi Buluntular Ve Yorumları kuran ı kerim, Tarihi Buluntular Ve Yorumları peygamber kıssaları,Tarihi Buluntular Ve Yorumları ilitam ders soruları, Tarihi Buluntular Ve Yorumlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes