๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dinler Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 27 Ekim 2010, 00:10:01



Konu Başlığı: Kült, İbadet
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 27 Ekim 2010, 00:10:01
1. 5- Kült, İbadet


Bütün Hindu'larda görülen ortak sembol, “Om” kelimesinin süslü, Sanskritçe yazısıdır. Bütün dinsel metinlerin başında yer alan bu birbirine bağlı “A, u, m” harfleri, Brahma'yı veya Vişnu, Şiva, Brahman üçlülüğünü ifade eder. Bu hususta pek çok tefsirler yapılır.

Veda'lara mensup Aryalar, üzerinde görünmeyen tanrıların oturduklarına inandıkları, önlerine otlar saçılmış, açıktaki kurban banklarında, tanrılarına dua ederlerdi. İbadetlerinin muhtevasını tanrılar adına yakılan ateş, zahire, pasta, kesilmiş hayvan ve soma içkisinin takdimi teşkil ederdi. Bugün Vedalar devrindeki gibi kurbanlar sunulmakta ise de, Epen ve Purana'lar Devri'nden beri bazı değişiklikler olmuştur. Mabetlerde, Tanrıyı temsil eden sembol ve suretler önünde, bir takım hareketler yapılır. İlâhiler söylenmesi, putların yıkanması, yağlanması, süslenmesi, ışıkların değiştirilmesi, tütsülerin yakılması, bitkisel yiyeceklerin ve çiçeklerin hediye edilmesi semavî varlıkları hoşnut edeceğine inanılır. Hayvan kurbanı bugün yalnız Durga gibi bazı tanrılara yapılır. Bayramlarda, tanrı resim ve heykelleri muhteşem arabalar üzerinde merasimlerle şehrin veya köyün sokaklarında gezdirilir. En meşhur bayram Divali'dir. Bu bayramda evler ve caddeler Lakshmi'nİn şerefine lâmbalarla donatılır. Holi Bayramı'nda ise Hindular birbirlerine kırmızıya boyanmış sular serperler. Sayısız tanrı bayramlarından başka kutsal yerlere yapılan ziyaretler ve hac seferleri de Hindularm hayatlarında önemli rol oynarlar. Hacılar, kutsal sularda, bilhassa Benares, Mathure ve Allahabad vs. gibi yerlerde banyo yaparlar.

Bir Hindu'nun bütün hayatı, doğumundan ölümüne kadar muayyen merasimleri yerine getirmeye bağlıdır. Riyazet ve hadımlıK, adakların yerine getirilmesi ve meditasyon, kalbin aydınlanmasına, iyi bir karmanın kazanılmasına yardım eder. Vedalar Devri'nde ölenlerin cesetleri kısmen gömülür, kısmen yakılırdı. Bugün ise asketlerin dışında (onlarınki diz çökmüş bir vaziyette gömülür.) bütün cesetler yakılır. Dulların yakılması hiçbir vakit genel bir kaide olmamıştır. Ancak 1829 yılanda İngilizler gelinceye kadar prenslerin saraylarında bu adet sık sık tekrar edilirdi. Bütün yasaklara rağmen, bugün dahi arada sırada dulların yakılma adetine rastlanmaktadır. Bu dinî merasimin sonunda kadının kocasıyla gökte birleşeceğine inanılır. Dulların yakılması yerine tekrar evlenmemeleri tavsiye edilir.

Hinduizm, bir peygamberlik müessesesi tanımaz. Onlar için kaideler, adetler, Kast vazifeleri imandan da ilahiyattan da, önemlidir. Dinin, iman ve amel kısmını tespit edecek Papalık vb. gibi otoriter bir dini müessese yoktur. Ekseriyetle, sayısız mahalli ilahlara hürmet edilir. Bilhassa köylerde onlara pirinç, meyve vs. gibi yiyecekler kurban olarak takdim edilir. Büyük ilahlar, süslenmiş mabetlerde resim ve heykeller şeklinde bulunurlar. Her sabah çan sesleriyle uyandırılırlar, giyindirilirler ve  takdim  edilen   kurbanlarla doyurulurlar. Bayramlarda, arabaların üzerine oturtularak caddelerde dolaştırılırlar.