Konu Başlığı: Kâinat Tasavvurları Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 27 Ekim 2010, 00:22:08 3. 3- Kâinat Tasavvurları Caynistlere göre, bu dine uyanlar ölümsüz ve ebedidirler. Bu alemin kurucusu yoktur. Alem muazzam büyüklüktedir ve etrafında bir boşluk vardır. Bu alemin ortasında dairevi, yuvarlak biçimde dünya bulunur. Dünyanın ortasında da Dünya Dağı vardır. Denizler ve kıtalar bu Dünya Dağı'nın etrafında dairevî olarak dizilmişlerdir. Yerin altında ise, yeraltı alemi bulunur. Burada cinler ve periler, şer varlıklar yaşarlar. Onun da altında Cehennem Bölgesi ve içinde de ağır cezalı olanlar bulunur. Cezalan bitinceye kadar burada kalırlar. Yeryüzünde ise, kat kat sıralanmış gökler alemi bulunur. Bu çeşitli katlarda güçlerine göre, Tanrısal varlıklar otururlar. Tanrıların arasında uzun ömürlüleri bulunmakla beraber, sonunda onlar da fanidirler. Gökler aleminin üzerinde bir alem daha vardır ki, burası sırrı merci'dir. Burada kurtulmuşlar otururlar. Bu makam, tekrar dünyaya gelme zahmetinden kurtulanlar içindir. Alem ebedi ve yaratılmamıştır. Buradaki nizamlar değişmez, ne büyür ne küçülür, ne de parçalanır. Dünya ebedî olan canlı ve cansız varlıklardan teşekkül eder. Cansız varlıklar mekan, hareket, sükûnet, zaman ve maddedir. Canlı varlıklar ruhsal varlıklardır. Sonsuz derecede çokturlar, bütün dünyaya nüfuz ederler, karada, suda, ateşte, rüzgarda, bitkilerde, hayvanlarda, cehennem varlıklarında, insanlarda ve tanrılarda vücutlaşırlar. Ruhlar, varlık bakımından birbirlerinden tamamen bağımsızdırlar, fakat birbirlerine tesir edebilirler. Her biri yaratılmamış ve parçalanmaz bir birliğe sahiptirler. Her bir ruh tabiaten sınırsız çoklukta özelliklere ve kabiliyetlere sahiptir. Her şeyi bilir, sınırsız enerjisi vardır. Zevk ve ızdıraplar dışma çıktığında kutsiyet durumunda bulurlar. Cansız varlıkların, yani ruhsal olmayan varlıkların en önemlisi maddedir. Madde duyularla kavranamayan, parçafanamayan, sonsuz sayıdaki atomlardan meydana gelir. Atomlar genişleyebilir, büzülebilİr ve böylece büyük veya küçük mekanları doldurabilir. Her bir atom, koku, renk ve tat duyarlığına sahiptir. Kendi kanunlarına göre biriyle veya diğeriyle birleşir küme meydana getirirler. Bu suretle dünyanın çeşitli fenomenleri ortaya çıkarlar. Madde ruha nüfuz edebilir ve ruhda derîn değişikliklere sebep olabilir. Ruha nüfuz edebilen madde, ruhun külli İlmini ve sınırsız enerjisini örter ki, artık ruhun tanıma gücü çok zayıflaşır, kuvveti azalır. Kendi tabiatının özelliklerini kaybeder, fani vücuda bürünür, arzu ve ızdırablarla şaşırır. Kendinde belirli bir kader teşekkül eder ve bu onun dört varlık şeklinden birinde, yanı hayvan, insan, semavî varlık veya cehennem! varlık olarak, belirli bir zaman süresince var olmasını zorunlu kılar. Ruha nüfuz eden maddeler onda, bütün Hint felsefesinin kabul ettiği sırlarla dolu cevheri şeyi, oluşu ve canlıların varlığına karar veren “Karma” yi meydana getirir. Ruh ve karma cevherinin ilişkisi, başlangıçsız ve sonsuzdur. Ne zaman ki, bir ruh faaliyet halindedir, o zaman onun işgal ettiği mekanda bulunan madde kısımları ona nüfuz ederler ve tozların yağ sürülmüş vücuda yapışıp kaldıkları gibi, madde unsurları da ruha yapışıp kalırlar. Alınan maddeler ruhda karmanın belirli şeklini alır ve karmaya göre vücudun çeşitli kısımlarını meydana getirir. Karmanın şekli, ruha dolan maddenin devamı ve geleceği ise, ruha nüfuz eden maddenin meydana getirdiği amellerin ahlâkî kalitesine bağlıdır. İyi ameller iyi karmayı, kötü meller kötü karmayı yaratırlar. Karmanın teşekkülünden sonra kendi icraatını yapması, onun kendini tüketmesine sebep olur. Fakat her an, her hareket yeni karmanın teşekkülüne de sebep olur, tükenen yerini yenisi alır. Böylece başlangıçsız ve sonsuz olarak varlık zinciri birbirini takip eder gider. |