> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Din ve Mezheb Eserleri > Dinler Tarihi  > İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları  (Okunma Sayısı 1740 defa)
02 Kasım 2010, 01:57:26
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Kasım 2010, 01:57:26 »



6- İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları


Hıristiyanlığın IV. ve VII yüzyıllar arası, takibi güç inanç kavgalarıyla doludur. Bunların hepsi de, başlangıçtan o zamanlara kadar gelişen, Hıristiyan büyüklerinin görüşlerine ve Kutsal Kitab'a dayanırlar. Bunlara, dogmatik tartışmalar da denir. Bu sebeple önce, dogma nedir? sorusu üzerinde duralım. Dogma, Kilise tarafından vaaz edilen, özel tabirle formüle edilmiş bir inanç cümlesidir. Özel tabirle formüle edilmişten maksat, kutsal yazılardan alınmış, felsefi veya ilmi dille ifade edilen bir iman esasıdır. Dogmayı teşkil eden çalışma, inanç sahasındaki Kilise ilminin, yani teolojinin vazifesidir. Birbirleriyle güreşen fikirlerin yerini hakikat almalıdır. Bu ise Kilise de, yani Piskoposlar Meclisinde meydana gelir, çünkü onların istişarelerinde “Kutsal Ruhun” hazır olduğuna inanılır. Bu sebeple teolojik ve dogmatik çalışmalar, Katolik Kilisesinde henüz kapanmamıştır. Vatikan Konsili, 1870 yılında Havari Petrus'un halefi olarak Papa'nın “Layuhti” (hata işlemez) olduğu dogmasını, 1950 de Meryem'in cesediyle beraber miraç ettiği dogmasını ilan etmiştir. Fakat dogma formüllerinin, yani iman esaslarının tespit ve ifadesinin en muhteşem devri IV. ve V. yüzyıllardır.

En başta gelen konu, Hıristoloji, yani İsa Mesih'in mahiyeti meselesiydi. Çünkü, Tanrı Bir'dir denilmesine rağmen, İsa'nın ve Kutsal Ruh'un da Tanrı oldukları, İsa'nın hem Tanrı hem insan olduğu söyleniyordu. Bir Tanrı'da üç Tanrısal şahsın durumunu açıklamak, İsa'nın ve Kutsal Ruh'un Tanrıyla olan ilişkisini çözmek mantıken çok güçtü. Diğer taraftan, Mesih'in “Baba” tabir ettiği Tanrıyla eşitliği ve aynı zamanda ondan ayrılığı üzerinde duruluyor, politeizme, şirke düşmeden bu çelişkilerden kurtuluş yolları aranıyordu.

İskenderiyeli Aryus (ö. 336), İsa'nın Tanrı olmadığını, sadece Tanrısal kuvvetlerle donatılmış ve tanrı tarafından oğul kabul edilmiş bir yaratık olduğunu ileri sürmüştü. Daha önce de, Antakya piskoposu Samosatalı Paulus (m.s. 260'tan sonra), İsa ile Tanrı ilişkisini, insandaki akıl ve kalp ilişkisine benzetmişti. Buna göre, tarihi İsa üstün bir insandı, ancak Tanrı'nın özel bir rahmeti İle, Tanrısal Ruh (Logos), O'nun vücudunda mabette oturur gibi oturmuştu. Aynı Tanrısal Güç, tarihi İsa'nın dışında, dünyanın yaratılışında da etkin rol oynamıştı. Ona göre bu Tanrısal Ruh tarihi İsa ile birleşmiş ve onda ikamet etmişti. Tarihteki diğer peygamberlere hulul ettiği gibi, Ona da hulul etmişti. Fakat Samosatalı Paulus, İsa'daki iki tabiattan söz etmiyordu. İskenderiyeli Dionisyus (ölm.265) Logosun Tanrı' nm düşük derecede tezahürü olduğu ve bu sebeple Tanrı'nın mahluku olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatında idi. Roma Piskoposu Dionisyus ( 259-269) ise, “Oğul İsa'nın ezeli olduğunu, Baba ve Oğul arasında cevher farkı olmadığım' söylüyordu. Logos'un, Baba Tanrı ile mahluk dünya arasında bir vasıta olduğunu, bir vahiy sureti olduğunu, Baba'ya benzediğini iddia edenler de vardı. Bu tartışmaların sonucu olarak, Meryem'e de Tanrıyı Doğuran vasfı veriliyordu. Burada “Meryem”, cisim dünyası ile görünmeyen Tanrısal alemin birleştiği sırlı bir mekan olarak görülüyordu. Onda dünyevi ve semavi İki cevher birleşmişti. Buna karşı Antakya ekolünde, İsa'nın insan olduğu görüsü, iddia ediliyordu.

İşte, Antakya Ekolünün temsilcilerinden olan Aryus, İsa'nın yani Lagos'un Tanrısal cevherden olduğu görüşünü tenkit ediyordu. İsa, Tanrı'nın bir evlatlığı kabul edilebilirdi ama, evladı olamazdı. Tanrı, yoktan var ettiği mahlukatgibi, Onu da sonradan yaratmıştı. Varlık bakımından Tanrı'dan ayrı idi Cevher bakımından Yaratıcısına yabancı İdi ve birbirlerine benzemiyorlardu Belki cevher bakımından meleklerle mukayese edilebilirdi. Buna karşı, İskenderiye'de 319 yılında toplanan bir konsİl, Aryus'un görüşlerini reddetti. İskenderiye Piskoposu Alexander, meseleyi daha da büyütünce İmparator Konstantm iki tarafın arasını bulmak gayesi ile 325 yılında İznik Konsili'ni toplantıya çağırdı. Bu toplantıda 318 piskoposun hazır olduğu rivayet edilir. Neticede İman esasları şöyle formüle edildi:

“Biz biliyoruz ki, Tanrı birdir, doğurulmamıştır, görülmez ezelîdir, yalnız gerçek, yalnız ölümsüzdür, yalnız bilen, yalnız iyi, yalnız kudret sahibi, her şeyin hakimi ve idarecisidir.

Tahavvül etmez değişmez, adil ve aynı zamanda iyidir.

Şeriatın ve peygamberlerin ve Yeni Ahid'in Tanrısıdır, zaman öncesi devirde bir oğlu olmuştur, onun vasıtasıyla O, zamanları ve her şeyi yaratmıştır.

Ve Tanrı, bütün mevcudatın sebebidir, yalnız kendisinin menşei yoktur, fakat Oğul, Baba 'dan zamansız olmuştur ve zaman öncesinde yaratılmış ve yerleşmiştir, O olmadan önce yoktu, fakat zamansız bütün varlıklardan önce olmuştur, yalnız Babadan olmuştur.

Çünkü O ebedi veya vasıtalı ebedi değildir veya Baba 'dan aynı olmamıştır, aynı zamanda Baba'nın varlığı ile aynı değildir, bazılarının söylediği gibi, olmamış ezeli güç değil, bilakis her şeyden önce bir birlik ve bir menşedir; böylece bütün varlıkların öncesi Tanrı'dır. [434]

İznik Konsilinde ki bu formüle edilmiş ifade, taraftarları tatmin etmedi. Aryus'un muhaliflerinden İskenderiye Piskopos Yardımcısı Athanasius (295-373), Logos'un yaratılmadığı, Baba Tanrı ile aynı cevhere sahip olduğu, ebedi oğul olduğu görüşünü savunmaya devam etti. Nikomedyalı Piskopos Euseb de II. İznik Konsili'nde (327 sonunda) gurupları birleştirici bir formül buldu: Buna göre, uluhiyet, tezahür eden Baba, Oğul ve Ruh arkasında gayri şahsi bir varlık idi. Bu görüş Konsilce kabul edildi. Ancak tartışmaların ardı gelmediği için 362 de İskenderiye'de, 381'de tekrar İznik'de, 431 deEfes'de yeni konsüller toplandı. Meryem'in, hakiki tanrıyı doğurduğu görüşü ise, 431 yılında toplanan Efes Konsilinde kabul edildi. Mesih'in iki tabiata sahip olduğu görüşü de, zihinlere takılan meselelerdendi. Tanrı'nın insan olduğu sırrı ise, Monofizitlerin (İsa'nın tek tabiata sahip olduğunu savunanlar) ve Nesturilerin (Diofızitlerin) itirazına uğradı. Bunun üzerine, 451'de Kadıköy'de (Kalkedon) bir konsil daha toplandı. Aldıkları karara göre, konu şöyle formüle ediliyordu: "İttifakla bir ve aynı oğul, efendimiz İsa Mesih'in kamilen Tanrılığını ve kamilen insanlığını... iki tabiatın, birbirine karışmamış ve tahavvül etmemiş, ayrılmamış ve tecrit edilmemiş, her ikisi de bir şahısta bir araya gelmiştir…” [435] Bu karar, istikbaldeki diğer konsüllerin de temelini teşkil etmiş, ancak yeni yeni mezheplerin çıkmasını önleyememiştir.

 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları
« Posted on: 25 Nisan 2024, 10:07:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları rüya tabiri,İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları mekke canlı, İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları kabe canlı yayın, İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları Üç boyutlu kuran oku İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları kuran ı kerim, İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları peygamber kıssaları,İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgaları ilitam ders soruları, İsa'nın Varlığı Hakkındaki Doktrin Kavgalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes