๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dinler Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 20 Ekim 2010, 01:16:04



Konu Başlığı: Güney Arabistan Dinleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 20 Ekim 2010, 01:16:04
2- Güney Arabistan Dinleri


Literatür.

1- Maria Höfner, “Die Vorİslamİschen Religionen Arabiens”in: Die Religionen Altsyriens, Altarabiens und der Mandaer, Stuttgart 1970, s. 234-402.

Güney Arabistan dinlerinin en tipik örneğini, Saba'da buluruz. Saba, Güney Arabistan'ın en eski devleti olduğu kadar, en fazla kaynak malzemenin de bulunduğu bir yerdir. m.ö. 400 yıllarına kadar bu ülkeyi kendilerine Mukarrib denen hükümdarlar idare etmişti. Kur'an'da ve Eski Ahid'te adı geçen Saba melikesi Belkıs'ın [173] m.ö. 935 yılında ölen Hz. Süleyman ile ilgili hikâyesi dikkate alınırsa, Belkıs'ın Hz. Süleyman'ın çağdaşı ve m.ö. 10. yüzyılda yaşadığı anlaşılmaktadır. Keşfedilen tarihi belgeler henüz m.ö. 10. yy.a ulaşmamaktadır. Belkıs'ın Kuzey Arabistan'da yaşamış “Saba” isimli bir kavme mensup Arap kraliçesi olabileceği ihtimali üzerinde duranlar da vardır. Güneşe taptıkları haber verilmekle birlikte bu inanç tüm Orta Doğu için geçerlidir, mahalli bir özelliği ortaya çıkarması bakımından yeterli değildir. Bilmen tarihi ilk Saba hükümdarı Yisa Amar (m.ö.720) dır. Asur hükümdarı 2. Sargon'a hediyeler gönderdiği rivayet edilir. Diğeri, 1. Karibul-Vatar (m.ö.695) dır. Her ikisi de, Asur tarih yazarlarınca anılırlar. Mukarrib unvanı, “Rahip kral” manasına gelir. 2. Karib ul-Vatar'dan sonra, bu unvan kelimesinin yerini “Melik” kelimesi almıştır. Pek çok belgeler eski devletin teokratik bir devlet ve imparatorluk, tanrısının da ülkenin tek hakimi olduğunu, hükümdarın tanrının yeryüzündeki vekili sayıldığını gösterir. Bu inanç, 2. Karib ul-Vatar zamanında zayıflamış ve sonraları sadece bir teoriden ibaret kalmıştır.

Kitabelerde en çok zikredilen tanrı isimleri Astar, Almakah, Zat-Himyan, Zat-Badan, Havbas ve Sama'dır. Nadiren Vedd ve Başam isimlerine de rastlanır.

Almakah, Saba devletinin ve ülkenin tanrısıdır. Başlangıçta Saba kavminin tanrısı olup, Saba'nın imparatorluk haline gelmesiyle, onun da imparatorluk tanrılığına yükselmiş olması muhtemeldir. Ay ile yakından ilgisi görülür. Tanrılar protokolünde ise, üçüncü yeri alır. İlk yeri alan ise, sulama ve ziraatle ilişkisi görülen Astar'dır. Mezopotamya'daki Iştar ve Kenan Ulardaki Astarte ile aynı olduğu hatıra gelebilir. Yalnız, Astar onların aksine erkek olarak tasavvur edilir. Sonraki devirlerde, kendisine Zu-Farat ve Zu-Ziban unvanları da verilmiştir. Venüs yıldızı ile de ilişkili olduğu görülür. Bu gezegen bazen Sabah Yıldızı, bazen Akşam Yıldızı olarak tasavvur edilir.

Zat-Himyan ve Zat-Badan ise güneşle ilgili tanrıların isimleridir. Astar, Almakah ve Zat-Himyan, Venüs, Ay ve Güneş tanrılarıdır. Bu üçlü tanrı grubu, resmi Saba teslisi sayılabilir. Bu teslis literatürde Ay-baba, ve Güneş-anne ve Yıldız-oğul olarak görülür. Bununla Sabahların ay, güneş ve venüs yıldızına taptıklarım söyleyebiliriz. Kur'an'da özellikle güneşe taptıklarının haber verilmesi, eski çağlarda görülen Ana Tanrıça inancının ve kültünün Saba'da çok yaygın olduğunun da bir işareti olmalıdır.

Bunlardan başka Havbas, Sama, Basanı ve Vedd isimli tanrılar da zikredilebilirler. Havbas ismine m.ö. 7. yüzyıldan başlayarak m.s. 3. yüzyıla kadar gelen kitabelerde rastlanır. Ay tanrısı olarak telakki edilen Vedd “Dostluk ve sevgi” manasına gelir. Main devlet tanrısıydı. Geç devirlerde Katabarrkitabelerinde sık sık rastlanan keçi suretindeki Başam ay ile ilişkili idi.. Kadın tanrıçalardan Zat-Gadran (bol su veren) ve Zu-Samavî m.ö. 4. yüzyıldan itibaren görülmeğe başlar. Gök Tanrıçası Zû-Samavî Suriye bölgesindeki Baalşamin'i hatırlatır.

Güney Arabistan'ın Kataban ve Hadramavt gibi bölgelerinde de Ay, Güneş, Yıldız tanrılarına Saba'dakilerin aynı veya değişik isimlerle tapılırdı. Bölgenin esas inancı Saba'dakinden farklı değildi. Tanrıların insan suretindeki tasvirlerine ise, eski devirlerde rastlanmaz. Putlar genelde hayvan suretlerinde tasvir edilirlerdi, insan kurbanları ise bu bölgede pek görülmez. Ancak kehanet ve fal çok yaygındır.

Güney Yemen'de ölüler kayalara oyulan odacıklara gömülürdü. Mezar hediyesi olarak ölülerin yanma çeşitli mücevherler, mühürler, muskalar ve mutfak e§yaları konurdu. Figür ve rölyeflere de rastlanır. Bunlardan, ölümden sonraki bir hayata inandıkları anlaşılmaktadır.