๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dinler Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Kasım 2010, 00:46:47



Konu Başlığı: Ermeniler Ve Türkler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Kasım 2010, 00:46:47
2. 2- Ermeniler Ve Türkler


Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra 1461 yılında Bursa Ermeni Piskoposu'nu yeni başkente Patrik tayin etmişti. Cemaatın iç meselelerinde de ona İdari yetkiler vermişti. Patrik, Ermenilerin dini ve milli lideri durumuna getirilmişti. Ancak aynı mezhepteki Süryani ve Kıpti kiliselerine karışamıyordu. Bu sıralarda Kara Koyunlu Beyliği içinde Ecmiazin'de, Memluklu hakimiyetindeki Kudüs'te Ermeni patriklikleri kurulmuştu. Her İslam devletinde, Ermeni cemaatından sorumlu birer Patriklik vardı.

17. yüzyıla kadar siyasi yönden sakin yaşayan Ermeniler, Erivan'ın 1724 yılından sonra sık sık Türkler ve İranlılar arasında el değiştirmesi, İran'daki iç kavgalar ve Osmanlı Devleti'nin zayıflamaya başlaması gibi sebeplerle, bağımsızlık ümitlerini Kafkas'larda güçlenmekte olan Rusya'ya bağladılar. Ruslar da 1770 yılında Petersburg'da ve Moskova'da birer Ermeni Kilisesinin yapımına izin vererek Ermenilerin kalplerini kazanmaya çalıştılar. 1800 yıllarından sonra Ruslar, İran ve Osmanlı Devletleri içindeki Ermeni Patriği seçimlerine karışmaya başladılar. 1829 da Ecmiazin Patrikliği Rus hakimiyet bölgesine girdi. Bu suretle, Ermenilerin yoğun olduğu bölge ve çoğunluk Rus hakimiyetinde yaşamaya başladı. Hayat şartlarının maddi yönden düzelmesi, XIX. yüzyılda 96.000 Ermeni'nin Anadolu'dan Rusya'ya göç etmesini teşvik etti.

Bunda, Ermeni cemaatı arasındaki iç huzursuzluklarının da rolü vardır. Çünkü içlerindeki Katolik, Protestan ve Ortodoks misyon faaliyetleri, tarihi Gregoryan-Monofizit Patrikliğin cemaatini koruma gayret ve baskıları, dış devlet müdahaleleri vs. gibi etkenlerin rolü büyüktür. Yine, 1730 yılında İstanbul'da kurdukları matbaa ile bol miktarda Ermenice kitaplar yayınlanıyor ve milliyetçi duyguları kuvvetlendiriliyordu. Avrupa devletlerinin baskısıyla 1847 de İstanbul'da bağımsız dinî ve sivil Ermeni Meclisi'nin kurulmasına izin verildi. 1860 da '”Ermeni Müh Meclisi” Osmanlı Hükümetince resmen kabul edildi. Bundan sonra dünyevi memuriyetlere de kendi memurlarını kendileri tayin edebiliyorlardı. Aralarında bu gelişmeleri daha da ileri götürmek   isteyen   silahlı teşkilatlar kuruldu. Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan Devleti kurma girişimleri başladı. [476] Mücadeleler özellikle Doğu Anadolu'da iç savaşlara dönüştü. Müslüman ve Ermeni cemaatları içine düşmanlık tohumları atıldı. 1917 ayaklanmasıyla maddi desteğin geri çekilmesi, mücadelelerin Türklerin galibiyetiyle sonuçlanmasına fırsat verdi. Kaybedilen iç savaş, Doğu Anadolu Ermenilerini göçe zorladı. Batı ve Orta Anadolu'da ise, siyasi olaylara karışmayan Ermeniler geleneksel hayatlarını sürdürmeye devam ettiler. Bugünkü sayıları yaklaşık 50.000 kadardır. Cemaatin büyük yoğunluğu İstanbul çevresinde toplanmıştır.