๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dinler Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Ekim 2010, 00:34:46



Konu Başlığı: Devlet Öğretisi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Ekim 2010, 00:34:46
3. 5- Devlet Öğretisi

Mütekabiliyet prensibinin yerine getirilmesinden filizlenen görevler, toplumu geliştirir. Konfüçyüs'ün devlet öğretisi bu noktada yerini alır. Onun için üç toplum şekli vardır: aile, dostlar, devlet. İnsan topluluklarının fazileti ve ondan filizlenen görevler özel ifadelerini aile, dostluk ve devlet çevresinde bulurlar.

Konfüçyüs'ün devlet temeline koyduğu ailenin anlamı, hayat çevresinde de en önemli vazife ve en büyük dindarlıktır. O merasim kaidelerine göre yaşanır. Aileyi güçlendirici samimi itaatten evladın atalarına borçlu olduğu ölüler kurbanına kadar her şeyi içine alır. Açıkça görüldüğü gibi, karı-koca ilişkisi değil, baba ve çocuklar arası, baba ve oğul arası bir ilişkidir. Kızlar soyu devam ettirmedikleri, ve atalara kurban sunma görevleri olmadığı için, aile de hesaba katılmazlar. Zamanın adetlerine uygun olarak, vazifelerinin yerine getirilmesinde kadın erkeğe tabidir. Baba ölürse, anne en büyük oğluna ve genç kardeşler büyüklerine itaat ederler. Bu telakkiye göre karı-kocanın görevi çocuk sahibi, özellikle erkek çocuk sahibi olmaktır. Bu görevi yerine getiremeyen eşler, ayrılabilirler. Bu açıdan erkelerin sadakatinin ahlaki anlamı pek yoktur.

Konfüçyüs'ün tabiatına uyan, aileden çok değer verdiği husus, dostlar çevresidir. Burada da esas karşılıklı vazife ve dürüstlüktür. Dostların karşılıklı yardımseverliği tabiidir. Bu konuda Konfüçyüs fazla bir şey söylemeye gerek duymaz. Dostlar çevresindeki doğru tutumlar, merasim ölçüleri içinde belirlenmiştir. Dostluk, aile gibi devletin temellerinden biri sayılır. [232]