๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dinler Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ekim 2010, 01:57:02



Konu Başlığı: Dağ Ruhu Ve Kültü
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ekim 2010, 01:57:02
3. 1- Dağ Ruhu Ve Kültü

Türklerde dağ kültü, Gök Tanrı kültüyle ilgilidir. Hunların eski vatanı olan, Yen-si-yan ve Şan-din-şan sıra dağlarındaki Han-Yoan dağı, Hunlarm her yıl üzerinde Gök Tanrıya kurban kestikleri dağdı. Hun hakanları, Çin ile yaptıkları antlaşmaları Hun Dağı denilen, bir dağın tepesinde kurban keserek ettikleri yeminlerle onaylarlardı. Türkler, dağları tanrı makamı olarak görürlerdi. Yüksek dağ tepelerinin göklere yakın görünmesi, bu inancın yerleşmesine sebep olmuş olmalıdır. Bu sebeple, Orta Asya dağlarının çoğu, Türkçe veya Moğolca mübarek, kutsal, büyük ata, büyük hakan anlamlarına gelen, sıfat isimlerle anılırlardı: Han Tanrı, Buztağ Ata Kayrakan vs. gibi.

Her kabilenin kendisine mahsus kutsal bir dağı olduğu gibi, kabilelerden kurulan büyük birliklerin de müşterek kutsal dağları vardı. VII. yüzyılda bütün Türk kabileleri ve Gök Türk imparatorluğuna katılmış yabancı boylar için, Ötüken dağının ve ormanlarının kültleri olduğunu, Gök Türk ve Uygur kitabelerinden anlıyoruz. Bu kutsal mahallerde, Gök Tanrı'ya, Yersu'ya (yerin ve suların tanrısına) ve ecdat ruhlarına tazim edilirdi. Orhun Irmağı kaynaklarında ve çevrelerinde bulunan dağların da, Hunlar zamanından beri, çeşitli Türk kavimlerince kutsal sayıldığı, kült yerleri olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Günümüz Altay boylarının da kutsal dağları vardır. İlâhîlerinde ortak olarak zikrettikleri Altay sıra dağlarıdır. Türkler için dağlar, göller, ırmaklar hep ruhlarla dolu, canlı varlıklardır. Kendilerinden bahsedildiğinde dağlardan mı, sulardan mı, yoksa coğrafî İsim taşıyan insan oğlundan mı, bahsedildiğini anlamak güçtür. Bütün bu nesneler, duyan, evlenen, çoluk çocuk sahibi olan varlıklardır. Ruh bizzat dağ, dağ bizzat ruhtur.