> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Zulmün küreselleşmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zulmün küreselleşmesi  (Okunma Sayısı 796 defa)
24 Kasım 2010, 18:14:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Kasım 2010, 18:14:12 »



Zulmün Küreselleşmesi


Müslüman’ın sorumluluk alanı yalnızca kendisiyle ve ailesiyle sınırlı değildir. Onun sorumluluk alanı bütün dünyadır. İnsanlığı ilgilendiren hiçbir şeye müslümanın kayıtsız kalması mümkün değildir. O olay ve olgular karşısında kendi rolünü bilir, en uygun yöntemi seçerek insanlığın esenliği için gayret gösterir. Kur’an-ı Kerim’de “Sizden önceki nesillerden aklı başındaki kimseler insanları yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoysalardı ya! Ancak içlerinden kendilerini kurtardığımız pek az kimse bunu yapmıştı. Zulmedenler ise içinde şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve mücrim kimseler oldular.”(Hud–116) ayetiyle yeryüzünü fesada uğratanlara karşı durmak gerektiği emredilmektedir. Şu halde bireysel ibadetler eda edilmekle sorumluluğun tamamı yerine getirilmiş olmamaktadır. Yeryüzünü fesada uğratanlara karşı durmak, fesadı engellemek gibi temel bir sorumluluk bulunmaktadır.

Kur’an-ı Kerim fesat ehlini şu şekilde anlatmaktadır: “İş başına geçtiği zaman yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için didinir.” (Bakara -205) Bu ayette fesat ehli olan insanların özeliklerinden söz edilmektedir. Bunların en temel özellikleri inkarcı olmalarıdır. Yine, ayete göre bunlar hükmünü yürütecek konuma geldikleri zaman yeryüzünde bozgunculuk çıkarmakta, ekini ve nesli helak etmektedirler. Ayette “didinirler” denilmekle bozguncuların ekini ve nesli helak etmek için var güçleriyle mücadele ettikleri vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, bozguncuların iyi tanınması gerekir ki onlara karşı en doğru şekilde mücadele edilebilsin.

Hud sûresinin 116 ve Bakara sûresinin 205’inci ayetleri birlikte değerlendirildiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak isteyenlerin genel karakteristik özellikleri ortaya çıkacaktır. Şöyle ki, birincisi, bunlar iş başına geldikleri zaman bozgunculuk çıkarırlar. Ekini ve nesli helak ederler. Bunlar yalnızca insanların ve toplumun değil, doğanın ve hayatın genel seyrine de müdahale eder, her şeyin dengesini bozmaya çalışırlar. İkincisi, bunlar zalimdirler. Sonucu ne olursa olsun kendi hükümlerini yürütmek, kendi doğrularını dayatmak için halkları hegemonyaları altına almak isterler. Adaleti, vicdanı ve ahlakı önemsemezler. Üçüncüsü, bunlar refah içinde yaşarlar ve bu refah onları şımartmıştır. Öyle ki, dünyayı kendi mülkleri gibi görür, hayatın ve başarıların birer sınav nedeni olduğunu akledemezler. Onlar iktidarlarının kaynağını kuvvette görürler. “Kuvvet kimdeyse iktidar odur” düşüncesiyle mazlumları ezer, sömürür, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla sözde hukuka saygılı olduklarını göstererek yaptıklarına meşruiyet kazandırmak isterler. Birleşmiş Milletler Örgütü, Avrupa Birliği, Nato gibi kuruluşlar hep bu amaç güdülerek kurulmuştur. Bir takım projeler de yine bu bozgunculuk yapmak isteyenlerin projeleridir. Büyük Orta Doğu Projesi’nin asıl amacı da ülkeleri ve halkları küçük parçalara ayırmak yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip çıkmak ve giderek insanlık alemini köleleştirmektir. Amaca ulaşmak için her aracı meşru gören bu zihniyet insanlığa kan ve gözyaşından başka bir miras bırakmamıştır, bırakmayacaktır da.

Zalimler hükmünü yürütürken, yeryüzünde bozgunculuk yaparken onlara “dur” dememek onların suçlarının ortağı olmak demektir. Çünkü işlenen suçlar bütün insanları etkilemektedir. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarılmasına sessiz kalmak ekinin ve neslin helak edilmesine onay vermek demektir.

Kur’an-ı Kerim’de “İnsanların bizzat işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Belki yaptıklarından dönerler diye Allah onlara yaptıklarının bir kısmını tattırıyor.” (Rum-41) ayeti ile fesadın denizi ve karayı saracağı belirtilmektedir. Bireyin ve toplumun giderek bozulması, insanlar arası ilişkilerin yozlaşması; dayanışmanın, saygının, sevginin ve merhametin yerini kayıtsızlığın, rekabetin ve acımasızlığın alması, güçlülerin güçsüz gördüklerini ezmesi, zalimlere “dur” diyecek, mazlumların lehine tavır koyacak kimselerin olmaması karada fesat çıkarmanın sonuçlarından birkaçıdır. Küresel ısınma nedeniyle kutuplardaki buzulların erimesi, bunun sonucunda bazı ülkelerin ve bölgelerin sular altında kalacak olması, ekolojik dengenin bozulmasıyla bir çok canlı türünün yok olması, kimi bölgelerde aşırı yağışlar görülürken kimi bölgelerde canlıları tehdit eden kurak iklimin hakim olması da denizde fesat çıkarmanın sonuçlarından ilk akla gelenlerdir.

Hormonal yapılara müdahale edilerek gıdaların doğal özelliğini yitirmesi, ekolojik dengenin bozulmasıyla birçok bitki türünün yok olması ayette belirtilen ekini helak etmek kavramı içerisinde değerlendirilebilir. Kur’an-ı Kerim’de “Onlara yeryüzünde bozgunculuk yapmayın dendiği zaman biz yalnızca ıslah edicileriz derler.” (Bakara-11) ayetiyle bozgunculuk yapanların suçlamayı kabul etmedikleri belirtilmektedir. Oysa onlar her türlü güçlerini kullanarak insanların Allah’tan uzaklaşması için çaba gösterirler. Gerçekten de kendilerini gelişmiş olarak gören ülkelerin mazlum halkları nasıl sömürdükleri, yüzyıllarca nasıl köle olarak kullandıkları inkar edilemez. Bugün de sömürü mekanizması farklı biçimlerde devam etmektedir. Küresellikten söz edilerek adeta koca bir dünyayı avuçlarının arasına almak istemektedirler.

Küreselleşme yalnızca ekonomik ve siyasal ilişkilere değil hayatın her alanına hakim olmak için ortaya atılmış şeytani bir tuzaktır. Bu tuzağa düşmemek için herkesin elinden geleni yapması gerekir. Zira küreselleşmeye “evet” demek gönüllü köleliğe de “evet” demek olacaktır. Küreselleşmenin temelinde zulüm, isyan, merhametsizlik ve günahın bütün dünyaya yayılması mantığı yatmaktadır. Saygı, sevgi, merhamet gibi erdemleri bir yana bırakıp kendisi gibi düşünmeyenleri önce ezmek sonra da tahakkümü altına almak isteyen zalimler zulmün de küreselleşmesi gayreti içerisindedir. Rasulullah (s.a.v.) “Mümin, bir kötülük gördüğü zaman, eliyle düzeltmeli, buna gücü yetmiyorsa diliyle müdahale etmelidir. Buna da gücü yetmiyorsa o kötülüğe ve onu yapana kalben buğzetmelidir ki, bu imanın en zayıf seviyesidir.” (Müslim, İbni Mace, Ahmed b.Hanbel … ) hadisiyle kötülüklerle mücadele edilmesini emretmektedir. Bu emir kuşkusuz yalnızca içki içen, kumar oynayan ve sair günahları işleyen kimselerle değil, bunun yanında ve belki de asıl olarak günümüzde olduğu gibi küresel eşkıya ile onlara yardım ve yataklık yapanlarla da mücadele edilmesi gerektiğini belirten bir emirdir. Mademki herkes aynı gemide bulunuyor, o halde geminin zemininde açılan delik herkesin sonu olacaktır. Zalimlerin geminin tabanını aymaz bir şekilde delmeye çalışmasına asla fırsat verilmemelidir.


Altan Murat Ünal
 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zulmün küreselleşmesi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 03:22:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zulmün küreselleşmesi rüya tabiri,Zulmün küreselleşmesi mekke canlı, Zulmün küreselleşmesi kabe canlı yayın, Zulmün küreselleşmesi Üç boyutlu kuran oku Zulmün küreselleşmesi kuran ı kerim, Zulmün küreselleşmesi peygamber kıssaları,Zulmün küreselleşmesi ilitam ders soruları, Zulmün küreselleşmesi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes