> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor  (Okunma Sayısı 545 defa)
29 Eylül 2010, 09:54:13
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 29 Eylül 2010, 09:54:13 »



Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor

Yıllar önceydi. Henüz iki-üç yaşlarında olan oğlum Furkan’a yeni açmış hercaileri yakından göstermek için eğilmek üzereydim ki, parkın bekçisi bir hamlede yanımızda bitti: “Çiçekleri koparmak yasak!” İrkildim.. Eğilemedim. Dokunamadım çiçeğe. Koparmadım. Zaten koparmayacaktım ki. Dahası, “Koparmazsan daha iyi olur!” demek üzereydim oğluma. “Yasssakkk!” korkusuyla değil; “Yerinde kalsın da, zikrine devam etsin..” ümidiyle koparamazdım. “Başkalarının da hakkı var o güzelliği görmeye…” hakkaniyeti bekçinin hoyrat uyarısından çok daha önce elimi çektirirdi çiçekten.
O an, kelimenin argo anlamıyla da gerçek anlamıyla da “kopmuş” oldum. Çiçeği zaten koparmayacak olan ben, çiçek kopartmaktan zorla alıkonan biriyle aynı görüntüyü verdiğim için alındım. Çiçek koparabilir adamlardan biri sanılmak ağırıma gitti. Çiçeği koparabilecek kadar eğildiğim halde bile çiçeği kopartmadığımı görebilecek kadar bekleseydi bekçi, kendimi gösterebilirdim. Sabretseydi, çiçekleri kopartabileceği halde koparmayan, bekçi görmediğinde bile çiçeklere dokunmayan bir adam da görebilecekti. Göremedi. Kaybetti. Beni de koparttı dalımdan. İrademi budadı. Tercihimi ezdi geçti.

Adem (as) ve biz oğulları/ kızları hep cennette kalsaydık, hata etmeye fırsat bulamayacaktık. Melekler gibi. İndirilmeseydik dünyaya, günah işlemeyecektik. Şeytanın ayağımıza dolanmasına izin verilmeseydi, ayağımız hiç kaymayacaktı. Hepten “masum” kalacaktık. Öyle mi? Çiçekleri koparmak elindeyken de koparmadığını gösterme fırsatı verilmeyen benim kadar alınırdık baştan alınmış bu karara. Şike utancıyla yaşardık belki de cennette. Eli kolu bağlanmış bir adam olarak bir hazinenin başına konulduğumu düşünüyorum arada bir. Hemen yanıbaşımda elleri serbest kalır kalmaz çalmaya hevesli biri daha var. Oysa benim ellerim çözülse de çalmayacağım. Sonuçta, fiilen ikimiz de çalmıyoruz. İkimiz de “çal-a-mı-yor-uz” çünkü. Çalmıyor iken çal-a-mıyor görünmek ne kadar da ağırıma giderdi! Çalmadığımı gösterebilmem için çal-abil-iyor da olduğum bir özgürlük alanı tanınmalıydı bana.

Çalabileceğimiz yerdir dünya. Çiçekleri koparabilecek kadar eğilebildiğimiz yerdir. Sınanırız burada. Deneniriz. Elimize vurulmaz çiçekleri koparttığımızda bile. Hatta bir kaç çiçeğin koparılmasını da göze alır Bahçe Sahibi. Dilerse hiç koparmamamızı garanti edebilir ama serbest bırakır bizi. Ara sıra koparsak da kopardığımız için pişman da olabileceğimiz fırsatlar tanır bize. “Hiç çiçek koparmıyor olsaydınız, çiçek koparıp da pişman olan ve bir daha çiçek koparmayacağına bile-isteye söz veren birileri olmanızı daha çok isterdim” bile diyor.
İyi ki hata yapabiliyoruz dünyada. Hata yapabilir olduğumuz yerde tanışırız kendimizle. Hata yapabilir olduğumuz halde, yapmamayı tercih ettiğimiz anda irademizle buluşuruz. Tercihimizle sıcak temasa geçeriz. Vicdanımızın titreyişini fark ederiz. İnsan yanımızla yüzleşiriz.

Tercihe izin verilmeyen yerde, baskının hükmettiği alanda “insan” yoktur. Zorlamanın ezdiği “kamusal alan”larda “insan”ın var olabilirliği de iptal edilir. Zorlayan da zorlanan da “insan” olma fırsatını ilga eder. Mecbur tutulduğumuz demde “kendi kendinelik”imizi ortaya koyamayız ki. Zorbalığın olduğu yerde, “değer” üretemeyiz ki. Zorbalık “hatadan dönmeye” fırsat tanınmaz. Hata etmeni baştan engeller. “İyi”yi “kötü”ye tercih edecek özgürlük yoksa, “iyilik” üretilemez. “Zorla güzellik olmaz.” Zorla din de olmaz. “Borç”tur “din”. Minnet borcu. Hiç zorunlu olmadığı halde seni yoktan var edene, hiç zorlanmadan, iç’inden gelerek, iç’ten isteyerek teşekkür edebilmen içindir bu ömür. Teşekkür de edebilsin diyedir teşekkür etmeyenlere de, teşekkür etmeyişlerine de izin verilmesi.
Rabb-i Rahîmimiz, ister istemez kulluk etmemizi istiyor değil; isteyerek ve güzellikle huzuruna gelmemizi istiyor. Baskılanmış bir “insan”ı geçerli saymıyor. İradesiyle var olmasını istiyor insanın. Baskı, başını örtmeye doğru da olsa, başını kapatmaya doğru da olsa, başını örtmek de isteyenlerin örtmek isteyemeyenlere baskı yapabileceği ihtimaliyle başını örtmek de isteyenlere doğru da olsa, güzel değildir, insanî değildir. Dolayısıyla, ve dobrasıyla “İslamî” değildir.

Diyeceğim şu ki: Kanun zoruyla laik olduğumun sanılması, “Çiçekleri kopartma!” uyarısıyla çiçeklere dokunmadığımın sanılması kadar ağırıma gidiyor. Müslümanım ben! Herkese ve her şeye “selâm” yakınlığı kazandıran İslam’ı bir tür taraftarlığa indirgemeye hevesli oryantalist icadı “İslamcı” etiketini üzerime yapıştırmıyorum, yakıştırmıyorum.

“Müslüman” laiklik taraftarı ya da karşıtı olmayacak kadar ilgisizdir lâiklikle. Laikliğe müstağnidir o kadar. Başkalarına baskı yapmayacak kadar merhametlidir o zaten. Farklı yaşayış biçimlerine müdahale etmeyecek kadar nezaketlidir o zaten. Bana merhameti ve nezaketi kazandıran İslam’ın, İslam’dan uzakta yaşanan kabalığın ve zorbalığın önüne geçmek için konulmuş laiklikle çerçevelenmesi ağırıma gidiyor. Başkalarının hayatına laiklik zoruyla karışmadığımın sanılmasını mümin olma izzetime yakıştıramıyorum.

“Yassakkk!” sesini bir daha duymak istemiyorum Sayın Rektörüm.


Senai Demirci
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:01:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor rüya tabiri,Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor mekke canlı, Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor kabe canlı yayın, Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor Üç boyutlu kuran oku Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor kuran ı kerim, Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor peygamber kıssaları,Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyor ilitam ders soruları, Zorla nazik olduğumu sanman zoruma gidiyorönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes