> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Zor Zamanda İnanmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zor Zamanda İnanmak  (Okunma Sayısı 643 defa)
30 Ekim 2010, 16:42:47
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Ekim 2010, 16:42:47 »



Zor Zamanda İnanmak

Doç. Dr. Fahreddin Yıldız


İslâm, Allah'a iman ve teslimiyettir. İman, Allah'a güven ve emniyetin, İslâm da O'na teslimiyetin ifadesidir. İman, sadece aklın bir aksiyonu değil, ayrıca iradenin kesin kararı ve kalbin kuşkusuz ikrarıdır.

Bu yüzden iman ve İslâm'da şüphe, bahane ve taviz yoktur. Bir insanın, Kur'an ve sünnetle ortaya konan islâmi hayat tarzından uzaklaşarak iman insanı olabileceğini ve müslüman kalabileceğini söylemek, çağdaş çelişki içeren şeytânî bir yargıdır. Yaşanmayan bir dinin, sözde kalacağı da herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu yüzden Yüce Allah, iman insanına şu uyarıyı yapmaktadır: "Ey iman değerine erenler, derin bir duyarlılıkla Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; müslüman olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin."1 Sağlam ve kâmil iman, kendini zor zamanda bile salih amel şeklinde gösteren imandır. Tam iman sahibi olmanın gerekli şartı ise, her durumda Allah'a bağlı kalabilmektir.

İnsanın yaşadığı günlerin ve geçirdiği yılların kendi içinde bir anlamı veya herbirinin kendine özgü bir kazancı vardır. Eğer yaşanan hayat islâmî olmazsa, sonuç hüsran olur. İnsana gerçek kurtuluş yolunu gösteren Kur'an, bunun için insanı ömür boyu sürecek bir vazifeye, yani Allah'a imana ve ibadete çağırır.2 Çünkü ömür, tek başına hayırlı değildir. İslâma uygun olarak geçirilen ve Allah'ın rızasını kazandıracak emek üreten ömür, hayırlı ve verimlidir. Şu halde insan, zorda kalınca yılmadan, rahata kavuşunca da gevşemeden gerçek bir müslüman olarak yaşamalı; her zaman Allah'ın rızasına muvafık bir noktada bulunmaya özen göstermelidir. Bu da, Allah'a tam inanıp O'nun gösterdiği yolda dosdoğru yürümekle mümkündür. Öyleyse "Allah'a inandım de, sonra dosdoğru yürü- Hakikat sana teslim imanından ötürü."3

İman İmtihanı


Kur'an, İslâmı ciddiye alan ve Allah'a imanla dönmeye kesin karar veren mü'minlerin onurlu mücadelelerini dile getiren örneklerle doludur. Bu örneklerle müslümanlara, şartlar ne olursa olsun imanınızdan ve İslâm'dan vazgeçmeyin mesajı verilir. Biz bu yazımızda, değinilen örneklerden ikisine yer vermekle yetineceğiz.

Bunlardan birincisi, siyasal zulmün tipik örneğini simgeleyen Firavun'un, inananlara yönelik tehdidini dile getiren örnektir. Olay Kur'an'da şu şekilde ifade edilir: "Firavun: Ben size izin vermeden ona inandınız öyle mi? der ve ilâve eder: Bakın, bu sizin yaptığınız şehir halkını çekip götürmek için bu şehirde tezgâhladığınız sinsice bir tuzak; ama bekleyin, yakında göreceksiniz. Bu dönekliğiniz yüzünden mutlaka içinizden pek çoğunun ellerini ayaklarını keseceğim, pek çoğunuzu da asacağım"4 diyerek inananları asıp kesmekle tehdit eder. İman imtihanını verme vaktinin geldiğini anlayan mü'minler, kendilerine yönelik bu tehdit karşısında hiç terddüt etmeden ve korkmadan şöyle haykırırlar. "Bundan ne çıkar, biz de Rabbimize döneriz. Çünkü sen sadece Rabbimizin ayetlerine inandık diye bize hınç duyuyorsun"5 Sonra onlar: "Ey Rabbimiz, zor zamanda bize sabır ihsan et ve sana yürekten bağlanan kimseler olarak canımızı al"6 diyerek Yüce Allah'a yalvarırlar. Zor zamanda inanıp Allah'a güvenmek, O'na teslim olup müslüman kalmak işte budur. Binbir acı ve işkencelerle iman imtihanından geçen ilk nesil müslümanları da, kendilerine yönelik baskılar karşısında sergiledikleri yiğitçe tavırlarıyla, bu mesajı çok iyi algıladıklarını ispatlamışlardır.

İkinci örnek de, şirk düzeninin en güçlü ve acımasız olduğu, mü'minlerin baskı ve eziyet gördüğü bir dönemde inen şu âyetlerdir: "Yoksa o inkârcılar: Biz yek vücut olmuş yenilmez bir topluluğuz, bundan dolayı üstünlük bizim hakkımız mı diyorlar! Ama o topluluk çok yakında bozguna uğratılacak ve arkalarını dönüp kaçacaklar."7

Bu ayetler, bütün olumsuz ve zor şartlara rağmen, şirk sisteminin yakın ve mutlak yıkımından söz ediyordu. Gerçekten de bu âyetlerin inişinden yaklaşık yedi sene sonra vuku bulan Bedir Savaşı, Mekke merkezli şirk sistemi için, kaçınılmaz sonun başlangıcı olmuştu. İşte bu yüzden Peygamber (as), savaş için zırhını giyerken daha önce inmiş olan bu ayetleri okuyordu.8 Bedir savaşı, şirk sistemi için mukadder olan kaçınılmaz sonu çoktan başlatmıştı bile. Çünkü bu savaştan yedi yıl sonra Kâbe'deki putlar, Allah Elçisinin eliyle birer birer yıkıldı. O günden bu güne müslümanlar, değişmez sanılan nice zor dönemlerin değiştiğine; yıkılmaz gözüyle bakılan nice zulüm sistemlerinin de yıkılışına şahit oldular. Demek ki müslümanların, içinde bulundukları zor şartlara bakıp ümitsizliğe kapılmaları doğru değildir. Zor şartlar da, rahat ortamlar da gelip geçicidir. Bunların hepsi birer imtihandır. İyi ve kötü günlerin insanlara sırayla paylaştırılması, Allah'ın zor zamanlarda inanıp hakikate hayatlarıyla şahitlik edenleri seçip ayırması içindir.9 Kur'an, gerçek kurtuluş yolunun kılavuzudur. Ona uyanlar kaybolan izi görürler ve cenneti bulurlar.

Şimdi İmtihan Sırası Bizde

Bizden önceki kuşaklar gelip geçtiler. Onlardan kimi gülerek, kimi de ağlayarak göçtü bu dünyadan. Şimdi imtihan sırası bizde. Ya zorda kalınca yılmadan, rahata erince de gevşemeden Allah'a iman ve güven içinde müslümanca yaşama mücadelesini sürdüreceğiz, ya da zelil ve hakir bir gidişe mahkûm olacağız.

Şartlar bütün umutları kıracak olsa da, Allah'a tam inanan insan, asla umudunu yitirmez. Çünkü inananlar için her çağda bir kurtuluş umudu vardır. Eğer müslümanlar çağı ve geleceği iman ve umutla mayalamayı başarabilirlerse, içine düştükleri olumsuz süreçten kurtulup islâmi hayatın yeniden dirilişine şahit olabilirler.

Doğduğu andan itibaren ölüme doğru yol alan insan, her an ölebilir. Bunun için insan iyi ve kötü günde, kısacası her durumda Allah'a inanıp müslümanca yaşamalıdır ki, ölüm onu bir müslüman olarak yakalasın. "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada ve ahirette benim yanımda olan, beni koruyup gözeten sensin; canımı, bütün varlığıyla sana adamış biri olarak al ve beni dürüst insanlar arasına kat."10

Dipnotlar: 1)-Al-i İmran,102 2)- Hicr, 99 3)- Necip Fazıl, Esselam,166 4)- A'raf,123-124 5)- A'raf,125-126 6)- A'raf,126 7)- Kamer, 44-45 8)- İbn Kesir,VI, 478 9)- Bkz.Al-i İmran,140 10)- Yusuf,101

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zor Zamanda İnanmak
« Posted on: 26 Nisan 2024, 17:44:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zor Zamanda İnanmak rüya tabiri,Zor Zamanda İnanmak mekke canlı, Zor Zamanda İnanmak kabe canlı yayın, Zor Zamanda İnanmak Üç boyutlu kuran oku Zor Zamanda İnanmak kuran ı kerim, Zor Zamanda İnanmak peygamber kıssaları,Zor Zamanda İnanmak ilitam ders soruları, Zor Zamanda İnanmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes