๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Nisan 2010, 13:54:24



Konu Başlığı: Zamanın Sahabesi olmak ister misiniz?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Nisan 2010, 13:54:24
(http://www.clipartsjov.webbyen.dk/billed.asp?PrivatBilled=3881983)


Herkese sorduğumuzda alacağımız cevap genelde aynıdır.''Asrı Saadet'te yaşamak ister misiniz?'' Birçoğumuzun cevabı: ''Tabii kim istemez?'' olacaktır.Evet tabii kim istemez değil mi? Kim istemez? Ama Mevla, kulu için en iyisini bilir; bu yüzden bizi bu zamanda yaratmış demek ki; bunda bir hikmet var.

Düşünüyorum da acaba o devirde yaşasaydık, biz de Ona iman edecek miydik? Yoksa biz de Ebu Cehil ya da Ebu Leheb gibi ona her türlü eza ve cefayı reva mı görecektik? Düşünüyorum, çok düşünüyorum ve ben: ''Ona iman ederdim.'' diyemiyorum.Diyemiyorum çünkü Ona iman edenlerin çektikleri eziyetleri düşündükçe, kendimde o eziyetleri çekecek imanı göremiyorum.Bu yüzden bu devirde yaşadığıma sonsuz şükrediyorum, sonsuz.... Devrimizde İslam'ı yaşamak o kadar kolay ki.. Tabii ülkemizde tam manasıyla yaşamak, bazı alanlarda zor ama; yine de o devre göre ne kadar kolay değil mi? Ve bizim elimizdeki imkanlar, onların elinde olsaydı, ne yolda, nasıl harcarlardı? Ya bizler? Dalıyoruz sanal aleme, çık çıkabilirsen içinden.. Peki birilerine bir şeyler anlatmak için kullanıyor muyuz neti? Faydalı şeyler öğreniyor muyuz? (inş.öğreniyoruzdur)

Düşünüyorum, ben de Sümeyye validemiz gibi canımı verir miydim? Hazreti Bilal gibi taşlar altında ezilir miydim ya da Hazreti Ebu Bekir gibi malımın tamamını verir miydim diye ama ben bunların hiç birine: ''Evet Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) için malımı ve canımı seve seve verirdim.'' diyecek kadar imanı kendimde göremiyorum.(Mevlam nasip etsin inşAllah(celle celalühü))..

Demek ki Rabbime ne kadar hamdetsem, ne kadar şükretsem az...

''Zamanın sahebesi olmak'' dedim.Şimdi size bir soru: ''Zamanımızın sahebesi olmak ister misiniz?'' ''Nasıl?'' derseniz, çok kolay.. Madem Rasullullah zamanında yaşamadık, biz de onun yaşadığı şekilde yaşarız ve ona layık bir sahabe oluruz...

Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) (Sallallahu Aleyhi veSellem) Hazreti Ali'ye (Radıyallahu Anh) :"Ya Ali, bakış bakışı takip etmesin, ilk bakış senindir (mübahtır), ancak ikinci bakışa hakkın yoktur." (Ebu Davut-Tirmizi) buyurmuştur.


Bir kişi Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerine: 'Gözlerimi haramdan nasıl korurum?' diye sordu.. Cüneydi Bağdadi Hazretleri de: 'Seni görenin bakışının, senin bakışından önce olduğunu düşünerek...' demiş..

Gerçekten bu bilinçte olduktan sonra, bakamıyorsunuz harama.. Deneyin bir..Siz de göreceksiniz ..

Devrimizde, ''gözleri kapalı olmak çok önemli..Büyüklerimiz: ''Kalp, gözün arkasındadır.'' demişler. Ne kadar doğru...
''Yabancı kadına şehvetle bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim onu, Benim korkumdan dolayı terk ederse, kalbine öyle bir iman neşvesi (yani lezzet) ve halâveti atarım ki, onun zevkini gönlünün derinliklerinde duyar.”

(Hadis-i Kudsi)

Bir radyo programında dinlemiştim..Spiker: ''Haramların, fiziki durumumuzu değiştirmemesi bir imtihandır.'' demişti.Çünkü bizden önceki ümmetler bir günah işledikleri zaman, hemen şekilleri değişirdi.Maymun, hınzır ya da başka suretlere dönerlerdi.

Allah'a söz verelim; bu çağın sahabesi olalım.Bizimle, Rabbimiz meleklere karşı övünsün, melekler bize tebessümle baksın. İstemez misiniz, kim istemez ki?

Mevlamız, cümlemizi zamanımızın sahabesi yapsın inşAllah(celle celalüh) (Amin)


30 Ağustos 2007 / Alıntı

(http://www.clipartsjov.webbyen.dk/billed.asp?PrivatBilled=3881983)